burada kullanılan üslup

Fetâ' Alıntı:

Bazı arkadaşlar burada kullandıkları üslubu gerçek hayatta kullansalar, her gün birilerinden dayak yerler. Lütfen tartışmaları yüz yüze imişcesine yapalım. Ya da hiç tartışmayalım. Bizim de elimizden gelir kaba ve kırıcı olmak. Bu mudur beklenen?
Burada, birileriyle tartışıp galip gelmek gibi bir amaçla bulunmuyorum. Etrafa bilgi saçmak gibi bir amacım da yok. Bildiğimi paylaşmak, bilmediğimi de öğrenmek tüm amacım.
Şurada, güzellikle, arkadaşça ilişkiler kurmak varken, birbirimizin tadını kaçırmanın alemi yok. Lütfen üslubumuza dikkat edelim.

Genişletmek için tıkla ...

burada değil, tüm internette benzer bir durum var aslında. feta nın fikrine tamamen katılıyorum. kendi adıma sık sık yaptığım hatalardan biri de bu. niye bilmiyorum belki de biliyorum... korkaklık desem değil... bir deşarj olma durumu mudur acaba..
gerçek hayatımda kimseye ağır söz kullanmamaya çalışırım ki genelde hiç kullanmam... ama burada olunca sanırım karşımdaki kişinin etten kandan bir insan olduğunu (seydunanın bana eleştirisi ile) unutuyorum... karşımdaki kişi bazen kişi değil de bir pc oyun karakteri gibi oluyor... bilgisayarla satranç oynamak gibi bir şey...
dediğim odur ki, henüz öğrenemedim bu icadı kullanabilmeyi...

enkaz' Alıntı:

burada değil, tüm internette benzer bir durum var aslında. feta nın fikrine tamamen katılıyorum. kendi adıma sık sık yaptığım hatalardan biri de bu. niye bilmiyorum belki de biliyorum... korkaklık desem değil... bir deşarj olma durumu mudur acaba..
gerçek hayatımda kimseye ağır söz kullanmamaya çalışırım ki genelde hiç kullanmam... ama burada olunca sanırım karşımdaki kişinin etten kandan bir insan olduğunu (seydunanın bana eleştirisi ile) unutuyorum... karşımdaki kişi bazen kişi değil de bir pc oyun karakteri gibi oluyor... bilgisayarla satranç oynamak gibi bir şey...
dediğim odur ki, henüz öğrenemedim bu icadı kullanabilmeyi...

Genişletmek için tıkla ...

Böyle bir tartışma tarzı kişiye ne kazandırır acaba? Ve, bundan kaçınan muhatabını da böyle bir tartışmaya çekmeye çalışmanın anlamı nedir? İyi niyetlilikle bir bağlantısı var mıdır?
Bir eleştiri yapılacaksa, fikirler bazında yapılır. Fikirler görmezden gelinerek, konuyu işine geldiği mecraya çekip, eleştiriyi saldırı derecesine vardırarak muhatabının kişiliğine yöneltmek acizliktir.

Fetâ' Alıntı:

Böyle bir tartışma tarzı kişiye ne kazandırır acaba? Ve, bundan kaçınan muhatabını da böyle bir tartışmaya çekmeye çalışmanın anlamı nedir? İyi niyetlilikle bir bağlantısı var mıdır?
Bir eleştiri yapılacaksa, fikirler bazında yapılır. Fikirler görmezden gelinerek, konuyu işine geldiği mecraya çekip, eleştiriyi saldırı derecesine vardırarak muhatabının kişiliğine yöneltmek acizliktir.

Genişletmek için tıkla ...

Bunun nedenleri gayet aciktir. Dile gelen bir bilgi ve dusunceye karsi, yazarfin ortaya koyacak bir bilgisi ve dusuncesi yoksa; ustelik her turlu kendine ters gelen bilgi ve dusunceye karsi tahammulsuz ise; yapacagi tek sey; bir ego tatmini olarak yaziya degil, yazara yonelmek, onu polemige cekmek, kisisel satasmak ve provake etmek olacaktir.

Bir kisinin zaten konu ya da kavram ile ilgili bir bilgi ve dusuncesi varsa, ortaya koyar. Burada bir konuda, kisi kendi inandigina kendince ters gelen bir dusunce ve bilgiye yine bilgi ve dusuince ile cevap verememekten dogan; kendi inancini sadece karsiya satasarak savundugunu zannetmesidir.

Sonucta hersey bir algi, bilgi, bilinc ve farkindalik duzeyidir ve bu da her beyin icin farklidir.

yöntem de esas kadar önemlidir. yöntemsizlik esası örtüler ve içeriksizleştirir. bu konu süregeldiği gibi yeniden yeniden dillendiriliyor ise, henüz yeterince aşılmadığı ortadadır. küfür erk-egemen ilişkisi ile nick ve net ilişkisinin irdelenmesi, düşünülmesi ve tartışılarak ortaklaşılabilir bir noktaya gelinmesi halinde bu sorunun büyük ölçüde aşılacağına inanmışımdır.

İnsan en kısa anlatımı ile psiko-sosyal bir varlık. İnsanda vucut bulan konu ve fikirlerde yazara yönenilmesinin normal olduğunu düşünüyorum. şimdi karşımdaki gerçekte olamayacak (psiko-sosyal açıdan) bir kişillik/karakterden bahsediyorsa ne yapacağım? tamam süper kahramanları severim ama forum sayfalarıda hollywood stüdyoları değil ellam

nejdet' Alıntı:

yöntem de esas kadar önemlidir. yöntemsizlik esası örtüler ve içeriksizleştirir. bu konu süregeldiği gibi yeniden yeniden dillendiriliyor ise, henüz yeterince aşılmadığı ortadadır. küfür erk-egemen ilişkisi ile nick ve net ilişkisinin irdelenmesi, düşünülmesi ve tartışılarak ortaklaşılabilir bir noktaya gelinmesi halinde bu sorunun büyük ölçüde aşılacağına inanmışımdır.

Genişletmek için tıkla ...

Insanoglu kendi beynini kendi serbest irasdesi, bilinci ve farkindaligi ve de kendilik bilisselligi ile bilimsel, insansal ve evrensel olarak sorgulamadikca ve beyinde yer etmis temeldeki egosal/akilci/duygusal inancsal ve ideolojik elbisesini korudukca ve de bilgilenmek, dusunceyi algilamak yerine; her seyi yazara yonelttikce ve de dile gelenleri ustuine aldikca yazi yerine yazara yonelmek, dusunce yerine kisiye yonelmek ve tatmin adina her turlu satasmak,itham, suclama v.s. suregelecektir.

Cunku insanoglu kendi varliginin farkina ve bilincine varamadikca, gorup algilayacagi kendisi degil; sorgulayacagi, elestirecegi kendisi degil karsisindaki olacaktir.

Kisa kendinden geleni algilayamayacak ve degerlendiremeyecektir. Sadece kendi degerleri ile karsisindakini mukayese edecek ve yorumlayacaktir.

Kullanılan üslup gördüğüm kadarıyla iyi.Düşüncelerini söyleyip birbirine uyuşmasa dahi karşısındakine kötü bir söz söylendiğine çok az rastladım.Saygı ve empati bu durumda önemli hususlar..

unutmamak gerekir,
çok şey bildiğini karşındakinin gözüne sokmak, bilgi ile birini ezmek biraz da olsa üslubun iyi olmadığı göstergesidir. güç her ne amaçla olursa olsun eğer birini ezmeye başlıyorsa (ister bilginin gücü ister bilgisizliğin gücü isterse laf ebeliğinin gücü) o güç zorbalık olur... bilginin yüceliği bir yere kadar...

konuştuğun
daha doğrusu
düşünüp konuştuğun
sözün her hal-û kârda...

ardında duracak nereye, kimde hangi mecralara doğru akıp gittiğini
nasıl g-öz/em lendiğini sende gözlemleyecek

iletişimde OLaçaksın...
-
iletişim diye bir şey, var ve yok öyle... saldım çayıra mevlâ kayıra

uslûba artı dikkat edeceksin..
çünkü yankısı da kulağa aynı! gelir

(düşüncem)

Yazi dili ve uslubu, bir kisinin isteyerek ya da istemeyerek kendi beyin duzeyini desifre etmesidir. Dolasyisi ile bir kisinin baskalari hakkindaki her turlu dusuncesi,aslinda o kisiyi degil; bu dusunceyi dile getireni baglar ve tum yazi dili ve uslubu sadece kendisinin aynasidir.

herhangi uslup arayışı da nedir...

küpün içinde ne varsa dışına o sızar..

kalp deniz ise dilde kıyısıymış yani içte ne varsa dil ile ortaya çıkarmış.

içteki şey sana göre kötü bişey ama öyle bi cıktı ki dışarı uslubuyla...ne olmalı şimdi...

depresif pollyanna' Alıntı:

içteki şey sana göre kötü bişey ama öyle bi cıktı ki dışarı uslubuyla...ne olmalı şimdi...

Genişletmek için tıkla ...

Kötülük kötüdür. Sana göresi bana göresi olmaz.

iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin değer yargısıdırlar ve nesnelleştirilemezler.

"Kendin için istemediğini başkaları için de istemeyeceksin." Bunun zıddı "kötülük" tür.
2+2=4 tür. Aksini iddia etmek "yanlış"tır.
Güzel-çirkin estetik bakıştır. Bunlarla aynı kefeye koyamazsınız.

kendi için istenilen/istenilmeyen şeyin iyi olduğu kendine göredir. bir öteki için iyi olmak zorunda değildir. özne, ötekinde yansıdığı kişi ile ortaklaşabilir, bu ortaklaşma yoksa "iyi/kötü" her ikisi için aynı dğeri ifade etmez. sonuç: iyi ve kötü nesnel değildir.

Soyut bir kavramda nesnellik aramak" yanlış" tır.

Kesinlikle büyük bir sorun olduğunu ve buradaki herkesin bu sorundan muzdarip olduğunu düşünüyorum. Ben ne kadar haklı olursam olayım ve söyleyeceklerim ne kadar çok olursa olsun eğer karşımdaki kişi fikrim dışında bana bir eleştiride daha doğrusu saldırıda bulunursa cevap vermemeyi tercih ederim. Bu konuda hassas olanlarında böyle bir strateji sergilemesi bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilir. Önemli bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümü adına ortak bir davranış sergilemenin gerekliliğine inanıyorum. Çünkü gerçekten de çok rahatsız edici bir durum...

Burada kullanılan üslup bir nedenden çok sonuçtur..Bana göre meselenin aslı için öncelikle bu tespit yapılmış olmalıdır..Buraya yazan kişilerin büyük bir çoğunluğu düşüncelerinin NEDENİNİ izah edememekteler..Hangi konu olursa olsun, yazılar okunduğunda öncelikle görülecek olan budur..Bir felsefe forumunda "NEDEN" ,kendi içerisinde tutarlı bir şekilde ifade edilememektedir..Önünde sonunda mevzu anlamsız ve alakasız bir şekilde düşünce özgürlüğüne gelip dayanmaktadır.."Bence şu şöyledir" demiş herhangi bir kişiye bunun nedeni sorulduğunda, yahut onun öyle olmadığı nedenleri ile izah edildiğinde ve karşı çıkıldığında , genelde ya hiç cevap alınamamakta ya da kendi içerisinde tutarsız cevaplar alınmakta veyahut da "ben böyle düşünüyorum sen istersen başka düşün gibi" felsefe yapmaktan uzak ifadelerle muhattap olunmaktadır..Sözde bu ifadeler de düşünce özgürlüğü zannedilemektedir..Herhangi bir yargıya varmış kişiye NEDEN diye sorulur..Ondan kendi içerisinde tutarlı ve vardığı yargıyı destekleyen cevap vermesi beklenir..Beklenmeyi bırakın, kişinin yargısını nedenleri ile belirtmesi bir lütuf değil ahlaki bir ZORUNLULUKTUR..Bu platformda olmayan budur..Bu olmayınca şu üslup yok efendim bu üslup mevzusuna gelinmektedir..

Ben diyelim ki İslam dininde, gerçek dışı bir şekilde kadının domuzdan daha aşağı bir varlık olduğunu belirten ayetlerin varlığını iddia etmekteyim..Bunu da gayet beyefendi bir şekilde yapmaktayım.Üstelik kendimi İslam dinine hakim bir kişi olarak tanıtmaktayım: "Efendim İslam dininin bütününe baktığınızda, örneğin Kuran ayetlerini incelediğinizde, kadının mertebesinin domuzdan dahi geride olduğunu belirten ayetler mevcuttur.Bu noktaya dikkatinizi çekmek isterim"".Desem örneğin. Ve iddiamı ispat edemediğim gibi de (çünkü iddia asılsızdır) aksi ispat edildiğinde kabul etmesem.. Bu durum da ne yapacaksınız? Buradaki mevzu üslup mudur? Bu forumda direk olarak birilerine söverek yahut sataşarak konuya giren çok nadir insan gördüm..Genelde bir tartışma nasıl yapılırı bilmemenin neticesinde sorun çıktığına şahit oldum..İnsanlar kendi argümanlarının tartışmaya açılmasına açık değiller..Çoğu da Neden o şekilde düşündüğünü adam akıllı bir şekilde izah edememekte.."Neden" diyorsun örneğin "çünkü öyle" diyor..Bir dediği ötekini tutmuyor yahut bir sonraki cümlesi öncekini yalanlıyor..Açıklamada kullandığı tanımların ne olduğu belli değil.Bir şu oluyor , bir bu oluyor bir öteki oluyor..Bunca şeye rağmen de kendi fikrinin sağlam olduğunu ifade edebiliyor..Dediğim gibi mesele üslup değil, mesele tartışma yapmaya yetecek yeterlilik sahibi olmamak, bir tartışmanın nasıl yapılacağını bilmemek ve bilmediğini öğrenme arzusu taşımamaktır..Bunlardan biri eksik ise orada problem çıkması kaçınılmazdır..Problemi üslup olarak görürseniz yanıltıcıdır..Üslubun neden oluşu nadirdir , üslup genelde sonuçtur.Oysaki bu saydıklarımın eksikliğine sık rastlanmaktadır..