- 1 Kas 2012
- 3,434
- 1
- 0
- 70
AKP’nin ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ uygulamasını değerlendiren HDP’li Vekil Önlü, OHAL döneminde bile bu kadar yaygın bir yasak bölge uygulaması yapılmadığını vurgularken, Avukat Yıldırım ise, kanunsuz işlem yapıldığı görüşünde.
AKP’nin seçim öncesinden başlayarak birçok ilde ilan ettiği son olarak da Ağrı ve Tunceli ile süren ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ kararları 1987-2002 arasında uygulanan ‘Olağanüstü Hal’ (OHAL) rejimini akıllara getirdi. AKP’nin sözde demokratikleşme gayretlerinin en büyük örneklerinden biri olarak gösterilen OHAL, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ismiyle bir anlamda yeniden uygulanmaya başlandı.
"YASAL DAYANAĞI YOK"
2011’de Tunceli’deki askeri güvenlik bölgesi kararlarını ‘yasal dayanağı’ olmadığı gerekçesiyle iptal eden Malatya İdare Mahkemesi’nde açılan davanın avukatı Barış Yıldırım, ‘’Meskûn mahalde özel güvenlik bölgesi ilan ederek yine kanunsuz bir işlem yapılıyor” uyarısında bulundu. Tunceli ile ilgili alınan son kararın da yasal olmadığını ifaden eden Yıldırım “Valiler sahip olmadıkları bir yetkiyi kullanarak idare hukukunu hiçe saymıştır. Geçici güvenlik bölgesi’ uygulaması Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’na aykırıdır” dedi.
"EN GÜVENSİZİ SARAY"
HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü de 4-19 Ağustos tarihleri arasında uygulanacak kararın Dersim coğrafyasının tümüne yakınını kapsadığını söyledi.
1938 Dersim Katliamı sırasında bile bu kadar yaygın bir yasak bölge uygulaması olmadığını belirten Önlü, ‘’AKP ‘OHAL’i biz kaldırdık’ diye övünüyor. OHAL döneminde de bu kadar yaygın bir uygulama yapılmadı’’ diye konuştu. Önlü, bütün Türkiye için en tehlikeli, en güvensiz bölgenin Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşadığı Kaçak Saray bölgesi olduğunu ifade ederek sözlerini, “Güvenliği, Saray tehdit ediyor. Türkiye’nin güvenliğe kavuşması için Saray’ın güvenli olması gerekir’’ şeklinde sonlandırdı.
AKP’nin seçim öncesinden başlayarak birçok ilde ilan ettiği son olarak da Ağrı ve Tunceli ile süren ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ kararları 1987-2002 arasında uygulanan ‘Olağanüstü Hal’ (OHAL) rejimini akıllara getirdi. AKP’nin sözde demokratikleşme gayretlerinin en büyük örneklerinden biri olarak gösterilen OHAL, ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ismiyle bir anlamda yeniden uygulanmaya başlandı.
"YASAL DAYANAĞI YOK"
2011’de Tunceli’deki askeri güvenlik bölgesi kararlarını ‘yasal dayanağı’ olmadığı gerekçesiyle iptal eden Malatya İdare Mahkemesi’nde açılan davanın avukatı Barış Yıldırım, ‘’Meskûn mahalde özel güvenlik bölgesi ilan ederek yine kanunsuz bir işlem yapılıyor” uyarısında bulundu. Tunceli ile ilgili alınan son kararın da yasal olmadığını ifaden eden Yıldırım “Valiler sahip olmadıkları bir yetkiyi kullanarak idare hukukunu hiçe saymıştır. Geçici güvenlik bölgesi’ uygulaması Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’na aykırıdır” dedi.
"EN GÜVENSİZİ SARAY"
HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü de 4-19 Ağustos tarihleri arasında uygulanacak kararın Dersim coğrafyasının tümüne yakınını kapsadığını söyledi.
1938 Dersim Katliamı sırasında bile bu kadar yaygın bir yasak bölge uygulaması olmadığını belirten Önlü, ‘’AKP ‘OHAL’i biz kaldırdık’ diye övünüyor. OHAL döneminde de bu kadar yaygın bir uygulama yapılmadı’’ diye konuştu. Önlü, bütün Türkiye için en tehlikeli, en güvensiz bölgenin Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşadığı Kaçak Saray bölgesi olduğunu ifade ederek sözlerini, “Güvenliği, Saray tehdit ediyor. Türkiye’nin güvenliğe kavuşması için Saray’ın güvenli olması gerekir’’ şeklinde sonlandırdı.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.