Diyanet’ten çarpıcı IŞİD raporu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Diyanet’ten çarpıcı IŞİD raporu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 790 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Diyanet’ten çarpıcı IŞİD raporu
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Diyanet İşleri Başkanlığı, “DAİŞ’in temel felsefesi ve dini referansları raporu” başlıklı bir rapor hazırlayarak IŞİD’i değerlendirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, “DAİŞ’in temel felsefesi ve dini referansları raporu” başlıklı bir rapor hazırlayarak IŞİD’i değerlendirdi.

IŞİD’in dini referansları, tarihi ve felsefesi üzerine hazırlanan raporunda sonuç bölümünde ise “Bu katliamları işleyenler, bu acımasızlıkları sergileyenler, bu oyunlara gelenler, ülkelerini bu hale sokanlar, kendilerine ‘Müslümanım’ diyenlerdir. Üstelik bu savaşlarda kurban gidenler aynı tarafta bulunan yani kendileri de Müslüman olan diğer masum insanlardır” ifadeleri yer aldı.

“KENDİLERİNİ İSLAM’A NİSPET ETSELER VE…”

IŞİD’in yaşattığı bu şiddeti, katliamları, baş kesmeleri sadece dini gerekçelerle izah etmenin gerçekçi olmadığı belirtilen raporda, “Bütün bu cürümleri işlemekte olan dini gruplar, bu şeni eylemlerini meşru kılmak, ihtiyaç duydukları taraftarları bulmak için veya içerisinde bulunduğu cehaletten dolayı kendilerini İslam’a nispet etseler ve tutumlarını ayet ve hadislerle gerekçelendirseler de hakikat bunun aksidir” denildi.

“OYNANAN BU OYUNLARI FARK ETMESİ GEREKİYOR”

Diyanet 40 sayfalık raporunda İslam’ın tek tipliliği değil çoğulculuğu öngördüğüne dikkat çekti. İslam’da tebliğ ve davetin esas olduğu söylenen raporda, “Müminlere düşen sabırla hakkı tavsiye etmektir. Kabul etmeseler de kimse gayrimüslimlerin inançlarına, ibadethanelerine yaşam tarzlarına bir tecavüzde bulunamaz” denildi

IŞİD’in tek sermayesinin “düz akıl ve acımasızca kullandığı silahlar” olduğu savunulan raporda, “İslam dünyasının oynanan bu oyunları fark etmesi gerekiyor. Üniversitelerimizin, âlimlerimizin, kanaat önderlerimizin, dini kurum ve kuruluşlarımızın bu konuya daha fazla kafa yormaları gerekiyor” görüşüne yer verildi.

Odatv.com
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Öfkeli çocuklar’ ‘aktivist Müslüman’ oldu!’

Diyanet’in IŞİD raporunda birbirinden çarpıcı ifadeler yer alıyor. Cihatçılar bir grup “aktivist Müslüman” olarak tanımlanırken, IŞİD ve benzeri örgütlere katılım bir öfke patlamasının sonucu olarak açıklanıyor.

Derviş Cemal

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı kırk sayfalık “DAİŞ’in Temel Felsefesi ve Dini Referansları Raporu”nda, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), “Ötekileştirilen gençlerin kurtuluş ideolojisi” olarak tanımlandı. Radikal İslamcı örgütün ABD işgalinin ardından ortaya çıktığına vurgu yapılırken, Şii yönetime tepkili Arap aşiretler, işsiz kalan Sünni subaylar ile Nakşibendi tarikatı tarafından desteklendiğine dikkat çekildi.

Katılımın nedeni öfke
Raporda en ilginç bölümlerden bir tanesi ise IŞİD’in Musul işgali sırasında dönemin Dışişleri Bakanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “öfkeli Sünni gençler” tanımlamasına benzer bir tanımlamaya gidildi: “Avrupa başkentlerinin varoşlarında hudayinabit yetişen, kültürü aşağılanmış, kimliği reddedilmiş, İslamofobya nedeniyle kin ve nefret söylemlerinin muhatabı olmuş nesillerin içinden DAİŞ (IŞİD) ve benzeri örgütlere katılım oluyorsa bunun bir öfke patlaması ve intikam histerisi olduğu düşünülebilir.”

Aktivist Müslümanlar
Radikal İslamcı örgüt ve militanların İslam’ın özüne zarar verdiğinin vurgulandığı raporda, cihatçılar “aktivist Müslüman” olarak tanımlanıyor: “Ne yazık ki bugün birtakım manipülasyonlarla, yanlış bilgilenme ve sapkın yorumlama stratejileriyle ortaya çıkan ve muazzam İslam’ın din ve medeniyet mirasını çarçur etmeyi göze almış bir grup sözüm ona ‘aktivist Müslüman’ yegâne Müslüman olma ve İslam’a sadık olma iddiasıyla İslam’ı bütün bir yeryüzü sathında gözden düşürmeye çalışmaktadır.”
Örgütün hızla yayılmasında ABD’nin 11 Eylül saldırısının ardından Irak’ta uyguladığı, alt kimlikleri, dini inanç gruplarını göz ardı eden ayrımcı politikaların büyük etken olduğunun belirtildiği raporda, “Arap Baharı olarak isimlendirilen dönemde Batılı ülkelerin bu ülkelerde takındığı tavırları özellikle de Suriye iç savaşındaki tutumları dünyanın her yerinde dini hassasiyetleri yüksek olan gençlerin, Batı’yı hedefe koyan DAİŞ’e sempati beslemelerinde önemli bir sebep olmuştur. Bu öfkeyle motive olan pek çok kişi öfkesini en rahat tepkiye dönüştürebileceği DAİŞ şemsiyesinin altına geçmekte tereddüt etmemiştir” denildi.

Nihilist cihatçılar
IŞİD gibi örgütlerin ‘hiççilik’ anlamındaki “nihilizm”in yansıması olduğunun belirtildiği raporda, “İslam’ı nihilizmin referans çerçevesine dönüştürme teşebbüsü, adam öldürmekten daha beter bir fitnedir” ifadeleri kullanıldı.

Ölü fikirleri ayıklamak
IŞİD ile mücadele yoluna da raporda detaylarıyla yer verilmiş: “DAİŞ benzeri oluşumlara zemin hazırlayan bataklıkları kurutmanın yolu Malik bin Nebi’nin tabiriyle ‘ölü fikirler’i ayıklamaktan geçiyor. İnsanı önceleyen, hikmeti, maslahatı ve makasıdı gözeten bir din dilini üretmeye ve yaygınlaştırmaya çalışmak bir çözüm yolu olabilir. ‘Ölü fikirler’, dışarıdan empoze edilen ‘öldürücü fikirlerden’ daha tehlikelidir. Çünkü ‘ölü fikirler’ bağışıklık sistemini çökertir ve savunmaları devre dışı bırakır, oysa ‘öldürücü fikirlere’ karşı bünyenin belli bir direnci ve silahları vardır.” Raporda ayrıca 2014 yılında dünyanın 80’den fazla ülkesinden binlerce yabancı savaşçının IŞİD’e katıldığı ifade edilirken, halihazırda IŞİD’in Suriye’de 50 bin, Irak’ta ise 30 bin civarında militanının bulunduğunun tahmin edildiğine dikkat çekildi.

 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst