getirmek

alaya almak

bıkmak, usanmak

yutmuş olduğu yiyeceği midesinden ağzına çıkarıp yeniden çiğnemek

birini bir duruma getirerek istediği gibi davranmak

Gelmesini sağlamak Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak Erişmek veya eriştiğini sanmak ileri sürmek Sebep olmak, ortaya çıkarmak iletmek, bildirmek Gelir sağlamak Bir makama atamak veya seçme Bazı kelimelerle birleşik fiil yapmaya yarar

birini olmadık bir şey veya hayalî bilgilerle coşturmak, ileri sürmek

gürültüye, karışıklığa boğarak bir sözün veya bir işin etkisini azaltmak, dağıtmak, dikkatten kaçırmak

coşturmak

bezginlik getirmek, bezmek

doğurmak

(birini) önceden hazırlamak, kötü düşünecek hâle sokmak

kendisine karşı geleni yenerek buyruğuna uyacak duruma getirmek

konuşturmak belirtmek, anlatmak, açıklamak, ifade etmek

uygun düşürmek, rastlatmak

doğrudan doğruya söylemeyip dolayısıyla anlatmak

aceleye getirmek

birinin dalgınlığından yararlanıp kendi isteğini gerçekleştirmek

birinin dalgınlığından yararlanarak onu kandırmak

yeteneksiz kimseler karışarak bir işi değerinden düşürmek

çocuk doğurmak