Başkaldıran İnsan!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düşünen Beyinler kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Başkaldıran İnsan! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 579 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düşünen Beyinler
Konu Başlığı Başkaldıran İnsan!
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Başkaldıran insan demiş Kamu (Camus) ve en büyük, en ileri başkaldırı aslında intihardır diye eklemiş.

O halde bugün burdan lanet bir biçimde yaşayarak bütün benzerini çekenler adına yarı buçuk sözlerimle kendi ölçütümde başkaldırıyorum.. Ya da bu anlamda başkaldıranlar- başkaldıracaklar kulübü varsa o anlamda ...
Bu söz yanlış anlaşılmasın. Bizler yaşarken intihar etmiş gibiyiz. Yaşam umudu, sevinci ve yaşama olan güven, yaşamla kurulan mutluluk sıcaklık bağı gibi anlamlar içimizde ölmüşçesine.. Bir zorlantı ve itme gibi yaşıyarak yaşıyoruz..

(Yazıma itki ve refleks olan bir kaç ayrı toplumsal intihar olgusu ve sorgusu düşünü bağlamında)

Bir arkadaş bir facebook grubunda

payalaşarak demiş ki;

S.T.P Facebook Grup
E.T. - Gruba Asılan Yazım

Sonunda bir kurumun en azından bu konu da araştırma yaptığını bilmek bana sevindirici geldi. Belki sorunu çözmeye odaklanırlar artık. Durumun ne kadar ciddiye gittiğini uzun süredir anlatmaya çalışıyorum. O yüzden bu haberi paylaşma gereği duydum, ilave edebileceğimiz pek çok başlık var, sorun tespit edilmeden çözim üretilmiyor maalesef. Eleştirdiğimiz sistemin insanları hangi noktaya getirdiği ortada, çözim önerisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.

İÇTENLİKSEL -DOĞAL- - SÖZ GELİMİ- YANITLAR

Kapitalizm hastalıktır.
Kapitalizm (ve çalışmak) sağlığa zararlıdır, insan sağlığına zararlıdır. Tam da bu adlarda altı bilimsel veri ve analizlerle emin olun dolu kitaplar var artık.
Şu an ruhsal sorun adında deneyimlenen şeylerin büyük çoğu toplumsal ayrımlaşma, bireycileşme ve Kapitalizmin kendi.
Travma boyutun da. Bir çok uzman bunun daha ileri çapta ekonomik sosyal krizler üreteceğini söyler durur.
Bu sorunlar bireyin sorunları yıkımları adından incelenmeye başlanıp, bireyin beynine indirgendi, saçmalık.
Teknoloji mutluluk getirmedi getirmiyor. Mavi ışık ve kablosuzun kendine uyumlu değiliz, çocukları korumalıyız.
Verilen uyuşturucular (antidepresan, antipsikotikler) kendi intihar sebebi (kalıcı acı, fizyolojik yıkım hissizlik) bırakıyor, yapıyor.
Bu alanlarda bireysel örgütlenme, toplumsal bilinçlenme ve mücadele gerektiği kesin..

---

2012 de kendim mental sorun etiketi yediğimden beri benzer adlandırmayı alan insanlara ilişkin gruplardayım. Uzun uzun gözlem yaptım. Her birinin elinde 3-4 ilaç, değiştirilmiş onlarca doktor ve değişen bir ilaç kartelası, geçmeyen bitmeyen azalmayan sorun ve yakınmalar. İnanın 10 hekim 56 ilaç denediğini söyleyen var. Psikiyatrik tanıya, ilaca ve muayeneye nüfusun nerdeyse 6 ila 4 te biri ucundan kıyından bir şekilde bulaşık.
Buhran, depresyon diye verilen antidepresan ve antipsikotiklerle, emin olun sadece bunlar yüzünden sonra bir çok kişi Bipolar tanısı alıyor. Bipolar tanılarının çok çok büyük oranda sorumlusu bu ilaçlar. Görüyoruz. Eminiz.

Sorun birey de değildir. Toplumsal yapıda, insan ilişkilerinde ve modern tıp ekolünde, onun bilgi yetersizliği, ilgisizliği ve eylem biçiminde ama Kapitalizm denenin kendinde yerleşik büyük yapısal sorunlar var. Denilen sorunların üstünü kapamaya çalışıyorlar. Gen, birey, beyin ve hastalık adında. Saçmalık.. Sistem sorunudur. Yapısal müdahale gerektirir.

---

10 saat bilgisayar başında çalışıyoruz. Telefonlar elimizde. Maruz kalınan, uzay, algı, ışık, hareket akışı, alan derinliği ve kablosuz manyetik radyasyon, bunalr bize bir an büyülü gelse de hiç biri DNA larımıza kazılı değil ve evrimsel geçmişimizde yok.
Led aydınlatmalar (ışık boyu sebebiyle) depresyon sebebi.. Mavi ışık gün ışığına uyumsuz. Gece ışığı uyumak için Melatonin (uyku hormonu) salımı için gerekli. Melatonin hayati bir kimyasal.
Bütün psikiyatrik yakınamların altından bu ve sirkadyen ritim çıkıyor artık iyi bakın.
Kablosuz kirliliği var ve 5G yi tartışıyoruz. Bunların hiçbirine dair güvenli karşı sağlık girişimi ve tedbiri yok ya da yeterli değil artık.
Teknolojik kirlilik öyle, had safhada. Fizyolojilerimiz buna uyumlu değil ve bu geçişe uyum sağlamakta zorlanıyor ve hatta sağlayamadı diyebiliriz.
Ağır metal toksistesi ve kimyasal toksiste var. Bunalr yaşantımıza hep birden eklemlemdi.
Gıdalarımız bozuldu. Birey kendi kaderine terkedilmiş durumda.
Kötü, karamsar, ağır bir tablo çizmiçek ya da felaket tellallığı yapmak değil niyetim. Çöken bireyi gözlemledim, bubarada hiç olan veyitirilen, kaybolan bireyi.
Alt insan gruplarında bu dediklerimin tüm izlerini ve yıkımlarını açıkça gördüm, izledim.

---

Eğik boyun/kafa ve ense duruşu diye tıbbi tanım ve hastalık icad oldu. Beyne giden oksijeni azaltıyor akciğerin solunum kapasitesini azaltıyor.
Mouse hastalığı, bilekte sinir sıkışması ve ellerde uyuşma (karpal tünel sendromu) diye hastalık var artık..

20 dakikadan uzun ekrana bakmışsanız ara vermeli ve en az 20 metre uzağa en az 20 saniye bakmalısınız yoksa kalıcı ya da ciddi hasarlar (giz ve algı) fonksiyon ve algı sorunları oluşuyor.
Birey bu konu da yeterli bilgilendirilmiyor. Toplumsal önlemler az.duyarlılıkta.

--devam edecek---
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Başkaldıran İnsan -2

Şehir şebeke sularında ve nehirlerde ve hatta kıyı deniz ve okyanuslarda doğaya, insana ve hayvanlara zarar verecek düzeyde antidepresan ve antibiyotik kalıntısı var artık. Doğada uzun süreli ya da kalıcı hasar sebebi. Genetik yılım sebebi.
Pesititler havaya ve içme sularına karışıyor.
Kanserojen olduğu ve otizm yaptığı tescilli glifosat adlı ot öldürücü kimyasalın bulaşmadığı ot, bitki, çocuk ürünü, gıda ve hava kalmadı.
En bilinen ağrı kesiciler mitokondriyal yıkım sebebi ve özelikle hamilelikte kullanımı çocuklarda bilişsel mental sorun yapıyor. İspatlanmış durumda. Artık hastalıklarla nasıl başedebileceğimizi bilmiyoruz. Oto-imminü köreltiyoruz. Genetik yapıyı bozuyoruz. Antibiyotik çağı çöktü ve oto immun gidiyor.
Bunlar şaka değildir.
Hassas ve zayıf olanlarımız erken önden dökülüyor ve tabiri caizse sinyal verip önlem için siren çalıyor. Bizse mental ve fizyolojik hastalık adında onları sepetliyoruz.
Bunları konuşanlar komplocu, deli ya da kaçık (rahat bozan ,huzur kaçıran-vermeyen, sorun çıkaranlar ve kafayı fazla takmışlar) ilan ediliyor çünkü kimse pembe yaşam algısı ve çemberine en ufak dokunuş istemiyor. Tatlı hayatı istiyor.

----

Hijyen adında ve kent yaşamı adında onbinlerce yıllık probiyotik bakteri alışkanlığı ve buna dair fauna çevremizin hiçbirini bırakmadık, bu zinciri koparıyoruz.
İşin aslı probiyotik kavramı ve bakteri kavramı bunun faunası ve dengesi kavramı anlaşılmış değildir yeni yeni anlaşılıyor. Bir çok tıbbi müdahalenin, kronik enflamasyon ve hastalık mücadelesinin ilk adımı budur. Bedava dağıtılmalı okullarda artık. Çevreye dost bakteri eklemeliyiz. Plastik temizlik değildir, klor herşeyi öldürüyor. Kimyasallar berbat. Nesli mahvediyor-genetiği de.
Flor bizi zehirliyor. Ekmekte bromürün ne işi var. Yüzde 96 mız iyot yetersizliği çekiyoruz ağır metal toksinlerine bağlı. Güncel tıp uyuyor, insana yeterince destek ve yardım etmiyor. Tıbbi protokoller ve biliş belirsiz ikircikli asıl sorunu çoğu zaman görmüyor ve ihmal ediyor. Kutsal sayılan görülen hekimlik mesleği adeta.çökmüş çöp olmuş can çekişiyor.
Genetik yanlış anlaşılıyor ya da anlaşılmıyor ve bilinmiyor. Evrim ve bunsal bağlantı ve geçişin kendi yarı genetiğin parçasıdır. Laboratuvar ortamında dış etkiyle duygusal travmatize edilen farenin 3. ve 5. nesil akrabasında bilişsel dağınıklık ve o travmaya bağlı iz var.. Bunları okumaktan bugün bilim ne yazık ki habersiz ya da gören çözümsüzlük içinde bireylse yetkiyi sınırı ve yeteneği aşma gibi bir baskıylahemen geri çekiliyor. Diğerleri halletsin diyor. Hep bu diğerleri halletsinci oduk kim bunlar?
Kent devletleri hayal ürünüdür. Sorun hastalık üretirler. Mutlu insanlar üretmeyecekler. Mutlu nesiller yaratamayacağız. Tekno insanlar ve plastik beyinler üretmeye doğru yol alıyoruz.
Çöpe dönüyoruz..

-----

Bilgisayar başında pineklemek için yaratılmadık/evrimleşmedik ya da doğamız bu değil.
Nesiller buna uyumlanarak ve bunun tıbbi ya da bilişsel geçişi sağlanarak bu yapılmadı. Bir nesil kendini 11 saat bilgisayar başında çalışırken buldu. Telefonları elden bırakamıyoruz. Tamamen kayıp nesil olma yolunda ilerliyoruz. Bunu gören yazan yazılar var oysa altı dolu değil. Yeterince sarsıntı bu anlamda çekmiyoruz, duymuyoruz.
Yakında doğru düzgün melatonin salgılayan insan bedeni kalmayacak, melatonini tıbbi destekle vermek zorunda kalacağız. Bir çok tıbbi sorunun arkasında sirkadyen ritim var ve farkında değiller. Yarı farkında olanalrda hangi birine yetişecek. Nirey kısıntılarla dolu bireyin eylem etkinliği yok. Toplumsal bilgi berbat ve toplumsal alanda bunlrı konuşarak hala çözüm üretemiyorsunuz. Devletlere yazsanız inanın uyurlar.

Yeni ışık kaynaklarımız, teknoloji kaynaklarımız bizi hasta ediyor, çocukların geleceğini çalıyor, farkında değiller.
Bunların çözümü çözümü antipsikotikler ve kimyasal tıp değildir. Yeter artık!
Konvansiyonel tıp büyük bir özeleştiriye davetli...

----

5 yıldır kendi mental sorun etiketimle araştırmadık, okumadık ve gözlemelemdik neredeyse bırakmamış biri olarak söylüyorum. Birey birey korunacak, kaçacak ve önlem ve bilgi alacak noktayı çoktan geçtik. Toplumsal birleşmiş adımlar atılması gerekiyor.
Yetkililerden ya da ilgililerden beklemek denen artık yeterli değil.
Kapitalizm bireyciliği yüceltmiş durumda, kendini kurtar.
Güncel olaylar o kadar hızla ilerliyor ki; birey bilinçlenip adacıklar, gruplar oluşturmalı ve karşı mücadeleler vermeli.
Toplamda durumun vehametini okuyamıyorlar.
Bir tür tekno çöküşe gidiyoruz...

-----

Şu an üst iste yığılmış bilimsel araştırmaları sıralasaydık bile, bunları çözümleseydik bile;

Ne kamu otoroteleri artık buna yetişebiliyor , buna uygun hızda yasa yapabiliyor.
Ne sağlık koruma kurumları buna yeterli hız da önlem alabilir.

İnsanlar uyumaya (düzenli uykuya) teşvik edilmeli
Mavi ışık zararları anlatılmalı, yasalar yapılmalı.
Bırakın evlere manyetik yalıtımlı uyuma odası yapılmalı ve belki yatak tipi faraday kafesleri örülmeli, çalışma alanlarına belki..
Bunlar okullar da ders olmalı.
Beden eğitimi dersi gibi artık teknolojiden ve onun zararlarından korunma dersi. Bunun ciddiyetini kendi de anlayamayan iki duyarlıdan ve basit tembihten fazlası gerekiyor. Örneğin gece yatmadan yarım saat bir saat önce teknolojik aygıtı bırakmak, sarı kırmızı yeşil dengeli ışıklara ya da karanlığa maruz kalmak, sabah uyanınca gündüz günışığına bakmak, ilk tekno aygıta ve ışığa değil en az bir yarım saat. Bunalr bilinç olmalı.
Oyun oynanamak, tekno aygıt sınırlaması yasa olmalı diyorum bunalr bireysel özgürlük frlan değil hakta değil nesli çürütüyor. Bunalr insan sağlığı için, neslin geleceği için şart.
Otoriteler buna yetişemez artık görmüyorlar.
Bütün ledlere filtre gelmeli
Bilgisayar monitör leri aynı
Koruma gözlükleri dahil
Oturarak çalışanlar için konfor düzenlemeleri gerekiyor
Bilgisayar başında çalışmaya dair yasa (iş ve işçi sağlığı güvenliği) yasası gerekiyor

Bir çok kimyasal pesitit ve tarım ilacına ve ağır metale karşı geçmişte kurşun savunması verilmesi gibi savunma verilmeli ve bunlar yaşamdan çıkarılmalı
İyot zincirli beslenme ya da herkese geçmişte balık yağı ve süttozu kullandırıldığı gibi iyot yüklemesi gerekiyor
Neler neler gerekiyor
Nasıl yapacağız

---

Kimyasal tıp (büyük oranda) çökmüştür.
(Yetersiz gereksiz)
Maddi tıp çökmüştür.
Sentetik kimyasal bilim çökmüştür. Şu an sancı deneyimliyor. Bilim adında bu denene karşı inan şu an gerçeğin farkında değil. Söylenen de hiçbir metafizik metazori yok.
3 sene 5 sene ardı ömrü var yok.
Doğaya, insana, insan sağlığına zarar veriyor vd bu tahlil bilimsel olgu gerçek ve gözlemden besleniyor emin olun inanın.
Gelecek için
Kendi de Kapitalizme bulanmış bilimsel ve tinsel otoritenin bunu okuma hızı ve bunu anlama hızı ve bu anlamda değişim hızı, tepki hızı 10 yıl 20 yıl. bu Kapitalizm

Kapitalizm sancısı çekildiği için yıkılamıyor. Maddi zincir bir kere kurulduğu için şu an zorlana zorlana ayakta

---

İnsanların teknolojik aygıtlarla geçireceği sürenin yasal düzenlemelerle düzenlenmesi, denetlenmesi gerekiyor.
Söylediğimde en ufak hata kuşku payı olduğunu düşünen bir kaç yılını geniş tabanlı bunu incelemeye adasın.
Kore de sabah sporu var ofis çalışanlarına kan dolaşımı için.
İskoçya da bir saat doğa gezisini doktorlara psikosomatik sorunlar için reçete izni verildi
Teknolaştık ve teknolaşıyoruz, sanallaşma bizi doğadan koparıyor.
geri doğa bağı, materyalle, gerçek fiziksel materyalle (özellikle çocuklar düşme kalkma tırmanma becerisi dahil) zaman geçirme bağı sağlamalıyız
Kopmuş bireyi, içe dönen, kendini yalıtan ve kapanan bireyi, yalnızlaşan bireyi topluma geri çekmek sosyalleştirme grupları etkileri gerekiyor
Birey yalnızlaşıyor, yabancılaşıyor kimse farkında değil
Bir de üste hastalık ve sorun etiketi vurulup- yiyip iyice hastalanıyor ve yalnızlaşıyor
Mental fiziksel çöküş ve yıkımlarla hayatla barışmayan savaşamayan bireyleri adeta toplum dışına atıp ezip görmezden geliyoruz.
Sosyal sorun, uyumsuz ve yetersiz sorunlu birey sanılanların çoğunın altında (tanımlanmamış, yeterli iyi bilgileştirilmemiş tanısız ya da yetersiz tanı ve müdahaleli) tıbbi sorun var ve tıbbi yardım gerekiyor.
Birey mental kapasitesinin üstünde zorlanıyor.
İnsanız
İnsanca haklarımızı savunmalıyız
Yalnızlaşmamalı, kopmamalı ve birleşmeliyiz dayanışmalıyız

---

Psikiyatrik tanı diye verilen tanı ve ilaçların çoğu ,fizyolojik-zihinsel-duygusal yaralanma ve hasarlar kaynaklı (aşı-antibiyotik yetersiz beslenme kimyasal maruziyet hasarları çok yoğun) ve bunlar ardında, bilinmeyen patolojiler, insan sorunları, insan ilişkileri sorunları üretiyor.
Oto immün müdahale diyet ve beslenme bilimi ya da buna dayanak ekonomik destek yetersiz.

Sorunların çoğu fiziksel duygusal açlık ve buna bağlı metabolik yetersizlik

Açlık insana uygulanan şiddet biçimidir..
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst