Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Anarko Nihilizm

Mistik Filozof

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
29 Eyl 2016
42
0
0
Nihilizm, insanın aydınlanmasıdır, mücadele de dahil her şeyin anlamsızlığını ve değersizliğini kavramak, bu dünyanın bir bok çukuru olduğunu, her şeyin aslında bir hiç olduğunu anlamaktır. Doğa kanunlarının, otoritelerin, yasaların, ahlakın ve var olan tüm kuralların, varsa tanrının insanlığa karşı olduğunu anlamak, dünyadan medet ummamak ve insanı köleleştiren her şeyden, korkulardan, dünyevi kaygılardan, arınmaktır. Erdem, gurur, vicdan ve saygının insanların çıkarlarına hizmet eden ikiyüzlü uydurmalar olduğunu bilmektir. Nihilizm, her "şeye" karşı olmak, HİÇ olmaktır.

Nihilistin tek gerçeği kendisidir ve en önemli gerçeği kendi parçası olan ölümdür. Ölüm onun için mutlak hiçliğe ulaşmaktır. Nihilist için umut, işkenceyi uzatan bir kötülüktür. Nihilist dünyevi çekişmeleri gülerek izler, her şeyin kendine karşı olduğu anlamsız bir dünyada amaç gütmez, sahip olmak, gelişmek onun için anlamsız ve gereksizdir. Nihilist insan "öz"dür, sadedir, egodan ve her şeyden arınmıştır. İnanç, gerçeği bilmek istemeyenlerin inandıkları şeylerdir. Nihilist, daima şüphecidir ve gerçek olarak sunulan hiçbir şey onun için doğru değildir.

Peki neden hiççilik? Nihilist için tek gerçek kendisidir, her şey ona karşıdır ve nihilist eğer mücadele ediyorsa kendisi için mücadele eder. Doğa kanunlarının ve düzenin kendine karşı olduğu, her şeyin aslında bir hiç olduğu bir dünyada mutluluk ve huzur bulamayacağını bilir, onun için huzur varsa, bu isyandadır. Mücadele onun için anlamsızdır, bir nihilist için mücadele bireysel öfkesi adına kendine karşı olan her şeyle mücadele etmek ve yıkmaktır.

1. Bir hiç, yalnızca bir hiçtir.
2. Bir hiç, her şeye karşıdır.
3. Bir hiç, hiçbir şeye boyun eğmez.
3. Bir hiç, dünyadan medet ummaz.
4. Bir hiç, insanlığa asla kanmaz.
5. Bir hiç, tanrı varsa bile ona itaat etmez.
6. Bir hiç, değer yargılarından arınmıştır.
7. Bir hiç, şüphecidir, hiçbir şeye inanmaz.
8. Bir hiç, mücadele etmez, umut beslemez.
9. Bir hiç, egosuzdur, kuralsızdır, özdür, özgürdür.
10. Bir hiç, ya kendi yarattığı dünyada yaşar ya da yıkım için savaşır.

Murat Uz

2rfg747.jpg

imr0ar.jpg
 

Celebhol

Yeni Üye
17 Eyl 2016
83
0
0
Nihilistler, bu düşünceyi tutarlı şekilde savunmak istiyorlarsa, intihar etmelidirler.

Düzenleme:Şu mesajı atan arkadaşın, böyle bir başlık açmasından kıllanmadım değil.

Düzenleme 2: Bu Murat Uz kimdir, nedir? Demra kaymakamı olan Murat Uz değildir herhalde?

Düzenleme 3: Google kaçkını görseller mesaja neden eklenmiştir? Bir ültimatom vermek veya duyuru yapmaksa amaç, neden Google kaçkını görseller kullanılmıştır? Hitap şekli hiç mi bilinmemektedir?

Not: Bu başlığın amacında bir tartışma yoksa, ego mastürbasyonu için mi açılmıştır? Ego mastürbasyonu için açılmışsa, biz niye umursayalım?

Düzenleme 4:

Ev yapımı bomba talimati veren, şiddet yanlısı bir sayfanın "tanım" kısmı neden bu sitede paylaşılmıştır? Ayrıyetten, bu sayfanın admini olan Murat Uz neden kendi kimliğini ifşa etme gibi bir işe girişmiştir?

Düzenleme 5: Ergen misiniz?

Düzenleme 6:

Caps formatında "felsefe" -özellikle tırnak içinde- yapma statüsüne erişen kişi, neden bizim gibi faniler arasında bulunmaktadır?
 
Son düzenleme:

epoché

Yeni Üye
8 Eki 2016
134
2
0
Nihilizm etiketinin, kavramsal olarak bir sürü biçimi vardır, ancak nihilizm dendiğinde, meta-etik bir ideoloji olan 'morâl nihilizm' kastedilir genelde, bu nihilizmde etik ve estetik hiçlenir, dolayısıyla teleolojik dünya tahayyülünün de reddiyesidir aynı zamanda. Bundan ayrı olarak; parça-bütün nihilizmi, saltık nesnelerin, varoluşçu nihilizm, aşkın anlamın, metafizik nihilizm, en basit tâbiriyle bilincin, politik nihilizm ise, sosyal kuramların reddindedir.

Ekstrem septisizmin epistemolojik nihilizmi dışında ise hiç bir nihilizm türü, epistemolojiyi reddetmez, ayrıca nihilizm, natüralist epistemolojiden de temel alır.

Başlıkta tanımladığınız, nihilizmden çok bir tür mistisizme benziyor. Nihilizm, bir mistisizm türü değildir, entelektüel ya da filosofik bir duruştur. Nihilizmin başına “anarko” ibâresinin getirilmesine de lüzum yoktur, her nihilist, zâten anarşisttir, ancak her anarşist, nihilist değildir ..
 
Son düzenleme:

Celebhol

Yeni Üye
17 Eyl 2016
83
0
0
Nihilizm etiketinin, kavramsal olarak bir sürü biçimi vardır, ancak nihilizm dendiğinde, meta-etik bir ideoloji olan 'morâl nihilizm' kastedilir genelde, bu nihilizmde etik ve estetik hiçlenir, dolayısıyla teleolojik dünya tahayyülünün de reddiyesidir aynı zamanda. Bundan ayrı olarak; parça-bütün nihilizmi, saltık nesnelerin, varoluşçu nihilizm, aşkın anlamın, metafizik nihilizm, en basit tâbiriyle bilincin, politik nihilizm ise, sosyal kuramların reddindedir.

Ekstrem septisizmin epistemolojik nihilizmi dışında ise hiç bir nihilizm türü, epistemolojiyi reddetmez, ayrıca nihilizm, natüralist epistemolojiden de temel alır.

Başlıkta tanımladığınız, nihilizmden çok bir tür mistisizme benziyor. Nihilizm, bir mistisizm türü değildir, entelektüel ya da filosofik bir duruştur. Nihilizmin başına “anarko” ibâresinin getirilmesine de lüzum yoktur, her nihilist, zâten anarşisttir, ancak her anarşist, nihilist değildir ..
İletiyi atan kişinin facebook sayfasına bakılırsa, burada moral temelli bir nihilizmden yola çıkıp, mantıksal bir atlama ile amoral bir nihilizme varan bir durum söz konusu. Aynı Nazi Almanyasında gerçekleştiği gibi. Daha farklı kelimelerle "Kısasa kısas," gibi bir durum var, ki bu kadar basit bir mantık bir felsefi derinlikten yoksun.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
bu kadar çok yargı başımı döndürüyor ve sinirimi bozuyor açıkçası
Her şeyi kaplara tıkmak ve tarifler sinir bozucu
ağaç türleri gibi bi şeyiz ve düşünce türleri diye bi şey var. Ben anlamıyorum
İnsanın düşünce ve algı biçimine (tuhaf isimler takması' ki) ,bunlara, dair mutlak bir sınıflama/kategorizasyonlar getirilebilir mi? ve dahası bu ne işe yarar
Her şey, tüm bunlar, sınırlama gibi geliyor bana
Buralarda geldim geleli başımı döndüren şeyler bunlar. Nihilizm başımın dönencesi.
diyelim müzik türleri var ve onları kategorize ediyoruz. burdan gidiyorum ve bana saçma geliyor...

bunlar düşünce yolları mıdır? eylem yolları mı? başkalarının gerçekleri mi? Hayata karşı anlamlandırmalar mı? yaşama biçimleri mi? düşünme biçimleri mi? Doğa karşısında konum alma ve mutlak yaşama, düşünme biçimleri mi? neyi temsil ediyor?

Yani böyle bir kategorizasyonun gerçekte varolabileceğini düşünelim. Beden tipleri gibi insan algı tipleri ve kişi-kişilik tipleri. Bunları açıklamak ne yarar sağlayacak. boş çaba gibi geliyor bana. zaman kaybı

. ve herkesi herşeyi sınırlayalım ve sınıflayalım. Asyalı olmak, çekik gözlü olmak gibi. Nihayetinde mutlak bir sınıflama bulunmayacak gibi. İzimlerle karmaşa yaşıyorum
Kişiyi bir düşünce sınıfına sokmak ne işe yarayacak
Her türlü özgürlükten arınmak

insan değişir durur. insan anlamlanır durur. insan tepki alır durur. insan tavır alır durur. Değişen koşullara uyum sağlar ve yaratır. İnsan değişen koşullara kendilik uyumu sağlar, yaratır.
İnsan değişen koşulların uyumunu alır benimser. İnsan ilk kişiliklerinden temel alır durur. İnsan doğa koşullarından uyum alır durur. değişen koşullardan
İnsanı tanımlamak?
insan varlık anlamlandırır durur-dener
insan yaşam yolları arar durur
daha iyi yaşama yolları arar
varoluşunu konumlar durur.
insan toplumdaki bilgiyle çelişir durur. bağımsız yaşamı-istenci arar
insan yalnız değildir-

--
anlayacağım ya da açıklayacağım hiç; sorumlu olmak'a karşı sorunluluk/sorumsuzluk gibi bir şey
yapma ödevi (,yakınması,) yıkanlardan/yükleyenlerden bıkma
zorlama güdüsü-ne karşı duruş olarak hiç

tanrı ya karşı diğerlerine karşı yüklenen bir sorumluluk dahil özsorumluluk ve kendine -yüklenen dahil özsorumluluk
sorumsuzuz diyoruz-yoksun-uz

-
istencin doğasına dair bir açılama/zorum unsuru-itmen
beni yapmaya itemezsin -durabilirim-dir hiç; bende
ama beni bugün yaşayan zorunluluk ve eylem olarak beni yaşatan, ben bunu durduramıyorum hiç;
yaşam koşullarımı değiştiremiyorum ve gerçeğe sıkışığım ve zorum ve karar üretemiyorumdur hiç;
bu benim hiçimdir
diğerlerini tanımlayamıyorum/diğer eylemleri tanımlayamıyorum ve aşamıyorumdur -hiç
ve değiştiremiyorum; zorla yaşatılıyorumdur -hiç
kendi kendime bırakılamıyorumdur-hiç
uyumlu iradi akış arayıştır hiç- zorunluluk kaçışı değildir
hiç bir şey beni zorlayamaz hiç'e

durduğum yerde durduğumda dünyanın akışını umursamam-
dünya durmalı ya da dönmeli ve bi anda küller bulutu ya da savrulmalar ya da yitimler olabilir
ve bunu gözlemlemekten hoşlanırım ama bana kimse söylemedi.
kimse söylemediyse zevksizdir hiç..
zevk almayı unutuyorum ve yitiriyorum bu olanları anlamıyorum/anlamadığım da

"irademi oraya buraya itmeden ve varoluşum bana zorum ve yük ve gibi olmadan "
benim hiçim en çok buna yakın bir hiç;
-

bir çocuğun babası olmak istemiyorum şimdi-
bir eylemin zoru ve gücü; gücün gücü olmak istemiyorum şimdi-öylece durmalı birden--hiç

bir çocuğun babası olmak istemediğimde, bir çocuğun babası olan ben karşılaşır
ben iki kişiyim
-
o hiç eğer benim hiçime benziyorsa /hiçtir

-
hiç sözcüğünün anlattığı boşluk üzerine

-
hiç sözcüğünü anlıyorum? anlaşamıyoruz

-------------------

Varoluşumu durduramıyorum (döngüleyemiyorum/başkalayamıyorum ve sonlayamıyorum-belirsizlik)

varoluşum durmuyor -a
(dinmiyor ya da istem-i gerçekleşmiyor gibi bir şey-yerinde olma zorluğu)

istemin tezahür etmemesi ya da neye karşı gibi bir his ile birlikte

varoluş halimin ve durumumun-zorluğu- değişmiyor
bir şeyin durmasını-değişmesini beni incitmemesi ve zorlamamasını istediğimde ve rahatlıklı bir varoluş tutumu aradığımda bunlar
birden yerine gelmiyor
Bu olmasın, istediğimde hala üzerimde ya da içimde var ve sürüyor ve buna katlanamıyorum ve katlanıyorum
Beni zorunluyor
Bu zorunlamaya uyuyor gibiyiz
Varolus koşullarımı yaratamıyorum ve türetemiyorum
Bununla savaşım bitmedi..

(istencin zorla,zorunluklu-zorunluksuz varoluşu, edimi arayışları sancısı yakını bir şey belirtisi)

İstencin zorunlu akışı ve doğasi ve istenci, uyumu, belirlenmiyor
Her sey birbirini itiyor,, kirip dökülme var.
Bunlar iyi mi
Neden var
Zorunlu mu
Bunu anlamıyorum

Gerçegimi ve kendimi, oluş durumumu, değiştiremiyorum
(Varoluşum istediği durumda olamıyor)
Bunun,yerin-şeyin (ya da zor durumun ve kısıtlı asılması istenenin,) içinde olmak istemiyor gibi olduğumda ya da bir duruma katlanmak gibi, bunu sevmiyorum, beğenmiyorum ya da onaylamiyorum ve seçmiyorum bunu...
istemediğim şey neden oluyor gibi bir his..,
ben bunlara uymak zorunda mıyım-değilse öl? değilse ne yap x?

bunlar var ve sürüyor bunu anlamıyorum ya da katlanamıyorum buna..

--
Varlığımı, canlı sökmeden hiçbir varoluş ,başka varoluşa taşımam-burda olmak istiyorum ama ve ölüm ile taşınmam ben
ölüm ile taşınmak istemiyorum-istediğim duruma geçmek olmak gibi bir his
istemediğimde değiştirmek-herşeyin bu kadar zor ve uyumlu olmaması,
herşeyin herşeyi bozmaması mesela birden işini bırakınca işlerin yoluna gitmesi ve sevmediğin şeyleri yapmamak

zorunluluklar altında yaşamamak ve bi şeyleri bilerek ya da isteyerek yapma kbu kadar sorun, zorlama, olmaması
başkalarının bana zorla yaptırmaması ve istememesi
-istemediğim şeyi yapmamak

burada savaşıyorum -şimdi- bu savaş sona ermeli-bitmeli

hiçbir yere ve gerçege gitmem -ölüm denen yere-sona gitmem ben-gitmek istemiyorum-ölmek istemiyorum
ölümü tanımlamıyorum-sevmiyorum -bilmiyorum-tanımıyorum-anlamıyorum

Ölüme ve yitime inanmıyorum ya da istemiyorum, kanmiyorum
burada olmak tamam ama
Bu zorunluluk bana savaş dayatiyor ve zorunluluyorum
Ölümle öleceğime aklim gitmiyor,
ölüm nedir? nasıldır şimdi

Ölümle öleceğime aklim gitmiyor,
Tüm varoluşu nerdeyse yerinden sökmeye çalışıyoruz buna karşı
Tüm bu şeyleri durdurmaya, ölümü, ölüm fikrini durdurmaya;;
zorlamayı durdurmaya
acıyı durdurmaya

İrademe ak günü, yada baris getirme -işi- istencimi zorluyor
irademe kesintisiz eylem, çatışmasız eylem ve seçmesiz barış eylemi yakını yeri arayışı

Zorunluklu varoluş beni boğuyor ve irade akı arıyoruz

Birden durabilmeli gibi bir yer ve his beni bunun içinde tutmazken ben kaçacak yerim yok yada bulamıyorum
ölüm bir yer değil-ölümü sevmiyorum- başka yer durum

Ölüm olmayan bir yere gitmeye uğraşır gibiyim..
ölüm olmayan bir istediğini yapabilme şeyi

Ama irade boyle olmamali, dinlenmeli , gibi bir yerdeyim simdi
İrade varını bilmeli bulmalı gibi bir yer

Kalmak ve gitmek ve durmasını istedigimde hisleri ile bogusma ve olum olmayan yer gitme arancı ve istenci gibi bu
durmasını istediğimde durmalı
olmaması olmamalı
başkaları tecavüz edememeliler
gücüm olmalı ya da durmalı
bir şeyi seçtiğimde, başkalarına müdahale ettiğimde kötü sonuçlar doğrumamalı, kendimi korumak için

Ölumü saymiyorum -kaçmayacağım burayı düzene koyacağım ben...deneyeceğim... çürümeyeceğim.. de..
Direk ölümün varlığına küfür gibi sey bu
Ölümlülükle savas

(çok yakınlaşmış hissettiğim bi yerle seviş)

Kabul olgusu daha cikar cikmaz birinin agzindan onun varoluşuan küfretmek ve onun varolusunu bogmak istiyoruz

Kabul etmek sozcugu soylenirken onun varolusuna kafa tutuyorum
Kabul etmeki hicliyorum
Olumu hicleyene- (hicleye)bilene kadar bildigim tum dirençleri deneyecegim

Olumle ben karsi karsiyayiz ya o ya ben gibi ve bazende digerleri ve diger olgular

Kafa tutmam

Ben olmeyecegim ben olmeyecegim
Tersini soyleyenler olecek ya da olumlu

Olum algisina aklimda kabul ikna hic bi sey barindiramam

Bu benim yakin cozumlemem simdi...

---
ölüm algısını neleymemem, kimleyemem gercekleyemem ve gerçeklestiremem


-budur-

Bireysel irade ve kararlarla, eylemle ilgili çözümsüzlük ve çelişkiler ikilemleri
Başkalarının eylemlerini yönetmemek ve yönetmemekle ilgili belirsizlikler, kendinin yönetiminin istenmemesi /isteklenmesi
mutlak uyum aranması, mutlak düzen ikilemi ve yasasızlık,
ikili ilişkiler uyumsuzlukları, dünya uyumsuzlukları
yasalarla belirlenmiş, indirgenmiş varoluşlar tersi belirlenmemiş varoluşlar
düzen uyumsuzlukları-belirsizlikleri ve çelişkileri
Bireysel, irade, idare ya da bireysel kararlarla ilgili sıkıntılar
ikili aşmazlar ve çözüm bulmak
irade ve zorunda bırakılmak hisleri -ile - boğuşma
dünya yaşamı zorlaması
bireylerin karar vermek istememesi, kararın yansıtması ve zorlaması ,idare hakkı

Bireysel idare, irade ve kararlarla kaderin, yasanın uyumun ya da çelişkinin düzenin ifadesi ve çelişmesi,
düzenin çelişmesi uyumsuzlukları
yasama-yaşama zorlukları ile birlikte
bireysel idarenin, eylemin,kararın uyumu ve birlikteliği,
birlikte yaşam yapma zorluğu ve şiddet ikilemleri ile diğerlerinin eylemine söz geçirememek ,
-başkasının başkası olması ve seni, kendini ve seni kısıtlaması üzerine hak/haksızlık ikilemleri
başkası olanların söz dinlememesi
başkası olanlarla çıkar uyuşmazlıkları ve hak denklemleri çözümsüzlükleri ve ikilemleri ,enerj ive güç yetirememe sendromu-paradoksu,
kendi varlığını yadsıma-tanımama ya da yitme ikilemleri ile boğuşuk -varoluşlu

başkalarının eylemleriyle başkalarının eylemleri çelişmesi çatışkıları aşımı ve çözümü

hak istenci
sonlu, sınırlı ve sınırsız yada uyumlu/uyuşuk-herkese eşit ya da tanıdık bilirli eşitli/eşitlenmiş hak dinamikleri arayışı ve istenci sonucu
hak eşitlenmesi arayışı ve haklılı ksavunusu
haklılık savunusu eşitlenmeleri üzerine girdi -zorlayım

hak eşitlenmesi uyumsuzlukları-

haklı haksız dayanakları ve hak dayanakları eşitlenmesi istemi- giderik

sonsuz hak/sonlu hak

ikili hak uyuşmazlıkları mutlaklıkları,
mutlak hak arayışı mutlağı
mutlak mutluluk ikilemi

enerji ve güç göstermek ve sahibi olmak
yargılanmak, zorunlu eylem ve istediğinin/istemediğinin başetmesi ve üstesinden gelmek
seçim yapmak istemiyorum yasalar/düzenler -uyumlaşmalar ve uyum birlikleri olmalı -a

Başkalarının eylemlerine müdahele etmek-etmemek a
sonuçsal şiddet ikilemleri
dövüşmek var -a

ikili eylem/ikili hayat uyuşmazlıkları -çözümsüzlüğü
haklılık göstergesi a arayışı
hak söyleyici b arayışı

hak bulamamak

Başkalarının eylemleri hakkında hak ve söz sahibi olmak çelişkileri
idare çelişkileri; başkalarının eylemlerini sahiplenmemek
özgür varoluş-çoklu varoluş ve sorumsuzluk, uyum, çatışkı
bireysel çözümsüzlük ve çatışkılar

karar çelişkileri

---------- Mesajlar Birleştirildi at 13:09 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:06 ----------

"umarım hepiniz hayal ürünüsünüzdür.."

umarım şizforenimdir ve umarım hepiniz hayal ürünüsünüzdür diye bi laf var mesela
bu değişmiyor
mesela şimdi bir işyerinde, iş masasında, istemediğim şeyler yapmak, olmak istemiyorum
bunu biliyorum ve biliyorum -a-
beni zorlayıcı -kısıtlayıcı küçük düşürücü bir durum ortaya çıkmasın
istenmeyen istek -b- ler oluşmasın ,akış böyle olsun ve aksın istiyorum gibi bir durum
akşam eve gideceğim zorlanacağım-kim olmaktan ve diğer isteklerden
kendim olamamaktan ya da ne olmamaktan zorlanacağım
diğer isteklerle boğuşmaktan zorlanacağım
sabah kalkmak zorundayım zor
zor ifadesini kurmak bile zor
zor olmamalı
bunu biliyorum,
buna uysa bari varoluş
bir çocuğun babasıyım
çocuk ne istiyor
bir kadının kocasıyım
kadın ne istiyor
gelecek belirsiz-eskiden bu kadar çatışma yoktu-sanıyordum
sanıyordum -şimdi ne?
bilmiyorum ben
isteklerimi kaçırdım ya da küçük düştüm bilmiyorum zorlanmış hissediyorum,ve bir intikam öfke hırs karşılı kalmak ya da yaşam karşı barış
geleceği kurmaya zorluyorum
geleceğin belirsiz olması beni çıldırtan bir şey
şimdiyi kurmaya zorluyorum
hep ölüm, hep ölüm-var a

bir işyerinde zorunlu çalışan olmak istemiyorum bakın bunu bağırabilirim ve bu değişmiyor -dışarı git eylem yap bırak
varoluşum zorlanıyor o zaman
zorunluluklara uymuyorum

öl o zaman -yaşama

kimse yok mu şimdi?

çalışmadan olamazsın
iş koşullarını değiştiremezsin
aile koşullarını değiştirmeye çalışmak ve dengelemek zordur
sorumluluk hisleri ile boğuşmak ve diğer alanlarla

başkalarının hayatlarını eylemlerin ive kararlarını karalaştıramam dahası etkileyemem ,uyumlaşamam böyle açmaz var mı? etkilemek istemiyorum
bir çocuğun babası/ananesi ay da nesi olmaktan yoruldu mve bundan da yokolarak felan feragat edilmiyor canım -bu kendi varoluşuam ve isteğime küfür ben bunu kelşfettim ben
nasıl bir bencilliğin pençesiyim ben isteklerim erdemim , zamanı mve diğer şeyler uyuşmuyor bir yol bulmuyor..

sorumluluk ve zorunluluk bir arada yürüyor
varoluş-mu hiçlemek ya da diğerleri beni etkisiz kılmıyor çünkü sorumsuzca ve sorunsuzca ölemiyorum şurda şuracıkta
bu beni zorunlu kılıyor ya da sorumlu ve boğuşup duruyorum oracıkta
isteklerim var
bir kadının kocası olmak -bir erkeğin karısı olmak
diğerlerinin istekleriyle ben bölüşemem yaşamı ve zamanı mutlak uyum birliktelik ya da isteme gibi bir şey olmalı
uyum dene şey yok-denge denen
yalanlarla yapamam yapmacıklar yapamam
üstteki ve alttaki uyumsuz yalan gerçek uyumsuz
dıştaki ve içteki yalanlar söyleyen ve oynayan uyumsuz, hiç gerçekleri söylemezsin
insanlar giyiniktir çıplak değil ve uydururlar

donlarını soyar gibi soyarım
akılları soyunsa acaba pipi yerine ne istenç çıkar

bir barış-


herkes bana hayal ürünü gibi geliyor-herkes sahte gibi bir hayatı yaşıyor oysa ben kendimi gerçekliyorum
kendimi bir o yandan gerçekleyip duruyorum kendimi hiçleyemiyorum
hiçlersem bile varoluşumu sökemiyorum, varoluşum nelenmiyor kendimi umursuyorum
bu değişip duruyor yemelisin içmelisin çalışmalısın kaçmalısın ve boğuşmalısın bir kolaylık yok mu

hiçlersem bile varoluşumu sökemiyorum, varoluşum nelenmiyor kendimi umursuyorum
ben başarısız olamam
kötü yapamam yanlış yapamam en doğruyu yapmalıyım olayları çözmeliyim
 
Son düzenleme:

major

Yeni Üye
4 Mar 2017
6
0
0
nihilizm ve mistisizm bir arada kullanılmaz.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 17:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 17:33 ----------

hem mistik filozof hem nihilist bu nasıl oluyor arkadaşım bir açıklarmısın?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 17:40 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 17:36 ----------

bu kadar çok yargı başımı döndürüyor ve sinirimi bozuyor açıkçası
Her şeyi kaplara tıkmak ve tarifler sinir bozucu
ağaç türleri gibi bi şeyiz ve düşünce türleri diye bi şey var. Ben anlamıyorum
İnsanın düşünce ve algı biçimine (tuhaf isimler takması' ki) ,bunlara, dair mutlak bir sınıflama/kategorizasyonlar getirilebilir mi? ve dahası bu ne işe yarar
Her şey, tüm bunlar, sınırlama gibi geliyor bana
Buralarda geldim geleli başımı döndüren şeyler bunlar. Nihilizm başımın dönencesi.
diyelim müzik türleri var ve onları kategorize ediyoruz. burdan gidiyorum ve bana saçma geliyor...

felsefi disiplinlerin dışına çıkıp kavram kargaşası yaratmaksa derdin bunu unut. felsefenin belli dinamikleri vardır bu durumu hiçe saymak da neyin nesi böyle?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
felsefi disiplinlerin dışına çıkıp kavram kargaşası yaratmaksa derdin bunu unut. felsefenin belli dinamikleri vardır bu durumu hiçe saymak da neyin nesi böyle?

ne diyeceğimi bilmiyorum isterseniz sohbet kutusundan/konuşma kutusu yazışalım

Peki neden hiççilik? Nihilist için tek gerçek kendisidir, her şey ona karşıdır ve nihilist eğer mücadele ediyorsa kendisi için mücadele eder. Doğa kanunlarının ve düzenin kendine karşı olduğu, her şeyin aslında bir hiç olduğu bir dünyada mutluluk ve huzur bulamayacağını bilir, onun için huzur varsa, bu isyandadır. Mücadele onun için anlamsızdır, bir nihilist için mücadele bireysel öfkesi adına kendine karşı olan her şeyle mücadele etmek ve yıkmaktır.

insanlar kimlik arıyorlar
insanlar kendilerini ifade etmek istiyorlar
bu dünyada çok fazla karmaşa var-anlamsızlık var

1. Bir hiç, yalnızca bir hiçtir.
....

neyi yapmıyorsam onu yapmıyorumdur
neyi yapmadığımı, ne olmadığımı sanacağımı açıklamak? ve açıklamamam
bunu yaparak, yapmayarak neyi açıklayacağım

neyi derken benden bahsediyoruz-onu derken nihilistten-nihilist olarak tanımlanandan
evrensel bir saçmalıktan ya da şablondan

falanizmle filanizm yolda yürüyolarmış benizmle karşılaşmışlar
senizmle onizmle bunizmle çekişmişler,

benizmle onizm çakışmaz
devrişirizmle evşirim barışmaz
falanizmle filanizm yazışmaz
şovizmle movizm kovuşmaz
çokizmle azizm uyuşmaZ/barışmaz
tözselle özsel, ilkesel barışmaz
felsefeyle telsefe oluşmaz-yaşızmaz

hiççilik-azcılık-çokçuluk-yokçuluk var

olanizm (olancılık) var olmayanizm (olmayancılık) var
vercilik-alcılık şunculuk bunculuk var
varcılık yokçuluk
--

kavram kargaşası var zaten ortada. doğada nihilizm diye bi şey /bi olgu yoktur
doğa,varlık ya da evren karşısında-içinde-yaşayan insanın böyle bi kavramaya, metodolojiye ,çalışmaya ve anlamlandırmaya da ihtiyacı yoktur

kavramlara yüklenen anlamlarla ya da insanın düşünce ve düşünme-algılama biçimi arayışıyla ya da kimlik ve kendini tanımlama arayışlarıyla ya da başak eklenebilecek şeylerle de şekillenen bu olgular zaten yeterince kafa karışıklığı yaratmış, yaşatmış anlaşılan;

felsefi disiplinlerin dışına çıkıp kavram kargaşası yaratmaksa derdin bunu unut. felsefenin belli dinamikleri vardır bu durumu hiçe saymak da neyin nesi böyle?
ben orda duygu düşünce açıkladım
ya da o an içimden öyle geldi/belirdi
içimde öyle bir kişi, an,/anlama buldum

yaşadığım bulantıyı ya da kavramayı ve algıyı bütünüyle veremem belki ancak
neyi hiçe saydığımı , ve nasıl'ını anlatmanızı bekliyor olacağım

hiçe sayma/k düşüntüsü altında
-bu güzel bi kavrama

hiç altındayız
hiç güneşi -hiç ışığı altında

hiççilik'ten bahseden bir başlıkta benim felsefe dinamiklerini hiçe saydığımdan bahsediliyor
bu algıyı böylece kullanmak istiyorum- bölerek.dinamik için

--
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
arkadaşım ben canımın istediği gibi,içimden geleceği gibi, yazarım son tahlilde.. öyle yazıyorum
o an içimden geldiği gibi -canımın istediği
(öyle dizgesel) bi ölçüm tartım yok (belirli koşullarım-istemlerim, beklemlerim, ölçümlerimde var kendimce ama)

kalemim düşüncem ne verdiyse- ağzımdan ne çıktıysa ya da ağzımdan çıkanı ne kadar yazabileceksem
-biçimleyebileceksem -ölçer kafama göre yazarım


+kişimin (kişi olan benin ve benim, ben kimimin ve kurum olarak ben olanın ) kavramsal ifadesi ya da (kurumsal olarak) felsefenin olanın gibi söylemlerim, (kişilerim) yok

bağımsız ve dağınık kişi
örn. tanıştığım biri ya da içimde geliştirdiğim bir iç ses kişisi, izlenim aldığım izlenim kişisi/psişesi, sanal sesler/duyular/uyduruşlar sesleri ile bereber- uyumlaşa -ne uydurursam/tutturursam -o an- yaşarım/yazarım

-

kişi kalıpları geliştiriyorum içimde ve onları tekrar ya da benzetme geliştirme uyduruyorum/uyguluyorum çoğu zaman
konuştuğum biri ya da izlediğim gözlediğim biri (düşün tarzı -monosu-)
şöyleyişsel kalıpları kopyalarım/denerim ..konuşsal denerim

-birinden aldığım/alacacağım herhangi izlenime göre (izlenim düşünme yazma konuşma-konuşma yapısı ve ses tarzı, anlatı mtarzı kişisi kalıpları monosu/ diyalogu-içsel uydururum)
onu seslendiririm -içsel mono

"gelip iki post atmış ya da hiç atmayacak hayali ya da gerçek üyenin hayali ya da içsel monologunu/(diya-sını (aydiyasını) diyalogunu yazarım-uydururum-denerim; denemesel"

---------- Mesajlar Birleştirildi at 09:34 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 06:24 ----------

Felsefe olarak sayılanın/felsefe olarak sözedileceğin/sayılacağın özgün kimliği-onu belirleyecek ölçütü ya da nesi diyasını verebilir misin bana?
Tarif edebilir misin?
Bana felsefenin isminin kimliğini /biçem dinamiğine ilişkin yapısalını -tarif- yapabilir misin?

Felsefenin dinamiğine ya da diyasına- (kendine) ilişkin bir biçimleme (ya da yapma yolu ve metodolojisi için örnekleme ve) kimlikleme sunar mısın?

Felsefe biçimleri ya da felsefe dinamik biçimleri ya da felsefe dinamik/dinamiği –izlem-eylem ve yapma- biçimleri

Burası sosyal alanlar _

Ney,in felsefe olacağına nasıl karar vereceğiz ve felsefe biçimleri nasıl oluşturacağız ve teknikleyeceğiz
neyi kullanıyoruz
ölçüm dinamiği nedir? ölçet-ölçüt

Düşünme metodolojileri, izlem metolodolojileri, akıl-çıkar ilişkileri dinamikleri, bilgililik ve bilgilik , çıkarımsama yolları, çatışma dinamikleri ve metodolojileri , akıl-zeka gösterileri/göstergeleri, kimlik kullanım becerileri, kelime haznesi, kelime kurma, anlam kapama-anlam örtme

Neye ulaşacağız

Daha iyi bir değerlendirmeye-varlık değerlendirmeye ve çözümüne, daha az yaşam sorunu ve daha anlamlı ve bilir bir hayat/yaşam ve varlık-varlık sorunu ile birlikte , daha az çelişki ve daha az sorun ve sorulu bir yaşam ve yaşantı –eşittir

benim bilgim senin bilgini döver mi? o bilgi üstündür mü? nasıl?
Sorularımız var, sorunlarımız var-eşittir
Merak ya da kuşku var ve çatışma var –eşittir
-
Felsefe olarak tanınacağın durumuna ,tanımına ve tanımlanmasına ilişkin değerlendirme için
Bilgi/bilme eylemi/bilen-bilici-biliş; yaşam

--
şu felsefedir ya da bu felsefedir ve o felsefedir
ya da şu felsefe değildir
bu daha az felsefedir-in ölçütünü,ölçüsünü ve ölçeceğini_kimini-neyini_ nasıl belirleyeceğiz?
ve felsefe _yapma teknikleri_ ve -imgeleri- dinamikleri nedir? ölçütü nedir? kıstası nedir?
ne belirler? ne ölçer? nasıl_nerden

birlerinin kulağına (iyi ya da hoş gitme dahil) birlerinin onu sevmesi-seveceği ve benimseyeceği dahil, geliştirme teknikleri ,bilgi yollamı olarak ta

neye indirgeyeceğiz ya da tamamlayacağız ve nerden ölçeceğiz
akıl sağlığından mı?
matematiksel ölçekler ve -belirlenmiş- objektif kriterler ve ölçetler dayanakları ile ölçüm ışığı altında ölçmeliyiz

eğer evrensel matematik bir felsefe imgesi ya da ölçeri ölçeceği yoksa-
eğer subjektif dayanaktan yoksun kılınmış bir felsefe ölçeri yoksa

--
-neyin felsefeyi/felsefenin neyi daha ve az çok barındırdığını nasıl?
ölçüt belirtin-söyleyin
evrensel düşünsel dayanak üretin-
deyin a felsefe barındırır ,şu ya da bu felsefe dinamiğidir-barındırır
bilgi üretiyorsa? gibi
bilgi üretiyorsayı temelleyin- tanıtlayın ve tanımlayın
subjektif dayanaktan yoksun kılınmış biçimde a temeli atın

ve bu işi ölçme işini zamana (evrene-gerçeğe) kılın/bırakın_bırakalım

felsefe dinamiğini ölçekleyecek görgül ölçek iletin, içsel temalı olabilir-düşünsel temalı olabilir
felsefenin üreteceği sonucu lütfen temelleyin-
arındırılmış-izafi

sonuç üzerine- evrensel- kriter göbeği;

subjektif dayanaklara ölçütlenmiş se -benim sağlamım ya da sağlağım bir ifade, ifade etmez

dökülen kelimeleri neyin ifadesidir-
iyi ifade ya da ölçek nedir
örtüştürme mi? neyle neyi?
belirlenmiş ölçekler/ölçerler (koyun ve tartışmayalım)

-toplum faydası a mı? gerçek bilgisi b mi? )
gerçeği-ve bilgiyi temelleyin ölçekleyin

--
subjektif kanı ve yargı ışığı altından -subjektif yargıları dayatmak? subjektif dayanaklara ölçütlenmiş varoluşlar
--

yargı kadar keskin kurulmamış/derilmemiş ışıklar ışıkları için yargısalcılık mı? deneyselcilik mi?

--

evrensel bir ölçüt yargısalına ve yargısına beni açın (yargıç bir ölçüt olsun)
kişiye değil belirlenmiş ölçüte ve duruma/ölçeğe karşı sorumluluk
ve felsefe dinamiği ölçümlülüğü ışığı altından

-bilgi üretme-doğrusal bilgi, gerçeğe özdeş temas- (kişiye özdeş temas) vasıflandırma temanız her ise-değişim kudreti -toplumsal etkilendirme çıpaları her ne ise

ben burada aklımla,fikrimle ve yazmadıklarımla da yazamadıklarımla da bulunacağım

felsefe diye biçilen bir donu giymiyorsam bu benim sorunum değil

herkesin görgülleri ve fikirleri var değil mi? bunlar çatışıyor ve gerçeğe örtüştürülüyor
sınırlı gerçeği üretiyorsanız eğer ve ses- çıkartmıyorsanız-çıkarttrımıyorsanız, kelimeleri yuhaliyorsanız ve özlemleri palandökden sürgüne gönderiyorsanız

kelime yazmakla olmuyor-
düşüncelerim dediklerini diyecekler ben onları yazmasamda/yazdırılamsamda ve sussamda -değilde

hiç bir engelleme biçimi beni engelleyemez/susamaz
kelime yazmamak susma değildir aklımın bağırmaması ve susması da değildir
kelimelerimin,anlamlarımın kılığını büktürmek ve beni onu söyletmemek

sınırları bana çizilmiş bir meydan da_özerk bölge ve ben alanı altındayım_ ben olan _istediğim gibi /bildiğimi olacağım ve isteyeceğim gibi_ben olurum

yapısalcı dinamik?_

eğer taştan bir ev diksem onu ölçerdim-yıkılmama ile
eğer bir sal yapsam onu ölçerdim-batmama ile
düşüncelerin sağlamlığı ve keskinliği üzerine ölçüt nedir? kelime kurmak mı?
iyi anlam öbekleri kurmak mı?
daha önceki yapısalcıları tarif etmek mi?

aklımdaki şimşeğe sorun beni yazamadığım kelimelere değil -orda dövüşüm ve savaşım
daha şiddetli şimsek benim kardeşimdir

şimşek şimşeği yakmaz; bu kesin
 
Son düzenleme:

Mistik Filozof

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
29 Eyl 2016
42
0
0
Mistisizm hiçliktir. Hiçliğin bilgeliğidir. Benliği yok etmek ve hiçlik üzerine kuruludur.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
mistisizmi varlığıyla saklambaç oynama tutkunluğu ve hazcılık yaklaşımı (ve definecilik vb.) olarak yorumlayacakken o intihar postunuzu bulduk

anladım çok mistik anlıyorum

gizemleştirme, büyüleme,süsleme (bezeme/bezenme) gibi kavramlar çağrıştırıyor
mistisizm arabesktir /mistisizm sislemedir-puslamadır-fludur...

mistisizm gerçekleri (süslemek-bezemek-arkaya saklamak vb. içeren ve geliştiren sunan) tuhaf bi hoş tutum dinamiği olmakla birlikte (gerçek olanı-asıl olanı başka türlü umma ve süslemeli sunmalı-bakmalı) tuhaf iyicilik ve tuhaf hazcılıktır

mistisizm makyaj ve tersi örtüklük çağrıştırıyor

temel olarak mistisizm; Alice'in tavşan deliğine düştüğü hikaye de, başka bir cazibe unsuru eklenerek, arkasını hiç düşünmeden onun peşinden giden/gidilen ikilemi anlatırdı

Mistisizm eline yüzüne bulaştırmaktır

mistisizm gerçeklerle yumşak (ve aşamalı-dinamikli) yüzleşmedir son tahlilde (ön -tahlilde yüzleşmeme-kuzuyu kurt sanma) ancak mistisizm hakkında ne diyeceğimizi bilemedik
ne intiharı kardeşim

Hansel ve Gratel , hikayesi,(hansel ve gratele'e göre, Hansel ve Gratel'in gözünden) oldukça mistiktir

çikolatalar tatlı, hayat acımasız ama çocuklar henüz bilmez ve farkında değildir ve cadı hala tatlı bir teyzedir-bu mistiktir ve mistsizmdir...

Polislerin insanları vurduğunu hırsızları cezalandırdığını bilen, sanan, çocuk oldukça mistiktir_ Bu durumda polis olmaya çalışan çocuk mistiktir. dünay gerçeklerinden habersiz
Büyüyünce bir polis/toplum korumacı ve gardiyan olmak isteyen Javert büyüyünceye kadar hayata ve Jan Valjan'a karşı oldukça mistik sayılmaz_ bunu toparlayamadım_Jan Valjan'la yüzleşmeden önce mistiktir (çocuğun gözünden)
hikaye dramatiktir_
Leon mistiktir ,Leon hikayesi belki biraz mistiktir--leon mistik değil sanal!
leon da anlatılan mistik büyü buna katılıyorum ve katılmıyorum

Eğer ormana sizi çağıran gizemli bi kadın olsaydı ve Alice hikayesinin başkahramanı genç bir erkek olsaydı bu mistik olurdu/olabilirdi.
ordaki bulut ve anlam_anlatım mistiktir

Eğer bi deniz kızıyla evlenseydim bu mistik olurdu...
Prens'ini bekleyen Prenses'i ya da doğa kızını/yabanı izleyen çocuk mistiktir.

kötü ve nemrut bi adamda güzel bi adam görmek mistiktir
herkese koşulsuz iyi yüklemek mistiktir
binbir gece masalları mistiktir-

mistisizm gizemcilik/hazcılık/mutlulukçuluk yakını karışımı bir ögedir
hayaller hüsranla sonuçlanır
aşamalı olarak gerçeklerle yüzleş-tiril-ir kişi.. önce pembe bi bulutu takip eder. pembemsi mutlu olur-hoş olur-hissedilir. pembe bulut yağmur yağdırır-o küser . sonra birbrilerine aşık olduklarını sanarlar. sonra ait olmadıklarını farkederler
(ya da bulutun arkadaşa ve söyleşeceğe, buluta aşık olcağında derse ihtiyacı vardır)

Mistisizm çocuğun henüz dünyayı oyundan ibaret sanması ve büyüklerin seksinden, işinden gücünden, savaşından haberi olmadığı bir dünyada pembe umularla büyümesi ve pembe masallara sarılı hoş dünyasını gelecekte gerçek dünyada araması/aramaya devam etmesidir.
(cümle düşük olsa da yakın oldu bence)

büyüyünce iş kuracağını patron olacağını (beyaz atlı prens ve ve sarı kuşaklı prenses bekleyeceğini sanması) mutlu olacağını düşünmesi _sanması sonra bir tekstiltiyon atölyesinde işçi olmasıdır
Burada çocuğa yetişkin tarafından dayatılan umu mistiktir_ Yetişkin (gerçek) dünyayı çocuktan gizler. Çocuğu pembe hayallere kuşar ve fazla korur_ehlileştirir-
mistisizm dünyayı kolay sanmasıdır çocuğun ama mistisizm bu değildir
(Çocuk değil sis perdesini yetişkin örüyor-gerçeklerle yüzleştirmiyor)

Evet mistisizm çocuğun dünyayı bir oyun yeri/parkı sanması ve büyüyünce de böyle olacağını sanması
oo büyüyünce çok cips yicem demesidir
büyürsem hiç çocuklarıma kızmicam diyen çocuk henüz mistiktir
--
Mistisizm küfredesi gelince tutmaktır-durmaktır
--

-
gizemleştirme/örtünleştirme;
buradaki fark şu
küçük (ve basit) bir şeyi tuhaf bir örtüyle servis edersin
--
herkes biraz gizem sever ;

--

mistisizmi sanatsal bir teknik olarak düşünün lütfen_ son tahlilde önerim ve ricam bu

--
korku filmlerinde yatan gerçeklik olarak_insanların korku filmlerindeki aradığı bekleyişi nedir? oradaki özlem-özleme (gerçeklşemesini isteme olarak ;istem ve bekleme) nedir?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 07:14 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 05:22 ----------

mistisizmi bir edebiyat akımı gibi, ya da kişilik örgüsü-sanat örgüsü vb. duyunlaştıma olarak düşünmeyi yeğlerim son tahlilde

eğer fotoşop yapıyorsanız mistiksiniz

hayatın heryerine ve her alanına -her gerçeğine, yediğiniz yemeğe bile biraz estetik/gizemleştirme-kapanlaştırma ve örtünme dahil anlamlılık olarak esrarlanma katıyorsanız _salt bir gerçekçi değilseniz biraz mistiksiniz

--

---------- Mesajlar Birleştirildi at 07:21 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 07:14 ----------

öyle olduğu halde öyle görmeyi sevmiyorsanız

herkes bir mangalı ya da kemiği alıp öylece çiğneyebilecekken ve yiyebilecekken biraz baharat, biraz yeşillik ve örtünleştirme-gizemleştirme/değişim ve görüntü -tat- katar

-kimse yediği eti kan ve çiğ yumağı olarak görmek istemez- yemeğe bir besin anlamı katarız ve çocuk psişesine bunu kurarız -onlar doğanın armağanlarıdır/özgür besinleridir-çocuğun yeme malı olanlardır-yemek zevklidir- herkes bu izlenimleri sunar/dener ve katar
insan mistik olmasaydı bir ayının (ya da kaplanın) et çiğnemesi gibi yiyor olurdu ve tatlı ekşi tüketmezdi_

çocuğa seni leylek getirdi demek mistik değildir
ama çocuğa büyünce öğreneceği (değişeceği bir gerçeği kurmak temsil eden hikayedeki öge olarak) da yolculuğa çıkacağı (bir orman, bir yer, bir ev olduğunu temsil etmek ve ormanın,evin-yerin ortasında bir yeni yer gelecek ve değişim ve o evde bir yeni hikaye kurgulayarak oraya değişim unsuru katmak ve o hikayeye yeni değişen gerçek ögesi kurmak mistiktir mesela -yok bu gerçekçiliktir;
ikisi arasında fark var;

ama
boyararak ve süslemleyerek gizlemleyerek estetize etmek ve merak uyandırarak sunmak mistiktir
meraklaştırmak mistiktir
örtünleştirmek gizemdir-
tuz bile mistiktir bu ölçütte;

karar veremedim-yakınlaştım;

---------- Mesajlar Birleştirildi at 09:12 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 07:21 ----------

bu yazı şimdi onu okuyunca daha anlamlı ;
 
Son düzenleme:

major

Yeni Üye
4 Mar 2017
6
0
0
arkadaşım ben canımın istediği gibi,içimden geleceği gibi, yazarım son tahlilde.. öyle yazıyorum
o an içimden geldiği gibi -canımın istediği
(öyle dizgesel) bi ölçüm tartım yok (belirli koşullarım-istemlerim, beklemlerim, ölçümlerimde var kendimce ama)

tmm dostum, yaz kafana göre
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
tmm dostum, yaz kafana göre

küstürdüğümü ya da kaçtırdığımı-kırgısal tepki ürettiğimi sanmıştım birden ve sabah sabah adınızı görmek iyi geldi
sevindim ne yalan söyleyebilirim
hoşgeldiniz bu arada-benim için büyük sevinç;
buna inanmayabilirsin ama sekizbin katında sevindim-içim üzünç kaplamıştı ve bulanmıştı
anlaşılmamanın tantanasının insanı ne kadar üzdüğünü bilemezsiniz
belki de biliyorsunuz,

ne olmuştu ve nasıl bir tepkileşme-tepkime etkime onu düşünüyorum
sanırım buraların verdiği yorgunluklar ve diğer faktörlerle -diğer etkileşim faktörü ve kişi ve adı üzerine yapılan tutumlar ve yazma biçimi tutumları , eleştirileri yanlış biçimde hızlı ele alınması ve birden yanlış algılanması olgularının tekrarlarında biri sandık bunu
çok hızlı tepki verdik..
duyarlı yorgunluklar ve hassasiyetlerle bazı tutumlar hiç anlamadan dinlemeden de kişi üzerine yıldırmaya girişecek bir eylem ve kişi üzerine eleştiri-saldırı gibi algılanabiliyor. çünkü bunları -geçmişte- çok yaşadık..
kenidimizi irkiltip resmen ön koruyoruz; kişi adı yıldırma ve kişi imajı yıldırma bezdirme çözümlerine karşı gelecek içinde hazır olunması gerekir...

ve ben dediğim gibi diğer ön tutumlu hızlıcal olarak birden gelişen tutumumda nasıl bir tavır sunduğumdan gerçekten emin değilim
kendini (ya da yazacak değerlerini) koruma içgüdüsü ve yazın refleksine verelim. ben istemezdim;
bir çatışma yaşamak
yani o kadar karşı söz yazıp
ki çatışmada olduğunu olacağını sanmıyorum ve sanmıyordum ama yazımlara cevap dönmeyip uzun süre iletişim kurulmayınca siteyle ben tepki çelişme kırdığımı sanmış olabilirim
serbest dürüst yazımlardı ve
her söz gibi iş aramaydı-geliştirmeydi

(öncelikle tek soru? burdan ikincil nickli bir kişi misin? )


aslında sende sizde tabi ki (istediklerinizi istediğiniz gibi) yazmalısınız. tabi ki beni de başkasını da topa da tutubilmelisiniz
ve bu felsefe dinamiği mi onu da soracağım şimdi kendime de
. tabi ki ben sakin dingin olayları izleyip hızlı tepki ve üzerine alma da, bu anlamda ilgilenme de belki sunmamalıydım
ama diyebileceleriniz olduğunu düşündüm yani felsefe dinamiği derken bir felsefe yapmak ve anlatmak üzere olacağınızı sanıyordum
bu yüzden bir geri yazım ya da itki sundum da diyebilirim

tamam dostum yaz kafana göre deyince bu sanki izin ve icazet gibi algılanıyor. tabi ki kafama göre yazacağım ve yazıyorum da
mesela az önce forumda bir postunu daha gördük;. bu da öyle
ilk okuyuşta biraz sinir bozucu mu değil mi?

---
ve tabi ki felsefe olan ya da olmayan metodolojimi ya da bağımsız yazınımı da herhangi ,ifadeyle eleştirebilmelisiniz;
buraya dostluk katar aslında onu da düşündüm şimdi..
ben birden kişiler tanışmıyor-işler olgular bilinmiyor bir yanlış anlama olarak anladım bu durumda

genel bir çabanın ürünü olarak yaptığım ya da denediğim işler bütünlüğüne gölge düşmemesini umardım
bu anlamda anlanmayı -geniş zamanda- umardım..


ben kendimce bağımsız (ya da çok bağımsız ama bir ölçüte de bağımlı ve etken de tabi kendi içinde yine de) bir felsefe metodolojisi uyguluyorum geliştiriyorum ve kullanıyorum

biz burda -kendimizce- serbest bir tavır (olgusal bir tavır) tutunduk. Gözlemlenebilir ve sinir de bozabilir-anlaşılabilir de bir ölçüde umarım

biz kendimzice, Kendi içimizde bi yerlere varmak istiyoruz
Bu yüzden -şimdilik- bağımsız ve -tam- yerleşememiş, -oturmamış- olarak geleceğini ve kendi olgusunu yaratmaya kalkan ve bunu düşünen içten ve -şimdilik- bireye göre, şimdilik anlamlı, yürür, bir metodoloji diyelim;
serbest yazın metodolojisi dinamiği. ve bu olguyu felsefeye -giydirmek- kazındırmak istiyoruz öncelikle .. başka bi şey ifade edemeyeceğim.

felsefe dinamiği ya da metolodolojisi ya da olgusu olgusalı, olarak (gerçek ve gerçekten ifade edilecek ve söz edilelebilecek -tek ve yegane şey ve dinamik ise gerçek soru cevap -pratiği yada tekniklemesidir/mekaniğidir. (tekniklenmesi-teknikleşmesi)


felsefe bizim anladığımız ya da anlaycağımız anlamda soru cevap dinamikleşmesi yaratmalı -kurlmalı- kullanmalı
yargıalr ıbypass edecek ve -kişileri-durumalrı-az çatıştıracka olan budur
bu bireyselde olabilir ilgisel de.. ama çoklu etki ve çoklaşma birbirine sorulaşma ile sürerse ve sadelenirse kanazır-sanırım-felsefe

cevaplar kazanır.felsefe kazanı ve bilgi kazanır -içerik değil
kişiler? siz kişiler olduğunu mu sanıyorusunuz .siz kendinızi ben sanıyorsunuz-kişiler kayıp
,

göğünüze akıl olsun...

ön soru-sorgu dinamik olmadan ve belirtilmeden; ön çatışma ve girdi sunulmadan ve sağlanmadan ve diyalakte edilmeden (diyalekt kurulamdan) sağlanmış "sonra yargıları" -boş yargıları (iç kurguları ve iç ya da ön yargıları belirtmeden ön düşünüyü sunmadan getirilmiş ) baş ve kıçsız yargıları ve subjektifleri ise gözünüze sokun damar yapın ve ordan beyninize doğru kan aksın ve orda akılınızdan geri çıksın

buyrun felsefe öğrenin ve öğretin
size değil sözüm son tahlilde -biz evrensel /genel insan namına yazıyoruz

ve bunları laf sokmuyom gülerek olgusal metodolojikte bir nesin defni olarak (yani gelecekte asıl süzlerin işine yarayacaklar ve başklarına kaşı kullancaklarınız olarak) düşünürken (bunlar size karşı yazılmıyor- sana lsanal=sanal) mizaha katışık aslıdna düşünerek imgeliyorum ve yazıyorum-kızgınlık belenmiş olsa da asıl tema mizah altıdır

bunu bazı evrenseller -anlamaya başlayacaklar;
sana lgören kaybeder-sanal duyan kaybeder-aklını karıştırır
iç ses defni; bu oluyor tamamen sezgisel ses paradigması kullanımı nerdeyse yüzde yüz
değişir ama yukarıda burda öyleydi

bunun bir metodoloji yaratmasını yada ileriye dönük diger başka metodolojiler dinamikleri ile bileşmesi ve çarpışmasını umuyoruz
evet başka metdolojoliler dizgesiyle buluşması umulan yada çakışması ya da çarpışması ve gelişmesi umulan-şimdilik serbestlik metodolojisi;

gereksiz tepki verdiysek ve kırdıysak alındıysak-umarım doğru anlaşılma günleri bizi bulsun

ilk düşünde kötü dşündüm sonra tavrının düzgü nele alınırsa bura yumaşttığına ve gevşettiğine yordum ancak bilemiyorum
bi kişiye

ön soru-sorgu dinamik olmadan ve belirtilmeden; ön çatışma ve girdi sunulmadan ve sağlanmadan

bu genelde şöyle yapılıyor.. "onlar" diye başlıyorlar ve onlar diye susuyorlar ve onlardan sözediyorlar
ve onlara verveştiriyorlar
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
"kesinlikle bu siteden bir üye düşünüyorum.." ayrıca major eski bir nick değil mi?
burda neler dönüyor biri de bana anlatasın

---------- Mesajlar Birleştirildi at 06:43 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 06:24 ----------

felsefe dinamiği ya da metolodolojisi ya da olgusu olgusalı olarak (gerçek ve gerçekten ifade edilecek ve söz edilelebilecek -tek ve yegane şey ve dinamik ise gerçek soru cevap -pratiği yada tekniklemesidir (tekniklenmesi-teknikleşmesi)

göğünüze akıl olsun...

ön soru-sorgu dinamik olmadan ve belirtilmeden; ön çatışma ve girdi sunulmadan ve sağlanmadan ve diyalakte edilmeden (diyalekt sunulmadan kurulmadan) (çatışma belirtilmemiş ya da ön çatışması -tam- girilmemiş ve kişinin gerçek çatışması ortam sağlanmamış konuşmalar)
bizi yorar önce

sonra sağlanmış "sonra yargıları" -sonraki boşa yargılar ,önündeki ön düşünmaler ortama sağlanmadan ve iletilmeden getirilmiş düşünmeler biz onları çözümlemek zorunda kalıyoruz
sizin düşünce ve biçimleriniz çözümlemek algılamak zorunda bırakılıyoruz

yargıları ve geri düşünce girdileri gizlenmiş ve belirtilmemiş sokumları ve kapalı dinamiği felsefe saymak

(iç kurguları ve ön düşünü ve ön yargılamaları belirtilmemiş sonra saldırmayı ve ön düşünüyü sunmadan getirilmiş ) baş ve kıçsız yargıları ile sorun sunma bildirme ve diğerlerini yargılama olguları ve yargılama sorunlarını ve belirtmelerini-zi gözünü-ze sokun.

girsin gözünüze ve ordan aklınıza girsin bundan korkmayın

Felsefe der ki; böyle bir kapalılığa gerek yok..
bence yok ya da aşabiliriz;

ve subjektifleri ise gözünüze sokun damar yapın ve ordan beyninize doğru kan aksın ve orda akılınıza geri çıksın

ben sizin dine inanmayan (avanaklar ve) düşünmeyen aptallar olduğunuzu düşünüyorum diyeceksin

bu en güzeli
bunu tam diyeceksin
bu hızlandırır felsefeyi çözer

buraya o yüzden geldim,
sonra birbirimizi dinleşeceğiz
sonra bakacağız neler oluyor -sen açık söyle ben açık söyle
yav bunu düşünüyorduysan susma

---
hayır diyecekleriniz başındaki boşlukta yargılar bunlar-dır zaten
görülüyor da seziliyor da
anlanıyor da biliniyor da

benim o anlamda bir saygıya ihtiyacım yok gerçeğe ihtiyacım var
senin kişi-göre- gerçeğine önce
bu bana hakaret olmaz saygı olur önce bunu anla-tam saygı odur; laf sakınmamak ve tam dürüstlük tam içtenlik tam saygı olur-
tam saygıdır


diğeri seni ve beni avanak yerine koymak olur
benim düşünce girdilemem olur

ön yargın-ön düşünmen, her neyse getir- önüne koy sonrakini, sonranı sonraya koy
neden bunu düşünüyorsun önce onu açıkla da hızlanalım biz

bunu bunu bunu düşündüm de-bunu bundan düşündüm
ben şöyle düşünüyorum-sizin deliler ve zır deliler olduğunuzu düşünüyorum-eğer düşüncelerinle tam -birebir- örtüşecekse ben onu duymak isterdim

sizi kurtarmak istiyorum nefisleriniz de şöyle böyle ben anlarım merak etme-dinlerim seni
anlarım anlarım.. anlamadığımı kim söylüyor ve nerden çıkarıyor olacakmış

--
ön yargı derken -yargı- kurumsalını burda felsefi tanımla ele alın-alalım
bu belirli
yargı bir kurulma cümlesidir yargı belirtir-yüklemlidir
birine bi şeye yüklenir
-yüklemi yükler. görevi ay da sonuvu yad asorunu yükler
yükleme yüklemi-cümeldeki yüklem
siz sorunlu olduğunuz için bunlar oluyor -bu tam düşünme. bu açıklama -diğeri suçlama;
diğerleri bize inanmıyor
anlıyor musun? böyle yap

---
sorun bildirir yükler ve iç yargılama ve çatışma dinamiği sunarsan bu
örneğin sen dinsizlere yüklenirsen
kime yüklenir
bana
ona
buna
yargılamak eylemi
bunu düşünün,
bu açık

şöyle diyeceksin bak çocuğum/kardeşim ve arkadaşım ve dostun -dost olabiliriz anlamında-
hiç alınma gücenme yok benim postlarıma gir yaz


ben sizin geri zekalı beyinsizler olduğunuzu düşünüyorum
bak burda benim için hakaret yok şimdilik
benim için yok çünkü sen bunu düşünüyorum dedin ve o halde bana bildirdin- ya sussan?
o saygı mı? -bu saygı mı?

hayır bunu ben düşünüyorum dedin- o senin düşünce sorunun
senin düşüncendeki seni-sen benini yani kendi benini ilgilendiren bir sorun bildirdin
senin başkasının aptal olduğunu düşünmen senin sorunun ya da gözlemindir;
kişilerin aptal olup olamdığını bilmiyoruz-genel
ben bunu duyarak sana yardımı oldum-olacağım anlıyor musun?

bak şimdi
sen aptalsın demek yorgusu ve vurgusu başka
ben senin-sizin aptalın teki olduğunu düşünüyorum şu an demek bambaşka
kendinle sınırladın sen --durumla ya da ;
bu şu anlama gelir diğerleri düşünmeyebilir ve sen gerçekten aslında aptalın teki olmayabilirsin ama ben şimdilik böyle düşüncem

bunu yazacaksın ve ben gocunmayacağım -ben söz verdim-ağzımdan ve kalemimden bu çıktı-dönülmez okun sancısı
bana bildir
benim seninle nasıl taze tartıştığımı ve tartışacağımı -sen- göreceksin
o zaman

siz nasıl dine inanmıyorsunuz
siz aptal mısınız
geri zekalı din düşmanları
benim garantim altında
bu ifadeler ve benzerleri -ileri gitmeden şimdilik -daha ileri
ben adına salla ve savur


benim kişisel alanıma benzerleri yazılabilir ifadeler

sonra gelip o yargıları üreteceksin
diğer yargılarını üreteceksin ve diyeceğini tam söyleyeceksin ki anlaşalım

-sizin dini bozduğunuzu düşünüyorum bu yüzden dışarda mutluluk yok
tersi girdi almaya hazır mısın?
seni koruyan ve yaslayan ben olacağım

ben bunları duymak istiyordum
anladın mı

---------- Mesajlar Birleştirildi at 06:54 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 06:43 ----------

"düşüncenizde oluşmuş ve susulmuş yargılar istemiyoruz"

ben istemiyorum-şimdi -istemedim bunu
düşüncenizde zaten var yargıların susulmasını beklemiyorum-istemiyorum-bu bein kırar üzer yavaşlatır bizi oan karar verdim
ben beklemiyorum
şimdi

ama karşı ben edersem de o zaman duy.. kulaklarınızı beşbin katı açmanız gerekecek tam
tamam

ön-yargı dediğimiz, düşüncenizdeki, düşünmenizdeki, zaten var olan düşünce kalıplarıdır,
düşünce durumunuzdaki varolan kalıplardır..
bu kötü anlamda değil

içseslerini ve düşünce durumunu susma ve bildir bakalım neler olacak
ve tam bildir kafandakileri aban susma
ve lütfen bu kadar bu son sözüm hepsini ve herşeyi tam.. bana

--
"senden nefret ediyoruz-sizden nefret ediyoruz tiksinti duyuyoruz ve iğreniyoruz"

ben bunlara kulak kabartabillirim

bu toplumu siz bozuyorsunuz
neden dine inanmıyorsunuz
bunlar sorudur bak ben tek tek cevaplayabilirim

-
hakareti bırak-hakaret başka.. gerçek başka hakaret başka
kişini gerçeğini susmaması ve bir yolunu yaratıp-bulup-çözüp demesi ve söylemesi başka hakaret başka

senin duyguların ve senini seslerin
-kişisel- gerçeğini ben hakaret olarak almayacağıma söz veriyorum
iç duyunla tam örtüşen ifadeni ve birebir kişisel gerçeğini -söz ve tam bir söz bu;

---

bunu öndeki yargı anlamında düşünün
düşüncede saklı yargı ve düşüncede olanlar-duranlar

"ahmet et ve balık yemelidir" de bir yargı anlıyor musun
ahmet e balık yemesi için balık alıp kızartıp veriyorsan ön yargın ahmetin balık yemesi gerektiği önyargındır ve önermendir
bu kadar açık
daha uzatmayacağım
bunlar benim içyargılarım
yukarıdakiler-şimdi

sondaki yargı-sonraki yargı ...buna sebep birde kök olan yargı ve öndeki yargı

önyargılı derken kimseyi suçlamıyoruz herkes önyargılı
ben de sen de önyargılıyım-önyargılıyız. ön yargılarımız var-hepimizin
bu kötü anlamda değil
ilk yargı sonraki yargı

bakın yukarıdakiler benim şimdi önyargılarım
bu yargıların geleceğini göreceğiz -hepberaber

yargı
1.
kişinin, bir şey konusunda olumlu ya da olumsuz düşünce söylemesi.
2.
düşünme, kavrama, karşılaştırma, değerlendirme gibi yollara başvurularak, kişi, durum ya da nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi.

düşüncede susulmuş(ve belirtilmemiş-bekletilmiş; bekletilecek) yargı istemiyoruz
şimdi istemiyoruz
önsaklı ve öne ve arkaya ve yana saklanmış ve ifade edilmemiş düşünme biçimi istemiyoruz
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst