ince

1. Altmış beş yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum…çocuk gibi. Yine imkânsız bir dilekti. Ne diledim biliyor musunuz? İyi bir insan olmayı. 2. Mesele o değil mi? İnsanlar adam gibi dinlemiyor birbirini. Cümleyi bitirmeden otomatik cevap… Her şey otomatik zaten. Sonra...

Özdemir İnce'nin Taha Akyol'a yönelik eleştirel yazısı. İlk Kurşun Gazetesi » Özdemir İnce: Saptırma sanatında usta

Beyni, omur iliği saran zarların en altta olanı

Narin, nazik, zayıf

Yakıt olarak veya yağlamada kullanılan akışkan nitelikteki mineral yağ

Dilin ileriye sürülmesiyle ön damakta oluşan ünlü: e, i, ö, ü

Uygun sıvılarla akıcılığı artırılmış sıvı tutkal

Titreşim sayısı çok olan ses; tiz ses

Türk müziğinde keman, ney, tambur, kemençe, ut, kanun, daire gibi çalgılardan ve okuyuculardan oluşan fasıl yapan topluluk

Kemikleri ince ve zayıf

Nakış Özenli ve hesaplı davranış

Belli belirsiz, pek belli etmeden, hafif hafif

Akciğer veremi

Su buharı dağıtmasıyla elde edilen soluk sarı renkli, gül kokulu bir sıvı

Hafif gemilerden kurulmuş donanma

Sindirim borusunun mideden kalın bağırsağa kadar olan yiyeceklerin sindirilmesi görevini yapan bölümü

En küçük ayrıntısına kadar inme, çalar, nüans

Verem

bk. ince hastalık

bir şeyi en küçük ayrıntılarına kadar araştırmak, gözden veya elden geçirmek