Devlet , islam ve corona salgını

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Devlet , islam ve corona salgını başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 500 kez görüntülenmiş, 5 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Devlet , islam ve corona salgını
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Leonardo18

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Camilerden dua okunuyor salgının bitmesi için.. ne dediği bile anlaşılmıyor,dua kültüne hakaret gibi birşey ama yaptırıyor siyasete öncekilerden çok çok fazla bulaşmış diyanet işleri başkanı..

neyse madem öyle bir mantık yürütelim;

İslamın tanrısı bilindiği üzere insan hayatında oldukça etkin bir tanrıdır 99 sıfatına bakılması bile yeterlidir. şimdi madem öyle, İslam inanırları yani müminler tüm ritüelleri ile bu salgının def edilmesini Allahtan dilesinler, dualar edilsin,kurbanlar kesilsin,oruçlar tutulsun,tövbeler edilsin vb. sonuç alınırsa ne ala alınamazsa kelam ilmi ile durum açıklanılmaya çalışılsın..

ama biz itikadi tartışmaya girmeden sonuç odaklı olalım, salgın bitti mi bitmedi mi?

bitmezse;

bu durum devletin ve kurumlarının islamın itikad ve ögretilerine göre yapılandırılmaması gerektiğinin ve inancın halk nezdinde kalması gerektiğinin somut kanıtıdır. başka deyişle devletin laik ve sekuler kalmasının önemini gösteren, hayatın içinden somut bir örnektir.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Bu durum, geleneksel inancın modern yaşam karşısında bocalamasıdır.

İnsanlar artık bilime ve teknolojiye dayalı yaşantılarını o kadar içselleştirmişlerdir ki bu yaşantının "doğru"larına karşı dini bir argüman öne süremezler. Bunun yerine dini "doğru"ları yaşantılarına göre değiştiriler. İslam dini bu değiştirme konusunda elverişli bir din çünkü değiştirilemez dini metinlerin yanıda yanında "hadis" gibi sınırsız yoruma açık sözler doğru olarak kabul ediliyor.

İşte günümüzdeki durum bunun özetidir. Bir hastalık olduğunda artık din adamları "Tanrı bizi cezalandırdı." demek yerine "Bak peygamber zamanında da böyle bir olay olmuş, onlar da aynı yöntemi uygulamışlar; artık camiye gelmek yasak (bu virus öldürürken dine bakmıyor) diyebiliyorlar.

Temelinde bu "duruma göre dini hükmleri değiştirme" konusunu gelişmiş iletişim olanaklarına bağlamak en mantıklı seçenek olacaktır. Çünkü artık insanları -sürü psikolojisiyle- bir olguya inandıran şey din adamının güttüğü yerel cemaat değil, tüm dünyadaki insanların kolektif görüşleridir.

Özet: Gerçekler artık din adamlarının saklayamayacağı kadar ortada, bu yüzden din adamları gerçekleri değiştirmek yerine dini değiştiriyorlar.
Din de insanların gerçeklikten kaçıp metafiziğe kaçabilecekleribir kapı olarak kalıyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
analizlerini ve ifade gücünü seviyorum BögüKişi:)

Toplumsal olan şeyler o kadar güçlü ki ,mantık ve sorgulama yeteneklerimizi etkisiz bırakıyor veya kendi doğrultusunda yönlendiriyor. beynimizin işleyisinde hatalar ve sorunlar var. bu da bizleri telkin ve propagandalar karşısında edilgen duruma düşürebiliyor. yani bakıyorsun telefon dolandırıcıları bir profesörü kolaylıkla etki altına alıp aldatabiliyorlar..

Dinde böyle, kuranda ki tanrı açıkça depremle yıldırımla insanları cezalandıran pagan tanrılarından farksız. bunlar açıkça yazıyor kuranda. ama apaçık yazanı okuduğumuz halde anlayamıyoruz, neden çünkü toplum o sözlere tanrısallık,bilgelik ve yücelik atfetmiş. bana göre düşünce yapımızdaki hataların en büyük sebebi kendi bilgimize güvenemememiz. kendimden örnek veririsem; islam konusunda kendi bilgimi geliştirdim telkin ve propagandalara gelmem ama corona hakkında yeterli bilgim ve haliyle kendime güvenim yok devletin yaptığı telkin ve propaganda ile hareket ediyorum, veya polis,savcı ,doktor, araba tamircisi, vb.sıfatı ile hareket eden biri bilgimin olmadığı konularda beni bir şekilde kolayca yönlendirebilir..
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Dua insanın sessizce de okuyabileceği bir şey.

BU mesele Türkiye'de insanların korna çalma merakına benziyor.

Mesela evleniyorsun.

- Evlen. Ben sana evlenme mi dedim?

DA o sırada senin korkanı duymaya ben mecbur muyum? İnşallah mutlu olsunlar da tanımıyom etmiyorum. Ne var Y.k gibi kornaya bascak?

Bu da onun gibi:

- İnan. Ben sana inanma mı dedim? da sarıkla cüppe ile dolaştığında, Gereksiz ve abartılı biçimde örtüğünde sen "Bakın bana, ben müslümanım, siz de benim gibi olun" diyorsun. - Onu diyemezsin: Senin inancın sana benim inancım bana.

/Ha şimdi salgın var. Hastalık var. Tabi dua edeceğiz. Da işte ayar meselesi var:

AKP döneminde cami sayısı 2'ye katlandı. Bu ayarsızlık yüzünden dua saatinde ben camı kapatıyorum. Yazın sıcakta ezan vakti kapatıyorum. B.kunu çıkardılar çünkü. Eskiden namaz kılanlar camın önünde beklerdi (duyunca namazımı kılarım hesabı). Şimdi, kendi işlerim var ve rahatsız oluyorum.

Ayar meselesi. Adamın ayarı yok. Onu diyorum.

(Is2 bana cevap verme senle konuşmuyorum)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Müminler veya halk duasını tabiki etsin,.. öyle birşeyki dua kültü mümin olmayanlarda bile var..

iyide bu kurumsallık nedir kardeşim, camiden resmi imanlara dua okutmak nedir.

bunu basitçe açayım;

İsa niye geldi ? yahudi din adamlarının tanrının dinini bozması sebebi ile

Muhammet niye geldi yahudi-hristiyan din adamlarının dini bozması sebebi ile..

hahamlar ve papazlar gerek krala/siyasete gerekse kendi çıkarlarına bağlıydılar (dinin kurumsallaşması)

ee şimdi imamlar kime bağlı? krala..bu camilerde, imamlarda kralın adamı

oysaki ; Tanrı bağımsızdır!

Özetle İslamda kurumsallaşmış ve son din olarak nazil olma sebebini (meşruiyetini) kaybetmiştir.

ee nolacak şimdi?

***

not: bu satırlar Leonardo18 ile ilişkilendirilemez:geek:
 
Son düzenleme:

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Her şeyi çarpıtıyorsunuz.

Ben öyle bir şey demedim.

Benim dediğim

- Dua'yı kime yapıyorsun? Bana mı? Tanrı'ya mı?

- Tanrı'ya dua ediyorsun. Tanrı fısıltı şeklinde konuşsan, ya da içinden dua etsen duymuyor mu?

- Duyuyor.

Yani bu düğün alayı ile aynı şey. Bizim millet anlamıyor. Burada kim evleniyor? - Sen mi ben mi?
- Sen

O zaman bana niye gürültü yapıyorsun?

Tamam Allah mesut etsin. Da biraz sessiz olamaz mısın? (Ki tabanca sıkma vs. konusuna daha değinmedim bile)

- Ezan da öyle. Ayar meselesi. AKP cami sayısını 2'ye çıkardı. Bence olan camileri büyütebilirdi. Millet gitsin mesela Cuma günü dışarıda kalmasınlar. Adamın ibadeti sonuçta. Veya ezan sesini ona göre ayarlayacaklar. Mesela cam açıkken bile. Normal ezanda camın önünde beklersin. Belli birsiz bir ses gelir. sende toparlanıp seccadeni filan açarsın.

Eskiden de vardı. Kızılayda otururduk. Tepemizde hoparlör olurdu. Aferdersin kulağımızın zarı ...di.

Bir bu.

2) Buradaki imam resmen ağlıyor. Ben Suriye'de filan da yaşadım. Bizimkiler hakikaten berbat okuyorlar. O yüzden volümünü kesmeleri lazım.

Amaç gürültü yapmak mı? İbadete yardımcı olmak mı?

Türk insanının en büyük sorunu bu "ayar" meselesidir.

Otobüste de öyle. mesela cam açtrmaz. konserve gibi taşır insanları. 2) bir ayağı gazda bir ayağı frende. Ben gencim ve ayakta duramıyorum. Otobüs kartını okutamıyorum. Yaşlı bir komşumun otobüste kolu kırıldı. Afedersin Hayvan gibi kullanıyorlar.

Neyse.

İşte beğenmediğiniz Atatürk - İnönü bu konuya eğilip Türkiye'Yi olduğu yere getirmek istediler.

Yani mesele din filan değil. Mesela senin ayarının (yüzyıllardır) bozuk olması. Biz bunu düzeltmek istiyoruz. Ayarının daha düzgün olduğu ülke / millet olmak istiyoruz.

AB'ye girmek istememiz de bu yüzden. hep ayar meselesi. :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst