Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Ahlaklı hırsız var mıdır?

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

sayın Firatt,

doğrusu "ahlak nedir" şeklindeki sorunuz farklı ve daha kapsamlı bir konu başlığına işaret etmektedir. Böyle olunca önerim şu olacak; "ahlak nedir"/etik adlı bir forum açarsanız bu sorularınıza o forumunuzda yanıt aramak daha kapsayıcı olur derim..

takdiri size bırakıyorum...
 

Laetna

Yeni Üye
30 Tem 2008
443
6
18
35
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

nejdet ' Alıntı:
Teknik anlamda hırsızlık, başkasının taşınırını yararlanma kastı ile bulunduğu yerden almaktır. Ancak biz burada hırsızlığın/çalmanın suç-ceza yönü ve teknik boyutu ile ilgilenmiyor olmalıyız. Tanımlamaların felsefi boyutu da olmalıdır. Yine teknik anlamada "zaruret hali" vardır ki ceza yasalarında cezalandırmama nedeni olarak kabul edilmektedir. Hal böyle olunca buradaki tartışmanın normatif kalıplardan ve duygu sömürüsünden uzak olması gerektiğini düşünmekteyim.

Bu açılım ile hırsızlık/çalmanın taşınır ile sınırlı düşünülmemesi gerekir.Fikirler/düşünceler/sanatsal değerler de çalınabilir ve tüm bunların yaratıcısı emek de çalınabilir. Gerçi emeğin çalınmasına sömürü adı verilmektedir ve fikrin çalınmasına da telif haklarının ihlali adı verilmektedir. Hırsızlık/çalma tanımlanırken demek ki, her şeydden önde aidiyet bağının tanımlanması gerekir. Aidiyetin etik ve hukuksal tanımları ile zamana -topluma göre değişkenliği göz-ardı edilmemelidir. Hem etiğin hem de hukuk normalarının birer üst yapı oldukları bilindiğine göre hırsızlığın/çalmanın gerçek tanımlarının daha derinlerde aranması gerekir.

örneğin. ev işi denilen nemenem bir kavram ise çoğu kadınların ev içi üretimleri erkekler tarafından bir hak olarak algılanır ve bunun bir çalma/hırsızlık olduğu anlaşılamaz. görüldüğü gibi hırsızlığın savunulacak etik hiç bir yanı yok. işi duygusal ve vicdanları çağrıştıracak belki de acıma duygusu ile yaşam-biçimi oluşturacak biçimde ortaya koymamak gerekir.

saygılarımla...

nejdet ' Alıntı:
Teknik anlamda hırsızlık, başkasının taşınırını yararlanma kastı ile bulunduğu yerden almaktır. Ancak biz burada hırsızlığın/çalmanın suç-ceza yönü ve teknik boyutu ile ilgilenmiyor olmalıyız. Tanımlamaların felsefi boyutu da olmalıdır. Yine teknik anlamada "zaruret hali" vardır ki ceza yasalarında cezalandırmama nedeni olarak kabul edilmektedir. Hal böyle olunca buradaki tartışmanın normatif kalıplardan ve duygu sömürüsünden uzak olması gerektiğini düşünmekteyim.

Bu açılım ile hırsızlık/çalmanın taşınır ile sınırlı düşünülmemesi gerekir. Fikirler/düşünceler/sanatsal değerler de çalınabilir ve tüm bunların yaratıcısı emek de çalınabilir. Gerçi emeğin çalınmasına sömürü adı verilmektedir ve fikrin çalınmasına da telif haklarının ihlali adı verilmektedir. Hırsızlık/çalma tanımlanırken demek ki, her şeydden önde aidiyet bağının tanımlanması gerekir. Aidiyetin etik ve hukuksal tanımları ile zamana -topluma göre değişkenliği göz-ardı edilmemelidir. Hem etiğin hem de hukuk normalarının birer üst yapı oldukları bilindiğine göre hırsızlığın/çalmanın gerçek tanımlarının daha derinlerde aranması gerekir.

örneğin. ev işi denilen nemenem bir kavram ise çoğu kadınların ev içi üretimleri erkekler tarafından bir hak olarak algılanır ve bunun bir çalma/hırsızlık olduğu anlaşılamaz. görüldüğü gibi hırsızlığın savunulacak etik hiç bir yanı yok. işi duygusal ve vicdanları çağrıştıracak belki de acıma duygusu ile yaşam-biçimi oluşturacak biçimde ortaya koymamak gerekir.

saygılarımla...


Olayı basit bir gözle incelediğimizde,söylediklerinizin hiç biriyle anlam eş değerliği bulamamam normal gibi gözüküyor sanırım.
Bu konuya örnek dahilinde hareket ettiğimizi sanıyordum, bu arada bahsettiğiniz konulara gelince gerçektende haklısınız bu yönden ve başka yönlerden.Hırsızlık sizinde ayrıntılı bir şekilde bahsettiğiniz gibi hiç bir yönüyle etik değildir.Peki sizinle konuya başka bir yönden bakalım. Etik,yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışır ve etik kavramı geçmiş tarihlerden bu yana zıtlıklar doğurmuş, bir olayı bir kısım insan doğru kabul ederken bir kısım insan
yanlış kabul etmiştir.Buna göre Etik göreceli bir kavram niteliği taşırmı? Etik-vicdan ilişkisimidir insanları bu konuda ikiye bölen?
Sınıfsal farklar etik kavramının kurallarını ve bakış açılarını farklı kılarmı?
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

Sayın Laetna,
Siz etiği bir çerçeve olarak kullanmış ve onu sosyal bir disiplin olarak yorumlamışsınız. Ben yukarıdaki tanımlamalarımda ise etiği davranış biçimi olarak dar açıdan değerlendirmiş ve davranışların kökenlerine ve doğurdukları sonuçlara göre kategorize edilmelerine değinmemiştim. Bu yönü ile önceden belirlenebilecek kurallarının ortaya çıkarılması ve yaşama geçirilmesinin bir disiplini/bir farklı anlatımla bilimi olduğu yönündeki yaklaşıma katılmadığımı belirtmek isterim. Açıklamalarımı bu açıdan görmeli ve değerlendirmelisiniz. Başka bir deyişle etik/ahlak eşitlemesi ile düşünmekteyim.

Sayın Firatt’ın soruları ve sizin yönelttiğiniz soruların kapsamı sayın Firatt’a belirttiğim gibi bu forumun kapsamını aşmaktadır. İsterseniz “ahlak nedir/etik” adlı yeni bir forumu siz açın, açılımlarınızı belirtin ve ben de kendimce katılayım. Yok genel kanı bu forumda etiği/ahlağı tartışalım yönünde olacak ise bu tartışmayı burada da yapabiliriz. Önce yöntem konusunda bir netlik olsun derim.


ne dersiniz?
 

Laetna

Yeni Üye
30 Tem 2008
443
6
18
35
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

"Sayın Firatt’ın soruları ve sizin yönelttiğiniz soruların kapsamı sayın Firatt’a belirttiğim gibi bu forumun kapsamını aşmaktadır. İsterseniz “ahlak nedir/etik” adlı yeni bir forumu siz açın, açılımlarınızı belirtin ve ben de kendimce katılayım. Yok genel kanı bu forumda etiği/ahlaı tartışalım yönünde olacak ise bu tartışmayı burada da yapabiliriz. Önce yöntem konusunda bir netlik olsun derim." NEJDET

Öncelikle; etik nedir? Ahlak nedir gibi konuları tartışmak için burada bulunmadığımı belirtmek isterim.
Ben baştada söylediğim gibi "düşüncelerinizi özegürce dile getirin"derken burada sadece düşüncelere indirgemiştim konuyu ama bazı kişilerin bunu bir etik çerçevesinde incelediklerini görünce bende katılma ihtiyacı duydum, konunun etik olup olmadığına gelince de bana göre hala etik olup olamdığı tartışılabilir.


"Siz etiği bir çerçeve olarak kullanmış ve onu sosyal bir disiplin olarak yorumlamışsınız. Ben yukarıdaki tanımlamalarımda ise etiği davranış biçimi olarak dar açıdan değerlendirmiş ve davranışların kökenlerine ve doğurdukları sonuçlara göre kategorize edilmelerine değinmemiştim. Bu yönü ile önceden belirlenebilecek kurallarının ortaya çıkarılması ve yaşama geçirilmesinin bir disiplini/bir farklı anlatımla bilimi olduğu yönündeki yaklaşıma katılmadığımı belirtmek isterim. Açıklamalarımı bu açıdan görmeli ve değerlendirmelisiniz. Başka bir deyişle etik/ahlak eşitlemesi ile düşünmekteyim. " NEJDET


Ayrıca burada yani diyer sayfada konuyu sosyal bir disiplin olarak ele aldığımıda sanmıyorum veya buna örnek teşkil edecek bir cümle de göremiyorum.

"Bu yönü ile önceden belirlenebilecek kurallarının ortaya çıkarılması ve yaşama geçirilmesinin bir disiplini/bir farklı anlatımla bilimi olduğu yönündeki yaklaşıma katılmadığımı belirtmek isterim. "nejdet



Ayrıca bu cümleyi daha anlaşılır ve açık bir biçimde yazarsanız sevinirim.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

"Etik,yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışır" bu cümlenizden o sonuca vardım.

etiği/ahlağı bir disiplin olarak, bilim olarak görmüyorum demek istiyorum.
 

Laetna

Yeni Üye
30 Tem 2008
443
6
18
35
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

nejdet ' Alıntı:
"Etik,Yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışır" bu cümlenizden o sonuca vardım.

etiği/ahlak-ı bir disiplin olarak, bilim olarak görmüyorum demek istiyorum.

Öncelikle beni kırmayıp cevaptan mahrum bırakmadığınız için, içten samimiyetimle teşekkür ederim.
Ve size katılıyorum etik bir bilim olarak görülmemeli bana görede her ne kadar anlaşılmadan anlatmış olsamda kısacası ,bana göre etiğin kalıpları ve katı kuralları olmamalıdır.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

ben size içten teşekkür ediyorum; her düşüncenin tartışılabilirliği üzerinde hepimizin anlaşabileceği ortak bir payda olsa gerek.
 

alpine

Yeni Üye
11 Nis 2009
480
0
0
45
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

Konuyu ornekler dahilinde tartismanin duygu somurusu oldugunu dusunmuyorum. Bence en dogru seklide budur.

Eski Yunan'dan bir ornek verilmis. Ben daha eskiye gitmek istiyorum. Atesin ortaya cikisindan, ortaya cikarma teknolojisinin ortaya cikisina kadar gecen zaman insanoglunun gecirdigi en kritik surec olsa gerek. Bir varolus savasi. Emin oldugum sey, atalarim dagin basinda karsilarindaki agaca yildirim dusmesini bekleselerdi su an ben hayatta olmayacaktim. Veya biraz daha ileri gidersek zamanda, atalarim corak topraklarinin verimli hale gelmesini bekleselerdi ben yine hayatta olmayacaktim.

Elde etme istegi, hakki olsun yada olmasin, insanin dogasinda bana kalirsa. Herhangi bir sistematige gore, ister ilahi ister insani, hak olup olmadigi bu doga kanununu pek degistirmiyor. Yani hirsizligi ahlak ile lanetlemek varolusumuzu lanetlemek anlamina geliyor diye dusunuyorum.

Hirsizlik ahlaki adaptasyon ile cerceve icine alinmis ve lanetlenir hale gelmis ise bunun tek sebebi artik evrimine yon vermek isteyen ve eylemi bireyselden entegre toplumlara geciste tehdit olarak goren insanogludur. Yoksa ne eylemin icerigi degismistir nede tanimi. Entegrasyona adapte olamayanlarin bireysellige kayisi ile bu eski hayatta kalma mekanizmasini devreye sokmalarinda da sasirmiyor olmamiz gerek sanirim.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

"Elde etme istegi, hakki olsun yada olmasin, insanin dogasinda bana kalirsa" sayın Alpine, bu belirlemeniz ile konuyu çok farklı bir boyuta taşımış oluyorsunuz. "elde etme isteği" ni etik olarak değerlendirsek bile onun açmış olduğu yol/gelişmenin insan türüne katkısını görmezlikten gelemeyeceğimizi söylemektesiniz. yıldırım çaktığında ilkel insan türleri hem ondan hem de ateşin kitlesel çoğalmasından korkuyor ve uzaklaşıyorlardı. Canneti'nin dediği gibi insan türü diğer türlerden sayısal olarak azlığını görüyor ve korkuyordu. çoğalmalıydı. bu eğilim elde etme isteğinden çok var-olma, türünü sürdürme isteği/iç-tepisi ve eğilimiydi. ilkel zamanların belirleyici etkilerinin ne denli güç olduğunu siz de yorumunuzda açıklamışsınız. günümüz için aynı şey söylenebilir mi? farklı bir soru ile ilkel sahiplenme eğilimi ile güncel sahiplenme eğilimi tarihsel bellek ile donanımlanan insan türü için bir-ve-aynı mıdır?
 
22 Şub 2009
426
0
0
54
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

gördüğüm kadarıyla hala bir sonuç yok gibi. gerçi ahlaklı hırsız olmaz biraz ağır basıyor ama.konuyu gözlemleyen arkadaşlar bulundukları yerlere göre bakıp açılarını sistematik biraz felsefi biraz sosyal birazda psikolojik olarak değerlendirmişler. biraz size pratik anlatayım;

onbeşli yaşlardayken babamın bir bakkalı vardı. önünde turşu mısır olur bilirsiniz bakkalların. buradan turşu çalan çocuklar olurdu. yine yaşları benim kadar. yakalarsam döverdim. yakalmasam sorun yok çocuk içinde benim için de yakalanan, gördüğüm kadarıyla bir daha yapmazdı.o dönemde bir yandan okula gider bir yandan da gelir yardım ederdim severdim insan tanımayı her türlüsünü ve her şekilde. yumurta çalan kadınlar yakaladım cebine koyan.tanıdığım orada oturan. ben söylemeye utanırdım ama daha sonraki günlerde hiç bir şey olmamış gibi davranırdı. ihtiyacı vardı diye değil biliyorum ki yoktu. paket bulgurlar vardır bilirsiniz. bir kadının fırsatını bulup bulguru çantasına attığını gördüm. ama onu ihtiyacı olduğunu düşündüğümden sesimi çıkarmadım şimdi bunlar ahlaklımı yoksa ahlaksız mı buyurun size bilimum gerçekler adi hırsızlıklardan bahsetmiyorum yaşamın gerçeğinden bahsediyorum. çok yakın arkadaşlarımdan bazılarını o dönemde yine sigara çalarken yakaladım tabi şok oldum.neden mi? birincisi sigara kullanmıyor. ikincisi babası bankada müdür.annesi bir okulda öğretmen. yani ihtiyaç yok peki neden tamam ahlaksızlık. hangi egonun tatmini bu? sordum.neden diye bir başka arkadaşımız içiyordu onun için olduğunu söyledi. daha öncede çok yaptığını söyledi.ailesine söylemeye utandım.çalan utanmadı ben onun yerine de utandım. ekmek sakız çalanları söylemiyorum. o kadar çok ki.sonra bu işin üzerine düştüm. bunu ne tür bir psikoloji olduğunu insana ne tür bir duygu yaşattığını merak ettim.kimin ahlaklı ahlaksız olduğunu ve neye göre değerlendirmek istedim.yoksa bir tür hastalıkmıydı. daha önce de söyledim adi suçlar ayrı bu başka bir şey. en son yine ekonomik durumu çok iyi olan sürekli takım elbise ile gelen bir müşterimin kutu ile çikolata çaldığını bir başkası görmüş büyük yerdi kontrol mümkün değildi. sonra o müşterimi geldiğinde uzaktan belli etmeden izledim çünkü inanmak bile istemiyordum. ve adam geldi ben başka bir şey yapıyormuşçasına uzaklaştım.elinde bir çanta vardı her zaman da o çanta ile gelirdi..! çok iyide alış veriş eder parasını öder giderdi. ve aldı gördüm. nasıl söylüyecektim. şimdi ben 1,85 boyunda bakımlı saçları iyi giyimli. çıktı bende peşinden gittim neden dedim? o, ne neden dedi? gözlerine baktım anladığını ve benimde bunu anladığımı anladı. daha açık konuşmamı isteyeceğinizi sanmıyorum dedim. kızardı ve bu utandı ilk di birisi utandı. parasını vereyim dedi. cüzdanını çıkardı o an aldıklarını vermeye kalktı.ben daha öncekileri de dedim. itiraz etti. vermediği taktirde bunu bütün herkese anlatacağımı söyleyerek tehdit ettim. ve bunu bir ceza olarak görmesini çekmesini aksi taktirde,devam edebileceğini söyledim bir başka yerde de. verdi sessiz kaldı ve tekrar neden dedim.paranı aldın konuşma dedi çekti gitti. gerçekten ilginçti. hırsızlık ihtiyaç meselesi değildi, ama neydi? merak ettim. bende ancak yaparak anlayabilirdim riske girmeliydim.yakalanırsam sonuçlarına katlanacaktım. daha önce çocukluğumdaki küçük ödünç almalarım dışında yapmamıştım. bir arkadaşım tam o sıralarda çok ünlü bir mağazadan nasıl pantolon çaldığını anlattı. aradan yedi yıl geçmişti kısa dönem askerliğimi yapmış gelmiştim.yani yedi yıl olmuş. gidecektik,beraber o sabah gitmiş istediği bedenler varmı diye. varmış. gelmişken bir tane alayım demiş. ve sonuç yakalanmış.kendiside o dönemde bir matbaada müdür. ve daha öncekilerinin de sayımda ortaya çıktığından hepsinin parasını istemişler.o ne kadar itiraz etse de.kabul etmemişler ve polise gideceklerini kamera kayıtlarında olduğunu son yaptığını ve itirafında kayıt edildiğini söylemişler.düşünsenize böylesi bir adamın sosyal sütatüsü nü. mecburen kabul etmiş. ve senet imzalatmışlar. hepsini ödedi.bir gün kız arkadaşımla. gittiğim bir alışveriş merkezine çok hoşuma giden bir bakır hediyelik eşyayı gözüme kestirdim. Üzerin de bulunan barkotu çok ucuz bir barkotla değiştirdim. kız arkaşım bile bunu fark etmedi. kasa ya geldik diğer aldıklarımızla ödedik.ve bende sonunda hırsızlık değil ama pahalı bir malı çok cüzzi fiata alarak bunu yapmıştım.çok heyacanlıydı.merak ettiğim buydu.ve yapmıştım.risk korkunç göze aldınız şey ne kadar değerdi o belli değil. anladım diğer insanların bunu niye yaptığını.tekrar söylüyorum adi hırsızlık hariç ihtiyacı olmadan yapılan bu hırsızlık sadece insanın sıradan yaşamında bir egoydu. yakalanana kadar ahlaklı hırsızsınız. Yakalanınca da ahlaksız. aradan bir süre geçti yine gittik alışveriş merkezine yine barkod değiştirme oyunu yaptım. kız arkadaşıma söylemiştim.çok korkmuştu. fakat yapmayalım demedi o da bu heyecanı yaşamak istiyordu.sadece belli etmiyordu. ve bu sefer kasadan geçerken kasiyer kız barkodu geçirirken çok ucuz bir fiatı fark etti.bilmiyorum dedim. görevlileri çağırdı. bir başkasının yapmış olacağını söyledim. inandıramadım.ve onu bana üst fiattan satarak konuyu kapatabileceklerini aksi taktirde karakola gideceğimizi söylediler. buda çok riskti, kabul ettim. ve bu konuyu o heyecanı da yakalanarak atlattım.anlayacağınız yakalanana kadar sorun yok sonuçta çok insanda bunu yaptığını görüyorum halen . benim bu hazı da ikince kere yapıp son vermem oldu artık daha farklı heyecanlar ve egoları tercih ediyorum tabii aldığım riske orantılı olarak. ;) :D
 

alpine

Yeni Üye
11 Nis 2009
480
0
0
45
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

"bu eğilim elde etme isteğinden çok var-olma, türünü sürdürme isteği/iç-tepisi ve eğilimiydi. ilkel zamanların belirleyici etkilerinin ne denli güç olduğunu siz de yorumunuzda açıklamışsınız. günümüz için aynı şey söylenebilir mi? farklı bir soru ile ilkel sahiplenme eğilimi ile güncel sahiplenme eğilimi tarihsel bellek ile donanımlanan insan türü için bir-ve-aynı mıdır?"

Butun gudulerin temeli ayni esasa dayaniyor, varolmak. Tek hucreli bakterilerden tutun insana kadar ayni mekanizma soz konusu. Insan farkinda olsun yada olmasin, butun egilimlerinin bu yonde oldugunu goruyoruz.

Nejdet Bey, ilkel zamanlarin belirleyici etkileri ile gunumuzun etkileri ayni olmasada insan icin yine ayni sonucu dogurmaktadir. Bugun belki bir yirticinin cene kaslarinin arasinda ezilerek heba olma korkusu tasimiyoruz ama hala stresli ve korkularla dolu bir yasantimiz yok mu? Varolma savasinin icerigi degismis olsada, ortada hala bireysel olsun toplumsal olsun, vermemiz gereken bir savas yok mu? Insan yuzbinlerce senelik macerasi boyunca varolusuna giden yolda anahtar rollerden birisini ustlenmis sahiplenme gudusunu kaybetmek icin herhangi bir gerekce ile karsilasmis midir?

Ben tarih okudugumda savaslardan krizlerden aci ve kederden baska birsey gormuyorum acikcasi. Belki kaderimiz belki surecimiz, ama bu durum degismedigi surece dogal secilimin farkli gudulere gecit verecegini hic sanmiyorum. Insanin kanunlar ve ahlaki cerceveler ile buna mudahale etme istegi de iste bunu degistirme cabasindan kaynaklaniyor, bana kalirsa. Ancak sartlarin sekillendirdigi insani sekillendirebilmek o kadar kolay olmasa gerek.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

iç-tepilerini ve eğilimlerini denetim altına alan türlerden biri insandır. denetim mekanizmasının çalıştırılıp çalıştırılmadığı etiğin konusunu oluşturmaktadır. bir adada tek başına yaşayan bir insan için sosyolojik olarak etikten söz edilemeyecek ve var-olmak için yenik düştüğü dürtüsünden dolayı yadırganıp/yargılanmayacaktır.
 

alpine

Yeni Üye
11 Nis 2009
480
0
0
45
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

Toplumun icerisinde issiz bir adaya dusmekten farkli olmayan yasamlarin varligini inkar edebilirmiyiz? Onlari yenik dustukleri durtulerinden dolayi yadirgayip yargilayabilirmiyiz?
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

"suçu toplum hazırlar birey işler" diyor Hukukçu Alfieri,

değindiğiniz olgu bireyi toplum karşısında korumaya yönelik insancıl bir yaklaşımdır. ancak soruyu farklılaştırmak gerekir derim. Bireyler neden çalacak/hırsızlık yapacak duruma getirtilmişlerdir? bu nedenler ortadan kaldırılmadıkça bireyin masumiyeti ile onu gerçekten korumuş olacak mıyız? yoksa ona ve toplumsal tüm dinamiklere zarar vermiş mi olacağız?
 

alpine

Yeni Üye
11 Nis 2009
480
0
0
45
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

Iste tamda bu noktada bir gorus farkliligim var sanirim. Insan tabiki toplumun bekasi icin onlemleri almak durumundadir. Buda varolma icgudusunun eseri. Daha once belirttigim gibi, hirsizlik artik tehdit olusturmaktadir toplumlarin ileriye gidisinde. Fakat ahlak ile sinirlayarak hicbir yere varamayacagimizin kanitidir yuzlerce hatta binlerce senelik maceramiz. Bu yuzden bana anlamsiz geliyor ve cercevesi cok daha farkli olmalidir diye dusunuyorum. Zira durum tamda belirttiginiz gibi, toplum hazirladigi ortamin uretimini ahlak ile lanetliyor, evrimin en basit kuralini hice sayiyor, sartlara uyum gosteren bir organizma oldugunu unutuyor, sartlari degistirmeden organizmanin degismesini bekliyor. Ama bence hayal kuruyor.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

etiğin yaptırımı bildiğimiz gibi toplum vicdanındadır. ancak bireysel etik bunun yanında kendi vicdanı ile de baş-başa kalır. sivi itaatsizlerin yaptıkları bir açıdan toplumun vicdanına seslenmek şeklinde bir eylem/eylemsizlikte bulunmak değil midir? bazı olguları değiştirmek için gerekirse etiğin toplumsal ve bireysel yansımalarını/vicdanını/sorgulamasını kullanmanın bir zararı olmayacaktır. ancak aynı tesbitlerde ve fakat farklı çözümlerde bulunduğumuzu sanıyorum. ne dersiniz?
 

alpine

Yeni Üye
11 Nis 2009
480
0
0
45
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

Katiliyorum.

Cozumdeki farkliligin nedeni ise benim insan benliginin -vicdani dahil- bencil oldugu on kabulumu yapmamda sanirim. Bunun degistirilemezligi gercegimden hareketle de etigi bir kontrol degiskeni olarak kabul etmem cok zor. Sadece bir sonuc olarak kabul edebiliyorum. Sonuca mudahale ederek denklemi degistirmeye calismak ise cok yapay ve faydasiz geliyor. Zira sonucu istedigimiz kadar degistirelim, denklemin mekanigi oldugu yerde durmaya devam ediyor bana kalirsa.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

"insan benliginin -vicdani dahil- bencil oldugu " yönündeki tesbitinize itiraz ederek katılmam mümkündür. insan doğasında bencil/egoist olabilir. ancak bu olgunun da sosyal/taihsel dokuda olduğunu söyleyebiliriz. sorun bir yönü ile bireyin salt kendi çıkarına diğeri/öteki dediğinin zararına kazanım eğilimi göstermesinin ne denli dayatılmış düşüncelerden ve ne denli kendi var-oluş biçiminden kaynaklandığını tesbit etmekte yatar. bu noktada da ilkel ve gelişkin benlik/ego ve bencillik/egoistliğin ayrıştırılması gerektiği kanısındayım. öyle zamanlar olur ki kişi tüm benliği ile diğeri için elinden geleni yapar/yapabilir; bunun taihte de örnekleri sayılamayacak kadar çoktur. böyle olunca şunu söylemek olası geliyor bana; kişi kolay/tembel/hazır olanı elde etme eğilimini tarihsel belleği ile aşmadıkça egoizmine yanik düşecek ve bu egosu kendisini ve tüm toplumsal dokuyu hem de geleceğe doğru çökertecektir.
 
22 Şub 2009
426
0
0
54
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

dünyanın oluşumundan bugüne insanların farklı koliniler de yaşarken oluşturdukları ahlak kavramları günümüze geldiğinde belli bir noktada gerçeğe ulaşsa bile, bunu bugün ne kadar yanlışnı doğrusunu değiştirebiliriz. düşüncede fikirlerini her açıdan ortaya koyanlar,yaşamda kendilerin de ,çevrelerin de bunu ne kadar uyguluyorlar?hırsızın ahlaklı ve ya ahlaksız olması toplumların sorunu olduğuna göre onu da oluşturan yine toplum ise;burda bunu tartışmak kime ne kazandırır ne kaybettirir.yaşamda bir şeyleri değişitiremiyorsak eğer?
 

tmalali26

Yeni Üye
30 Nis 2009
6
0
0
2024
Ynt: Ahlaklı hırsız var mıdır?

ben burada Ahlaklı hırsız var mıdır? sorusunu sorgulama yerine, soruya gelen yanıtlardan çağrışım yaparak, cinsel tecavüzün de bir bir takım koşullar altında hırsızlık olarak ele alınabileceğini belirtiyorum.şöyle ki, cinsel tecavüz olarak bir erkeğin,evli bir kadına olan tecavüzünü kastediyorsak ve bir kadın o toplumda erkeklere ait bir varlık olarak değelendiriliyorsa bu böyledir.bu durumda erkek, evli olan kadının kocasından karısını çalmış olmaktadır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst