Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabilirmi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde matrix tarafından oluşturulan Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabilirmi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,309 kez görüntülenmiş, 37 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabilirmi?
Konbuyu başlatan matrix
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
P

Pyramos

Ziyaretçi
Sayın donkişot;
Amacım kesinlikle bilgi yarıştırmak olmadı.. Amacım inancın akılsız bir şeçim olmadığını ortaya koyabilmek.. Arayış içinde olana cevap olabilmek.. İnsan aklının ortaya koyabildiği en akılcı çözüme ulaşabilmek ve bunları insanlarla paylaşabilmek amacım olmuştur..

bu yolda sana başarılar dilerim..teorin zaman içinde elbet dahada gelişecektir..ama -temel- gayenin öncelikle kimseyi yolundan çevirmek degil kendi yolunu güçlendirmek olması gerektiği şahsi tavsiyemdir..bu kez teorin hakkında değilde konuyla dolaylı yoldan ilgili birşeyler söylemek istiyorum..Kısaca ateist diyebileceğim düşünce akımın savunucularının argümanlarına dikkat et.. ellerinde hiçbirşey olmadığını göreceksin.. hep aynı söylemler.. çoğunun söylemi Turan Dursun söylemidir:) senin deyiminle akılsız bir seçim suçlaması yaparlar ama kendi seçimlerinin -akıllarıda- bellidir :)
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Selam, matrix
düşünce paylaşımına, foruma hoş geldiniz :)

---------------------------------------------------------


zaman ve madde gerçektir ve/lâkin 'gerçek' te mütemadiyen gerçekleşme dir
değişim dönüşüm ile halden hale geçmek gerçekliğin ( zamanın ve maddenin!- ki maddenin de asıl yeteneğinin : D enerjisinden !! olduğu pekala düşünülebilir ) tam da kendisi..kendisindendir



''...doğadaki tüm maddeleri oluşturan temel element dediğimiz atomların proton, nötron, elektron gibi atom altı öğelerden oluştukları ve birbirleriyle foton denilen enerji paketçikleriyle haberleşip
( ki bu haberleşme; genel çekim yasasına tâbilik/ uzay-zamanda yer alan cisimlerin mevcut manyetik alanlarıyla bir bütün olarak ' manyetizmanın evrensel etkinliği!?dir de-OLUŞ- ) karşılıklı enerji alış-verişlerinde bulunduğu ile... fotonun: durgun kütlesinin 0, etkileşimlere parçacık olarak girebildiği halde ışık hızında ve dalga olarak yayılması ..'' bilgisi ışığında
düşünebiliriz ki
atomik yapıda ki foton; pekala beyin işlevi görmekte.. tüm evrene yayılan.. dolayısı ile dünyadaki evrimi/tekamülü ile en gelişkin form insanda da görülen düşünsel hareketin de bağlı olduğu ...bir bilinç hali ile O'nun boyutu ...tekrar etmek gerekirse; atomik yapı ve foton kuşağına yazılı... kendine ! öz yazılım ( da tüm kudret!! -tabiiki bence ve sadece amatör okumalardan varılan, bir fikir- )
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Çoğunlukla karşı çıkışlar/reddedişler veya kabullenişler savunular neden "din" üzerine?İnanç saf ve doğaldır.İnancı ille de bir din söylemiyle sınırlamak niye?İnsan, inançlı bir varlıktır nasıl duyguları, aklı, düşüncesi varsa inancı da vardır.Yaratıcıya inanmak, hayranlık duymak ve sevmek neden kölelikle eşdeğer tutuluyor?Kölenin hür iradesi ve seçimi var mı ki?Yaratıcının kullar/köleler üzerinden efendilik taslamaya ihtiyacı mı var?İnsan egosunun zaaflarını yaratıcı kudrete yükleyip yargılamaya hakkım olmadığını düşünüyorum.Üstelik İslamdaki "kul" kavramının kölelikle ne ilgisi var?İnsanlar böyle algılıyorlar diye, ezbere pratikler yapıyorlar diye bunun faturası niçin inanca çıkarılıyor hep?İnançla bilgi birbirinin tamamlayıcısıdır.Birbirinin alternatifi/doğrulayıcısı/yanlışlayıcısı değil.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Çoğunlukla karşı çıkışlar/reddedişler veya kabullenişler savunular neden "din" üzerine?İnanç saf ve doğaldır.İnancı ille de bir din söylemiyle sınırlamak niye?İnsan, inançlı bir varlıktır nasıl duyguları, aklı, düşüncesi varsa inancı da vardır.Yaratıcıya inanmak, hayranlık duymak ve sevmek neden kölelikle eşdeğer tutuluyor?Kölenin hür iradesi ve seçimi var mı ki?Yaratıcının kullar/köleler üzerinden efendilik taslamaya ihtiyacı mı var?İnsan egosunun zaaflarını yaratıcı kudrete yükleyip yargılamaya hakkım olmadığını düşünüyorum.Üstelik İslamdaki "kul" kavramının kölelikle ne ilgisi var?İnsanlar böyle algılıyorlar diye, ezbere pratikler yapıyorlar diye bunun faturası niçin inanca çıkarılıyor hep?İnançla bilgi birbirinin tamamlayıcısıdır.Birbirinin alternatifi/doğrulayıcısı/yanlışlayıcısı değil.

Inancin temeli tabiki dini ya da yaraticiya yonelik degildir. Akilciligin gozlem vermeyen her turlu varsayim ve teorisi gozlem verene ve olgulasana kadar birer inanctir.

Buradaki onemli konu ise, inancsal bilgi iler bilimsel bilgi farkini fark edebilmektir. Aksi bilimin bilimselligine inanci bulastirmak, ya da inanci bilimselmis gibi algilamak hatasini getirir.
 

matrix

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Eyl 2011
Mesajlar
38
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
46
Sayın evrensel-insan;
Bilim oturmuş haliyle olgular hakkındaki gözlemler ve sonuçlar ile ilgilidir.. İnançsal boyutlardaki teoriler ilede gelişme yönünü açık tutmaktadır.. Nede olsa teoriler ispatlanmamış olduğu için içerisinde inancı barındırmak durumundadır.. Bu teoride ister madde ister yaratacı ister başka bir inanç olsun bir inanç bulundurmaktadır.. Bu yüzden teoriler inanç-akıl-bilim üçlemini kapsamaktadır.. Teoriler bilimin hayal gücü ve ilerlemesini sağlayan lokomotifleridir.. Bu yüzden bilimin dışına atmak yanlış olacaktır.. Her ne kadarda inancı bilime katmasanızda içinde olduğunu kabul etmek durumundayız.. Yoksa teorilere bilimsel diyemeyiz..

Konunun bilimsel olmadığını kabul etsek bile.. Bilim çerçevesinde kalmamız durumunda zaten bir insan olmak durumundan vaz geçmiş oluruz.. İnsan kısıtlı bilim çerçevesinde kalınca aklına ters düşer.. Kalıplaşmış hiçbir cevaba ulaşamayan basit çerçevede papağan olmaktan kurtulamaz.. Bu durumda akıl yetimiz önemlidir.. Cevaplar bilimden veya sağlam bir kaynaktan gelmiyorsa en akıllı çözümü aramamız insani yönümüzdür.. Bilimsel kalmak istiyorsak bilinçsiz bir bilgisayardan farkımız kalmaz.. Yüklenmiş basit programların dışına çıkamayız.. Bilimin insan aklına, hayal gücüne , inancına ihtiyacı vardır.. Çünkü bu fabrikada şekillenmiştir.. Bilgisayar bilimi şekillendiremez sadece kullanır..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sayın evrensel-insan;
Bilim oturmuş haliyle olgular hakkındaki gözlemler ve sonuçlar ile ilgilidir.. İnançsal boyutlardaki teoriler ilede gelişme yönünü açık tutmaktadır.. Nede olsa teoriler ispatlanmamış olduğu için içerisinde inancı barındırmak durumundadır.. Bu teoride ister madde ister yaratacı ister başka bir inanç olsun bir inanç bulundurmaktadır.. Bu yüzden teoriler inanç-akıl-bilim üçlemini kapsamaktadır.. Teoriler bilimin hayal gücü ve ilerlemesini sağlayan lokomotifleridir.. Bu yüzden bilimin dışına atmak yanlış olacaktır.. Her ne kadarda inancı bilime katmasanızda içinde olduğunu kabul etmek durumundayız.. Yoksa teorilere bilimsel diyemeyiz..

Konunun bilimsel olmadığını kabul etsek bile.. Bilim çerçevesinde kalmamız durumunda zaten bir insan olmak durumundan vaz geçmiş oluruz.. İnsan kısıtlı bilim çerçevesinde kalınca aklına ters düşer.. Kalıplaşmış hiçbir cevaba ulaşamayan basit çerçevede papağan olmaktan kurtulamaz.. Bu durumda akıl yetimiz önemlidir.. Cevaplar bilimden veya sağlam bir kaynaktan gelmiyorsa en akıllı çözümü aramamız insani yönümüzdür.. Bilimsel kalmak istiyorsak bilinçsiz bir bilgisayardan farkımız kalmaz.. Yüklenmiş basit programların dışına çıkamayız.. Bilimin insan aklına, hayal gücüne , inancına ihtiyacı vardır.. Çünkü bu fabrikada şekillenmiştir.. Bilgisayar bilimi şekillendiremez sadece kullanır..

Bilimin ortaya atmasi baskadir, bilimsel olmasi baskadir. Herhangibir sey olgu, yani fact olmadikca bilimsel degildir. Zaten o yuzden de teoridir. Teorinin bilimselligi test edilebilirligi ve gozlemi ile kanitlanir. Ayrica yanlislanabilir olmasi da bakidir.

Konu bilim cercevesinde kalmak degil; bilincli ve farkinda olarak neyin bilimsel olgu, neyin hipotez, neyin teori, neyin ideoloji, neyin inancsal oldugunu algilamak ve bilmektir.
 

daddylonglegs

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2011
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
32
bilimsel bir tez yaratıcının varlığına ulaşabilir mi emin değilim uzman olduğum bir konu da değil tahmin yürütemeyecek kadar tek bildiğim eğer bir gün öyle bir şey olursa yani ulaşılabilinirse; artık yaratıcının varlığına inanmanın pek bir artısının olmayacağı...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bilimsel bir tez yaratıcının varlığına ulaşabilir mi emin değilim uzman olduğum bir konu da değil tahmin yürütemeyecek kadar tek bildiğim eğer bir gün öyle bir şey olursa yani ulaşılabilinirse; artık yaratıcının varlığına inanmanın pek bir artısının olmayacağı...

Bilimsel bir tezin, metafizigin teolojik varlik tartismalari ile bir ilgisi yoktur. Teoloji bilimsel degildir. Bilim fenomenin gozlemi ile ilgilenir, kendisi ile de degil.
 

toz_zerresi

Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2010
Mesajlar
184
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

Bilim bir bütün olarak her an Yaratıcıyı haykırır zaten... Düşünsenize DNA, RNA, atom, çekirdek, ağaç, tohum, Günreş, pire. Bunlar arsındaki uyum, yardımlaşma ve benzeri durumları düşünün.

Bilim ağacı gözlemleyerek aslında aynı zamanda yaratıcının sanatını gözlemlemiş oluyor.

Adeta bir odunun bizlere meyve ikram edişini inceleyen bilim aslında yaratıcının mühendisliğini gözler önüne sermiş oluyor.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

Bilim bir bütün olarak her an Yaratıcıyı haykırır zaten... Düşünsenize DNA, RNA, atom, çekirdek, ağaç, tohum, Günreş, pire. Bunlar arsındaki uyum, yardımlaşma ve benzeri durumları düşünün.

Bilim ağacı gözlemleyerek aslında aynı zamanda yaratıcının sanatını gözlemlemiş oluyor.

Adeta bir odunun bizlere meyve ikram edişini inceleyen bilim aslında yaratıcının mühendisliğini gözler önüne sermiş oluyor.

Bilimin temeli bilgidir, gozlemdir ve olgudur. Ucude "yaraticiyi haykirmaz". En son Cern deneyindeki parcaciga "tanri parcacigi" denmesi bile, hem bu konu ile bizzat ilgilenen hem de disaridan bir suru bilim kisisini rahatsiz etmistir.

Bilim once gozlemler ve sonra aciklar. Yani once aklinda bir akilli tasarimci yaratmaz.

Klasik olacak ama,m yaraticinin yaratani kisir dongusunu goz ardi ediyorsun. Yani senin yaratici dedigini yaratan kusursuz yaraticiyi, ya da onu yaratan kusursuz yaraticiyi yani kisir dongu ve akilcilik cikmazini.

Ayrica bu da espri olsun. Yaratici muhendislik unvanini, diplomasini hangi hocasindan almis?
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

Bilimin temeli bilgidir, gozlemdir ve olgudur.
gözlemin ve olgunun temeli nedir? bilim midir? insan mıdır? insanın temeli nedir? ya da her ne ise onun temeli nedir? bu da bir kısır döngü değil midir? aslında her soru basite alınarak cevaplanırsa kısır döngüye dönüyor hoş derinlemesine irdeleseniz de sonu gene kısır döngüye gebe belki.
tanrı adına sorduğunuz tüm soruları bilim adına da sorabilirsiniz.
demek istediğim; birini tartıp ölçerken diğerine göz kararı değer vermek çok da iyi olmuyor. sadece tartın varsa tartabildiğini kabul etmelisin. senin ölçemediğini başkası ölçebiliyor olabilir. başka bir ölçü aleti kullanıyordur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

gözlemin ve olgunun temeli nedir? bilim midir? insan mıdır? insanın temeli nedir? ya da her ne ise onun temeli nedir? bu da bir kısır döngü değil midir? aslında her soru basite alınarak cevaplanırsa kısır döngüye dönüyor hoş derinlemesine irdeleseniz de sonu gene kısır döngüye gebe belki.
tanrı adına sorduğunuz tüm soruları bilim adına da sorabilirsiniz.
demek istediğim; birini tartıp ölçerken diğerine göz kararı değer vermek çok da iyi olmuyor. sadece tartın varsa tartabildiğini kabul etmelisin. senin ölçemediğini başkası ölçebiliyor olabilir. başka bir ölçü aleti kullanıyordur.

Sorduklarin sorumu ya da bir kisir donguyu kendince anlatmak icin bir yazi dili mi pek algilayamadim. Eger soru ise, gozlemin temeli insanogludur, olgunun temeli insanoglu gozlemsel teorisinin test edilebilirligidir. Insanin temeli insanoglunun ortaya koydugu ve tartistigidir. Herseyin temeli de insanoglu kavrami ve kavramlasarak dile getirdikleridir.

Oyuzden ortada bir kisir dongu yok. Insanoglu var, onun numenal yeti degerleri var ve bunlarin bilimselligi/inancsalligi var.

Bilimin bilimselligi gozleme dayandigindan her sorunun cevabi epistemolojik ve yanlislanabilir olarak verilmistir.

Ama tanri ne dogrulanabilir, ne de yanlislanabilir. Cunku gozleme degil tasarimciliga dayanir. Tasarlayan kendine dogrular ve inanir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

o zaman bilim değil insan gözlemler. ve sonra insan açıklar. bilimsel açıklar sanatsal açıklar ya da inançsal... her üçünde de ölçüler vardır, kendi santimlerini kullanırlar.

Bilimin bilimselligi gozleme dayandigindan her sorunun cevabi epistemolojik ve yanlislanabilir olarak verilmistir.
diyorsunuz ve
Klasik olacak ama,m yaraticinin yaratani kisir dongusunu goz ardi ediyorsun. Yani senin yaratici dedigini yaratan kusursuz yaraticiyi, ya da onu yaratan kusursuz yaraticiyi yani kisir dongu ve akilcilik cikmazini.
bunu da diyebiliyorsunuz. ve peşinden
Ama tanri ne dogrulanabilir, ne de yanlislanabilir. Cunku gozleme degil tasarimciliga dayanir. Tasarlayan kendine dogrular ve inanir.
ben çok bağdaştıramıyorum bu cümlelerinizi. altını çizdiklerim bir garip geldi özellikle...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

o zaman bilim değil insan gözlemler. ve sonra insan açıklar. bilimsel açıklar sanatsal açıklar ya da inançsal... her üçünde de ölçüler vardır, kendi santimlerini kullanırlar.

diyorsunuz ve bunu da diyebiliyorsunuz. ve peşinden ben çok bağdaştıramıyorum bu cümlelerinizi. altını çizdiklerim bir garip geldi özellikle...

Son iki denilen sorunun ortaya konumudur. Yani yaraticinin yaratan kisir dongu sorunu ve tanri kavraminin akillarda yaratilan bir tasarim olarak fenomenal bir gozlem vermemesi ve sadece aklin inandigi ve kendine dogruladigi bir anlam ve icerikte olmasinin ve bilimsel bir iceriginin olmamasinin sorunu.

Cunku inanclar sadece kendine dogrulayanlar icin gecerlidir ve onlari baglar. Baskasina dogrulayamaz. Bunu yanlislayan da kendi inancsizligi ile yanlislar, dogrulayani iknaedemez. Bu da bilimsel degildir.
 

matrix

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Eyl 2011
Mesajlar
38
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
46
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

Bilimin temeli bilgidir, gozlemdir ve olgudur. Ucude "yaraticiyi haykirmaz". En son Cern deneyindeki parcaciga "tanri parcacigi" denmesi bile, hem bu konu ile bizzat ilgilenen hem de disaridan bir suru bilim kisisini rahatsiz etmistir.

Bilim once gozlemler ve sonra aciklar. Yani once aklinda bir akilli tasarimci yaratmaz.

Klasik olacak ama,m yaraticinin yaratani kisir dongusunu goz ardi ediyorsun. Yani senin yaratici dedigini yaratan kusursuz yaraticiyi, ya da onu yaratan kusursuz yaraticiyi yani kisir dongu ve akilcilik cikmazini.

Ayrica bu da espri olsun. Yaratici muhendislik unvanini, diplomasini hangi hocasindan almis?


Bilimsel tezi yeterince anladıysanız kısır döngünün çözülmüş olduğunu göreceksiniz.. Zaman olgusu kalkınca geçmiş olmaz.. Böyle bir ortamı kavramamız çok zor ama gözüken başka bir çözümde yok..
Bilimsel değil diye merak edilen soruları insanlar düşünmüyorsa bu bilim inanaçtan öteye gidemez.. Hani diyoruz Allah'ı kavramak çok zor.. Bilimde diyor o soru benim için cevapsız onun için yok sayarım bilidiğim sorulardan başlarım.. :) O zaman bilimde anlamadığını kapsamıyor.. Bu bağlamada inançtan pek farkı kalmaz.. Bilim inançtan daha aşağı akılsal bir seviyede çünkü sadece gördüğünü sorguluyor.. İnanaç ise her soruya cevap arıyor.. Bizim bu durmda bilim nokasında kalmamız bir anlam ifade etmez..
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

sayın evrensel-insan, aslında altı çizili olan cümlelerin birbirlerine ters yaklaşımlar olduğunu söylemek istemiştim.
yaratici dedigini yaratan diyerek söze devam etmek bilimsel bir yaklaşımdır ancak ikinci altı çizili cümlenizde doğrulanamayan ve yanlışlanamayan bir yaklaşım var. sonuçta alıntı yaptığım cümleleriniz aslında birbirleri ile uyuşmuyor demek istiyorum.
matrix sizin söylediğiniz "Bilimsel değil diye merak edilen soruları insanlar düşünmüyorsa bu bilim inanaçtan öteye gidemez" sözünüzene hem katılıyorum hem katılmıyorum. iki düşünüş biçiminin de birbirlerinden öteye gitmek gibi bir niyeti yoktur herhalde. eğer öyleyse ikisi de yanlış hareket ediyorlardır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Cevap: Bilimsel bir Tez Yaratıcının Varlığına Ulaşabili

sayın evrensel-insan, aslında altı çizili olan cümlelerin birbirlerine ters yaklaşımlar olduğunu söylemek istemiştim.
yaratici dedigini yaratan diyerek söze devam etmek bilimsel bir yaklaşımdır ancak ikinci altı çizili cümlenizde doğrulanamayan ve yanlışlanamayan bir yaklaşım var. sonuçta alıntı yaptığım cümleleriniz aslında birbirleri ile uyuşmuyor demek istiyorum.
matrix sizin söylediğiniz "Bilimsel değil diye merak edilen soruları insanlar düşünmüyorsa bu bilim inanaçtan öteye gidemez" sözünüzene hem katılıyorum hem katılmıyorum. iki düşünüş biçiminin de birbirlerinden öteye gitmek gibi bir niyeti yoktur herhalde. eğer öyleyse ikisi de yanlış hareket ediyorlardır.

Uyusmasi da beklenemez, zaten. Cunku dogal zihniyetin celiskisi ve algi karmasasi kendi yapilandirmaci yapi ve isleyisinin bunyesindedir. Yani kendisi celiskidir. Iste onemli olan da bu celiskinin iliskisini ve sorununu ortaya koymaktir.

Ben dusunce uzerine bir sey soylemiyorum ki. Sadece dusuncenin bilimsel mi/inancsal mi; akila mi/gozleme mi v.s. dayandiginin bilinc ve farkindaliginin gerekliligini soyluyorum.

Mesela yaratilis kelime anlami olarak bile bilimsel degildir, cunku bilimsellikte yaratilis yoktur, degisim, donusum, baskalasim ve olusum vardir.

Burada bir "dogru/yanlis" tan ziyade bilimsellik/inancsallik farkinin algisi onemli. Sonucta bilginin "dogrusu/yanlisi" olmaz ve boyle degerlendiriliyorsa,m bu akilci bir degerlendirmedir. Bilginin cesidi ve neye/kime yonelik oldugudur, onemli olan.

Yukaridaki iki dusunusun de kisir dongu olmasi zaten dile getirdigim sorunun algilanmasi icin verilmistir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst