- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
insan ruhunun derinliklerine inmede dostoyevski'yi bilirim... yalnız edebiyatta değil sanatın diğer alanlarında da daha derine inebileni görmedim....
kendimizce/aforizmalar
- Konbuyu başlatan Nejdet Evren
- Başlangıç tarihi
- 68,758
-
- Etiketler
- kendimizce aforizmalar
Konu İstatistikleri
- Konbuyu başlatan
- #222
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
Raskolnikov tiplemesi -Suç ve Ceza- totalist bir düşüncenin habercisiydi...
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
matematik açısından bir fonksiyonda bağımsız değişken yoksa, bağımlı değişken ( yani fonksiyonun kendisi de - yani ruh da - ) de yoktur....
- Konbuyu başlatan
- #224
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
ruh/tin denilen o kadar afaki bir olgu değildir; tüm duygulanımlar, düşünceler, hisler, heyecen ve sevinçler ve de kederler; işte ruh dediğimiz şey bundan başka bir şey değidir ki?
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
genelde, bütün eserleri öyledir... insan ruhunun en derininde ne gizlenmiştir...?... raskolnikovda, kumarbazda, ezilenlerde, ... ama büyük konuşmayalım, belki de bu, sanatın ana izleğidir... ve dostoyevski de bir sanatçı olduğundan...
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
çok doğru... bu matematik açısından bağımlı değişkendir ( ve daha az bağımlı değişken tarafından belirlenir) rölatif olarak ( kendisine göre) bağımsız sayılabilecek , kendisini hayata geçiren beyin etkinliğine bağımlıdır... ( ve fakat o maddi etkinlik de kendisini kuşatan ekonomik-sosyal ve tarihsel bir çerçeve tarafından koşullandırılır...)...
- Konbuyu başlatan
- #227
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
anlıyorum, leonardo da vinnci bir sanatçıydı; salt bir santçı değildi; o, çağının/zamanının ötelerini düşlemişiti; kurgulamış, düşlemiş ve resmetetmişti -krokilerini iz-düşerek- ve fakat sakınmıştı; düşlediklerinin hepsi gerçekleşti, ancak, o-na inat, ..insan denilen sosyolojik gerçeklik başka forumda söylediğiniz gibi bir gün doymak nedir bunu öğrenecektir -ki bu aynı zamanda onun var olmasının bir koşuludur da--....
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
evet... var olmasının, yani, 'insan' olarak var olmasının başka yolu yoktur... diye düşünüyorum... bir yeni zamanlar bilgesinin deyişiyle, 'daha biz insana yeni geldik...' belki biraz daha mücadele ve biraz daha sabır...
- Konbuyu başlatan
- #229
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
insan, iki ayak üzerinde yürümeye başadığı zaman diliminden çok önceleri daha uzun bir zaman diliminde sürünmüştür; ancak, sömürüyü ayağa kalktığında gerçekleştirmiştir; ve fakat diz çökmesine gerek yok, o, yeniden paylaşmasını öğrenebilir/gerçekleştirebilir; ancak, bunu istemis gerek..
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
insan, yalnızca kendisi diz üstü durduğu için, ''büyüklerin'', bu kadar ''büyük'' göründüğünü anlayacaktır... / anlamaktadır...
- Konbuyu başlatan
- #231
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
Elias Canetti -Kitle ve İktidar- adlı devasa yapıtında insanın hükmetme duygusunun oturduğu koltuk/sandalye/taht ile ilgisini açıklamıştır. demek ki, o/insan şiddet ve iktidar duygusundan arınmadıkça yıkıcı olmaıyı sürdürecektir.
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 2,737
- Tepkime puanı
- 180
- Puanları
- 63
Müşterek değerler ve amaçlar olmasa hiçbir iki insan yanyana gelemez.
F
faust
Ziyaretçi
Ölümün bir gerçek olduğunu her canlı bildiği halde size bunu birileri ısrarla hatırlatıyorsa,sizin ideallerinizi yıkmanın en iyi yolunu bulmuştur demektir.
Güvenimizi kazanamayan kişiler/güvenlerini en çok kırdığımız kişilerdir.
Kendimizle ne kadar barışık olursak kendini gizlemeye çalışanların hep nefretinde yaşarız/sevilen yanımız insani doğallığımız değilde yapmacıklığımızdır/hiç kimse kusursuz olan bir yanınızı sevmez.
Güvenimizi kazanamayan kişiler/güvenlerini en çok kırdığımız kişilerdir.
Kendimizle ne kadar barışık olursak kendini gizlemeye çalışanların hep nefretinde yaşarız/sevilen yanımız insani doğallığımız değilde yapmacıklığımızdır/hiç kimse kusursuz olan bir yanınızı sevmez.
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 2,737
- Tepkime puanı
- 180
- Puanları
- 63
Ben mükemmelim hiçbir tesadüf beni yaratamaz !
(ateist arkadaşlarıma gıcıklık verme ve hafif saldırı içerikli aforizmamdır
)
(ateist arkadaşlarıma gıcıklık verme ve hafif saldırı içerikli aforizmamdır
)- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
'' mükemmel adam = ölmüş adamdır''... ( bir yeni zamanlar bilgesi...)...
- Katılım
- 3 Tem 2010
- Mesajlar
- 169
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 18
- Yaş
- 30
'Yapmacılıktan uzak bir nezaket denizin dibindeki bir inci gibidir'
- Konbuyu başlatan
- #237
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
düşünce sorgulamaya, tartışma ve eleştiriye açık olandır; sorgulama, tartışma ve eleştiriyi kaldırdığınızda düşünce kalmaz; olmayanı savunmak ya da salt düşünce adına korumak ise düşüncesizliktir.
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
eleştiriye, sorgulanmaya açık olmayan; dogmadır, kutsaldır, tabudur... oysa düşünce, ancak karşı düşünceyle birlikte var olabilir / yol alabilir...
- Konbuyu başlatan
- #239
- Katılım
- 19 Ağu 2008
- Mesajlar
- 3,589
- Tepkime puanı
- 179
- Puanları
- 63
- Yaş
- 60
bu, tabuların ne ölçüde aşıldığı ile ilgilidir; öyle tabular vardır ki, kişi onun tabu olduğunu bile fark edemeyebilir.
- Katılım
- 29 Ara 2011
- Mesajlar
- 1,442
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 59
bir sorunu ( burada bir tabuyu) aşmak, ancak bilincine varmakla olanaklı olur... tabunun, 'tabu niteliğinin' bilincine varmak, ancak onu tartışmaya açmakla gerçekleşir, olanaklı olur...