Beni Değil,Bana Tecavüz Edenleri Cezalandırın!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde faust tarafından oluşturulan Beni Değil,Bana Tecavüz Edenleri Cezalandırın! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,686 kez görüntülenmiş, 59 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Beni Değil,Bana Tecavüz Edenleri Cezalandırın!
Konbuyu başlatan faust
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
:) :) :)

biraz dikkatli olsan bu alıntının peygamberin "hak" olduğunun en büyük delili olduğunu görür ve buraya koymazdın...

peygamber,zina suçu işleyen yahudiler hakkında hüküm verirken,kurana göre değil onların inançlarını düzenleyen tevrata göre hüküm vermiş...

1. Abdullah b. Ömer'den (r.a.): «Yahudiler Resûluîlah (s.a.v.)'e gelerek kendilerinden bir erkekle bir kadının zina ettiği*ni haber verdiler. Bunun üzerine Resûluîlah (s.a.v.) kendilerine: «Tevratta recm karşılığında, ceza olarak ne var?» diye sorunca: «Zina edenlere meydan dayağı atılarak onları rezil ederiz» dediler. Bunu işiten Abdullah b. Selam «Yalan söylüyorsunuz, Tevrat'ta recm cezası vardır» dedi. Hemen Tevratı getirip açtılar. Biri elini recm. âyeti üzerine koyarak, önünü ve sonunu okumağa başlayınca, Abdullah b. Selâm ona: «Elini kaldır» dedi. Elini kaldı*rınca, recm âyeti gözüktü, Bunun üzerine Yahudiler: «Doğru ya Muhammed, Tevratta recm âyeti vardır» dediklerinde, Resûluî*lah (s.a.v.) zina edenlerin recm edilmelerini emretti, recmolundular.[1]
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Beni ilgilendiren kadina uygulanan fiziki siddettir ve bu bir yasam hak ve ozgurlugu ve insan hakki ihlalidir ve insanlik sucudur. Katliam, linc, recm, v.s. kisaca kisisel ya da toplumsal siddet bir insanlik sucudur ve bunun temeli de degersel, verisel ve tabusal bir inanctir.

Bu inanci insanoglu akli sorgulamadan tasir ve gunumuzde bile uygular. Bu siddetin tarihsel ve inancsal/ideolojik/etik olarak kimdsen neyden geldigi ise teferruattir.

Onemli olan bu insanlik sucu vahsetine karsi cikmak ve lanetlemektir.

Bunu hangi gerekce ile uygulamayanlar da ayni insanlik sucunu islemektedir. Kendileri bunu bil fiil uygulamalari sart degildir. Suc bunun dusuncesini tasimaktan baslar.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
yahudiler neden biat etmedikleri bir peygambere gelip kendi kitaplarında olan bir cezanın uygulanmasını (ki bu cezanın hükmünü zaten biliyorlardı)istediler.?
 

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
Beni ilgilendiren kadina uygulanan fiziki siddettir ve bu bir yasam hak ve ozgurlugu ve insan hakki ihlalidir ve insanlik sucudur. Katliam, linc, recm, v.s. kisaca kisisel ya da toplumsal siddet bir insanlik sucudur ve bunun temeli de degersel, verisel ve tabusal bir inanctir.

Bu inanci insanoglu akli sorgulamadan tasir ve gunumuzde bile uygular. Bu siddetin tarihsel ve inancsal/ideolojik/etik olarak kimdsen neyden geldigi ise teferruattir.

Onemli olan bu insanlik sucu vahsetine karsi cikmak ve lanetlemektir.

Bunu hangi gerekce ile uygulamayanlar da ayni insanlik sucunu islemektedir. Kendileri bunu bil fiil uygulamalari sart degildir. Suc bunun dusuncesini tasimaktan baslar.

kimin umurunda...
bunlarla uğraşacak ne zaman var ne de gerek...

inançlarla uğraşmak,iş yapıyormuş açısından kendi kendini tatminden öte bir değer taşımaz ...
bireysel farkındalık açısından çöpe gitmesi gereken düşünce tarzıdır...
 

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
yahudiler neden biat etmedikleri bir peygambere gelip kendi kitaplarında olan bir cezanın uygulanmasını (ki bu cezanın hükmünü zaten biliyorlardı)istediler.?

çünkü kuranda recm yoktu...
çünkü hz.muhammed iddia edilenin aksine kadına özgürlük veren ve şiddeti sonlandıran bir yolu açmıştı...
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bireysel farkindalik, once birey bilinci ve bilisselligi daha sonra kisinin kendi beyninde yer etmis insan ve insanlikdisi her turlu deger, veri ve tabu inanc ve ideolojisinin bilincaltindan ve onun sartlanmisligindan kisice cikartilip sorgulanmasi ile saglanir.

Bu da dogal ve fenomenal zihniyet ile mumkun degildir. Cunku bu zihniyetler birey bilinci degil; ben, bireycilik, bananecilik, bencillik ve bireyci akilciligi saglar. Bu da birin turunu karsisina almasi ve kendi birsel cikari icin turunu kullanmasi ve harcamasi anlamina gelir.

Dunya zaten nihilizm sonrasi bunun canavarligini her turlu izmde tasimaktadir.
 

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
Bireysel farkindalik, once birey bilinci ve bilisselligi daha sonra kisinin kendi beyninde yer etmis insan ve insanlikdisi her turlu deger, veri ve tabu inanc ve ideolojisinin bilincaltindan ve onun sartlanmisligindan kisice cikartilip sorgulanmasi ile saglanir.

Bu da dogal ve fenomenal zihniyet ile mumkun degildir. Cunku bu zihniyetler birey bilinci degil; ben, bireycilik, bananecilik, bencillik ve bireyci akilciligi saglar. Bu da birin turunu karsisina almasi ve kendi birsel cikari icin turunu kullanmasi ve harcamasi anlamina gelir.

Dunya zaten nihilizm sonrasi bunun canavarligini her turlu izmde tasimaktadir.

sana sayısını hatırlamadığım kadar anlatmaya çalıştım,son bir kez daha anlatayım...

yukarıda koyulaştırdığım yazını yazabiliyor olmak için senin durumundan daha farklı bir düzlemde olmak gerekir...
o düzlemde olanların da inanç-metafizik gibi takıntıları olmadığı gibi her konuyu ezberlediği bir kaç kelime ile (numen-fenomen vb...) nakarat haline getirdiği şarkı sözleri yoktur...

ve o düzlemdekiler bilmedikleri konularda konuşmazlar...
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Kuran içerisindeki cezaların günümüzde uygulanması gerektiğini düşünmek, günümüz insanlığınının değerlerine aykırıdır. Bu konu tartışma götürmez. Söz konusu ceza sistemi insanlık tarihindeki yerini almıştır yahut almaktadır, almadı ise almalıdır. Burada esas mesele, kendi zamanında bu cezaların anormal olmayışıdır. Bugünden bakıldığında geride bırakılması gereken bir ceza sistemi olduğu açıktır. Bu kuralları bugünün dünyasına uyguladığınızda insan haklarına saygısızlıktır. Bundan bin yıl öncesine gittiğinizde örneğin, insan hakkı kavramı söz konusu olmadığından bu kuralların da insan haklarına aykırı olduğunu söylemek doğru değildir. Bu söylem günümüzün doğrusudur.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
geçmişte bu konu üzerine epey kitap karıştırdım ama hiç biri şu an aklımda değil,belli belirsiz..kafama takılan şu;

çünkü hz.muhammed iddia edilenin aksine kadına özgürlük veren ve şiddeti sonlandıran bir yolu açmıştı...

yahudiler burada kendi kitaplarındaki hükümden kaçmak ve islamın ve peygamberin hükmüne sığınma gibi bir yol izlediklerini çıkarıyorum bu olaydan fakat,

unun üzerine Yahudiler: «Doğru ya Muhammed, Tevratta recm âyeti vardır» dediklerinde, Resûluî*lah (s.a.v.) zina edenlerin recm edilmelerini emretti, recmolundular.[

neden peygamber şiddeti engellemek yerine bu şeriatın uygulanmasına hükmetti.?
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Senin kisisel goruslerin seni, benimkiler de beni baglar. Ben o duzlemde olanlara degil; kendilerini sorgulama adina o duzleme cikabilenlere sesleniyorum.

Once o sarki sozlerinin ne oldugunu algilamak icin onlarin bilinc ve farkindaliga tasinmasi gerekir. Bu da sadece bunu yapmak isteyenlewr icin gecerli olabilir.
 

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
ve bunu söylemeye çalışırken art niyetli olmak,art niyetini hayata geçirmek uğruna bilgisizce çabalar sarf etmek işse en hafifinden saygısızlıktır...
bu saygısızlığın cezası ise bana göre zamanında uygulanan recm den daha ağır olmalıdır...
 

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
geçmişte bu konu üzerine epey kitap karıştırdım ama hiç biri şu an aklımda değil,belli belirsiz..kafama takılan şu;



yahudiler burada kendi kitaplarındaki hükümden kaçmak ve islamın ve peygamberin hükmüne sığınma gibi bir yol izlediklerini çıkarıyorum bu olaydan fakat,



neden peygamber şiddeti engellemek yerine bu şeriatın uygulanmasına hükmetti.?

tebliği metodu içerisinde olması gereken hüküm; kitap ehlinin kendi akaidi ile muhatap kılınmasıdır...
sonra da islam ülkelerinde müslüman olmayan halka kendi hukukları uygulanmıştır...
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Kuran içerisindeki cezaların günümüzde uygulanması gerektiğini düşünmek, günümüz insanlığınının değerlerine aykırıdır. Bu konu tartışma götürmez. Söz konusu ceza sistemi insanlık tarihindeki yerini almıştır yahut almaktadır, almadı ise almalıdır. Burada esas mesele, kendi zamanında bu cezaların anormal olmayışıdır. Bugünden bakıldığında geride bırakılması gereken bir ceza sistemi olduğu açıktır. Bu kuralları bugünün dünyasına uyguladığınızda insan haklarına saygısızlıktır. Bundan bin yıl öncesine gittiğinizde örneğin, insan hakkı kavramı söz konusu olmadığından bu kuralların da insan haklarına aykırı olduğunu söylemek doğru değildir. Bu söylem günümüzün doğrusudur.

Eger bugun bunlar gunumuzde uygulaniyor olmasa, konu olmazdi zaten. Kadina uygulanan her turlu fiziki siddet derecesi, adi ne olursa olsun; temeli inancsal ve ideolojik veriye, tabuya ve degerte dayanir. Iste bu nedenden gunumuzde ve dunyanin herhangibir cografyasinda kim neye inanirsa inansin, fiziksel siddete karsi cikmasi gerekirken, onu uygular, kanuna tasir ve savunur. Sence bunun nedeni nedir?

Bu konudaki insanoglunun o gunden bugune aldigi insanlik yolu nedir ve neden yoktur?
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Eger bugun bunlar gunumuzde uygulaniyor olmasa, konu olmazdi zaten. Kadina uygulanan her turlu fiziki siddet derecesi, adi ne olursa olsun; temeli inancsal ve ideolojik veriye, tabuya ve degerte dayanir. Iste bu nedenden gunumuzde ve dunyanin herhangibir cografyasinda kim neye inanirsa inansin, fiziksel siddete karsi cikmasi gerekirken, onu uygular, kanuna tasir ve savunur. Sence bunun nedeni nedir?

Bu konudaki insanoglunun o gunden bugune aldigi insanlik yolu nedir ve neden yoktur?


İnsan ömrü ortalama 70 yıl dersek ve dünya üzerinde insanın var olduğu zamandan günümüze gelen süreci göz önüne alırsak, esasında yaşadığımız süreçte gördüklerimiz, görmedikleimizin yanında oldukça küçük kalır. Koskoca bir sürecin salt bir anını alıp göz önünde tutarsanız insanlığı kendi benliğinize indirgemiş olursunuz. İnsan doğal hayatta geçerli olan kaidelerden uzaklaşalı o kadar da uzun bir zaman geçmemiştir. Neticesinde insan da kökü itibari ile bir hayvandır. Hayvanca davranışlar sergilemesi de gayet anlaşılırdır. Her sistem bir sonrakine daha az hayvansal malzeme ve daha çok geleceğin insanlığını oluşturacak malzeme bırakır. Bizim bakış açımızdan bu süreç hızlı işlemez. Zaten herhangi bir insanın varlığı evren düşünüldüğünde ancak bir göz kırpması kadardır. İşin esası şudur ki mutlak kötü yoktur. Din dediğiniz de mutlak kötü değildir. Sonuçta insanlık tarihi içerisinde geleceğin insanlık mirasını oluşturmak için katkıda bulunmuştur. Günümüzde ise artık terk edilmesi gereken bir konuma sürüklenmektedir.Benim ateist oluşum kendi zamanında din olgusunun ilerleme olduğu gerçeğini değiştirmez. Tıpkı dinin bir müddet sonra kendisi olmaktan çıkarakbaşka bir şey olacağı gibi.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
İnsan ömrü ortalama 70 yıl dersek ve dünya üzerinde insanın var olduğu zamandan günümüze gelen süreci göz önüne alırsak, esasında yaşadığımız süreçte gördüklerimiz, görmedikleimizin yanında oldukça küçük kalır. Koskoca bir sürecin salt bir anını alıp göz önünde tutarsanız insanlığı kendi benliğinize indirgemiş olursunuz. İnsan doğal hayatta geçerli olan kaidelerden uzaklaşalı o kadar da uzun bir zaman geçmemiştir. Neticesinde insan da kökü itibari ile bir hayvandır. Hayvanca davranışlar sergilemesi de gayet anlaşılırdır. Her sistem bir sonrakine daha az hayvansal malzeme ve daha çok geleceğin insanlığını oluşturacak malzeme bırakır. Bizim bakış açımızdan bu süreç hızlı işlemez. Zaten herhangi bir insanın varlığı evren düşünüldüğünde ancak bir göz kırpması kadardır. İşin esası şudur ki mutlak kötü yoktur. Din dediğiniz de mutlak kötü değildir. Sonuçta insanlık tarihi içerisinde geleceğin insanlık mirasını oluşturmak için katkıda bulunmuştur. Günümüzde ise artık terk edilmesi gereken bir konuma sürüklenmektedir.Benim ateist oluşum kendi zamanında din olgusunun ilerleme olduğu gerçeğini değiştirmez. Tıpkı dinin bir müddet sonra kendisi olmaktan çıkarakbaşka bir şey olacağı gibi.

