Ateistten Vicdan Dersi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Köşe Yazıları kategorisinde fides tarafından oluşturulan Ateistten Vicdan Dersi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,388 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Köşe Yazıları
Konu Başlığı Ateistten Vicdan Dersi
Konbuyu başlatan fides
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan birazdahaderinmavi

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
10.06.2012/Murat Belge

Kendim okumadım ama okuduğum bir yazıda rastladım. İslâmi kesimden biri, “vicdanı ateistlerden mi öğreneceğiz?” anlamında bir şeyler yazmış.

Kimin neyi kimden öğreneceği baştan belli değildir. Ola ki, evet, vicdanı bir ateistten öğrenmek durumunda kalabilirsin.

Ama vicdan gibi tanımlaması kolay olmayan konulara geçmeden önce kavraması daha kolay bir şeyi öğrenmekte yarar var. Adamın biri ateist olmuşsa, “Şu inanç yükünden kurtulayım da, istediğim gibi kötülük yapayım” diye düşündüğü için olmamıştır. Uzun uzun düşünmüş, gerçeklikle boğuşmuş, aklı ve mantığı böyle gösterdiği için ateist olmaya karar vermiştir. Vermesi onu rahatlatmamış, özellikle rahatını kaçırmıştır. Dinî inancı olanlara, saydıkları otorite “Şu iyidir, şu da kötüdür” diyor, onlar da genellikle bunları böyle benimsiyor. “Ben ateistim” diyen kişi kendi etik sistemini de, gene düşünerek, taşınarak, kendisi kurmak zorunda.

Onun için, “vicdanı ateistten mi öğreneceğiz” sorusu pek doğru bir soru değil. “Ateist” dediğin kişi bayağı uzun uzun kafa yormuş olabilir bu konularda.

“Ateist olduğuna göre demek ki ahlâksızdır” kolaycılığı ile düşünmeye düşündüğünü sanmaya alışmış bir kişinin ise, ateistmiş, dindarmış, herhangi birinden herhangi bir şey öğrenmesinin epey güç olduğunu söyleyebilirim.

Tabii böyle bir sözün gerisinde yüklü bir birikmiş hınç olduğunu anlamak fazla çaba gerektirmiyor; gerektirmiyor, çünkü oldukça saydam. İstemeden de olsa, şimdiye kadar pek çok şeyi “başkalarından” öğrenmiş olmanın öfkesi bu. Çünkü, nedense ve nasılsa, ateist olduğu için vicdansız olması gereken birtakım insanlar bu toplumda dindar olduğu için vicdanlı olması gereken insanların yanından geçmediği vicdanlı işler yaptılar. Genel bilgi falan da ayrı konu tabii.

Vicdanî konuları ateistlerden (yani genel olarak sosyalistlerden diyebiliriz herhalde kastedilen de öncelikle de odur sanıyorum) öğrenmeme kararının temelinde, o kesimlerle diyalogu kesme isteği ve eğiliminin yattığını düşünüyorum. İlkin Başbakan’ın üslûbunda kendini belli eden bu eğilimin nedeni de “vicdanî” mi? Sanki öyle değil. Sanki son analizde gücün, iktidarın niteliğine bağlı bir şey: “Ben muktedirim; kimseye ihtiyacım yok” anlayışı. Bir eleştiriyle karşılaşınca, “Beni eleştireni ciddiye almayın. O zaten bizden değil” demenin mantıkî öncülünü hazırlamak üzere alınmış tedbir.

Ama, tam da burada, bu “vicdan” konusu çok belirleyici bir özellik kazanıyor. “Kürtaj yaptırmak insan öldürmektir, cinayettir” diye bir “vicdanî” sorun ortaya çıkarılıyor, ama Uludere’de fiilen öldürülmüş insanlarla, böyle bir olayla ilgili tartışmayı ve “vicdanî” sorgulamayı kesmek, susturmak için çıkarılıyor. Bu çok mu “vicdanî”? Ateistten bir şey öğrenmeye gerek bırakmayan bir zemine mi taşıyor sizleri?

Kürtaj aslında bir cinayettir, bunu yapabilen münafıklar da “vicdan” işinden anlamaz, peki, öyle olsun. Uludere olayına kadar kürtaj cinayet değil miydi? Partiniz on yıldır iktidarda, ne yaptı, ne söyledi kürtaj konusunda, bugüne kadar? Bu on yıl içinde bu ülkede kaç kürtaj yapılmış olabilir? Sayısını bilmiyorum, ama neyse o sayı, AKP iktidarının o sayıda cinayete seyirci kaldığını, gene AKP’nin önderinden öğrendiğim mantığa göre, söyleyebilirim. Buyurun size “vicdan”!

Bu gibi konuları sırf kendi siyasi- ideolojik çerçevemiz içine hapsedip kendimizden başkasına danışmama aşamasında değiliz. Tersine, aykırı yerlerde duranların bunları birarada tartışmasının gerektiği bir noktadayız.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Burada mesele genel anlamda ahlaka uygunluk değil, örneğin tek tanrılı inanışların ahlak anlayışına uygun olup olmamaktır. Yegane ahlak anlayışı bunların sahip olduğu ahlak anlayışı değildir...Bunların dışında ya da ters olan davranışlar örneğin İslama göre ahlaksızlıktır ancak bu o davranışın mutlak olarak ahlaksız olduğu anlamına gelmez. Bir erkeğin disiplin! amacı ile eşini dövmesi ya da birden fazla kadınla evlenebilmesi modern anlamda ahlaksızlıktır ancak İslam inancına göre değildir, aksine meşrulaştırılmıştır..Cariyelik , kölelik vs gibi unsurlar İslam dininde mevcuttur. Bugünün modern toplumlarında bunlar hem ahlaksızlık hem de kanun önünde suçtur...
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
İnsan kültürdür,bütündür,idraktır,toplamdır..vicdanın ateist olmakla, teist olmakla ne alakası var, insan insandır. kişisel hınçlar, pislik siyaset,saçma sapan felsefeler,sömürü aracı olmuş ideojiler,sapkınlık,ruh bozukluğu,menfaatine tapan şerefsizler vs vs..sonra ortaya böyle boş,ahmakça fikirler çıkıyor işte.. her iki tarafta haksız. teistler kadar ateistlerde uçmuş bunlar ne yaw
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
galiba şu ya da bu dini inanca/ideolojiye/siyasal inanca/felsefi görüşe..vb.sahip olmak; insanın temiz bir vicdan taşımasını garantilemediği gibi, bunu engelleyemiyor da... ama bana kalırsa murat belge, öncelikle başını çektiği aydın ihaneti konusunu kendi vicdanında değerlendirmelidir...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst