Yine Kadına Karşı Şiddet!!!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde Objectivity tarafından oluşturulan Yine Kadına Karşı Şiddet!!! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,814 kez görüntülenmiş, 39 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Yine Kadına Karşı Şiddet!!!
Konbuyu başlatan Objectivity
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan İnci Birinci

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
'Sesi Çok Güzel' yarışması ile tanıdığımız Mutlu Kaya Diyarbakır Ergani'deki evinde silahlı saldırıya uğradı.

Ağır yaralanan Mutlu Kaya tedavi altına alınırken saldırganlar ile ilgili araştırmalar sürüyor.Geçtiğimiz günlerde Mutlu Kaya'nın, akrabaları tarafından tehdit edildiği iddia edilmişti. Saldırının failiyle ilgili çeşitli iddialar var. Eski erkek arkadaş ihtimali de araştırılıyor.

 
Son düzenleme:

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Bir canlının başka bir canlı üstünde şiddet hakkı olamaz.
Bunu haklı gösterecek hiç bir neden bulunamaz.

Ancak,bu konuda benim bir yanılgım varmış, ben Türkiye'de öldürülen kadın sayısının batı ülkelerinden daha fazla olduğunu sanıyordum. Yapılan istatistiklere göre Türkiye'de işlenen cinayetlerde maktul cinsiyeti % 80 erkek, % 20 kadın iken, Fransa'da bu oran % 60 erkek, % 40 kadınmış.

Şiddet,cinayet gibi vahşetleri asla tasvip etmeyen biri olmakla, Türkiye 'de namus kavramı, mahalle baskısı denen olgu, erkeğin sahiplenme duygusunun dolayısıyla kıskançlık duygusunun yoğunluğu gibi etkenleri müsebbib olarak gördüğümden aklım Fransa oranlarına takılı kaldı. Nasıl bir sosyolojik-psikolojik tabanı olabilir? araştırıp,öğrenmek istiyorum.

ŞİDDETE HAYIR!
 
Son düzenleme:

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Ben kadına şiddetin namustan değil gururdan kaynaklandığını düşünüyorum. Eğer namustan kaynaklansa çok daha farklı bir durumda olurduk.

Kız-Kadın Erkeği-Kocasını terk eder ve gururuna yediremeyen erkek kızı öldürür.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Ben kadına şiddetin namustan değil gururdan kaynaklandığını düşünüyorum. Eğer namustan kaynaklansa çok daha farklı bir durumda olurduk.

Kız-Kadın Erkeği-Kocasını terk eder ve gururuna yediremeyen erkek kızı öldürür.

Yani Fransız erkekler daha mı gururlu diyorsunuz?

Namustan kaynaklansa nasıl daha farklı bir durumda olurduk?
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
"Şiddet" bir mağduriyet doğurgacı olarak çift taraflı bir eylem olduğundan, tekil bakış açısıyla sağlıklı tespitler yapamayız. Fail( ler) ve mağdur(lar) ikileminde ele alınması ve öncelikle fail psikolojisinin doğru tespiti, ardından önlem olucu olguları geliştirmek daha akılcı geliyor bana.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Yani Fransız erkekler daha mı gururlu diyorsunuz?

Namustan kaynaklansa nasıl daha farklı bir durumda olurduk?

Fransızlar hakkında bilmiyorum bizim için söylemiştim.

Türk toplumunun karakteristik özelliğidir gurur. Özür dilemek toplumumuzun kitabında yazmaz.

Hatta özür dileyen olsa tepki daha büyük olabilir alışmamışız çünkü

"Ne diyon lan sen ne özür dilemesi. Başlarım özürüne kırarım ağzını burnunu." Tanıdık değil mi? :)
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Fransızlar hakkında bilmiyorum bizim için söylemiştim.

Türk toplumunun karakteristik özelliğidir gurur. Özür dilemek toplumumuzun kitabında yazmaz.

Hatta özür dileyen olsa tepki daha büyük olabilir alışmamışız çünkü

"Ne diyon lan sen ne özür dilemesi. Başlarım özürüne kırarım ağzını burnunu." Tanıdık değil mi? :)

Bana tanıdık değil :(

Gurur, insana ait bir duygudur ve tüm toplumların bireylerinde az ya da çok bulunur. Yani, sadece Türk toplumunun karakteristik özelliği değil.

Benim yaşadığım toplumda önemli bir kural ayrıca. Ama, özür dilemenin geçerliliği (kabulü) söz konusu eylemin türü ve boyutu ile de ilgilidir.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Bu arada şunu da eklemeliyim; basın sadece bayanlara karşı yapılan yanlışlıklar konusunda yazıp çiziyor. Sanki şiddet gören sadece bayanlar mış gibi. Ve sadece bayanlara karşı yapılan şiddete tepki gösteriliyor.


Videoyu izleyin ilk kısım toplumsal sorun olarak görülüyor ikinci kısımsa komedi izlenir gibi seyrediliyor.


 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ben kadına şiddetin namustan değil gururdan kaynaklandığını düşünüyorum. Eğer namustan kaynaklansa çok daha farklı bir durumda olurduk.

Kız-Kadın Erkeği-Kocasını terk eder ve gururuna yediremeyen erkek kızı öldürür.

Gurur için öldürme hakkı var mıdır bir insanın? Şayet varsa ve kadınlar da bu hakkı kullanmaya başlarlarsa şu an Türkiye'de erkek sayısında ciddi bir azalma olması gerekiyordu.

Öldürmek için bir neden yaratmak isteyen insan tabi ki bulur fakat kadın cinayetlerinin gurur yüzünden değil bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin acizliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Kim veriyor bu hakkı ve hangi sebeple? Mesela; namus cinayeti haklı bir sebep midir?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bu arada şunu da eklemeliyim; basın sadece bayanlara karşı yapılan yanlışlıklar konusunda yazıp çiziyor. Sanki şiddet gören sadece bayanlar mış gibi. Ve sadece bayanlara karşı yapılan şiddete tepki gösteriliyor.

Şiddet gören kadınlar değil sadece tabi ki ama şiddeti gösteren sadece erkekler bilemiyorum bu ayrımın farkında mısınız? Çocuğa da kadına da hayvana da insana da şiddet hep erkekten yöneliyor. Tüm erkekler değil tabi ki...Şiddet gösteren erkeklere asıl diğer erkeklerin karşı çıkması ve bizi düşürdüğünüz bu tabloya bir son verin demesi gerekiyor. Nasıl peki? Şiddeti onaylayan söylem ve eylemlerde bulunmamak bir başlangıç olabilir...

 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Dikkat edin İnci-Birinci farkında olmadan Evrensel gibi düşünmeye başladınız, aman dikkat!:):rolleyes::smile:

Espriniz güzeldi dijital :)
Aşağıdaki açıklama farkı ortaya koyuyor :)

"Şiddet" bir mağduriyet doğurgacı olarak çift taraflı bir eylem olduğundan, tekil bakış açısıyla sağlıklı tespitler yapamayız. Fail( ler) ve mağdur(lar) ikileminde ele alınması ve öncelikle fail psikolojisinin doğru tespiti, ardından önlem olucu olguları geliştirmek daha akılcı geliyor bana.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"dünya insanına bir bakış" tanımı da doğrudur ve fakat erk-egemen şiddet kanıksandığından dünya kadınına öncelik vermek gerekir; hemen belirteyim ki, kadın sorunu doğru bir tanım değildir asıl sorun erkek sorunudur.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Gurur için öldürme hakkı var mıdır bir insanın? Şayet varsa ve kadınlar da bu hakkı kullanmaya başlarlarsa şu an Türkiye'de erkek sayısında ciddi bir azalma olması gerekiyordu.

Öldürmek için bir neden yaratmak isteyen insan tabi ki bulur fakat kadın cinayetlerinin gurur yüzünden değil bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin acizliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Kim veriyor bu hakkı ve hangi sebeple? Mesela; namus cinayeti haklı bir sebep midir?

Ben sadece teşhis koymak açısından gurur dedim. Şiddetin genellikle gururdan kaynaklandığını söylemeye çalıştım.

Şiddet gururdan kaynaklanıyor o halde bu şiddet normaldir demedim.

Şiddet erkeklerin acizliğinden değil insanın acizliğinden kaynaklanıyor. Ben gururunu yönlendiremeyen-kontrol edemeyen insanın erkek-kadın ayırımı yapmadan aciz olduğu kanısındayım.

Gurur beşeri bir özelliktir. Her beşerde gurur vardır ancak insanlaşmayı başaranlar gururlarını yönlendirebilir.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Bu da yurt dışından bir örnek kadının şiddet uygulaması ne kadar komik geliyor insanlara hatta şiddet diyemiyor komedi gibi izliyorlar.

 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ben sadece teşhis koymak açısından gurur dedim. Şiddetin genellikle gururdan kaynaklandığını söylemeye çalıştım.

Şiddet gururdan kaynaklanıyor o halde bu şiddet normaldir demedim.

Şiddet erkeklerin acizliğinden değil insanın acizliğinden kaynaklanıyor. Ben gururunu yönlendiremeyen-kontrol edemeyen insanın erkek-kadın ayırımı yapmadan aciz olduğu kanısındayım.

Gurur beşeri bir özelliktir. Her beşerde gurur vardır ancak insanlaşmayı başaranlar gururlarını yönlendirebilir.

Tabii ki erkek de insan ve diğer insanlara yönelen şiddetin de baş sorumlusu fakat bu demek değildir ki her erkek şiddet eğilimlidir, böyle bir iddiamız olamaz. Şiddet acizlik göstegesidir fakat kadınlar yapı itibari ile olsa gerek ki, erkek kadar şiddet eğilimli değildir. Tüm mesele erkekteki bu eğilimin nasıl durdurulacağıdır. Erkek şiddet mağduru ise onu mağdur eden de çoğunlukla başka bir erkektir.

Gurur, evet yenilmesi gereken bir özellik haklısınız ama kadın cinayetlerinde asıl sebep gururdan çok sahiplenme ve vazgeçememe problemidir. Takıntı haline getirdiği için de dünyanın sonu gelmiş gibi kişi hem kendini hem de karşındakini yok etmeye çalışmaktadır. Aile içi eğitim yetersiz kalıyor, evdeki örnekler çok kötü ve sonuç olarak da böyle sorunlu insanlar yetişip, başkalarının hayatını karartıyor.
 
Son düzenleme:

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
herhangi bir toplumda, kadının sosyal statüsü ve durumu, toplumsal ilerlemenin bir göstergesidir... örneğin, cumhuriyetin ilk yıllarında hızla yükselen toplumsal ilerlemenin yansıması, kadının statüsünün yükselmesinde görülür... toplumsal ilerlemenin bir bunalım ve çöküntüyle tıkandığı dönemlerde, kadının statüsü geriler ve şiddet tırmanır... son yedi yılda yüzde bin dört yüz oranında artan kadına yönelik şiddet, toplumsal ilerlemenin tıkanmasıyla ortaya çıkan çürümenin, yozlaşmanın ve gericileşmenin, tipik bir göstergesidir...
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
herhangi bir toplumda, kadının sosyal statüsü ve durumu, toplumsal ilerlemenin bir göstergesidir... örneğin, cumhuriyetin ilk yıllarında hızla yükselen toplumsal ilerlemenin yansıması, kadının statüsünün yükselmesinde görülür... toplumsal ilerlemenin bir bunalım ve çöküntüyle tıkandığı dönemlerde, kadının statüsü geriler ve şiddet tırmanır... son yedi yılda yüzde bin dört yüz oranında artan kadına yönelik şiddet, toplumsal ilerlemenin tıkanmasıyla ortaya çıkan çürümenin, yozlaşmanın ve gericileşmenin, tipik bir göstergesidir...

Geçenlerde bir yazı okumuştum. Yazıda kadın akademisyen sayısının fazla fakat kadın yöneticilerin az olduğu ifade ediliyordu. Kadının statüsü geliştikçe şiddet azalır demişsiniz ki buna katılıyorum fakat eğitimli/bilinçli kadınların da şiddete uğruyor olmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Yükseköğretimde Kadının Statüsü Sorunu / Prof. Dr. Funda Sivrikaya ŞERİFOĞLU - Düzce Üniversitesi Rektörü

Türkiye yükseköğretim alanında önemli bir çelişki söz konusu. Bu soruna "Yükseköğretimde Kadının Statüsü Sorunu"adını verdik. Çok kısa olarak bu sorunun özeti şudur: Türkiye'de yükseköğretimde kadın akademisyen ve kadın profesör görece çok, kadın yönetici yok.

Belirtmek gerekir ki "leaking pipeline"olarak uluslararası yazında adlandırılan bu durum doğudan batıya birçok ülkede de aynen geçerli. Ancak Türkiye'de kadın akademisyen oranlarının diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi seviyelerde olması durumu ilginçleştiriyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün, Türkiye'de Kadının Durumu 2014 Raporu'nda yer alan istatistikler bu çelişkiyi net olarak ortaya koyuyor. Türkiye'de üniversite öğrencilerinin yüzde 45,8'i, akademisyenlerin yüzde 41'i ve profesörlerin yüzde 28,4'ü kadın.

Sorun ataerkil düşünce yapısı

Kadınların, yöneticilik pozisyonlarına aday olmasını zorlaştıran faktörlerden başlıcaları kısaca şöyle özetlenebilir:
- Kadının tanınma ve yükselme için daha fazla çaba harcamasının gerekmesi,
- Yöneticilik pozisyonları için değerlendiricilerin erkek, değerlendirme süreçlerinin erkek egemen çevreler olması. Bu durumun erkek adaylar lehine sonuçlar doğurması,
- Ayrımcılığın gizli kalması,
- Kadının üst pozisyonlara aday olma konusundaki isteksizliği, liderlik pozisyonlarına aday olma ve seçim sürecinde erkek egemen, yıpratıcı rekabet yöntemleri sebebiyle kadınların aday olmaktan kaçınmaları,
- Kadının performans-bazlı kültürde rekabet etme konusundaki gönülsüzlüğü (aile-çocuk sorumlulukları, kreş/anaokulu yetersizliği, eşin kariyeri, araştırma yeterliliğinde sorun, özgüven eksikliği, rol model eksikliği...),
- Kadının hakları konusundaki eğitimsizliği ve bilgisizliği,
- Ataerkil düşünce yapısı.

-Alıntı-

 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst