Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
V
Vadesi gelmek (yetmek): 1. Ömrü sona ermek, eceli gelmek, ölmek. 2. Süresi dolmak, ödeme zamanı gelmek."Vadesi geldi geçiyor ama senet sahibi hâlâ ortalıkta görünmüyor."
Vakit geçirmek: Oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak."Top oynayarak vakit geçirebiliriz...
T
Tabana kuvvet: "Binecek bir şey yok, yayan gitmekten başka çare de kalmadı" anlamında kullanılır."Haydi kalkın bakalım, tabana kuvvet!"
Tabanları kaldırmak: Çok hızlı yürümeye ya da çok hızlı koşarak kaçmaya başlamak."Polislerin geldiğini görünce tabanları kaldırdı."
Tabanları yağlamak: 1...
S
Saat bu saat: Ele geçen fırsatı kullanmanın tam zamanı, en iyi, en elverişli an bu andır.
Saati saatine uymamak: Bir kimsenin durumu, huyu sık sık değişir olmak."Ona güvenemem, çünkü saati saatine uymaz."
Sabaha çıkamamak: Sabahtan önce ölmek, sabaha kadar yaşayamamak."Hastanın durumu ağır...
P
Pabucu dama atılmak: Kendisinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek, değer ve itibarını kaybetmek."Yeni bir elektrikçi aldılar, desene Murat`ın pabucu dama atıldı."
Pabucunu ters giydirmek: Güç bir duruma düşürerek telâşlandırmak, bu telâşla kaçmasına sebep olmak."El oğlu bu, adama...
O
Ocağı kör kalmak: Soyunu sürdürecek çocuğu bulanmamak, soyu tükenmiş olmak.
Ocağına düşmek: Birine yardım etmesi için yalvarmak, koruması için sığınmak."Ocağına düştüm ağam, beni bu işten ancak sen kurtarırsın!"
Ocağına incir dikmek: Birinin evini barkını dağıtmak, düzenini alt üst etmek...
L
Laçka olmak: 1. Herhangi bir iş gevşek ve düzensiz yürütülmek. 2. Mil ya da vida gibi makine bölümleri eskiyip aşınarak işe yaramaz hâle gelmek."Bu vidalar laçka olmuş, kol tutmuyor."
Lafa boğmak: Birinin söz söylemesine fırsat vermeyip meseleyi gereksiz ve boş sözlerle anlaşılmaz kılmak...
K
Kabak (birinin) başına (başında) patlamak: Birçok kimsenin ilgili olduğu olaydan yalnızca bir kimse zararlı çıkmak; beklenmediği hâlde, bir işin zararlı sonucuna katlanmak.
Kabak tadı vermek: Bıktırmak, usanç vermek, tatsız olmaya başlamak."Senin bu konuşmaların da artık kabak tadı vermeye...
I
Icığını cıcığını çıkarmak: 1. Her yanını ellemek, didiklemek. 2. Bir meseleyi en ince ayrıntılarına kadar soruşturmak, incelemek."İyice ıcığını cıcığını çıkardınız meselenin."
Ikınıp sıkınmak: Bir işi yapabilmek için kendini çok zorlamak."Ikınıp sıkındı ama bir çare bulamadı."
Isıtıp ısıtıp...
H
Ha Hoca Ali, ha Ali Hoca: Farklı gibi gösterilen iki şeyin, gerçekte hiçbir değişikliği yoktur, "ikisi de birdir" anlamında kullanılır.
Ha babam (ha): 1. Devamlı olarak, hiç durmadan. 2. Karşısındakinin çabasını, gayretini artırmak için kullanılır."Ha babam ha, az kaldı, bitireceğiz işi."...
G
Gafil avlanmak: Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek."Ben gafil avlanacak bir insan değildim ama oldu bir kere."
Gaflet basmak: Uykusu gelmek."Siz konuşurken beni bir gaflet bastı ki hiç sorma, sizin konuştuklarınızı anladım...
E
Ecel aman verirse: Ölmezsem, ömür yeterse."Ecel aman verirse torunumu da görürüm."
Ecel teri dökmek: Çok korkmak, heyecan içinde bulunup terlemek, korku ve bunalım içinde olmak."Köprüden geçerken ecel terleri döktüler."
Eceli gelmek: Ölmek, sonu gelmek, yok oluş vakti gelmek."Herkesin eceli...
D
Dağa çıkmak: Hükümete, kanunlara karşı gelerek dağlara çekilmek, buralarda eşkıyalık etmek."Düğünü basanlar dağa çıkmışlar."
Dağa kaldırmak: Herhangi bir sebepten ötürü birini zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada alıkoymak."Eşkıyalar, karakol komutanının oğlunu dağa kaldırmışlar; ne...
C
Cadı kazanı: Fesadın ve dedikodunun çok olduğu, herkesin birbirine düştüğü, türlü düşmanlıkların kaynaştığı, hile ve düzenlerin kurulduğu yer."Mahalle bir anda cadı kazanı gibi kaynamaya başladı."
Caka satmak: Çalım satmak, gösteriş yapmak."Caka satmayı bırak da işine bak."
Cambul cumbul: Pek...
B
Baba adam: Ağır başlı, iyi yürekli, olgun, hoşgörülü, yaşlıca adam."Ne baba adammış meğer, ailesinden değil, komşularından bile kimseyi ihmal etmedi."
Babası tutmak (veya babaları üstünde olmak): Çok fazla öfkelenmek, kızgınlığı her hâliyle belli olmak."İş meselesini konuşamadım, çünkü...
A
Aba altından değnek göstermek: Sakin, yumuşak görünmekle birlikte karşısındakini gizliden gizliye korkutmak."Sakın onlara aba altından değnek göstermeye kalkma, yoksa kaçırırsın."
Abacı, kebeci, ara yerde sen neci?: "Tamam, ilgililer bu işe karışabilirler, ama sen neci oluyorsun" anlamında...
Mitoloji Sözlüğü "Z" Dizini
Zagreus : Zeus ile Persephone'nin oğlu. Zeus bir yılan şekline girerek Persephone'a yaklaştı ve birlikteliklerinden Zagreus doğdu.
Zakoreus : Perseus'un yardımına koşan prenlerden birinin adı. Argos tarafından öldürüldü.
Zakynthos : Boiotia'lı bir...
"Y" Ön Harfli Terimler
Mitoloji Sözlüğü "Y" Dizini
Yphikles : Amphitryon ile Alkmene'nin oğlu. Alkides'in ikiz kardeşi. Alkides'in babası zeus olmasına rağmen Zeus sevgilisinin ikinci bir defa doğum sncıları çekmemesi için ikisini aynı zamanda doğurtmuştu.
Yphitime : Hermes'in aşık olduğu bir...
Mitoloji Sözlüğü "V" Dizini
Vagitanos : Çocukların bağırmalarını ve ağlamalarını idare eden tanrı.
Vakana : Kırlarda sayfiyelerde dinlenen, istrahat edenleri koruyan tanrı.
Velovis : Bir roma tanrısı. Yer altı tanrılarından sayılmakta, volkanlar ve balıkları bunun idare ettiğine inanılır...
"U" Ön Harfli Terimler
Mitoloji Sözlüğü "U" Dizini
Udeus : Euripe'nin babası. Kadmos'un arkadaşlarından biri.
Ufens : İtalya prenslerinden biri. Turnus yardımcısı. Troia'lı Gyas tarafından öldürüldü.
Ukelegon : Priamos'un dostlarından biri. Troia da çok önemli bir şahsiyetti. Yaşlı...
Mitoloji Sözlüğü "T" Dizini
Talos : Girit adasını beklemekle görevlendirilmiş tunç vücutlu dev. Bir yabancı gördüğünde hemen ateşin içine girer, kızıl kor haline gelir, sonra koşar yabancıyı kucaklar diri diri yakardı.
Talthybios : Agememnon'un habercilerinden biri.
Tanais : Okeanos ile...