Bunlar sadece aciklamadir. Yalniz yapilanlarin insanlikdisi oldugunu ve insanlik sucu oldugunu goz ardi ettirmerz. Kendine insan diyen her canli da bu insanlikdisi dusunce ve davranislari lanetlemelidir. Lanetlemiyorsa, henuz zihin olarak insanlasamamis demektir.

Sonucta bu insanlasamama, insanoglunun bu insanlikdisi dusunce ve davranisi sadece kendine degil; mevcut her turlu canliya ve algiladigi her seye uygulamakta ve bunu da zihinsel degeri olarak yapmaktadir. Hayvan ise bunu sadece yasama ve beslenme olarak yapar, bir inanc ya da ideolojik bir soyut deger tasimaz.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Bunlar sadece aciklamadir. Yalniz yapilanlarin insanlikdisi oldugunu ve insanlik sucu oldugunu goz ardi ettirmerz. Kendine insan diyen her canli da bu insanlikdisi dusunce ve davranislari lanetlemelidir. Lanetlemiyorsa, henuz zihin olarak insanlasamamis demektir.

Sonucta bu insanlasamama, insanoglunun bu insanlikdisi dusunce ve davranisi sadece kendine degil; mevcut her turlu canliya ve algiladigi her seye uygulamakta ve bunu da zihinsel degeri olarak yapmaktadir. Hayvan ise bunu sadece yasama ve beslenme olarak yapar, bir inanc ya da ideolojik bir soyut deger tasimaz.

Bu yazdıklarınıza katılıyorum. Benim demek istediğim de budur. İleriye doğru gidilen süreçte geçmişten daha insani bir seviyeye ilerleyebilmek. Dikkat çektiğim konu din olgusunun da zamanında bu ilerlemede katkısının olduğudur.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Devam etmeyelim derken konuya devam etmeyelim gibi bir anlam çıkmasın. Konu dışı atışmalar silinmiştir.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
empati, kişinin kendi benini başkasının koşullarında yeniden kurabilmesidir... (glsezinrs) ; bu tanımdan yola çıkarak durumu kavramaya çalışalım ; 13-15 yaşlarındaki kız çocuğumuza, saldırarak tecavüz eden bir haydutu, adalet beklentisiyle şikayet ettik; tanrının adaletini uyguladığını iddia eden devletimiz, hayatının en ağır travmasını yaşayan çocuğumuzu, çığlıklarına kulak asmadan, sürükleyerek bir meydana götürdü ve beline kadar toprağa gömüp, ''müslümanlara'' taşlatarak öldürttü... bu barbarlığın oluşturduğu kabusu düşünebiliyor muyuz.... o kız çocuğuyla ya da anne-babasıyla empati yapabilseydik; bu cani sürüsünü ve onların hakim olduğu devlet yapısını, 'hukuk' düzenini; savunmaya, amalarla mazur göstermeye, bahaneler bularak aklamaya çalışır mıydık... ya da bu olguyu ortaya koyanları bırakıp da, burnumuza dayayan gazetecileri, habercileri eleştirmeye, mahkum etmeye kalkar mıydık.... hiç bir din, temiz bir vicdanı bu kadar karartmamalıdır.../ karartamaz.... ama pratikte dinimiz, yani din anlayışımız, vicdanımızı böylesine karatıyorsa, bir yerlerde bir sorun var demektir...
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Teşekkür ederiz konu paylaşımınız için.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst