Tek bir yaratici vardir, o da kavramin ve dilin yaraticisi insanogludur. Tasarliyan da odur.
Epistemolojik olarak evet.Ya ontolojik temelde?
Tek bir yaratici vardir, o da kavramin ve dilin yaraticisi insanogludur. Tasarliyan da odur.
Epistemolojik olarak evet.Ya ontolojik temelde?
Ontolojik temelde olan fenomendir ve hic bir fenomenin insanoglu fenomeni numenal yetisi ile vermedikce ve algisi olarak dile gelmedikce numenal yetisi yoktur, ya da insanoglu kadar gelismemistir. Sonucta ontoloji de bir bilgidir, turevdir ve insanoglunun kavramlastirdigidir.
Varlık-buna bağlı olarak ontoloji- neyin türevidir?
Varlık konusunda agnostik bir tavrınız var ve fenomenin varlığın algılanabilir kısmı olduğundan yola çıkıyorsunuz, bunun insan algısındaki tasavvuru ve kavramı ile eşleştirilmesinden de bilgiye ulaşıyorsunuz.Varlığı en baştan -var olan varlığın kendisi değil de, verdiği gözlem-miş gibi ele alarak bölüyorsunuz.Bu yüzden ontolojiyi hep metafizik temelli addediyorsunuz.Bence...Varlık ve fenomen özdeştir.Biri diğerinin türevi değildir.Sadece, bilgimiz ve teknoloji geliştikçe, varlığın daha önce kavrayamadığımız(gözlemleyemediğimiz) yönlerini keşfetmiş oluyoruz.Ontoloji; yansiyanin, gozlem verenin, fenomenin turevidir. Yansiyanin, gozlem verenin algilanarak kavram ile ozdeslesip yansitilmasidir.
Soyle soyleyeyim. Bir fenomen yansir ve gozlem verir. Bu insanoglu beyninde "!?" temelli "var" isaretine donusur. Bu isaret algilanir ve soruya tasinir "ne var?" ordan cevaba tasinir "tas var" ve boylece yansiyan ve gozlem veren fenomen, insanoglu algisi ile tas olarak kavramlanarak yansitilir. Bu tastir. Iste tas bir turevdir ve fenomenin bilgisidir.
Varlık konusunda agnostik bir tavrınız var ve fenomenin varlığın algılanabilir kısmı olduğundan yola çıkıyorsunuz, bunun insan algısındaki tasavvuru ve kavramı ile eşleştirilmesinden de bilgiye ulaşıyorsunuz.Varlığı en baştan -var olan varlığın kendisi değil de, verdiği gözlem-miş gibi ele alarak bölüyorsunuz.Bu yüzden ontolojiyi hep metafizik temelli addediyorsunuz.Bence...Varlık ve fenomen özdeştir.Biri diğerinin türevi değildir.Sadece, bilgimiz ve teknoloji geliştikçe, varlığın daha önce kavrayamadığımız(gözlemleyemediğimiz) yönlerini keşfetmiş oluyoruz.
Neden inemiyoruz/inemiyorsun?
Bir seyin olmasi baska, onun yapilandirilmasi baskadir. Insanoglu tabulu rasa dogar bu insanoglunun numenal yeti ile dogdugunu ama herhasngibir numenal yeti kavramsal degeri tasimadigini gosterir. Yetini tabiki belirleyemezsin ama onun icerigini anlamini ve kullanim/paylasimini belirlersin.
Insan neden illa tanrilastirsin ya da tanrilassin?, numenal yeti olarak insanlassin yeter.
"Tasarlamak" bir fiildir ve bunun icin bir is, hareket ve olus gerekir. Bu da sadece canli turune ve bu turun beyni ve numenal yetisi olanina ait bir yetidir. Bu yetisi olarak en gelismis ve epistemolojik olarak belirleyici ve belirtici tek faktor ise insanogludur.
Ayrica unutmaki yaraticinin yaratilis kisir dongusu var. Algiladigim kadariyla sen aklini bir ilk bulma anlaminda tatmin etmek istiyorsun. Peki neden orda duruyorsun, yaraticinin da yaratanini neden aramiyorsun?
Tabi bu bir inanctir ve bilimsel bilissel hic bir tarafi yoktur.
Peki sence yaratici=evren mi (panteizm) yoksa yaratici evren ic ice mi? (panenteizm)
Ayrica bu yaraticinin senin uzerinde bir yaptirimi etkisi, rolu v.s. var mi? (teizm) senin de buna karsi gorevlerin var mi (din)
Tek bir yaratici vardir, o da kavramin ve dilin yaraticisi insanogludur. Tasarliyan da odur.
Kafasını kurcalaya kurcalaya bozanlar kulübü!
Yapilandirmaci epistemoloji bugun okullarda okutulan ogrenim ve egitimin temel tasidir.
Bu egitimin ve ogretimin en onemli amaci;
Birey farkindaligi saglamak
Klasik soru cevaptan ogrencileri dusunen sorgulayan analitik ve kritik sorgulamaya yonlendirmek ve de
Bir ogrencinin herhangibir konu hakkinda hem leyhte hem de aleyhte dusunebilmesini ve konu ya da kavrami butunu ile gorebilmesini ve algilayabilmesini saglamak.
Boylece birey bilinci alacak ogrencilerin sadece bir yonlendirilen ve yonetilen beyionler degil; aksine yoneten ve yonlendiren beyinler olabilmesini once kendi birlerinden baslatmak.
Yanikisiye yasam ve iliskisini kendi secme ve karar verme algisi ve bilinci vermek.
Sadece Yönetilen,yönlendirilen beyinler değil, aksine............diyorsun, cümle çelişti de çelişti. "Aksine herkes yöneten,yönlendiren" olsa kim kimi yönetecek,yönlendirecek ?
Doğanın bir kanunu var, insanların birey bilinçliği gerekli,önemli ama senin öngördüğün model insan ve toplum yapısına tam olarak uygun değil.
Yani gücün varsa (ki,senin iddialarına göre o güç sende olmalı); dünyayı yeni baştan yaratıp,insanı da yeniden psikolojisiz,duygusuz ve salt bencil olarak SENİN İSTEDİĞİN ANLAMDA BİREYSEL OLACAK şekilde yeniden inşA etmen gerekecek. Meydan senin buyur yap,biz de taktir edelim.
Eminim çocukların camiye gitmek isteselerdi ; Gitme demiyecektin.
Çocuklarına şu,şu kitapları okuman seni geliştirir gibi ya da şöyle davranırsan sonucu bu olabilir şeklinde eğitim vermedin de; "saldım bayıra,mevlam kayıra"dedin değil mi? (Mevlam dememişsindir de,dediğin kelimeyi sen koy yerine.
Şuna inanabilirim,belki senin anne,baban sana hiç bir şey öğretmemiş,yol göstermemiş,seni başıboş bırakmış olabilir,fakat sen çocuklarını kesinlikle yönlendirmişsindir. Örneğin, okullar da din dersi olmamalı,ben çocuğumun din dersine girmesini istemiyorum fikrini en azından yanlarında dile getirmişsindir.
Yönlendirme söz konusu ise, bu yaptığın da bir yönlendirmedir. Lütfen insanın fizik varlığının yanı sıra bir de psikolojisi olduğunu unutma ve insanın çevre ile etkileşim yasasını inkardan vazgeç.
Tabi ki. Cunku benim babam "dortdortluk bir muslumandi" bize hic bir seyi dayatmadi. 1960 oncesi toplumumuzun muslumanlik algisi "herkesi oldugu gibi Kabul etmek ve kimsenin inancinas karismamak ya da onu yonlendirmemekti"
Bana sorduklarinda ben onlara sadece neyin ne oldugunu acikladim ve secimi onlara biraktim. Benim evim kitap dolu. Hic birini onlara okutmadim.
Sadece bir baba olarak gozlemledim ve neyi neden okuduklarini algilamaya calistim ve onlara sordum.
Aksine benim anne babam bana "kendi ayaklarim uzerinde kendim durabilmeyi ve herkesi oldugu gibi Kabul ewdebilmeyi" ogretti.
Zaten insanlik egitimi de budur.
Hayir getirmedim. Ben anne ve babam ile onlarin beni alguilayamayacagi hic bir seyi konusmadim.
Sadece bir birey olarak neyi neden ve nasil yapmak istedigimi soyledim.
Ben kimseyi yonlendirmiyorum.
Eger kisiler kendilerini control edemiyor da yonleniyorsa, bu onlarin sorunu.
Kisi kendi kontrolunu kendi ustune alamazsa, zaten yasatiliyordur
Neyin ne olduğunu açıklarken kendiniz bile tam bilemezken nasıl bir açıklama sundunuz acaba?