yalnızlık??

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde eda07 tarafından oluşturulan yalnızlık?? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,641 kez görüntülenmiş, 22 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı yalnızlık??
Konbuyu başlatan eda07
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan hassas_denge

eda07

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
3 Şub 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
yalnızlık etrafında hiç ses olmaması mıdır? yoksa olupta seni anlamaması mıdır? insan etrafında çok kişi olsada yalnız kalmış olamaz mı?
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Hayatının diğerlerinin hayatından uzaklaşması ama fiziksel olarak gene de orada kalmandır, yalnızlık.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
yalnızlık, iletişim ve paylaşımın tükendiği yerde/yada tüketildiği yerde başlar ve fiziksel değildir.
 

usenenadam

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
9 Kas 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
açıl kabuk açıl

Aramayın beni..
Kenar köşe bucak..
Yaşıyorum kaçak..
Kabuğumun içinde..

Acıyorum yazık..
Açıyorum kucak..
Kalabalığın kaçak..
Acıları içimde..
 
M

monaliza

Ziyaretçi
yalnızlık etrafında hiç ses olmaması mıdır? yoksa olupta seni anlamaması mıdır? insan etrafında çok kişi olsada yalnız kalmış olamaz mı?

Çaresiz, paylaşımsız ve mutsuz hissediyorsa insan, yalnızdır. Ses verseniz yada alsanız da,sesin anlamı yoksa ayrıca,yine yalnızsınızdır.
 

mozart

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Şub 2010
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Bence yalnızlık insanın mutsuz olması değil ,kafasındaki sorularla boğuşurken dalgın olması ya da etraftaki söylenenleri duymamasıdır.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
yalnızlık yolda olmak gibidir ve tadına doyum olmaz. yalnız kalmak istemek yola çıkamamaktır ve işkence gibidir.
 

aurora

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Şub 2010
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
40
Uzak şehir ya da köy ışıklarıdır yalnızlık bazen gecenin karanlığında yolalırken,
İçinin sıcaklığı olur küçük korlar gibi tepelere işlenmiş nakışlarla.
Yağmurun şiddetidir ya da, can vererek ve alarak yeni bir sabaha, hayata hazırlar,
Kupkuru kelamların ve bakışların topraklarında can çekişen bedeni.
Ama ne olursa olsun bir uğultuyla gelir ve zifiri bir karanlık gibi çöker yüreğe,
Tutar yakasından kişinin yansımalarını ve oturtur karşısına.
Ve bilmek gerekir; ne karanlık hep korkutucu ne de sessizlik hep ürkütücüdür,
Nabzını hissedebiliyorsa insan, ruhunun...
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Ahhhhh. Yalnızlık.......

Bir neşe verir gibi kederlendirir insanı. Sağa sola doğru fırlatır seni. Bildiğin tek bir şey vardır o an için aklında; konuşmak uzun bir nefes ala ala. Susmamak istersin karşındakinin gözlerine bakarak konuşmasını dilersin. Ta ki gitmeniz gerekinceye kadar... Bir burukluk kalır içinde. Daha sonra geçersin bir köşeye işlerini keskin bakışlarla yaparsın. Sırf kendinin yalnız olduğunu belli etmemek için. Daha sonra arkadan birileri seslenir; "Ooooo ne yapıyorsun" vs. Cevap vermezsin belli bir müddet. Daha sonra tek başına kaldı ya cevap vermiyor. Daha sonra seni çağırdığını sanırsın bu sözlerle. Ve kim olursa olsun koşa koşa gidersin. İsterse bir yankesici olsun. Hayatın böyle devam eder. Ve insanların %99.99'u yalnızlıktan korkar. Ve sen %00.01 lik kesim olarak ezilirsin korkaklar tarafından. Sesini çıkartamazsın sırf seni o çevreden uzaklaştırmamaları için.

İşte biraz saçma bir yorum oldu. Fakat kafamdaki yalnızlık bunları söylüyor.

Yüreğimin derinliklerinde ise karlı tepelerin üstündeki bulutlardan gelen yankılı bir çığlık gibi hissedersin kendini. Ve ne kadar düşünürsen, o kadar gömülürsün düştüğün çukurdaki yalnızlığının çatlaklarına....
 

turko29

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2010
Mesajlar
322
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
65
“[FONT=Arial, sans-serif]Efendiler; Bir ulus varlığı ve hakları için bütün gücüyle, bütün düşünce ve maddi güçleriyle ilgilen-mezse, bir ulus kendi gücüne dayanarak varlık ve bağımsızlığını sağlamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz. [/FONT]

[FONT=Arial, sans-serif]Ulusal yaşamımız, tarihimiz ve son dönemde yönetim biçimimiz buna pek güzel kanıttır. Bu nedenle örgütlerimizde Kuvayı Milliye'nin etken ve ulusal iradenin egemen olması ilkesi kabul edilmiştir. [/FONT]

[FONT=Arial, sans-serif]Bugün, bütün dünya ulusları yalnız bir egemenlik tanırlar; Ulusal Egemenlik… [/FONT]

[FONT=Arial, sans-serif]Örgütün öteki ayrıntılarına bakacak olursak işe köyden ya da mahalleden, ve mahalle halkından, kısa-cası bireyden başlıyoruz. [/FONT]

[FONT=Arial, sans-serif]Bireyler düşünür olmadıkça, haklarını anlamış bulunmadıkça, yığınlar istenilen yöne, herkesçe iyi ya da kötü yönlere sürüklenebilirler. Kendini kurtar-abilmek için her bireyin ülkenin alınyazısıyla kendisinin ilgilenmesi gerekir. [/FONT]

[FONT=Arial, sans-serif]Aşağıdan yukarıya, temelden çatıya doğru yükselen böyle bir kuruluş elbette sağlam olur. Kuşku yok, her işin başlangıcında aşağıdan yukarıya olmaktan çok, yukarıdan aşağı olması zorunluluğu vardır.” [/FONT][FONT=Arial, sans-serif]( [/FONT][FONT=Arial, sans-serif]Atatürk’ün[/FONT][FONT=Arial, sans-serif] 28 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya ilk gelişinde verdiği söylevden)[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]sen[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]orda tek başına[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]olduğunu düşünerek oturan[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]sen[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]orda sevdiğinin elinden tutmuş[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]karanlığın ardına gizlenen[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]sen[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]orda ailenle oturan[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]karanlığın içerisinde ki gösteriden [/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]keyif çatarak medet uman[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]sanma ki[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]aydınlığa kavuşmak için [/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]verilecek çabanın[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]pazarı olduğunu[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]sanma ki[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]emeğin yoksunluğunda[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]bilginin erdem olduğunu[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]yaşama hakkı[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]yaşamadan geçer[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]üretmek [/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]yaşamak içindir[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]alırlarsa [/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]elinden üretim aracını[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]verirlerse[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]yabancı sermayenin eline[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]uzun söze hacet yok[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]ne söylenmesi gerekiyorsa[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]söylemiş kurucusu[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]ve vermiş görevi sahiplerine[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]demiş ki;[/FONT]


EY TÜRK GENÇLİĞİ!

devamiını biliyoruz zaten...



[FONT=Arial, sans-serif]nerden[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]geldik nereye[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]özelleştirme dedik[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]satılıyor dedik[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]bir bir yapının temelleri[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]ve bütünleştik[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]kuruluşları oluşturanın[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]sözleri ile[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]düşerken kağıda satırlar[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]yaralar açtık bilincimizde[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]bu kadar netken görüntü[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]alışılmışlığın körlüğünde[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]yalnız kaldık[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]falezlerin tepesinde[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]deniz hırçın[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]mavilikler vurgun düşlere[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]vururlar damlalarını[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]falezlerin üzerine[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]falezler ıslak[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]baharı bekler gibi toprak[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]kurak sokaklar[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]kurak kentler gibi[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]sarmış[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]hasreti[/FONT]


[FONT=Arial, sans-serif]sözleri habercisi olsa da[/FONT]
[FONT=Arial, sans-serif]özlem var mavi derinliklere[/FONT]
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Fikren yalnızım.

kimi yerde alaycı,
kimi yerde bencil,
kimi yerde deli,
kimi yerde hain,
kimi yerde zalim,
kimi yerde kafir,
kimi yerde erdemli,
kimi yerde günahsız.

Zihinden zihine değiştirilmişim,

Hiçbiri ben değilim.
 

cakmatasi

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Hatırlıyorum bu duyguyu bir çocuk okula başladığı ilk gun etrafı kalabalık ama ben içinde yalnız uzun zaman sonra tekerrür etti asker ocağında 10 bin asker arasında ben yalnız ve anladımki ben sadece kalabalık icinde hissediyorum bu duyguyu ve anladımki yalnız olmadığım zamanlar bir başıma kaldığım zamanlarmış
 

nehir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2023
Yalnızlık,yalınlığa açılan penceredir.Öznesi de yüklemi de sen olan tek cümledir,tekilliğe aşık bir delilik halidir.Doğaya aykırı olan ve tadı şaraba benzeyen leziz bir ihtiyaçtır.
Mutlak savaş halidir.Bedenle,içsellikle,akılla yapılan uğraşıkarın tamamıdır.Aziz bir ev sahibidir.Açıkcası yalnızlığı tarif edenler kendilerini betimlerler farkında olmadan.Yalnızlık ben halidir hep de öyle kalır.Yalnız kişi hem mutlu hem hüzünlüdür,zengindir aynı zamanda tüm ruh hallerine tanıdık bir yüzle bakar.Maneviyatı sorgulatır yalnızlık kişiye,öze inip yırtıcı olmadan yaşamayı öğretir,öğrenmeye açık olana.Yalnızlık aynadır aslında size açılan.Büyüklüğü mü tam bir sırdır kişide asılı olan...
 

Sofokles

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Yalnızlık, gerçekle yüzleşebilme cesaretini gösterdiğimiz ve üşümeyi göze alarak içine atladığımız soğuk bir nehirdir.
Ondandır, herkesin biraz nemli olması....
 

nehir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2023
Teşekkürler çakmaktaşı,yalnızlık paylaşılmaz ama ancak yazıda tanımsal olarak paylaşılır sanırım:)
 

Makyavel

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Mar 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Kendini aciz ve değersiz hissettiğin an yalnızlık başlar.
 

nehir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2023
Yalnızlık bitebilen bir hal değil zaten,bizden beslenen bir yapısı var.Konakladığı sahibini ya sever ya da sevmez,sevmesi ona olan yakınlığına ve kendine dürüst olmana bağlı.Kendine dürüst olmayan kişiler yalnızlığı öteler ancak kendine açık insanlar yalnızlıkla büyürler.Yalnızlığı değil aslında kendilerini severler.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Kendini aciz ve değersiz hissettiğin an yalnızlık başlar.

Sayın Makyavel;

Kesinlikle yalnızlığı bilmiyorsunuz. Yalnızlık o değildir. O aşağılık duygusudur. Yalnızlık, kalabalık bir toplumda susma eylemidir. Bildiğiniz halde susmaktır. Yalnızlık, düşündüklerinizi paylaşacak birinin olmamasıdır. Her şeyi içinde büyütmektir. En ufak bir sarsıntı da yüreğinin her köşesinde derin bir hararet, vücudunuzda bir ağırlık hissetmektir. Ayağınıza bir taş bağlayıp kendinizi denize atma isteğidir. Yalnızlık gökyüzünde uçmaktır. Yer yüzündeki bütün insanlardan ve görüşlerden arınmış bir şekilde beklemektir hayatınıza inecek olan karartıyı. Ve yalızlık sevdiklerini değil, kendin gibi olanları beklemektir. Kimi zaman uçsuz bucaksız çayırlarda koşma isteği ve kimi zaman sessizlikte haykırma isteğidir. Bütün dünyanın üzerinize çöktüğünü hissetmektir, yalnızlık. Ve en önemlisi yalnızlık paylaşamamaktır hayatını. İstesek bile uzak kalmaktır. Ve hayatta ne üzen ne de üzülen olmama isteğidir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst