yabancılara toprak satışı...

Fetâ' Alıntı:

"Madem parayla satacaktık, ne diye, korumak için onca kan döktük?" diye, soralım mı, sormayalım mı?

Genişletmek için tıkla ...

sakalpoz' Alıntı:

Kardeşim beni yanlış anlıyorsunuz,emin olun bir karış toprağın bile satılmasından yana değilim ve olamam.Bunun tartışmasını söz konusu partinin milletvekili ile de yaptım,savunmaya bakın ki;dünyanın her yerinde Türk'ler istediği kadar toprak satın alabiliyormuş,hatta şunu duydum AB ye her ne kadar giremesek bile o binaya açılan bir caddenin sağlı sollu bütün binaların mülkiyeti Emirdağ'lı iş adamına aitmiş..zihniyete bakarmısınız..Yalnız atladıkları bir şey var dışarıda mal mülk sahibi olunabiliyor ama elin oğlu herhangi bir durumda bu mülkiyeti hiç bir hak talebin olmadan elinden alırım diye şerh düşüyor..Düşününki bir firma bile bir kampanya başlatıyor da altına karınca yazısıyla o şirket bile kampanyayla ilgili aynı örnekte olduğu gibi şerh düşerken bizimkilere bakın..Biz buralarda birbirimizle çatışırken şu an bile toprak kaybediyoruz aslında kan kaybediyoruz.Ama bir önceki mesajımda da dediğim gibi bizler ve hiç bir millet bu toprakların gerçek sahibi değiliz ve olmadık tüm coğrafyalarda hakim olduğumuz topraklar gibi birer emanetçiyiz.Bu sadece bizim için de geçerli değil..Emperyal güçler bir plan yaptılar ve kusursuzca bu planı yürütmekteler.Bence paçamız çoktan kaptırılmıştır uyandık ama geç uyandık..Benim gibiler bakıp görecek gelin sizde başka bir şeyler yapın o zaman..

Hep aklıma takılan bir soru olmuştur.Fatih Ayasofyayı camiye çevirdiği zaman o muhteşem resimleri neden kazıtmayıp sadece korumak amacı ile sıvatmıştır,Bildiğimiz gibi ibadet edilen yerde suret yasaktır.Kendimce şöyle düşündüm,belkide osmanlının fethettiği gibi belki ilk sahiplerinin bu toprakları bir gün yeniden alabileceklerini düşünerek o resimlere zarar vermemiş olabilir..Diyeceğim ''Baki olan bu kubbede hoş bir seda imiş.''..

Genişletmek için tıkla ...

Fetâ' Alıntı:

Benim cevabım size değil, konuya idi zaten.
Yazdıklarınıza katılıyorum. Fakat her şeyin bittiğini varsayıp, çaresizliğe düşmemek lazım. Gün doğmadan neler doğar. Gecenin en karanlık anı, aynı zamanda, aydınlanmanın da başladığı andır.

Genişletmek için tıkla ...