- Konbuyu başlatan
- #1
her geçen gün sırtımıza yüklendiğimiz o ağır yüklerle yaşamaya çalışıyoruz. yoğun, stresli ve hızlı şehir hayatında kendimizi sıradanlaştırıyor ve görmezden geliyoruz. bazen istiyorum ki bütün bu kalabalıktan uzaklaşıp sessiz ve sakin bir maceranın yolunu tutayım. ama ne zaman bir isteğimi doyasıya gerçekleştirebildim ki diye komplike bir soruyu düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum doğrusu. yaşınız ne olursa olsun, hangi işle uğraşıyor olursanız olun yorulmak, bırakmak istemek vazgeçmek kimi zaman üzülmek, ağlamak, gülmek... Bunlar tamamen insanı insan yapan duygulardır. bir felsefeci ya da bir bilim insanı değilim. bu kanaate varmak içinde buna gerek yok zaten. sadece adımdan da anlaşılacağı üzere düşünceli bir prensesim. düşünceli derken öyle dünya sırlarını nasıl çözerim diye düşünmüyorum ha yanlış anlaşılmasın. sadece kendi doğru yolunu bulmaya çalışan karanlıkta kaybolmuş ama bundan şikayetçi olmayan biriyim. sürekli bir çıkış yolu arayan zira başını dertten bir türlü kurtaramayan biri. inanın bana ki inanmazsanız da çok önemli değil, bir şeylerin farkında olmak daima hiçbir şeyi anlamlandıramamaktan daha iyidir. yolun sonunu bilmemek sana heyecan yaratabilir, bu yüzden daha fazla yolu yürüme isteği duyabilirsin fakat sizce hayat kısa hevesler yaşamak için uzun mu yoksa gerçek izler bırakıp kayda değer işler yapmak için kısa mı ?
bulut olmak isteyen düşünceli bir prensese ne söylersiniz ?
bulut olmak isteyen düşünceli bir prensese ne söylersiniz ?