Aşk

Aşıkların en kanaatkari bile sevdiğinden ziyade sevilmek ister.Cenap Şehabettin
Aşk, imkansız bir çok şeyi mümkün kılar. Goethe
Aşk, değişmeyince ölür. Ahmed Haşim
Aşk, büyüktür ama sonsuz değildir. Balzac
Aşk, iki iken bir olmak demektir. Victor Hugo
Aşk, akıllı, aptal demeden, bütün insanlara bulaşan bir hastalıktır. Albert Camus
Aşk, kulübeyi, altından bir saraya benzetir. Holty
Aşk, utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır. Montaigne
Aşk, kalbimizin saygısız misafiridir. Bize sormadan gelir bize sormadan gider. Cenap Şehabettin
Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır. Tolstoy
Aşk, gözle değil ruhla görülür. Shakespeare
Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden bambaşka bir dil ister. Eugenie Delacroix
Aşkı akılla yenmek mümkün değildir. Gançarov
Aşkın gözü kördür. Propertius
Bir aşktan kurtulmak, aşık değilken aşık olmaktan daha güçtür. Rochefoucauld
En devamlı aşk, karşılık beklemeden duyulandır. Somerset Maugham
Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir. Tolstoy
Güzelliğin beş para etmez, bu bendeki aşk olmazsa. Aşık Veysel
Gerçek aşk, tıpkı cinler, periler gibidir: bahsini herkes eder, ama gözüyle görmüş olan pek azdır. Rochefoucauld
Gerçek aşk çok nadirdir, ama gerçek dostluk derecesinde değil. Rochefoucauld
Yeni bir aşk, yeni bir dert demektir. Balzac

Ynt: Aşk

Aşk;iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır.Boşuna bir çaba çünkü insan kendi bilincine mahkumdur… (Jean Paul Sartre)

Ynt: Aşk

İranlı şair: Aşka uçarsan kanatların yanar...

Mevlana: Aşka uçmayacaksan kanat ne işe yarar...


Aşk, altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır. (Mevlana )

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!... ( Mevlana)

Aşk oduna yanmayanın kalbi safi olmaz imiş. ( Eşrefoğlu)

Aşk bir güneşe benzer, âşık olmayan gönül, bir katı taşa benzer. ( Yunus Emre )

Ynt: Aşk

İranlı şair: Aşka uçarsan kanatların yanar...

Mevlana: Aşka uçmayacaksan kanat ne işe yarar...

Genişletmek için tıkla ...

Bayıldım Mevlana'nın cevabına: harika bir cevap

Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür. Yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür... Yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır. Uzağın payına karanlık düşer, zaten karanlığı kimse yakında görmek istemez. Âşık olunca da büyür göz bebeği; demek ki âşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için maşuka göz bebeğim diye hitap edilir.
Elif Şafak

Erbabı öyle laflar etmişler ki,
eh bunun da üstüne söz söylenmez
demek lazım amma,
herşeyi başkalarına bırakmak,
hepten susup oturmak da olmaz ki..
Hem çeşit olsun hem de
basit olsun bizim olsun babından;

Gecemin taa dibinden fırladım sokaklara
Uluyor kuyruk sallıyor sokak köpekleri
Terketmişler nöbeti bekçiler nöbetçiler
Dinciler dilenciler devrimciler kahinler
Soyunmuşlar gelen O mu diye yeri dinler

Aaaşk.. Aşşkk.. diye şehrin kaldırım taşları inler

Durur muyum aşka geldim gayriihtiyari
Lakin sevmez imiş ihtiyarı hem hıyarı
Bilezik kolye künye tektaş takılacakmış
Aşık çalışacakmış maşuk da yatacakmış
Tövbe estağfirullah dudakmış bacakmış.........

Sevişmem kaldı yarım.. sizi hinoğluhinler

"Hallac'a sormuşlar, 'Aşk nedir' diye...
'Aşk bugün, yarın ve öbür gündür' demiş Hallac.
o gün öldürmüşler Hallac'ı.
ertesi gün yakıp kül etmişler.
öbür gün de küllerini savurmuşlar rüzgarla..."

Aşk bana kalırsa bir ihtiyaç. Aşık olma ihtiyacı ve kime denk geleceği hiçbir zaman belli değil.

Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden bambaşka bir dil ister. Demiş Eugenie Delacroix

Oda vücut dilidir... Diyorum bende

Mevlana bence aşkı anlatan en iyi şair ama aşkta ulaşılan değeri farklı sevgili anlamında.

Hiç aşık olmamış biri olarak şunu söyleyebilirim. Aşk illa elle tutulur gözle görülür bişeye duyulan duygu olmadığı kanısındayım. çok büyük bir duygu sarhoşluğu. getirisi ilk zamanlar büyük hissedilebilir. ancak götürüsü hayatlara maal olan birşey. omuzum çevremde acılarını çeken insanlar için çok dayanak olmuştur.bi türlü hissedemediğim bir anlam yükleyemediğim. arantısında da olmadığım arayanı anlamdığım gerçi bulanıda anlamadığım kargaşası telaşesi bol bir dugu olarak bakıyorum. yaşayana saygılar duymaktan ve üzülerek bakmaktan başka bişey yapamadığım bol aksiyonlu bir duygu.

he üzülmekten kastım onları küçümsediğimden dolayı değil. sadece sonrasındaki ceremenin ezici olacağını bildiğim düşündüğüm içindir. Bu arada nerde yaşanıyor nerde yaşatılıyorsa boşa kürek çekmeyin.

HER KİME

Her kime kim şule bıraktı bu aşk
Aleme düpdüz anı çaktı aşk

Atlası çıkardı giydirdi palas
Tahtlarından şahları yıktı bu aşk

İki alemde gönül bağlamadı
Her kimin kim gönlüne aktı bu aşk

Yazılarda Mecnun'u hayran kodu
Leyli'ye çün bir nazar kıldı bu aşk

Hem de oldu bir nefes Mansur ile
Boynuna urganını taktı bu aşk

Harut'u Marut'u indirdi yere
Zühreyi aldı göğe çıktı bu aşk

Nicelere bağladı zünnarını
Zühd harmanını oda yaktı bu aşk

Eşrefoğlu Rumi aşka pek yapış
Çün sana da geldi yolaktı bu aşk

****
..

Aşk ile viran olan,
imaret tâ ebed.
Hardır ol her dü cihan
oldu selamet tâ ebed.

Aşk ile aşka uyanlar,
göre ma'şuk yüzünü
Nef ile nefse uyan,
oldu melamet tâ ebed.

Aşık isen teni terk et,
canı ko canana git
Teni cana kalanın
işi hacalet tâ ebed...

Eşref Oğlu Rumî Divanı
.......................................


Bir Vâveyla Yangını

Ağlayarak uyanmaktır bir rüyâdan seni sevmek..
Bulutlarda gözlerini aramaktır bir vâveyla yangınıyla..
Sükûtuna hamdetmektir, varlığın kâfi..

"Ağlama"derken hısım akraba, gülmeyi öğrenmektir gülen gözler(in)den..
Bir dağ başı yalnızlığı çekmektir binler içinde..
Varlıkta yokluk neymiş, ezber etmektir..

Haddini aşıp susuz kalmış bir şehrin, el açmasıdır merhametine..
Yalvarmak, yakarmak şöyle dursun!
Dilenmektir kapında!
Düğünüm olsun!

Güneşe hasret kalmamaktır varlığında..
Varlığında yok olup, yokluğunda kor olmaktır seni sevmek..

Kundaktaki bebelere adını belletmek çabası bazen..

Bazen..
Tenha bir kabristanda, ömrüne değmemiş bir cesedi sulamaktır, gözyaşlarıyla..
Sırf başucundaki taşa ism-i gül’zârın nakşolunmuş diye..

Seni sevmek delirmektir!
Delirmek ki, sevmektendir!
"Katl" fermanımı asmak boynuma..
Akla şirk koşup, gönle biât etmektir!

Mehmet ERCAN

artmış libidonun karşı cinsin bütün bireylerine hissiyatının bıkkınlık vermesi sonucu bir kişiyi libidonun merkezine oturtmaktır aşk kutsanacak birşey değil bir hastalıktır çok insan bu yüzden adam öldürmekte veya intihar etmekte aşık olan insanlar bence kendini kandırıyor dünyada kimse sevilmeye değmez insanlar onların istediği gibi olursan onları mutlu edebilirsen yanında olurlar yani bir süre sonra aşık olduğun kişiyi beğenmiyorsun yada o seni beğenmiyorki sonra aşık kalan taraf acı çekiyor aşk duygusal değil fiziksel bir olaydır öncelikle hayran hayran bakar insan sonrada onu düşünmekten alıkoyamaz yani insan kendi kendini aşık eder aşk gelip seni bulmaz

"O"

adamış kendini sana
görsen görmesen
her ann seninle
heer bir şeyinle ilgili
bakk.. şu şu hoş değil sana yakışmaaz
bakk.. bu bu.. beraabeer yapalım
ortakk.. nefesine bile..
zevkler renkler harman
yaşattığı, duygu maniaclığı
sağlık huzur derman
hepp bahaar.. yaz da vaar..
seviinç haaz..

yaz babam yaaz.................

yalanı yok kibiiriii gururu
intikamı kompleksi yok
müşfik şevkatli şevketli
saran sarmalayan
esirgeyen kollayan
bir an bile sırtını dönmeyen
manada ganii
maddede hanii
aşkı baki
muhabbeti ebedii
ayrılığı hasreti nazı
hicranı hüsranı kusuru yokk..
hoşgörülü affetmeyi çok seven..
sevecen de sevecen....................

seviyoor seveceek heep sevecek...

Aşk sofrasından bir kaşık ball

Aşk şöyle böyle falan filan..
tövbe bilmem anlamam.
Tıpkı bir çok şeyden anlamadığım gibi
Amma laklakasını yaparım.
Kim engelleyebilir admininden moderatöründen başka (saygılar)
Hem net'teyiz tamsiperdeyiz.
Otokontrol otomatik denetim bende aartıık..

Aşk iştee, sonuçta duygulardan ibaret.
Duygu deyince de, bende öylesine ziyade şükür ki,
kasa kasa, poşet poşet, koli koli, çuval çuval dağıtsam bitmez.
Hem dağıtmasına da dağıtıyorum daa,
stoklar eriyene kadar üretimi durdurmak mümkün değil.
Başemperyalist gibi çalışkandır üretkendir "amigdala bademim."
Fakat, Bengladeş kadar da gariiptir.

E aşk meselesinde ben yazmayayım da Emin Çölaşan mı yazsın.

Ve şimdi sen, çayını kahveni alıp, "Oh, Allah razı olsun,
bu adam şimdi "Aşk'ın manifestosunu oratoryosunu anakitabını" şuraya yatırır da, ben de ayağımı denk alırım.." diyorsaan.. Nanik:

Bendeniz, sadece
"Aşk'ın hijyeni, kimyası, immün sistemi, komple beşer bünyesi üzerinde seyrü-seferi....."
üstüne, acizane söz ediciim efendim.
Diğer, seferlerini, sortilerini, lojistik, balistik kısımlarına,
Hortumcuların parolası olan "Hepsini yalnız yemiyeceen, kırışacaan.."
sloganı gereği ellemeden diğer yorumculara bırkırım.

(Bu slogan tv haberinde yayınlanan tel görüşmesinden alıntı olup harbidir.)

(Hem de aslında aşk'ın anatemasını da tensel tinsel temaasını da anlatıvermştir bu hortumcu sloganı...
Daa, bizim yazıcılık n'olacak.
Bu gün iştiham tavana beş karış kalmış.. bu ikinci yorumum..
Bu beyin cücüğünü çöpe mi atalım yani.. d'imi.)

Bendenizin bu aşk konusuna kenardan müdahil olma çekilmez çekinmezliğimi de, öyle araştırma inceleme bilimsel felsefik düşüncelerle değiiil,
tamaamen yaşamışlığımdan süzüp, imbikten geçirip damıtıp,
fincan fincan arzediciim inşallah.

Aşk'ın Hijyeni:

Efendim Aşk'ı yaşayan yaşatan, koruma kollama kolluk kuvvetleri Başkumandanlığını kendikendine rütbe edinmiş kişi,
"temiz olacak". Tende tinde bütünde..
Öyle ki, hamam tellağından natırından farkı olmayacak, zahirde.
Sular sabunlar renzo parfümler içinde balık gibi salına salına gezecek adeta.
Örneğin;
Koltukaltlarınız falann (aman evinkiler diil karışmasın, kolllarınkiler..)
öyle Amerika'lılarınki misali mısır püskülü gibi saçaksalkıım.. Noo.
Gözlerde çapaklar, burun kıllarında kaçaklar..
tınakların bitiminde, kahverengi siyah şeritler olmayacaak..
Pos bıyık varsa elbise fırçasıynan sürekli gözetim ve tehdit altında tutulacak
sıvazlanacak
Eller kollar sınırsız yıkanacak..
Dişler günde asgarii üç kez fırçalanacakk..
Burunlar deliklerinden içeruu "fort.. fort.." diye sular çekilip, püskürtülecek..
Yüzün her "iki yüzü" de şakır şakır yıkanacakk..
Kulaklara serçe parmak sokulmak suretiyle temizlenecek..
Kulakların iç ve arka sokakları ense kökü ile beraabeer.. ihmaal edilmeyecek..
Aman haa! Aşk'a sevdiğine saygın varsa bunlar tastamam ikmaal edilecek..
Başın tepe düzeyinde toz alınacak..
Ayaklar haa kezaa...
Bak bak bak.. parmak araları kaldı.
Günde beş kez yapılması evlaa ise de..
sen üç yapsan da olur Leyylaaa....

Aşk'ın aşkııın.. uu.. ııı.. aa..
Neyiydi yahu?..
Hijyenini işledim de.. bundan sonra nesini işleyecektim ki?
Neyse, hele şu elmamı dişleyekoyayım da belki aklıma gelirse yazarım.

En sevdiğin kişiyle en nefret ettiğin kişi aynı kişiyse bu AŞK'tır bence. Böyle bir dengesizlik ancak aşkta yaşanır : ) : ) : )

Aşk bir sarmaşıktır ve en iyi bir tanımı da budur. Aşk kelimesinin kökeni de oradan gelir. Sarmaşık bir ağacı dıştan sarar, yemyeşil gösterir ama içten içe kurutur. Nice çınarlar, nice selvi boylular aşkın sarmasıyla içten sararmış kurumuştur, dışı yeşil görünür hâlâ. Aşktaki büyü, kendiniz olamamaktadır. Kendiniz gibi davranmadığınız zaman aşk sizi büyülemiş demektir.

İskender Pala