Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
9. Yitebilecek her sıhhat korkuyla gelir, yitmeyen en derindedir.
10. Boş vaatlerle beslediği zihinlerden güç ve para kazandı. Tatmin olunca onları ortada bırakıp kaçtı. Karnını ateşle doldurdu. Kendini sınadı.
11. Hele hele bitsede yazmasam, hele hele. Okunmamak uğruna nedir ki çabam, hele...
8. Kedileri seven bir kişi olan Kazım bir gün çok tatlı bir kedi gördü; peşine takıldı kedinin, kedi bir mağaraya girince o da arkasından girdi. Şans eseri bulduğu mağarada çok değerli bir öz buldu, içti. Bu öz ona çok acılar çektirdi, kıvrandırarak onun vücudunu değiştirmeye başladı. Değişim...
7. Melekler insanlara yarar sağlamak ister, şeytanlar ise az verip çok almayı. Şu dünyada ticaret elzemdir. Bedeli olmayan ya çok azdır ya da hiç yoktur.
4. En değerli söz bile anlaşılmadığı sürece en değersiz söz ile eş değerdedir. En değerli söz en güzeli sunan sözdür, o sözki hayatı güzelleştirir. Kuşlar ve böcekler kafiyeler içinde yaşasa da, aşıklar kafiyeler içinde kavuşsada bunlar anlık keyiflerdir. Ancak aptal olan anı tercih eder; akıllı...
3. Hazin bir çaba göstermeye gerek yok. Dünyanın en mutlu insanını göstermeye kalksak belki bir takım ahmaklar zenginleri ve ünlüleri işaret ederler, zenginlerin ve ünlülerin arasından intihar eden birçok kişi varken asıl sebebin bunlar olmadığı aşikardır. Elbetteki bu kimseler arasında mutlu...
2. Alevlerin içinde bir adam gülerek elini uzatmış bir diğerine; Bir diğeri bunu görünce tutmuş elinden, ateşlere çekilmiş, feryadlar içinde can vermiş.
Hazin bir çabanın ardından anlatamamış kalbinde olanı, şunu söylemekle yetinmiş: gülerek elini uzatmış ve tutmuş elinden... girdiği yere...
1. Kel keline bakıp bir kelime kelam ile kel halime kel haliyle müşterek olmuş. Şükretmiş haline berhudar olmuş, ahaliden korkmuş, her kele mücbir bir hayat doğmuş. Nazende kalmış korkular anılmaz olmuş, ananların yüzünde bir tebessüm belirmiş ki küçümsemekten peydah olmuş, olanlar olmuş...
Dinlemeyenler kendilerine bakmayı dilemeyenler öğrenirler: kendilerini onaylayanları, dışarıda olanları, havayı suyu, emin olmak gibi bir dertleri yoktur. Dünya düz, hava ılık, esen rüzgarlar yüzlerine yavaşça çarpar. Sorun bende olmalı, didik didik edip öyle olmazı arayan bende. İnanmayı...
Yorulmadan yaşmayı dilerler, insanlar yorularak başarır, Kalpler taştan eridiğinde anlaşılır...
Aslında güzel yazmışım, hala benzer şeyleri savunuyorum, yinede okurken yoruldum, utandım.
Ah, güzel olsaydım, zeki olsaydım, ah birde zengin olursam, insanlar beni sevince, aşık olursam, beni anlarsam, bütün hayellerim gerçekleşirse... ah neden mutsuzumki, hayatım bu kadar güzelken, herşeye sahipken.
Kolaylık karıştırılır huzura, dünyanın dört bir yanından ona sunulan güzellikler...
Tanrıya sormuşlar, ne yaparsam mutlu olurum?; yaratan bilmezmi. Şöyle cevap vermiş,. Ne fısıldamış, ne işaret etmiş ama susmuş. Suskunluğu cevapmış. Mutlu olan anlamış, mutsuz olan hiçbir zaman bilememiş. Anektodu sadece bir kişi anlamış... Allah'a suskunluğuna karşı, yani cevabına karşı bir...
Mahsus gıdıklanırmış gibi yaptım. Komikti, mahsus canım yanarmış gibi yaptım, komikti. Mahsus herşey yolundaymış gibi yaptım, gülmedim. Mahsus kendimi kandırdım, beceremedim. Mahsus yapamadım, gücüm yetmedi, üzücüydü.
Sakladım, sakladım, saklamam gerekeni.
Anca sızlanıp duranlar, kabüllenirler: elden ne gelir, çaresizler, kendilerine söyledikleri yalan budur, aslında kolayı istemişlerdir, iyilik başkalarına olan tavırlardan çok daha fazlasıdır, kendine nasıl davrandığın seni iyi bir insan yapabilir. Gerektiğinde en sevdiğin insanın karşısına...
Sertab olarak, imtiyazım yok: ihtiyacımda yok, demir olup dirayetimle toprağa karışıp herkese vereceğim. İşte vitamini bol toprak. Kendime bakıp ne güzel bir toprağım diyeceğim, sahipsiz bir toprak. Kimseler bilmesin.
Herbir buluş bir keşiftir, ben yaratmadım. Sahiplenen insanlardan haz etmiyorum. Ancak buluşlar için gayret gereklidir, yokmu sayalım?: bir teşekkür dileyen, ismim anda bilinsin diyen, bayağı ödüller. Neyin tatminliği, alkışların sarhoşu. Herşeyi ben için yapıyorum, ödülümü aldım. Alkışlar için...
Nedense bu bir haykırış, yazar yazılarını kiralamış: aydın biri şöyle der, yazdıklarım sana ait. Fikirler sahiplenilemez, çoğalarak değişirler. Ağızımdan çıkanı kendine uydur, senin olsun. Kendin bulmuş gibi paylaş. Kendin bulduğun için böyle yap. Hem yayılan her güzellik için mutlu olacağım...
Detaylandırırsam, bana benim yaptığım birşeyden zarar verebilir, hatta köle isem beni insan olarak görmeyebilir. Hiçbirşey ortada değil ancak herşeyi bilmesine rağmen, böyle hafifleten veya yok saydıran sebepler yok iken. Herşeye rağmen yok sayan Allahsızdır.
Bence tanrı iyi dediği için iyi olmaz, iyiye iyi dediği doğru ama.
Evet öyle diyorum, peki tanrının bile değiştiremeyeceği zorunluluk nedir. Birşeyler bana yarar sağlar, tanrı neyin yarar sağlayacağını değiştirebilir. Sen bana yarar sağlayanı gördüğün sürece seçim yapmaya zorlanırsın, yok...
Mümkündü, tersyüz olurdu. Benim ailem nurcu(fetullahci degil, yazici), bende nurcuydum. İnanış için geçerli olan bu ancak ailem hırsız olsaydı, beni yetiştirirken öyle yetiştirirlerdi, hırsızlık yapardım. Utanmıyorum. Seninde dediğin gibi abi, "iyi" kavramının temeli sağlam. Bu dünyada iyi ve...
İyilik dogmatik falan değildir, ne bizlere sor ne felsefeye. Kalbinde birşeyleri tersyüz etmeye çalış, aklına gelen her kötülüğü yapabileceğinimi sanıyorsun? Bir anlık gözlerini yumsan bile yıllar boyunca o ana geri dönmeyi dilersin. Sadece kendine sor, mahkumsun.