Bir rus ile bir Türk'ün farkı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe.Net Arşiv kategorisinde Philosophic Nation tarafından oluşturulan Bir rus ile bir Türk'ün farkı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,182 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe.Net Arşiv
Konu Başlığı Bir rus ile bir Türk'ün farkı
Konbuyu başlatan Philosophic Nation
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan sakal

Philosophic Nation

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eyl 2011
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Bir Türk'e sormuşlar anne ne demektir diye. Türk'ün cevabı uzun ve nükteli olmuş.

Anne demek sıcacık bir yuvanın dişi kuşu demektir. O yuvayı yapan ve derleyen demektir. Anne demek çocuklarını sevgisiyle ve o kutsal annelik emeğiyle büyüten ve onları canı pahasına koruyan ve gözeten demektir. Cennet annelerin ayaklarının altındadır.


Bir Rus'a sorumuşlar anne ne demektir diye. Rus'un cevabı gayet kısa ve nüktesiz olmuş.

Anne, toplumun üremesine katkıda bulunan bireylerden dişi olanıdır.

:)
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Cevap: Bİr rus İle bİr tÜrk' Ün farki

Bir Türk'e sormuşlar anne ne demektir diye. Türk'ün cevabı uzun ve nükteli olmuş.

Anne demek sıcacık bir yuvanın dişi kuşu demektir. O yuvayı yapan ve derleyen demektir. Anne demek çocuklarını sevgisiyle ve o kutsal annelik emeğiyle büyüten ve onları canı pahasına koruyan ve gözeten demektir. Cennet annelerin ayaklarının altındadır.


Bir Rus'a sorumuşlar anne ne demektir diye. Rus'un cevabı gayet kısa ve nüktesiz olmuş.

Anne, toplumun üremesine katkıda bulunan bireylerden dişi olanıdır.

:)

Hiç komik bulmadım, burada kadını aşağılamaktan başka bir şey yok.Ne yani sadece üreme amaçlı zihniyete sahip Türk kadınları(anneler) yok mu? Bu komik olduğunu sandığınız fıkra(!) faşizm ve kadın onurunu kırıcı hakaretten başka bir şey değildir.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Hangi erkek kisir bir kadinla evlenmek ister ki? Yada hangi kadin kisir bir erkekle ) Gercekci olun biraz canlilar ureme ve yasamini surdurme icin yaratilmistir

Ayrica fides hanimi kadini yaklasimin ters. Eger o yazida kadinlara hakaret buluyorsan ne yani Turk kadinlarinda ureme amacli zihniyet yok mu diye yaklasmamalisin. Sen kadinlarin ureme araci gorulmesini hakaret olarak algilarken Turk kadinlarininda oyle oldugunu soyluyorsun ) komik yani.
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
benim gibi çocuk sahibi olmayı düşünmeyen yada "mevcut 7 milyarla sürdürün kurmacanızı benim yapacağım 1 tane eksik kalsın" diyen biri
fıkra da çok anlamsız.. yani türk kadınının varlığına yüklediği anlamın komplike olması yada karşı tarafın rus olması, hangi haz duyumuna sebebiyet veriyor ki komik bulmalıyım
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Şimdi komiklik toplumdan topluma değişebilir.
Mesela bu fıkra bize (yani Türklere) anlatıldığında komik bulmuyoruz ama belki Ruslara anlatsak onlar gülebilir :)
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
487378_10151003356933420_221813953419_11959179_1033599935_n.jpg


Ne fark eder Türk ya da Rus! Türk toplumunda, Rus kadınlarına; "hafif meşrep", potansiyel "fahişe" olarak bakıldığını biliyoruz. Öyle ki çok sevgili(!) Türk polislerine, Türkle evlenmiş bir Rus(?) kadınına aynı zamanda bir anneye tecavüz etme cesareti veriyoruz.
Umarım kimse Türk erkekleri için; " sapık, tacizci,tecavüzcü" gibi etiketleri yapıştırmaz(!)
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
arkadaşlar bu başlıkta ne mizah ne de dolayısıyla bir fıkra var... hangi amaçla yazıldığını bilemiyorum, ama kesin olan bir şey varsa bu başlığa ne yazılsa, boş ve anlamsız dır... gelin bu başlığı burada bitirelim...
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ben fıkradan ne hakaret, ne anlamsızlık izlenimi aldım?(Zaten bugünlerde kendimden şüphelenmeye başladım, ebleh miyim diye..) Anlatılan, Türkün duygusal, Rus'un olgusal bakış açılarına gönderme yapıyor olması..Şark kafası ve Garp kafasının algı farklılıkları..
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Su sark kafasi ve garp kafasini biraz daha acarsaniz sevinirim glsezinrs ) hatta ayri bir baslikta da olabilir
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ben fıkradan ne hakaret, ne anlamsızlık izlenimi aldım?(Zaten bugünlerde kendimden şüphelenmeye başladım, ebleh miyim diye..) Anlatılan, Türkün duygusal, Rus'un olgusal bakış açılarına gönderme yapıyor olması..Şark kafası ve Garp kafasının algı farklılıkları..

Eyvah!dedim yazdıktan sonra..Şimdi bu cümlenin satır araları nasıl okunacak kimbilir..Şark kafası tabiri ile ilgili olarak İlk aklıma gelenler (hep yazdıktan sonra düşünüyorum, ne kadar kendime telkin etsemde, ellerim rahat durmuyor..)
-"Şark" ı doğu anadolu bölgesiyle sınırlı tutup, bundan alınganlık türetenler
-Bunu aşağılama zannedip hemencecik kaşlarını çatanlar
-Ne yani, bizde kafa yok mu?ya indirgemeye dünden teşne olanlar
-Seni gidi kafatasçı seni diye parmak sallayanlar..Ve adını sayamadığım diğer dostlar..Şark kafası, doğuya özgü (yerkürenin doğusuna) mistik, duygusal,süslemeci ve romantik bir bakış açısıdır..Yalın gerçeği sade suya çorba yerine kor ve beğenmez..Bu yüzden, kavramlaştırırken bir çeşit zenginleştirme, kutsama vb adına değişik baharatlar.-çoklukla da "duygu" -kullanılır..Müzikte, sanatta, folklorda, dilde, insan ilişkilerinde hep bunu görürüz."sıcakkanlı"lık olarak da ifade edilebilen bu algılama biçimi, fazla ısındığında duygular heman şiddete dönüşebilir..Yaşamımızdaki pek çok alan/olgu/kişi/yemek.."severim/sevmem" -"inanırım/inanmam" -dostumdur/düşmanımdır" -bizdendir/değildir"vb penceresinden gözlemlenir ve bu verilerden hareketle eyleme geçilir..Ciltler dolusu yazılabilir ama ben uzun yazmaktan kaçınıyorum biliyorsunuz..Aynı olaya tanıklık eden bir Fransızla bir Türk, aynı algıyı çıkarmazlar.Bu, taraflardan birinin iyi/kötü/doğru/yanlış olmasına işaret etmez.Ait olduğumuz coğrafya ve kültür, bizim algımızı şekillendirir.Olay budur.Şark kafasının eleştirisine gelince...Sürekli bir "dış düşman" üretmeden var olamaz..Batıyı sürekli aşağılar, ama "yabancı" hayranlığından kendisini alakoyamaz.."bizde böyle şey olmaz" dediği herşeyi yapma eğilimindedir, kendisiyle yüzleşmeyi sevmez..Doğru söylerseniz düşman olur, masal anlatırsanız bayılır size..Çünkü doğrunun süsü püsü yoktur..
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Ben fıkradan ne hakaret, ne anlamsızlık izlenimi aldım?(Zaten bugünlerde kendimden şüphelenmeye başladım, ebleh miyim diye..) Anlatılan, Türkün duygusal, Rus'un olgusal bakış açılarına gönderme yapıyor olması..Şark kafası ve Garp kafasının algı farklılıkları..

Eyvah!dedim yazdıktan sonra..Şimdi bu cümlenin satır araları nasıl okunacak kimbilir..Şark kafası tabiri ile ilgili olarak İlk aklıma gelenler (hep yazdıktan sonra düşünüyorum, ne kadar kendime telkin etsemde, ellerim rahat durmuyor..)
-"Şark" ı doğu anadolu bölgesiyle sınırlı tutup, bundan alınganlık türetenler
-Bunu aşağılama zannedip hemencecik kaşlarını çatanlar
-Ne yani, bizde kafa yok mu?ya indirgemeye dünden teşne olanlar
-Seni gidi kafatasçı seni diye parmak sallayanlar..Ve adını sayamadığım diğer dostlar..Şark kafası, doğuya özgü (yerkürenin doğusuna) mistik, duygusal,süslemeci ve romantik bir bakış açısıdır..Yalın gerçeği sade suya çorba yerine kor ve beğenmez..Bu yüzden, kavramlaştırırken bir çeşit zenginleştirme, kutsama vb adına değişik baharatlar.-çoklukla da "duygu" -kullanılır..Müzikte, sanatta, folklorda, dilde, insan ilişkilerinde hep bunu görürüz."sıcakkanlı"lık olarak da ifade edilebilen bu algılama biçimi, fazla ısındığında duygular heman şiddete dönüşebilir..Yaşamımızdaki pek çok alan/olgu/kişi/yemek.."severim/sevmem" -"inanırım/inanmam" -dostumdur/düşmanımdır" -bizdendir/değildir"vb penceresinden gözlemlenir ve bu verilerden hareketle eyleme geçilir..Ciltler dolusu yazılabilir ama ben uzun yazmaktan kaçınıyorum biliyorsunuz..Aynı olaya tanıklık eden bir Fransızla bir Türk, aynı algıyı çıkarmazlar.Bu, taraflardan birinin iyi/kötü/doğru/yanlış olmasına işaret etmez.Ait olduğumuz coğrafya ve kültür, bizim algımızı şekillendirir.Olay budur.Şark kafasının eleştirisine gelince...Sürekli bir "dış düşman" üretmeden var olamaz..Batıyı sürekli aşağılar, ama "yabancı" hayranlığından kendisini alakoyamaz.."bizde böyle şey olmaz" dediği herşeyi yapma eğilimindedir, kendisiyle yüzleşmeyi sevmez..Doğru söylerseniz düşman olur, masal anlatırsanız bayılır size..Çünkü doğrunun süsü püsü yoktur..
ilahi glsezinrs :D,
bundan niye alınsınlar? şarklı olan anneye duygusal, garplı olan olgusal bakmış. fıkraya itirazı yükselen arkadaşlarda kadına olgusal bakışı eleştiriyorlar zaten. :) bir fıkra topiğini de tartışma alanına çevireceksek eğer:

Ruslar garplıdır algısı da Türkler şarklıdır algısı da hatalı olacaktır. tabi terside yanlış. sanırım bu toprakların insanı garplı olamamış ama, şarklı da kalamamış toplumlara örnektirler. o sebeple bu topraklarda garp algısı ve şark algısı bazen toplumda gruplar arasında bazen bireyin aklında düşünceler arasında çatışma yaratıyor. herhalde bu sebeple Türk ile başlayan fıkralarımız(dünyanın tersine insan profili örneğinde ki fıkralar) meşhur.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
ilahi glsezinrs :D,
bundan niye alınsınlar? şarklı olan anneye duygusal, garplı olan olgusal bakmış. fıkraya itirazı yükselen arkadaşlarda kadına olgusal bakışı eleştiriyorlar zaten. :) bir fıkra topiğini de tartışma alanına çevireceksek eğer:

Eh, olacak o kadar..Bütün yıl yorulduk, gerildik..Ezildik büzüldük bir köşeye dizildik..Habire gündemdeki abukluklara kafa yorduk ama hiçbirini buraya istediğim gibi taşıyıp söyleşemedim ben kendi hesabıma..O yüzden de tartışma konusu yapılmayacak şeylerle bile sağaltım yapıyor olabilirim..Fazıl Say'ın mahkeme kararını yeni duydum..Kürtaj meselesi ile ilgili akşamki bir tartışma konusunda (M.Bardakçı ve saz arkadaşları)dişlerim gıcırdadı..vs..vs..İşte böyle efeeemm..:)
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Temel işsizlikten bunalmış..Mezarlıkta bakım yapacak birinin arandığını duyunca, koşa koşa gidip talip olmuş..Üç aşağı beş yukarı derken maaşta da anlaşmışlar.İşe gidip gelmeye başlamış..bir kaç gün geçmiş ki, pat diye işi bırakıvermiş..Nedenini soranlara cevabı:
-Herkes yatarken çalışmak çok ağırıma gidiyordu, dayanamadım..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Rusya'da yaşama kuralları: Düşünme.
Düşünsende konuşma.
Konuşsanda yazma.
Yazsanda yayınlama.
Yayınlasanda inkar et.
Türkiye'de :Bugünki durumda hepsi yasak.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst