- Konbuyu başlatan
- #1
Aziz Yardımlı felsefeye olan sevgisinden dolayı birçok akademik eğitimi yarım bırakmış ve kendini felsefeye adamıştır.Yurt dışında yaptığı çalışmaları sonrasında Türkiye'de kurduğu yayıneviyle felsefenin anlaşılması için hizmette bulunmuştur.Çevrilmemiş birçok kitabı çevirmiş ve bizlere Türkçe olarak kazandırmıştır.Ama yaptıkları gerek benim çevremde(gözlemlediğim) gerekse de sanal ortamda acımasız bir şekilde eleştirilmektedir.Çevirilerin çok ağır olduğu,anlaşılamaz bir şekilde yaptığı çevirilerle insanları felsefeden soğuttuğu gibi suçlamalar yapılmaktadır.
Her dilin kendine özgü bir felsefi dili vardır ve bu özgün diller felsefeyi dahada zenginleştirir.Eğer yapılan çevirilerde Türkçe'nin korumasını veya Türkiye'de özgün bir felsefe dili oluşturacaksak bunu Aziz Yardımlı'nın izinde yapmalıyız(özellikle çevirmenler).Bugün çeviriler başka dillerde ki kelimelerin Türkçe okunuşuyla çevrilmektedir.İşte tamda bu noktada Aziz Yardımlı yaptığı çevirilerle Türkiye'de çığır açmıştır.Örnek vermek gerekirse hepimizin felsefede çok fazla kullandığı 'practical' kelimesi birçok kitap çevirisinde 'pratik' olarak çevrilir oysa Aziz Yardımlı bunu 'kılgısal' olarak çevirir yani Türkçesini ön plana çıkarır,eğer biz 'pratik' yerine 'kılgısal' kelimesini kullanırsak(özellikle çevirilerde) Türkiye'de özgün bir felsefe dili oluşmasında önemli bir gelişim kaydetmiş oluruz(daha birçok kelimede).Ama konuya ezberci ve yüzeysel bakan,felsefeyi sadece felsefe tarihini ezberlemek olarak görenler bu çevirilerin anlaşılmaz olduğunu iddia ederek gereksiz eleştiriler yapar.Bu noktada Aziz Yardımlı'yı takdir ediyorum.Yine bu noktada eleştiri yapanlarında felsefe tarihini ezberlemektense felsefeyi bütünlüksel olarak anlamaya davet ediyorum.
Her dilin kendine özgü bir felsefi dili vardır ve bu özgün diller felsefeyi dahada zenginleştirir.Eğer yapılan çevirilerde Türkçe'nin korumasını veya Türkiye'de özgün bir felsefe dili oluşturacaksak bunu Aziz Yardımlı'nın izinde yapmalıyız(özellikle çevirmenler).Bugün çeviriler başka dillerde ki kelimelerin Türkçe okunuşuyla çevrilmektedir.İşte tamda bu noktada Aziz Yardımlı yaptığı çevirilerle Türkiye'de çığır açmıştır.Örnek vermek gerekirse hepimizin felsefede çok fazla kullandığı 'practical' kelimesi birçok kitap çevirisinde 'pratik' olarak çevrilir oysa Aziz Yardımlı bunu 'kılgısal' olarak çevirir yani Türkçesini ön plana çıkarır,eğer biz 'pratik' yerine 'kılgısal' kelimesini kullanırsak(özellikle çevirilerde) Türkiye'de özgün bir felsefe dili oluşmasında önemli bir gelişim kaydetmiş oluruz(daha birçok kelimede).Ama konuya ezberci ve yüzeysel bakan,felsefeyi sadece felsefe tarihini ezberlemek olarak görenler bu çevirilerin anlaşılmaz olduğunu iddia ederek gereksiz eleştiriler yapar.Bu noktada Aziz Yardımlı'yı takdir ediyorum.Yine bu noktada eleştiri yapanlarında felsefe tarihini ezberlemektense felsefeyi bütünlüksel olarak anlamaya davet ediyorum.