Soru Sormak Isteyenlerin Kosesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Soru Sormak Isteyenlerin Kosesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 32,008 kez görüntülenmiş, 305 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Soru Sormak Isteyenlerin Kosesi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Böyle bir başlık ilgi çekici olabilir, çünkü temeli olan bir konu. En azından araştırabilir,hakkında bilgi sahibi olabilir ve düşüncelerimizi paylaşabilirdik. Ancak ben ilk kez bu sitede duyduğum bazı terimleri internette araştırıp bulamadığımda üzülüyorum.

Bizi de üzüp şiir mi yazdırmak istiyorsunuz?
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Qua felsefesi denen şey hakkında bilgi aradım (yazı değil, güvenilir kaynakça) bir türlü bulamadım, bu hangi felsefenin ekolü, bilgisi olan var mı? Ya da bir tarikat adı gibi bir şey olabilir mi?

Önemli not=Konu hakkında gerçek bilgi sahibi olanların yazması, tahmini fikirler öne sürülmemesi dileğimdir.

Qua "olarak" demektir. Qua felsefesi de "bir seyin kendi olarak" aciklanmasidir.

Ilk defa P.Kurtz "eupraxsophy" adli eserinde kullanmistir.

Bilinen digger kullanilisi da "qua being qua" varlik olarak varlik kullanimidir.

Kisaca "yazarin yazasina kendi tarafini katmamasi ve yazdigi konu ve de kavrami tum rewsmi ile ortaya koymasidir."

Bu da yazarin "notr algi ve disaridan bakis acisi" perrspektifidir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Mutlu bir hayat ve erdem peşinde mi koşmalı insanlar ya da bilgi yoksa öylece doğalarına uygun yaşamalı mı?
Sence?

Doğa zaten alıp götürüyor insanı ve kurgulayamıyorsun,
İnsanların doğalarına uygun yaşamaları gibi bir zorunluluktan sözedemeyiz, ya da dayatamayız bunu, hiçbir şeyi de öyle ; neyse odur ve o olur,

İnsanı bir uyanış ve bilgiye sürükleyecek gerçek bir adım atsak bu ne olurdu? ve kişi kendini yöneltmeli değiştirmeli sizce bu her şeyi çözer mi? Müdahalesiz bi izlem ve gözlem mümkün mü? Sessiz tanık misali? Sorunca cevap verelim o zaman herkese ve ben kendim buyum mu diyelim?

Qua gibi nice felsefe gelip geçti ve bunların kimi kaldı kimi kalmadı geleceğe ve geçmişe erişmedi belki? Sizinkini farklı kılan ne ve kim okuyacak sizce ve okumasını isterdiniz? gelecekte sizi örneğin, Ders kitaplarına ve felsefe düzlemine girecek mi siniz ve isminiz yazılacak ve anılacak mı ve HEgel gibi mi örneğin, anlanmayan karışık adam, Sözler ve karmaşalar yumağı? Bunu mu olmak isterdiniz mesela yoksa Hoca Nasreddin misali bir tebessüm mü insanlarda, Tam şimdi ben soruyorum ne yapmalı bir insan ömürünü neye vermeli? bİtmeyen bir varoluşsuzluk ve doyumsuzluk ve doyum/tamin özlemi çekiyoruz, Duygularımız var ve bunlarla başedemiyoruz, duygusuz bir yargıya bürünmek ben denedim bunu olmuyor
Duygusuz bu karanlığı harekete geçiremeyiz diyen Jung sesleniyor bana ve kendi özbenliğim vicdanım, Çıkmaz yaşam karmaşalarında boğulmuşum ve dirençsiz aklım- ölüyorum her gün yeniden, Ben ne yapmalıyım kendimle başedemezken bu varoluşsuz tını da ve eserde; Sizlere sesleniyorum-bizlere, bize sorular sorun, Kendinize ve kendimize, Bu en güzel yol, En iç açıcı, Değil mi ki kırgınlık ve onun gemisi battı ve değil mi ki batıranlar bizleriz ,Kendi özbenliğinize sorular sorun ve cevaplar alın ve diyor mu ki Martı Jonathan gibi belki de sormamışsındır ve belki de bu yüzden cevapsızdır;

Uyanık bir vicdan gürültü değildir
fazla umut ve inanç bağımlılık yapar ,kullanmayınız bu yüzden ve alışmayınız?
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Kimin neyiu okuyup okumamasindan ziyade, dusunce ve bilgilerin bir kisinin beyninden dile gelmesi onemlidir.

Cunku bilgi ve dusuncenin oznesi yoktur.

Sadece bir ozne kullanarak kendini ifade eder.

Istebutun ideolojiler inanclar izmler v.s. bu sekilde dile geldikten sonar okunur algilanir ve benimsenir.

Bir seyin farkliligi ancak on un farkina varan icin gecerlidir.

Bilim de teknik te bilgide seylerin her turlu kendi bunyesindeki farklarinin farkindaligi temelinde farklilasir.

Yani firkin farkina varmak yeni bir bilgi ve dusunceye yonelmektir.

Ben ne isem onu da davranisim ile vermeye calisirim.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
gerçek özleminiz nedir? yazdıklarınızın nasıl değer bulmasını isterdiniz?
tarihe bir not düşmek mi bunlar ya da objektif gözlem yumakları ve bunu evrenle ya da insanlarla paylaşımlamak

Kelimeler ve anlatımlar belki akıcı ve yerinde olmasa da ya da ,insamları kucaklamasa da izlem bütün ve hoş ve ne dediğini anlatıyor olur belki sonuçta

biz kimiz? eğer felsefe yapıyorsak ve yapacaksak ve başlaycaksak başlayalımsa

bir yönetici ve mühendis fıkrası varmış duydum; şöyle ki
Adamın biri, balonla seyahat ederken pusulasını düşürür ve yönünü bulamaz, Uzaktan gördüğü bir gökdelene yanaşır ve tepesinde bir adam sigara içmektedir, Adama sorar ben acaba nerdeyim? Adamda cevap verir, Gökten 500 feet yukarda bir balonun içindesiniz, bunu duyan balondaki adam karşılık verir, Siz mühendissiniz değil mi? Çünkü dediklerinzi yüzdeyüz doğru ama hiç bir işime yaramıyor, VE gökdelendeki adamda dönerek ona cevap verir, Evet haklısınız -Siz de yönetici olmalısınız çünkü yerden 500 feet yukarıda kaybolmuşsunuz ve pusulanız yok ve hesabını bana sorar gibisiniz;

İsterseniz bu alıntıyı irdeleyelim;
Sanırım yardım istemedi değil mi yönetici ya da yanlış bir soru sordu ya da alışmıştı insanlara onun sormadan yanıt vermesien ve her isteğini yerine getirmesine;
Uzatılabilir bu yorum ama insanalr hazır reçeteler arıyor sanırım ve bizler yazacak ve derdimizi dökecek paylaşacak yerler arıyoruz ve bizler insan olarak iletişim ve paylaşım sınavından sınıfta kaldık ya da ikmale kaldık;
bu ikmal uzamasın verelim bunu

Niçe-nietzche (tam adını bilmiyorum) duygusuz ve ruhsuz insan olmaktan yoksun-duygularını yitirmiş ve salt akla dönüşmüş bir canavar demiş Sokrates için; Ben demiyorum sanırım vikipedi de okudum bunu;
İnsanlara böylesine farklı uzak ve uzlaşılamaz bir hava veriyorsunuz ve sunuyorsunuz, Bunu belirtmek istedim, Belki arkadaşlar çatışmak yerine farklı ifadelerle de ifade edebilirdi ama sanırım bu kapıyı çıkmaz buldular;
Ben görmek istemeyen biri olarak çatışamalar sorulara devam etmek isterim oysa aklıma ve merakıma düştükçe bol bol sohbet ederiz umarım ama yanıtlarda isterim ;

Bİr yerlerde tüm bu şeylerin anlamı gizli der şarkı buna inanır mısınız? Babam olsan çekilmezsin diyebilir biri size dikkatli olun lütfen ve uyarmadı demeyin; Ben sizi anlamak istiyorum sadece ve çözümlemek ve tüm şeylerde olduğu gibi ve sizde uyanık bir vicdan ve akıl sezdiğimi ısrarla belirttim ve bilmiyorum işte öyle
VE uyanık bir akıl ya da vicdan değerlenmelidir oysa karmakarışık gibi sözleriniz kusurumu mazur görün; Bİlmiyorum hani bir söz var Einstein'in ; Babanneme fizik anlatamıyorsam ya da altı yaşında bir çocuğa ben de anlamamışımdır der ,Ben bunu vicdan ve düstur yaparım kendime örneğin; bilmeyi değil, Yani keşif çakmalı bir insanın aklında ama nasıl? soru bu? Bi dostla konuşurcasına sıkılmamalı da insan, her neyse uzattım ben kusuruma bakmayın; Gönlüm elvermedi çağlarında
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Benim bireysel bir ozlemim yok. Sadece yasamimi bilgi ve dusunce ile gelistirerek cagdas ve kendi istedigim yasami yine kendi kararim ile yasamak var.

Dedigim gibi bir dusunce ya da bilgi dile geldiginde herkesin ona ulasabildigi olcude gozlemine sunulur ve zamansizdir.

Bende sana bir hikaye anlatayim.

Iki kisi kayikta gidiyorlarmis.

Kayikta kayikci disindaki adam durmadan konusuyor, kendince hic susmadan bir seyler anlatiyor ve birde durmadan "gordunmu bak ben herseyi nasil biliyorum" diyormus.

Kayikci da mecburan onu dinlerken, birara firsat bulup sormus "Yuzme biliyor musun?

Adam "anlamadim", demis

Kayikci soruyu tekrarlamis ve "eger yuzme bilmiyorsan, bu bildiklerin hic bir ise yaramayacak;cunku batiyoruz" demis.

Dedigim gibi burada genelleme yanlis.

Cunku her bir yaziyi okuyan, onu kendi beyin duzeyi ile algilar.

Yani bazilari da yazilardan kendi Adina yararlanir.

Hersey zaten iki yonludur.

Biri bir yazidan yararlanir, digeri rahatsiz olur.

Yine dedigim gibi, herkes okudugu ile ilgili istedigi yorumu yapmakta serbesttir.

Tabi benim arzum, katilimcilik konu ve kavrami detaylandirma ve gerektiginde de yikici degil; yapici elestiri.

Yani elestiri yazari karsisina almamali, aksine yazara yol gostermeli.

Ben yazilarimi kitlesel platformlarda paylastigim gibi; yasamin ve iliskinin her devresinde tekrar etmiyorum.

Bir kisinin kendi yasam ve iliskisi baskadir; bir kitle onunde paylastigi dusunce ve bilgisi baskadir.

Uc tane cocugum var ve gayet te iyi bir babayim.

Herseyden once onlari kendi beyin ve kararlari ile bas basa birakiyorum.

Bir seyi baskasina anlatabilmek, ancak o anlatilani anlamak isterse; mumkundur.

Eger anlatilan onun ilgi alaninda degilse, onemsenmiyorsa ve onu etkilemiyorsa; zaten yazilanlar onu ilgilendirmiyordur.

Bir de bir kisinin sorun, rahatsizlik v.s. olarak dile getirdigi bir sey; baskasi icin oyle olmayabilir.

Kisaca kisi anlatilani degil, anlamak istedigini o da kendi istedigi gibi anlar.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Hayır ben bakıyorum ve neredeyse çok ılımlı ve babacan bir insan neredeyse yine görüyorum/göreceğim sanki ve gerçek hayatta tanımış olsam sizi örneğin (ki neden olmasın diğer arkadaşlar da olabilir bir çağrı olsun-) ne derdim bilmiyorum oysa ortada garip bir bilgi teması ve çatışma var gibi, uyumsuzluk; bu neden çözmek ve anlamak istiyorum;
Açıkçası bana yorucu ve kırıcı geldi dışardan ve sessiz kalamadım gibi diyelim, Bi yerde bitsin ya da çözümlensin herkesin varlığı-hürlüğü huzur bulsun istedim desem yeridir
Hep bir sözümüz vardır, O masonlar locasının başındaki isim gibi, "bir yerde hür ve kabul edilmiş" -karışılmıyor ve görmezden de gelinmiyor da olmak, Ben ararım bunu ver herkes arar ve bir toplumda yaşıyorsam başkaları içinde ararım ve elimden geleni yani çözümlemeyi yaparım ve yapmalıyım-sessiz kalamam elimden geldiğince ve dilim döndüğünce
VE bir felsefe topluluğu ve toplumu-etkileşimli- olmalı ise bura neden ben bir çatışma filmi izleyeyim aynı zamanda bilgi ve etkileşim türetilir değil mi? ve emek

Ben bir foruma gittim bir zamanlar ve hiç yazmadan yönetici ile iletişim kurdum ve daha baştan bana dedi ki bu kadar uzun yazma uzun yazılar okunmaz; Heba olur emeklerin-düşüncen-yazık
(ve tırnak içinde belki de anlaşılmaz yazma demek istedi belki) Sonra ben düşündüm ve o günden sonra nadir uzun ve karmaşık şeyler yazarım; Anlaşılırlık ve iletişim az çok çok düsturum oldu, Ha yine de çatışma oldu, Sunulan uyumsuzlukları ve bilgi-görgü uyumsuzlukları, bunlar hep olur olacak, İnsanız doğamız, Anlayışta doğamız olmalı değil mi? Aşarız hepsini değil mi ve bir bütün
Birbirimiz hakkında anketler yapalım-görüşler alalım ve sorularda soralım yeri gelirse ve bu birbirimizi düzletmek değiştirmek olmasın ama anlamak olsun için; Ama insanların sesine de ve diğerlerinin düşüncelerine ve selerine de kulak vermeli, Ben şimdi burada arkadaşların tavrını anlıyor gibiyim ya da öyle hissediyorum taraf değilim ama Nasreddin Hocayım, Bence herkes haklı ve gerçekten tam da böyle görüyorum diyelim, Arabuluculuğa soyunmadım, burayı seviyorum ve az ço kısmen de aidiyet hissediyorum buraya tam da donkişot'un dediği gibi ve ben ne donkişot'un ne de senin adiyetini kırmak istemem ve büyütmek isterim ikisini de anlıyor musun? Düşüncelerim böyle aktı aslında bu sözleri böyle yazmzak istemezdim, Bi çatışma yok, Ben dışardan bakıyorum ve herkes iyi-güzle aklı başında insalar görüyorum, İncinem kırma varsa benden de özür olsun herkes adına, bu alan ruhunu ve yapısını kirletmeyelim ve felsefe ile barışalım derim,

Arkadaşlar bence yazılar altında çatışamalar uygun durmuyor, Bunu ısrarla belirtmek isterim ve yeni üye çeken-alan arayan ve dostluk kardeşlik arayan bi yer içinde uygun değil, Bence herkes gönlündekini söylemeli herkese;

İnsanlar yazılarınızı anlamamaktan muzdarip sanırım onlara ne söylemek istersiniz? Bi daha mı okusunlar örneğin
ben bu kadar açık konştuğum için özür dilerim ve benim empati anlayışımla düşünsem kendimi belki kendimin yerien koyarak bu tavrını kaldıramzdım oysa sizi açık sözlü anlayışlı buldum sanırı mve doğaç yazdım oldukça
Belki çok yazı asmanızdan şikayetçiler belki soğuk uzak ya da anlaşılmaz bi imaj ya da portre verdiniz bilmiyorum sanmıyorum ama bi uyumsuzluk var ortada gibi
her neyse ben özür dilerim -öylesine
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ASlında şunu belirtmek istemiştim, Hepimiz okuma davranışımızı ortaya koyalım, Genellikle forumlarda başta bi kaç cümleden sonra belki okunmuyor,
Yazı sarmazsa hiç okunmuyor,
Buralarda gezenlerin ve okuyanların kimliklerini de ortaya koyalım herşeyi ve tüm veriyi, Yaş gurupları ve başka şeylerde olabilir
Bilim ve istatistik yardımcımız olsun
Hızlı tüketim ekranı burası
İnsanlardan bilgiden çok ilgi arıyor ya da benzeri,
Ya da gün stresi akşam kafa dağıtmaya geliyorlar buralara, HEpimiz isteriz burası bir felsefe ve düşünce ekranı da olsun, Her türden yaştan cinsiyetten gruptan insan- bolca ve çok insan burada yazışsın-girsin araştırsın okusun ve etkileşsin; Herkes sorgulasın hayatı ve yardımlaşlım-bilgileşelim
Belki yazışmak istediğiniz bi kitle ya da grup ya da iletişim benzeri teması kuramayabilirsiniz, hepimiz de öyle; bilmiyorum;
Matematik ve istatistik de yardımcımız olsun; Bİr piyasa burası ve hızlı piyasa; google denilen bir canavarın aramaları-aratmaları ve taramaları etrafında dönüyor
Çok az kişi üyelik bağımlılı kve adiyet hissediyor ya da dostluk-kardeşli kve uygun bir iletişim bulabiliyor ve kurabiliyor;
Din ve siyaset çatışması ve ayrışlığı her şeyi alıp süpürüyor ve bilgiyi örtüyor-görmezden geliyor;
Gerçek yaşam coşkusu nerde? Bilgi coşkusu ve arayış nerde?
Din ve siyaset konuşmak bir caba ve ince işçilik-narin işçilik ki biz henüz öğrenmedik bu işçiliği kolay gele üstad kolay gele
SAvrulduk yazışıyoruz buralarda yüzyüzesiz ve yazılarla -sanal ve yüzsüz oysa sizin bir yüzünüz var değil mi?
İnsanları neğlence dünyası burası ne yapmalı, işte öyle,
biz bazen sıkıldık bıktık-usandık-aradık ve vazgeçtik her şey biz de oldu
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Hayır ben bakıyorum ve neredeyse çok ılımlı ve babacan bir insan neredeyse yine görüyorum/göreceğim sanki ve gerçek hayatta tanımış olsam sizi örneğin (ki neden olmasın diğer arkadaşlar da olabilir bir çağrı olsun-) ne derdim bilmiyorum oysa ortada garip bir bilgi teması ve çatışma var gibi, uyumsuzluk; bu neden çözmek ve anlamak istiyorum;
Açıkçası bana yorucu ve kırıcı geldi dışardan ve sessiz kalamadım gibi diyelim, Bi yerde bitsin ya da çözümlensin herkesin varlığı-hürlüğü huzur bulsun istedim desem yeridir
Hep bir sözümüz vardır, O masonlar locasının başındaki isim gibi, "bir yerde hür ve kabul edilmiş" -karışılmıyor ve görmezden de gelinmiyor da olmak, Ben ararım bunu ver herkes arar ve bir toplumda yaşıyorsam başkaları içinde ararım ve elimden geleni yani çözümlemeyi yaparım ve yapmalıyım-sessiz kalamam elimden geldiğince ve dilim döndüğünce
VE bir felsefe topluluğu ve toplumu-etkileşimli- olmalı ise bura neden ben bir çatışma filmi izleyeyim aynı zamanda bilgi ve etkileşim türetilir değil mi? ve emek

Ben bir foruma gittim bir zamanlar ve hiç yazmadan yönetici ile iletişim kurdum ve daha baştan bana dedi ki bu kadar uzun yazma uzun yazılar okunmaz; Heba olur emeklerin-düşüncen-yazık
(ve tırnak içinde belki de anlaşılmaz yazma demek istedi belki) Sonra ben düşündüm ve o günden sonra nadir uzun ve karmaşık şeyler yazarım; Anlaşılırlık ve iletişim az çok çok düsturum oldu, Ha yine de çatışma oldu, Sunulan uyumsuzlukları ve bilgi-görgü uyumsuzlukları, bunlar hep olur olacak, İnsanız doğamız, Anlayışta doğamız olmalı değil mi? Aşarız hepsini değil mi ve bir bütün
Birbirimiz hakkında anketler yapalım-görüşler alalım ve sorularda soralım yeri gelirse ve bu birbirimizi düzletmek değiştirmek olmasın ama anlamak olsun için; Ama insanların sesine de ve diğerlerinin düşüncelerine ve selerine de kulak vermeli, Ben şimdi burada arkadaşların tavrını anlıyor gibiyim ya da öyle hissediyorum taraf değilim ama Nasreddin Hocayım, Bence herkes haklı ve gerçekten tam da böyle görüyorum diyelim, Arabuluculuğa soyunmadım, burayı seviyorum ve az ço kısmen de aidiyet hissediyorum buraya tam da donkişot'un dediği gibi ve ben ne donkişot'un ne de senin adiyetini kırmak istemem ve büyütmek isterim ikisini de anlıyor musun? Düşüncelerim böyle aktı aslında bu sözleri böyle yazmzak istemezdim, Bi çatışma yok, Ben dışardan bakıyorum ve herkes iyi-güzle aklı başında insalar görüyorum, İncinem kırma varsa benden de özür olsun herkes adına, bu alan ruhunu ve yapısını kirletmeyelim ve felsefe ile barışalım derim,

Arkadaşlar bence yazılar altında çatışamalar uygun durmuyor, Bunu ısrarla belirtmek isterim ve yeni üye çeken-alan arayan ve dostluk kardeşlik arayan bi yer içinde uygun değil, Bence herkes gönlündekini söylemeli herkese;

İnsanlar yazılarınızı anlamamaktan muzdarip sanırım onlara ne söylemek istersiniz? Bi daha mı okusunlar örneğin
ben bu kadar açık konştuğum için özür dilerim ve benim empati anlayışımla düşünsem kendimi belki kendimin yerien koyarak bu tavrını kaldıramzdım oysa sizi açık sözlü anlayışlı buldum sanırı mve doğaç yazdım oldukça
Belki çok yazı asmanızdan şikayetçiler belki soğuk uzak ya da anlaşılmaz bi imaj ya da portre verdiniz bilmiyorum sanmıyorum ama bi uyumsuzluk var ortada gibi
her neyse ben özür dilerim -öylesine

Eger bir kisi okudugu bir seyi anlamaktan "muzdaripse" bence yapmasi gereken, tabi eger yazilani gercekten anlamak istiyorsa; yazara nereleri neden anlamadigini sormak ve aciklama istemek.

Ben genelde oyle yapiyorum.

Cunku yazar ancak kendi duzeyince paylasir ve anlamakisteyenler de kendi duzeyince sorular sorarak neyi anlayamadiklarini dile getirirler ve yazar da onlarin sorulari temelinde yine onlarin anlayabilecegi gibi yazar.

Yani ilk baslik yazisi yazarin kendi duzeyidir.

O yaziya gelen yanitlar ise, yazarin gelen yazi temelinde yazisina devam etmesidir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
ASlında şunu belirtmek istemiştim, Hepimiz okuma davranışımızı ortaya koyalım, Genellikle forumlarda başta bi kaç cümleden sonra belki okunmuyor,
Yazı sarmazsa hiç okunmuyor,
Buralarda gezenlerin ve okuyanların kimliklerini de ortaya koyalım herşeyi ve tüm veriyi, Yaş gurupları ve başka şeylerde olabilir
Bilim ve istatistik yardımcımız olsun
Hızlı tüketim ekranı burası
İnsanlardan bilgiden çok ilgi arıyor ya da benzeri,
Ya da gün stresi akşam kafa dağıtmaya geliyorlar buralara, HEpimiz isteriz burası bir felsefe ve düşünce ekranı da olsun, Her türden yaştan cinsiyetten gruptan insan- bolca ve çok insan burada yazışsın-girsin araştırsın okusun ve etkileşsin; Herkes sorgulasın hayatı ve yardımlaşlım-bilgileşelim
Belki yazışmak istediğiniz bi kitle ya da grup ya da iletişim benzeri teması kuramayabilirsiniz, hepimiz de öyle; bilmiyorum;
Matematik ve istatistik de yardımcımız olsun; Bİr piyasa burası ve hızlı piyasa; google denilen bir canavarın aramaları-aratmaları ve taramaları etrafında dönüyor
Çok az kişi üyelik bağımlılı kve adiyet hissediyor ya da dostluk-kardeşli kve uygun bir iletişim bulabiliyor ve kurabiliyor;
Din ve siyaset çatışması ve ayrışlığı her şeyi alıp süpürüyor ve bilgiyi örtüyor-görmezden geliyor;
Gerçek yaşam coşkusu nerde? Bilgi coşkusu ve arayış nerde?
Din ve siyaset konuşmak bir caba ve ince işçilik-narin işçilik ki biz henüz öğrenmedik bu işçiliği kolay gele üstad kolay gele
SAvrulduk yazışıyoruz buralarda yüzyüzesiz ve yazılarla -sanal ve yüzsüz oysa sizin bir yüzünüz var değil mi?
İnsanları neğlence dünyası burası ne yapmalı, işte öyle,
biz bazen sıkıldık bıktık-usandık-aradık ve vazgeçtik her şey biz de oldu

Daha once de dedigim gibi, bir kisi genelde kendince ilgi duydugu onemsedigi ve etkilendigi konu ve kavramlari okur.

Boyle olunca da zaten anlamakistemesi ve bunun icin de yazara anlayabilecegi sekilde soru sormasi ve onu yonlendirmesi gerekir.

Eger bir kisinin bir yazinin konu ve kavramina yonelik, ilgisi onem duymasi ya da etkilenmesi yoksa, o yazi zaten onu pek ilgilendirmez.

Burada olan yazarin ilk basliginin algilanamamasidir ki bu da yazarin zaten kendi duzeyinin yazisidir.

Ondan sonar gelen yanitlara gore yazar, yazisini yonlendirir.

Sorun bunun algilanamamasi ve ilk yazinin anlasilamamasinin elestirilmesi ve ustelik neyin neden elestirildiginin de aciklanmamasidir.

Soyle dusun;

Buradaki kitle okur ve uye olarak farkli ve cesitli duzeylerdedir ve her duzey bir yaziyi kendi duzeyince degerlendirir ve her duzey de bir yaziyi kendi duzeyince yazar.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
hayalgücü, duygu, keşif gibi kavramlara inanıyor musunuz ya da onları tam olarak nasıl yorumluyorsunuz ve tanımlıyorsunuz?

varoluşun duygunluğu-içtenliği nedir? mekanik bi şey mi sadece sizce? bir coşkunluk ve özgünlük-özgürlük yok mu kanında; bu devinim ve esenç

mantık yüklenmiş robotlar gibi davranmamızı ve düşünememizi söylemiyorsunuz değil mi? mekanik bütünlükler gibi ya da ? hiç bunu sorguladınız mı derinden?

bir tıkanmaçta tıkandınız mı hiç ve kalbiniz delik delik ve içiniz somru somru oldu mu? Gerçekten varolşunuzun ya da duygularınızın tükendiği bittiği bir gün ya da yaşadınız mı?

80 leri nasıl tükettiniz ya da 90 ları ya da yetmişleri -bu özelse geçebiliriz

Örneğin geçrekten merak ediyorum Yunus Emre duygunu ve coşkunu ve coşkunluğu hakkında neler düşünürsünüz, düşünürdünüz ve size ne ifade eder?
Ya da aşıklık geleneği-tüm yeryüzü aşıkları
Duygular hakkında bir kırıntı istiyorum sizden, bu bir soru mu?

Bir varoluş parçalanması hissettiniz mi? Duygulardan yapma bir eser ve bir gün ben bunu merak ediyorum gerçekten
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
peki, mantık sizi A dan B ye götürür hayalgücü ise her yere
ve Hayalgücü bilgiden önemlidir

bu sözler Einstein'e ait sözler size bi şey ifade ediyor mu ya da ne ifade eder bilmiyorum? ve bilmemek bir soru değil

Mantık, doğrulama ya da bilgileme, Bilginin bir doğru bulma yöntemi olduğunu düşünmüyorum artık ve objektivitenin subjektiviteden üstün

Varoluş duygularla bilgi-mantık ve tüm diğer demeçlerden ve bilimlerden yüksek kavranır desem ve böyle bir yargı türetsem nasıl yorumlar ve bakardınız ona örneğin; gerçek duygularla ve içtenlikle merakla tabi
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Insanoglunun zihninin en genis ufku onun hayalgucudur.

Hayalgucu, eger gerceklesebilecek bir durum varsa; bunun da temelidir.

Bilginin de alginin da kavramin da ufkudur.

Kesif, bir seyi kesfetmektir. Bu fizikselde zihinsel de olabilir.

Duygu duyunun yaninda aklin sezgiselduyumsal algisidir.

Genelde mantiksalolarak yaniltici ya da egosal olarak akilci olabilir.

Butun bunlar insanoglu davranislaridir.

Ben varolustan ziyade bilgiyi temel aliyorum. Bilgi de bilimsel temelde fenomeni algilar ve gozlemler, onun davranisini ya da fonksiyonunu ortaya koyar.

Insanoglu algiladigi bir seye "var" der ve o vari da oldurur.

Bizler robot ta emir kulu da degiliz,

Bizler madde de mal da meta da degiliz

Bizler kul da kole de degiliz

Bizler kendi turumuzden baska hic bir sey degiliz.

Bizi, bizim disimizdaki herhasngibir seyle ozdeslestirmek, bizolma bilincsizligidir.

Hayir, genelde mantiksal dusunur ve davranirim.

Bu da " bir seyin mantiksal olabilme olanagi varsa, o olabilir" demektir.

80'ler mucadele ile, 90'lar kendimi degistirme ile gecti.

70'lerde cok aktiftim.

2000'ler de yasami oturtmakla geciyor.

Y.Emre kendi gibi olan digerleri gibi, Anadolu kultur ve tarihinin bir tasavvufi dusunur ustatlarindan biridir.

Aslinda bizim Anadolu'nun dini temeli de bu tasavvufa dayanir Yani inanir kendi ile inandigi arasina kimseyi sokmaz ve kimseye de hesap vermez, kimse ile de mukayese etmez.

Anadolunun her bir gelenegi benim bir parcamdir.

Aslinda zihinsel degisim eger bilincli yapilirsa, bir parcalanmadan ziyade; yeniden dogus.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
peki, mantık sizi A dan B ye götürür hayalgücü ise her yere
ve Hayalgücü bilgiden önemlidir

bu sözler Einstein'e ait sözler size bi şey ifade ediyor mu ya da ne ifade eder bilmiyorum? ve bilmemek bir soru değil

Mantık, doğrulama ya da bilgileme, Bilginin bir doğru bulma yöntemi olduğunu düşünmüyorum artık ve objektivitenin subjektiviteden üstün

Varoluş duygularla bilgi-mantık ve tüm diğer demeçlerden ve bilimlerden yüksek kavranır desem ve böyle bir yargı türetsem nasıl yorumlar ve bakardınız ona örneğin; gerçek duygularla ve içtenlikle merakla tabi

Evet yukardaacikladim. Bir bilim adaminin en buyuk silahi onun hayal gucudur. Gerisi onu yasama gecirmektir.

Hayalgucu olmasa yasam ve iliski cag olarak degismerz, bilim ve teknik ilerlemez ve her bir kavram anlam degistirmezdi.

Bilgiyi de kavrami da tureten hayal gucudur.

Mesela bugun gecmisteki bir suru bilim kurgular, gerceklesmistir.

Dogrulama pek bilgilenme degildir, aksine bilgiyi noktalamadir.

Bilimiun yontemi "dogruyu bulma" degildir.

Bilgiye, bulguya kurguya ve olguya ulasmadir.

Bilginin en bastaki soyut cesidi, matematiksel/mantiksal bilgidir.

Varolustan ne algiladigini aciklar misin?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Insanoglunun zihninin en genis ufku onun hayalgucudur.

Sizce evrenin (insanında tabi aslında) engin hayalgücü büyük ve bütün bir hafıza bankasına mı dayanır ya da tam tersi, İnsan içinde skıştırışmış bir beynin hazıfa bütünlüğüne ya da genetik diğer kalıtları da olabilir buna ek oalrak ve bu yargıya nasıl varırız ve destekleriz, her iki sonuçta da örneğin, Siz kendi sonucunuzu nasıl destelerdiniz , Ya da bu konuda yargınız varsa bize açıklamayı dener misiniz?

Hayalgucu, eger gerceklesebilecek bir durum varsa; bunun da temelidir.

Gerçekliği düşünce ve hayaller izlemler ve öndüşünmeler yaratır demek oluyor değil mi bu ve bu durumda bizler düşündüğümüz oluruz değil mi? Yani günlük hayat koşuşturmasın ıbırakıp, hiç öngörülmemiş bir gelişim, yenilik, iyi ve hayal bile edilemez gelişmeler ve ufuklar düşler ve inanırsak sizce bu gerçekleşir mi o zaman ya da buan yönelik öngelişmeler sizce?

Bilginin de alginin da kavramin da ufkudur.

Ufuk beyinle mi sınırlı sizce? Evrensel mi yani, Yani bir kablosuz ağın gökte yüzüşü gibi tüm evrenin ve varoluşun anahtarları, tüm herşeyi öylece havada bize (bizim içinve hereks herşey için) yüzüyor olabilir mi?
Beynimiz kablosuz bir teknoloji olabilir mi?

İnsan demek ne demek ve onu varoluştan nasıl bölüyoruz ki ve bizi insan yapan bedenimiz mi? VE biz insan olarak kendini deneyimleyen bir varoluş ve varoluş biçimi değil miyiz öncelikle?

Kesif, bir seyi kesfetmektir. Bu fizikselde zihinsel de olabilir.

Keşfte bir coşkudan evrakadan ve bilme patlamsından (anlık kendiliğinden bilme -öylece- ile oluşan) vebi doyumdan-gerçek hazdan sözedilir ve varoluş duyumu sunar genel olarak böyle tanımlanır ve gerçek bilmeye eşdeğer görülür, Bun udestekler misniz ya da nasıl yorumlarsınız sizce?

Duygu duyunun yaninda aklin sezgisel duyumsal algisidir.
Genelde mantiksalolarak yaniltici ya da egosal olarak akilci olabilir.
Butun bunlar insanoglu davranislaridir.

Varoluşun varolma üzerine temel bi hazzı ya da duyuşu olan bir duymadan sözediyoruz diyelim;
Ben varolustan ziyade bilgiyi temel aliyorum. Bilgi de bilimsel temelde fenomeni algilar ve gozlemler, onun davranisini ya da fonksiyonunu ortaya koyar.

Bizler robot ta emir kulu da degiliz,

Ben bunu mekanik düşünme üzerine söyledim ya da bana göre fazla materyalleştirme-hissisleştirme-duygusuzlaştırma ya da metalaştırma (bilgiyi de tabi) gördüm-izlenim (yanılımcı olabilir bu benim için)

Bizler kul da kole de degiliz

Bunda hemfikiriz,çoklukla ve basınçla-umut

Bizler kendi turumuzden baska hic bir sey degiliz.

ve neden olmasın-bizler herşeyiz aslında neden olmasın? herşey içiçe;
peki gelecekte olacak mıyız sizce?

Bizi, bizim disimizdaki herhangibir seyle ozdeslestirmek, bizolma bilincsizligidir.

buna katılmıyorum ve ben buna özdeşleştirmek demiyorum; Yani bu özdeşleştirme bir bilinç ile doğrulanmışsa

teşekkür ederim
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Varolustan ne algiladigini aciklar misin?

Aslında buna geçrek bir cevap oluşturabilir miyim bilmiyorum, Bana bağlanmanız gerekir (iki aygıtın bağlanması gibi) bence eğer bizler subjektif yalıt varlıklarsak
şu an tam ne hissettiğim ise o demek yargısı düşüyor içimden bir bilinçte ve başka cevap belirmiyor

algılamak subjektif ve eğer objektif bir yargı olsa ne olurdu-kendini tanımlardı, Bi şeyin kendini tanımlaması nedir? varoluşu

benim varoluş dedğim şu gibi, Tüm varoluşa bakıp tüm zekayı ahengi bir edip büyük bilinç-patlama büyüklük devinim zeka ama en çokta zeka gibi düşünmek, büyük bir zeka ama çok büyük bir zeka, İçinde matematik ve her şey bilgi yüzen ve hepsi deneyimlenebilir bir bilinmezler yumağı; Ben bir patlama istiyorum ve arıyorum zihnime dolan hep bir algı büyümesi ya da gelişmesi basıncı ;

varoluş bölünmez bir saltlık,nokta
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Varolustan ne algiladigini aciklar misin?

bunu açıklamayı deneyeceğim yeniden ve varoluşun

hayalgücü;
varoluşun kendini nasıl deneyimlediğini bilmiyoruz, biz kendimiz insan olarak deneyimliyoruz ya diğer varoluş? her şey?
ses kendini ne olarak deneyimliyor ve görüntü ve akış ve diğer şeyler, dalga
varoluşun başka algıları ve başka gerçek algıları ve gerçeklik bütünlükleri ve özne oluşturumları (ve gerçeklik perspektifleri) var mı bunları bilmiyoruz ya da gözlemleyemiyoruz o halde;
(bu zeka bütünlüğüne-sonsuzluğuna çeştitliliğine bakılarak yapılan bir yargı bunlar)
ve biz varoluşu bir balon içinde düşündük; Ses ve dalganın ve dahalarının ve diğerlerinin; algı özne ve öznebütünlükleri algıları ve türlü sonsuz çeşitlemeli algı içinde yüzen balonlar düşündük;
Varoluşun saf bedeninin ses olduğunu düşündük; Bedensiz boşluk ve varlık algısı düşündük; hayal ettik diyelim bunların hepsini; Ses ses oynadık-dalga dalga çarptık yüzyüze
Başka varoluş algıları için esin ve hayalgücü kullandık, Oldukça coşkuluydu deneyimlerimiz; Bazen coşku bize öyle esin verdi ki diyebiliriz ki biz insan tanımlamamızla sözcük tanımalamızla

Boşlukta tüm bu boşluğun herkesin ve herşeyin hayatının tümverisinin içiçeliğini düşündü mve düşünüyoru mzihnim patlıyor sevinçten ve basınçtan
Veri içinde yüzdüğümü düşündüm,
Matematik bilinç ve ses akıp tüm bunlar olup boşluklarda yüzdüğümü ve aktığımı düşündüm; Mizah imgesini bir balon bir dalga ve bir renkli deniz gibi olup bedensiz ve yüksüz bir bedenel onda yüzdüğümü hayal ettim, Hayal ettim tüm bunları ve fazlasını; Ben duygu/doygu patlamaları anlatabilirim ancak ve bunlar iyi yanıt ve tümce vermiyor bence ve saçma duruyor gibi

Taımalamlarım az ve
binevrneüstü binevren varoluşuz demek yersiz-yetersiz;
Ben bir algıdeneyimden ya da size ve başkalarına göre subjektif yararlanabilecek sözcüklerden ötesini türetmemem; (Aam şu oldu örneğin , Şol yel esip geçmiş gibi -Aklımda bir yel esiyordu sel esiyordu bu olduğunda , O anı hiç bi şey tanımlamaz ve bu ana bindirmez-bindiremiyor-Bir deneyimi ntanıklığı bu) Ama varoluş anlayışımı gerçekten oturtamam; Bir duygu patlayıp on insan infilak etmeli oracıkta derim, VE bu patlama hiç görülmedi etkisi sezildi derim

Varoluşu bir bilinmez olarak görüyorum ve sürprizlere açığım ama ben yeri geldi yeterince kanı ile doydum zaten kandım zaten, Varoluş bana hiç bi şey vermesin ve sunmasın ve gerekirse yokluk sunsun- çokluk sunsun bilmiyorum, beklemiyorum ya da ummuyorum, bunu beceremiyorumda zaten,
Yargılarla yargılarsak tüm yargılar değişmez-sarsılmaz saltlıkarla ve özlüklere intikal ediyor ve bilinmezliklere tabi
bu durumda değişmeyen değişmez ve değişmeyecek ve olacak olan olacakı yargılamak niye ve neden?

gerçeklik oluşturan bir yapı bu (kendi doğası ve yapıs ıgereği otonom) ve olan oluyor ve biz algı olarak içindeyiz (bilmeli ve algılamalıda değiliz çünkü değiştiremeyiz-güven bulma kdaha iyi bir kavram bence bu iyi) ve olanları bekleyeceğiz ve olacağız göreceğiz;

Bizim subjektivitemiz ve kişimiz ve kişiliğimiz ölürse varoluş görecek ve bu deneyim bütün bence-bölüenemz; Ben ona dair ve aitim o zaman ve algı bütün zaman bütün o halde -herşey

bekleyip göreceğiz -en güzel bu tanımlar o halde bekleyip görürüz bu olsun yanıt o halde

bekleyip görmek ve olanları olmak
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
yine varoluştan ne anladığımı açıklamak üzerine ve belki de bir soru yanıt eğer yanıtlamak isterseniz

Esrime sözcüğüne inanır mısınız örneğin? Tam da Yunus'un belirttiği gibi; Yunus'u ntanıklığını bozar mısınız ve yalanlar mısınız örneğin
esrime kavramı size ne ifade ediyor örneğin? deneyim olarak ve tanıklık olarak? yani paylaşır mısınız?
Örneğin, ben bir Yunus esrimesi benzeri deneyim tanıklığım olduğunu düşündüğümü (iddia edersem ya da) verisini/yargısını ya da subjektivitesini iletirsem/paylaşırsam ve bunun duygularda aşırı coşkunluk ve zıpkınlık (zıplaması) yerinde duramaması bunu bir insanlara iletme ve bunu geçirme isteği (yüksekçe) uyardığını ve bunu tutamadığımızı ve bunu bütün denemelerde başaramadığımızı-becermediğimizi (bizce) söylersem ve bu halde olanları bilmeli insanlar ki varoluşu tanımlamalı ve anlamlamalı ve bu bir deneyim kendi içinde (ve bize öyle görülüyor-gözüktü) dersem paylaşır mısınız?

Ve bunun empatisi nereye düşer o halde; kime düşer?

Bin hayatı çöpe atardım derim an gelir ve boşluğa insanlara bakarım ve bir hayal gelir/görürüm; bir yaşantı oysa devinimsiz;

Esrimede bir an bin an olur; Bazen bin yıl sürsün istenir, Örneğin böyle bir deneyime inanır mısınız? İnanmak demeyelim o halde , Ben bir subjektif tanığım ve sözcüklerle anlattıklarıam inanmıyor insanlar o halde ben bir yalancıyım ya da (uzatılabilir liste)
Pekii bu bir serzeniş oldu ve benim bireysel egom işe karıştı ve bozdu bizi diyelim
Yine esrime ve deneyim serbestisi üzerine
tepkiniz incelemeniz, değerlendirmeniz yorumunuz ne olurdu?
Gerçek sözlerinizi ve düşüncelerinizi belirtmenizi isterim; Her ne olursa içtenlikle ve tümüyle ve adaletle

Esrime;
İnsanoğlunun sözlüğünde olmayan bir kavram ya da sadece öyle sözlüğünde asılı duran bir kavram

--
varoluş ya bir subjektiviteler yumağı olmalı ya da deneyimsiz bir saltlık ve emin değilim-kendini kurar/kurgular bozar ve yapar ve muhtemelen kendi içinde devinir;
Tüm bunlar oyun ve ilüzyon olur ama sonuçta ve bunun tek adı da ;doğallığı -yasası doğal devinimi ve özü bu demek ve elinden gelen de bu demek olur
henüz keşfetmedik herşeyi ve bi çok şeyi; Biz gerçeğin tek yönünü ve kendimiz için olanını biliyoruz sadece ve sınırlı bilgiyle deviniyoruz
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst