Aynadaki düş

Sen yokluktaki tek anlam
Sen aşılmaz dağların yankısı
Sen mı rıldandığım eski bir türkü
ve söyledikçe yenilenen
Her daim olmakta olan
ve var olacak olan
Hangi çaresiz yoksul istencim
seni çaldı benden
Oysa hiç gitmemiş gidememişim
Ben senden...
Tut ellerimi üşüyor yanlızlığım
Donar göz yaşlarım
Her gün batımında...
Oysa ruhumun şenlik yeriydi
Mutluluk saatimizdi...
Şimdi ey ölüm
Bilmek istiyorum
Şİmdi seni
bilme zamanı
Ve sen sen olduğun için
Tutmalısın ellerimden

Ellerin! maharetli bir devin elleri kadar kocaman
Gücü yetebilir en onulmaz çamuru şekillendirmeye,
Sanatçının yontusunu yontar gibi,
Yüreğin!
Çöl yangını,
Yüreğin kırk ikindi yağışları,
Toprak kokusu,
Gün Batımı...
Sana kim öğretti böylesine çocuk kalmayı?
Bilir misin Ey Savaşçı !
Ağladığımda yağmurlarla yıkandı yüreciğim
İçinee boynunu bükmüş ay çiçekleri gibi kör talihim
Gülmedi...
Şimdi !
Ne nar çiçeği , ne de kış güneşi umurumda
Ne doğan güne umudum ne de kör talihe isyanım var!
Sen gelirsen belki buruk bir tebessüm kalır dudaklarımda,
Fakat bunun için de kıyamam sana.
Sen Kralsın ,ben pasaklı.
Sen özgürsün,ben köle.
Sen alimsin ben cahil.
Oldum gittim vesselam!
Hadi bul beni hiçlikte,
Hadi yokluğumuza reverans edip ,
Süzülelim semada...

ONUR
İnsanlık onurudur yaşama can katan
Üç bin yıllık İnsanlık kavgası ,
Gök semanın direkleri ,
Güneşe ,yıldıza .aya can katandır onur
Niçin döner kainat?
Neden yanlızlığı şamataya,
Mazlum olmayı ihtişama
tercih eder insan,
Neden bunca acıya katlanır ?
Nedeni Onur
Gittiğim de anladım
İnsanın onurunu kendi onuru bilen
Ayaklar altında ezmeyen
Dokunur evrensel gerçeğine,
Atabilir sonsuzunda çığlığını
Ses olur ,Söz olur,aşk olur
Geldiğinde anladım.

Hayat yine ağlarını örüyor ince ince
Takatı kalmadı yorgun yüreğin
Dert sarmaya
Ne bir dost sesi var ufukta ne bir seveni
Yanlız geldim hayata
Yanlız gideceğim


Ne ektiysem onu biçeceğim
Seni formüle edip ,hesap makinesine dönüşmeyeceğim.
Bana verdiklerini sana kat be kat ödemeden
En önemlisi beni senden almadan gitmeyeceğim
Yemin ederim ki sana eğilmeyeceğim !

Bir kareye bir üçgen sığamaz,
Gül fidanı bataklıkta yetismez,
Elbette duyguların da matematiği
Vardır var olmalı üstad !
Hakk kısmet ederse susmayı
Dinlersin en güzel şarkılar
Maskaralara hodri meydan !
Maskaralara hodri yalan!
Hakk suyunu icenler
Kanmaz serbetlere
Hakktan susmayı bilen erer gerçeğe

İnsan, insan olabilme kabiliyeti taşıyabilen varlıktır
.Ve bu yükü yüklendiği için Mükemmeldir
İnsana hayvan diyen olsa olsa
Ya çok kahır çekmiş anlamını çözememiştir.
Ya da zaten korkağın biridir.

Ve 2000 yıl önceki insanın en ilkel insanı bile bugünün modern insanın en moderninden daha moderndir kanımca .Bilmeden yaşayışındaki o saflık, onun var-oluş sebebiydi.Bu günün günü birlik futursuzca yaşayan,emeğe konan sırtlanlarından çok çok daha mükemmeldi.
Çünkü emeği salt bedensel yani fiziksel olarak sınırlandırmak mümkün olmadığı gibi düşüncenin de aynı zamanda duyuşsal anlamda var edici gücü olduğu herkesçe malum olursa ,zihnimizden geçen anlık önemsiz gibi bilinen ,küçücük kararların dahi hayatımızı çizmekte ,şekillendirmekte olduğu da fark edilecektir.Bu kararların birikimidir gemimizi son durağa onurluca götüren.Budur kalbimizin yegane derdi.
Doğal insanlaşma süreci ile düşüncenin yan yana oluşu kanımca çok çok özel bir haldir.Düşünce bizim gibi sıradan insanlar için olsa olsa engeldir.Doğallığında insan tüm dünyanın suratına tükürdüğü bir insan da olabilir .Bu da mümkün.Ancak kişideki karar ve yürüyüş biçimi önemlidir.
Kişi ne yaptığını ve nereye yürüdüğünü bilebilirse ,bir noktadan sonra evren de onun davasına eşlik eder.İnsanlaşma süreci evrenden bağımsız bir süreç değildir.İkisi de birbirini tamamlar .Ve öyle de olmalı...

Görebilen bir göz için; en olgun ve keşfe değer bilginin bir çocuğun dimağında yer aldığını ;ve oraya ne denli önem ve emek verilirse, o masumane emeğin ,o denli bize geri döneceği aşikardır.

Yeniden Kurmak Kendini

Yıllar öncesiydi
Beğenmediğim bir şiirimim hatırlattı kendisini
''Şimdi 'nin Sancısı''idi adı.
İçindeki Sesi bana ait olmayan ,
Ancak sözlerini keşf edebildiğim
-kıyafetlerini biçtiğim-
zavallı şiirim!....
Şimdi uğruna ağlamakta özgürüm
Hatta ve hatta ağlıyorum şimdi
dizeleri an gibi su gibi aklımda !...
Şu an gibi düğümlüyor boğazımı
Bir keşifti '' Şimdi '' şimdinin nutkunda

Keşif ;Keşfedebilen için özgürlük
Kötünün düğümdür !
Keşif ;keşfeden için gökyüzü
Sürünene dipsizkuyu
Keşif ;sevene gözyaşı;ruhun bayramı
Korkağın esaretidir
Çıkmak ister kötü
Hayat'ın görünmez eli iter onu
Neden diye sorar kendine ;
Neden hep ben bu karanlıktayım ? Sebep yokkk!
Aslında cevap yok!

Tanrılar böyle dilemiştir onun için
Hangi Tanrı ?
Para Tanrısı,,çıkar Tanrısı ,aciz oluşun ,İhtiyacın Tanrısı...
Hayır !dedi içinde yücelen bir sesle,tüm gücünü toparlayarak
Ve kötüsünün elinden kurtularak
O senin ihtiyaç dediğin engel ,içindeki kötülüğün
öne çıkmasıdır. . .
İşin aslı tastamam budur.
Ve devam etti ;
Sonra biri gelip beni kurtarsa !
Bu kötü, zalim benden beni,
Kuduz köpek gibi boğazlasam İYİYİ,
Bunu neden yapıyorum ? diye de asla
Kendime sormasam
Çözmeden düğümlerimi,
Korkaklığın örümcek ağını sağlamlaştırsam.
Budur ;benim Şimdim
Budur Kötülüğümün kaderi
Buna da kılık kıyafet gerek
Boşuna adımıza denmedi kelek
Derken Kötünün esaretinden kurtuldu Ben
Ruhu göksemada uçarken
Güldü ,güldü çocuklar gibi şendi!
İçindeki İ Y İ büyüdü de büyüdü.
Bir kez daha anladı ki
Kendini yeniden yeniden bilmenin
Ve kurmanın sonu yoktu.
Sonu gelmiş bir eylem ,bir çabanın
Zaten hayatta yeri yoktu.
Kimi nasıl taşıyacağını bilir ki;
Hayat öyle sessiz sözsüz bir trendir.
''Sondurak'' taa ezelden seçilir.

Ruhumla Söyleşi
Deve kuşu gibi gömmezsen kafanı kumlara
Biraz daha derine bakarsan
Nasıl tarif edemediysen aşkı
Nasıl hükümsüzdüyse zaman
Ve nasıl cahil ve güçsüz idiysen hayat karşısında
Ve acının boyutunu kilosunu bilemediysen
Baş ucundan ayrılmamasına karşın bunca zaman
Tüm bu keşmekeşlerin seni hala tüketmediğini
Biliyorsa kalbin ...
Herşeye rağmen sana tutunabiliyorsan,
Herşeye rağmen insan insanlığını duyumsuyorsa sende
Sen insansın...
Kendine bir iyilik daha yapmalısın
Bence insanca kalmalısın.
Bırak akıp gitsin bu acayip film aldırma
Birgün duracak nasılsa...