- Konbuyu başlatan
- #1
Zaman Yolculuğu Teknoloji `sine Doğru
Bu konuların araştırmasına girmiş arkadaşlar bilmeliler ki, çalışan bir Zaman Makinesi kavramını gündeme getirebilmek için, günümüz bilim konsepti içinde bahsi geçen Warp Drive (Warp Hızı=Işık hızının üstünde bir hız) anlayışının Wormhole (Solucan Deliği) anlayışıyla tek bir kuramsal zemin altında birleştirilmesi gerekir, ki böyle bir anlayışa geçmeden önce bilimin wormhole anlayışını tam olarak bilim konsepti içinde ifade edebilmesi gerekir. Böyle bir ifade ise genel göreceliksel alan kuramıyla Kuantum fiziğine ait alan kuramlarının birleştirilmesi ilkesine dayanır. Yani ``Kuantum kütleçekim teorisi?`` Peki dünya akademisyenlerinin öncelikli sorunu olan bu ``kuantum kütle çekimi kuramı`` nedir? Bunun en kısa ve basit ifadesi kuantumsal nitelikteki vakumsal enerji alanları düzeyinde enerjideki faz değişmeleri ile uzay/zaman metriğindeki bükülmeler arasında bir korelasyonu ifade eden bir denklem ortaya koyabilmek! Sorun şu ki, bilim adamları henüz zaman, yerçekimi, boyut, kütle ve enerji arasında ortak bir parametrik değişkeninin, enerjiye ait nasıl bir ölçümsel değere karşılık geleceğini bilemiyorlar.
Kimileri bu parametreyi bulmak için matematiksel orantı ve ilişkilendirimlerden yararlanarak sayısal bir değer, ya da ölçümsel bir nicelik bulmanın arayışı içindeler. Kimileri de, benim gibi, aradaki düşünsel adımları bir anda atlayarak, sezgileriyle bu noktaya ulaşmaya çalışmakta. Sezgilerimle geldiğim noktada bir parametrik değişken görüyorum, ama bunun aradığım şey olduğunu ispat edebilmem için deneysel bir sistemi kurgulamam gerekir. Sonuçta, tekrar başa dönecek olursak, eğer warp drive fiziğini ve wormhole fiziğini tek bir kuramsal çatı altında ele alacak olursak, karşımıza bir Vakum Fiziği (Vacuum Physics) anlayışı ortaya çıkacaktır. Yani, sonuç olarak, çalışan bir Zaman Makinesi, vakumsal enerji alanları içinde iş görmek zorundadır. Bir açıdan, bu aracın bu vakumsal enerji alanlarını etkileyerek, bu alanla etkileşerek bir zaman boyutundan diğerine kayarak-geçip gitmesini düşünmüş olmamız lazım. Zaman ve uzay boyutları dediğimiz şey, Zaman Dalgası Kuramı`ma göre dört boyutlu çerçeveye sahip elektromanyetik bir seraptan başka bir şey değildi ve kütle denen şey, bu alanın dahilinde olan şeydi.
Meseleyi kısaca toparlarsak, Warp Drive ve Wormhole kuramlarının bir araya geldiği Vakumsal enerji alanları düzeyinde karşımıza, Scalar elektromanyetik alanlar anlayışından, Tesla dalgalarına (Tesla Wave), ya da elektrogravitasyonel dalgalara dek uzanan vakumsal dalga yapılanması çıkmaktadır. Öyleyse, bizim zaman boyutumuzdan geçmişteki ve gelecekti bir zaman boyutuna doğru bir pencere açmaktan, ya da bir koridor açmaktan söz edeceksek eğer [ya da sonuçta kendisi de dalgalardan yapılma yoğun bir enerji kürü olan ( madde yoğunlaşmış enerjidir-E = m.c2 ) maddesel zaman makinemizi, zaman boyutları içinde kaydıracaksak] , alanların karşılıklı rezonansı ve etkilişimine dayalı bir yöntemle, vakumsal düzeyde dalga etkileşimi modelleriyle çalışacak ve kendini hareket ettirecek bir Zaman Makinesi anlayışını gündeme getirmiş olmamız lazım.
Bugün için bir UFO Teknolojisi olarak adlandırdığımız Alcubierrenin Çekimsel Dalga Motorları, (Gravity Wave Amplifiers Motor), zamanda yolculuk teknolojilerine dair Kip Thorne `un kuramsal wormhole fikirleri, vakumsal enerji alanlarına dek uzanan bir çerçevede bizlere teleportasyonun, antigravitasyonel sistemlerin ve Free energy denen sıfır noktası enerjisinin (serbest enerji / bedava enerji) kapılarını aralamaktadır. Ayrıca tam bu noktada bize paralel bir düzlemde, bizimle birlikte titreşen başka boyutların varlığına dair de ciddi kuramsal düşünceler kendini göstermektedir.
Zamanda yolcuk dendiğinde spekülatif çerçevede hep söylenegelen klasik teknolojiler karşımıza çımaktadır. Bunlar Tesla bobini, Delta T anten sistemleri (Delta T antenna), Skaler dalga vericileri (Scalar Wave Transmitter), Zero Time Reference Generator (sıfır zaman Jeneratörü), Devirli manyetik etki alanları (Scalar EM Wave), Resonant Gravity Field Coil (Çekimsel rezonans alanı bobinleri), özel sarımlı bobin sistemleri (Caduceus Coil, Smith Coil, Tesla Coil), uçan elektrogravitik diskler, kristal prizma fiziği (Crystal prism Technic)...vb. gibi bir çok teknik düzeneklerden ve sistemlerden bahsedilmektedir. Şimdi burada dikkatimi çeken ve tüm bu sözde sistemleri olası kılan şey, tüm bu teknik sistemlerin temel mantığının ZAMAN `ın bir DALGA YAPISI olduğu kuramına dayandırılmış olmasıdır. Tüm bu bilimsellik havası verilen spekülatif teknik sistemler, Zamanın Dalga Teorisi çerçevesinde anlam kazanmakta ve bir noktaya dek geçerlilik göstermektedir. Fakat speküle edilen bu teknik donanımların hatta, Philadelphia Deneyi ve Montauk Projesi teknolojisi bünyesinde ele alınan bu teknolojik bakış açısının, doğru ya da yanlış olduğu ayrıca tartışılabilir bir konudur.
Genel bir çerçevede zaman yolculuğu bünyesinde speküle edilen tüm bu kavramlar, zaten bilimsel düzeyde de incelenen ve araştırılan konulardır. Fakat akademik konsept çerçevesinde bu kavramlara ya da olgulara ilişkin olarak `zaman yolculuğu` gibi bir anlayışın gündeme gelmesi, ya da bu yönde teknik sistemlerin kurgulanması henüz söz konusu değildir.
Zeynep Akıllı (Alıntıdır)
Bu konuların araştırmasına girmiş arkadaşlar bilmeliler ki, çalışan bir Zaman Makinesi kavramını gündeme getirebilmek için, günümüz bilim konsepti içinde bahsi geçen Warp Drive (Warp Hızı=Işık hızının üstünde bir hız) anlayışının Wormhole (Solucan Deliği) anlayışıyla tek bir kuramsal zemin altında birleştirilmesi gerekir, ki böyle bir anlayışa geçmeden önce bilimin wormhole anlayışını tam olarak bilim konsepti içinde ifade edebilmesi gerekir. Böyle bir ifade ise genel göreceliksel alan kuramıyla Kuantum fiziğine ait alan kuramlarının birleştirilmesi ilkesine dayanır. Yani ``Kuantum kütleçekim teorisi?`` Peki dünya akademisyenlerinin öncelikli sorunu olan bu ``kuantum kütle çekimi kuramı`` nedir? Bunun en kısa ve basit ifadesi kuantumsal nitelikteki vakumsal enerji alanları düzeyinde enerjideki faz değişmeleri ile uzay/zaman metriğindeki bükülmeler arasında bir korelasyonu ifade eden bir denklem ortaya koyabilmek! Sorun şu ki, bilim adamları henüz zaman, yerçekimi, boyut, kütle ve enerji arasında ortak bir parametrik değişkeninin, enerjiye ait nasıl bir ölçümsel değere karşılık geleceğini bilemiyorlar.
Kimileri bu parametreyi bulmak için matematiksel orantı ve ilişkilendirimlerden yararlanarak sayısal bir değer, ya da ölçümsel bir nicelik bulmanın arayışı içindeler. Kimileri de, benim gibi, aradaki düşünsel adımları bir anda atlayarak, sezgileriyle bu noktaya ulaşmaya çalışmakta. Sezgilerimle geldiğim noktada bir parametrik değişken görüyorum, ama bunun aradığım şey olduğunu ispat edebilmem için deneysel bir sistemi kurgulamam gerekir. Sonuçta, tekrar başa dönecek olursak, eğer warp drive fiziğini ve wormhole fiziğini tek bir kuramsal çatı altında ele alacak olursak, karşımıza bir Vakum Fiziği (Vacuum Physics) anlayışı ortaya çıkacaktır. Yani, sonuç olarak, çalışan bir Zaman Makinesi, vakumsal enerji alanları içinde iş görmek zorundadır. Bir açıdan, bu aracın bu vakumsal enerji alanlarını etkileyerek, bu alanla etkileşerek bir zaman boyutundan diğerine kayarak-geçip gitmesini düşünmüş olmamız lazım. Zaman ve uzay boyutları dediğimiz şey, Zaman Dalgası Kuramı`ma göre dört boyutlu çerçeveye sahip elektromanyetik bir seraptan başka bir şey değildi ve kütle denen şey, bu alanın dahilinde olan şeydi.
Meseleyi kısaca toparlarsak, Warp Drive ve Wormhole kuramlarının bir araya geldiği Vakumsal enerji alanları düzeyinde karşımıza, Scalar elektromanyetik alanlar anlayışından, Tesla dalgalarına (Tesla Wave), ya da elektrogravitasyonel dalgalara dek uzanan vakumsal dalga yapılanması çıkmaktadır. Öyleyse, bizim zaman boyutumuzdan geçmişteki ve gelecekti bir zaman boyutuna doğru bir pencere açmaktan, ya da bir koridor açmaktan söz edeceksek eğer [ya da sonuçta kendisi de dalgalardan yapılma yoğun bir enerji kürü olan ( madde yoğunlaşmış enerjidir-E = m.c2 ) maddesel zaman makinemizi, zaman boyutları içinde kaydıracaksak] , alanların karşılıklı rezonansı ve etkilişimine dayalı bir yöntemle, vakumsal düzeyde dalga etkileşimi modelleriyle çalışacak ve kendini hareket ettirecek bir Zaman Makinesi anlayışını gündeme getirmiş olmamız lazım.
Bugün için bir UFO Teknolojisi olarak adlandırdığımız Alcubierrenin Çekimsel Dalga Motorları, (Gravity Wave Amplifiers Motor), zamanda yolculuk teknolojilerine dair Kip Thorne `un kuramsal wormhole fikirleri, vakumsal enerji alanlarına dek uzanan bir çerçevede bizlere teleportasyonun, antigravitasyonel sistemlerin ve Free energy denen sıfır noktası enerjisinin (serbest enerji / bedava enerji) kapılarını aralamaktadır. Ayrıca tam bu noktada bize paralel bir düzlemde, bizimle birlikte titreşen başka boyutların varlığına dair de ciddi kuramsal düşünceler kendini göstermektedir.
Zamanda yolcuk dendiğinde spekülatif çerçevede hep söylenegelen klasik teknolojiler karşımıza çımaktadır. Bunlar Tesla bobini, Delta T anten sistemleri (Delta T antenna), Skaler dalga vericileri (Scalar Wave Transmitter), Zero Time Reference Generator (sıfır zaman Jeneratörü), Devirli manyetik etki alanları (Scalar EM Wave), Resonant Gravity Field Coil (Çekimsel rezonans alanı bobinleri), özel sarımlı bobin sistemleri (Caduceus Coil, Smith Coil, Tesla Coil), uçan elektrogravitik diskler, kristal prizma fiziği (Crystal prism Technic)...vb. gibi bir çok teknik düzeneklerden ve sistemlerden bahsedilmektedir. Şimdi burada dikkatimi çeken ve tüm bu sözde sistemleri olası kılan şey, tüm bu teknik sistemlerin temel mantığının ZAMAN `ın bir DALGA YAPISI olduğu kuramına dayandırılmış olmasıdır. Tüm bu bilimsellik havası verilen spekülatif teknik sistemler, Zamanın Dalga Teorisi çerçevesinde anlam kazanmakta ve bir noktaya dek geçerlilik göstermektedir. Fakat speküle edilen bu teknik donanımların hatta, Philadelphia Deneyi ve Montauk Projesi teknolojisi bünyesinde ele alınan bu teknolojik bakış açısının, doğru ya da yanlış olduğu ayrıca tartışılabilir bir konudur.
Genel bir çerçevede zaman yolculuğu bünyesinde speküle edilen tüm bu kavramlar, zaten bilimsel düzeyde de incelenen ve araştırılan konulardır. Fakat akademik konsept çerçevesinde bu kavramlara ya da olgulara ilişkin olarak `zaman yolculuğu` gibi bir anlayışın gündeme gelmesi, ya da bu yönde teknik sistemlerin kurgulanması henüz söz konusu değildir.
Zeynep Akıllı (Alıntıdır)