TV Dizileri ve Dusunce/Davranis Uzerindeki, Etkisi/Rolu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düzyazı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan TV Dizileri ve Dusunce\/Davranis Uzerindeki, Etkisi\/Rolu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,297 kez görüntülenmiş, 11 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düzyazı
Konu Başlığı TV Dizileri ve Dusunce\/Davranis Uzerindeki, Etkisi\/Rolu
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
1960'lardahenuz Turkiye'de TV yayini baslamamisken, kronik yasi olanlar, hatirlayacaktir. Radyo'da saat 21. 00 sularinda "Arkasi Yarin" baslikli, goruntusuz, ve de dis kaynakli (genelde italyan), diziler vardi. Ailecek, dizilinir ve radyo basina toplanilir, bu diziler takip edilirdi.

Aslinda bu radyo dizileri, basta Italya olmak uzere, Avrupa da "pembe diziler" olarak yer almis, gencler; bu kucuk kitabimsi magazinlerin muptelasi olmustu.

TV'nin Turkiye'/ye 1960 ortalarinda girmesi ve TRT,nin once gunun bazi saatleri ve siyah beyaz baslayan yayinlari ile, zamanla; Turkiye toplumu, bilhassa ABD kaynakli, yabanci TV dizileriyle tanisti. Star Yolu, Kacak, Dallas, Dynasty, Kaygisizlar, Tatli Sert, Gorevimiz Tehlike v.s. adli diziler, bir anda toplumun tamamen kacirmadan zamanini ayirdigi ve takip ettigi diziler haline geldiler. Zaten ayni donemde, Aranjman ve yabanci muzik te sozleri Turkcelestirilmis olarak moda idi. Sinemalarda da, pembe diziler revastaydi.

1980 ler ile birlikte, Turkiye; yavas yavas kendinden kaynakli dizilere imza atmaya basliyordu. 1990 lar ise, artik toplumun bu dizilere baglandigi yillardi.

2000/10 donemi ise, toplumun ve hatta bazi TV kanallarinin tamamen uzerine agirlik verdigi bu diziler kendi aralarinda reyting savaslari vermeye basladilar.

Ben talebelik yillarindan hatirlarim, cocukken, her birimiz okudugumuz magazin kahramanini ya taklit eder, ya da ona ozenirdik. Bu kahraman, teksas, tommiks, Asteriks, Zagor, Red kit, Tenten v.s. olurdu. Sonradan bu kahramanlarin yerini, seyredilen dizilerdeki aktorlerin adi ve rolleri aldi.

Bugun bu diziler oyle hal aldiki, aileler, buyuguyle Kucuguyle, kendilerini bu dizi kahramanlarina benzetmeye cabaliyorlar, onlar gibi yasayip, iliski kurmayi uyguluyorlar, ya da hayal ediyorlar.

Durum boyle olunca, dizilerin icerigi vermek istedigi, kahraman ve oyuncularinin giyimlerinden tutun, her turlu hareketi ve sozleri onem kazaniyor.

Diziler genelde, insani bir icerikten ziyade; siddet, hile, uckagat, yalan, dolan,kahramanlik, ihanet, ofke, intikam v.s. temelli psikolojik bir dusunce ve davranis yayinina donusuyor. Komedi de bile, hile, yalan, uckagat, sahtekarlik v.s. sanki normalmis gibi gosterilmeye calisiyor.

Evet simdi soruyorum. Bu dizileri TV'ye tasiyanlar, sizce neyi amacliyorlar?, neden iceriklerinde bir egitim, insanlik, anlayis, hosgoru, alcakgonulluluk, sevgi, saygi v.s. yerine, yukarida sayilanlar var?

Ikinci soru?, bir kisi ve de toplum neden bu dizilerden etkilenir ve neden uygulamak ister?, bunun psikolojik analizi nedir, sizce? Yukaridaki amaca yonelik icerigi nedir?

Diziler, bir dinlenme, rahatlama, hos vakit gecirme v.s. olmanin disinda, neden boyle bir icerige burunur?

Kisilerin, gunluk gercek her turlu sorunlari uzerindeki bu dizilerin etkisi, onlari nasil sorunlarina yonelmede pasifize eder?

Bunun yaninda, seyredenlerinde, dizidekiler gibi, meshur olmak adina, dizilerdeki insandisi dusunce ve davranislari yasama ve gercek hayata tasimasini, ya da sorununun cozumunun, mesala ihtihara kalkismakla olacagini v.s. nasil aciklarsiniz?

Bu dizilerin, kime ne yarari var?, ustelik; eski kapi komsulugunu, sosyal birliktelik ve sohbetleri, sosyal bulusmalari tarihe gomdugu de baska bir gercek. Bu sadece toplumlar arasi degil; aile ici bile gecerli. Cunku dizi varken, kimse baska bir sey yapamaz, sadece diziyi seyreder, ayni sinemadaki gibi. O zaman bir aile, kendi ve cocuklarinin sorunlarini ihtiyaclarini, konusacak bir zaman bile bulamaz.

Bu diziler, nasil bir zihniyetin dusunce urunudur?, kisileri yasam ve iliski olarak nasil ve neden etkilemektedir?

Kisaca, ABD, Avrupa ve tum dunyaya yayilmakta olan bu "dizi kulturu" bilincli ve farkinda olarak yapilan "toplumlarin ve kisilerin yozlastirilmasi midir?"

Toplumun kendi mirasi ve alisilagelmis, ahlak, gelenek, anane, kultur v.s. ne bir etkide bulunur mu? Bir tore anlayis ve cinayetini, bir kan davasini dizi yapmanin mantigi nedir?

Son zamanlarda hemen hemen her dizide islenen bir konu vardir, bu da tecavuz konusudur. Sizce neden bu insanlikdisi uygulama konu olarak hemen hemen her dizide verilmekte ve bunun getirdigi her turlu, erkek egemenlik, siddet, aci, psikolojik sorunlar v.s. diziye tasinmaktadir?

Gozlem ve algi olarak diyebilirim ki, bu dizilerin donem donem buldugu bir ortak konu, sanki sozlesmis gibi tum kanallara yansimaktadir?, bu bir tesaduf mudur, yoksa bilerek ve konular secilerek mi uygulanmaktadir?

Bu ve buna benzer sorularla, TV dizileri konusunda, gorus, yorum ve fikirlerinizi bekliyorum.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bu ve buna benzer sorularla, TV dizileri konusunda, gorus, yorum ve fikirlerinizi bekliyorum.
Japon bilim adamları başsız kurbağa üretmişti, hatırlarsınız..Bizim ülkemiz de kafasız insan üretir... fabrikasyon... seri imalata geçileli çok olmuştur..Seslenecek kafa kalmayınca, başka yerlerine sesleniyorlar seyircilerin...Tecavüzler, evlilik dışı çocuklar, koca/karı bulma programları,yalan-dolan,şiddet, dayak-kötek, avamlık gırla..."Genital kültür" adını taktım ben buna..Alan memnun, satan memnun...Sevgili yurdum insanımızın şuur-altı bilince çıkarılıyor tüm haşmetiyle..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Japon bilim adamları başsız kurbağa üretmişti, hatırlarsınız..Bizim ülkemiz de kafasız insan üretir... fabrikasyon... seri imalata geçileli çok olmuştur..Seslenecek kafa kalmayınca, başka yerlerine sesleniyorlar seyircilerin...Tecavüzler, evlilik dışı çocuklar, koca/karı bulma programları,yalan-dolan,şiddet, dayak-kötek, avamlık gırla..."Genital kültür" adını taktım ben buna..Alan memnun, satan memnun...Sevgili yurdum insanımızın şuur-altı bilince çıkarılıyor tüm haşmetiyle..

Peki sence bu, planli/programli mi yapiliyor, yoksa genel toplum yasam ve iliskilerinin algisal bir yansitmasi olarak dusunuldugunden mi?

Isin ilginci, bizdeki bu diziler diger Musluman ulkelerinde de ragbet goruyormus, yani dogu komsu ulkelerde.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Peki sence bu, planli/programli mi yapiliyor, yoksa genel toplum yasam ve iliskilerinin algisal bir yansitmasi olarak dusunuldugunden mi?

Isin ilginci, bizdeki bu diziler diger Musluman ulkelerinde de ragbet goruyormus, yani dogu komsu ulkelerde.

Üretim plansız olmaz..Her aşaması da kontrol altındadır..Bir tekstil ürünü nasıl , hangi aşamalardan geçip piyasaya sunuluyorsa, "üretim olarak insan" de aynı yollardan geçer...
 

seyduna

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
88
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Dünya genelinde olan bir şey dizilerin etkileri. Evet, bilinçli olarak yapıldı.Dizilerden özenme boyutu insan öldürmeye kadar bile gidiyor."Dexter" dizisinden etkilenip kardeşini öldüren insanlar var.(ABD) Gene Kanada'da bu diziye özenip birini öldüren kişi daha vardı.Sadece dizi değil müzik de bu piyasanın içinde. Dünya genelinde sinema ve müzik sektörü özellikle gençleri uyutma havasında. Düşünmesinler, eleştirmesinler, oynasınlar, zıplasınlar sorgulamadan kabul etsinler.
Türkiye zaten düşünen gençleri zamanında "susturdu" başarılı da oldu. Ailelerde o susturulan gençleri görüp "aman sen karışma, sen etme, sen onları okuma " diye gençlik yetiştirdi. Gayet başarılı bir çalışma oldu tabi tebrik ederim. Kendini bile ifade edemeyen ölü doğan gençler fazlasıyla mevcut.
Arada bir şeyleri kurcalaştıran filimler de olmadı mı? Tepki ne oldu diye sorunca: "V For Vendetta" yı örnek verebiliriz. Bazı gerçekleri eleştirmesiyle, isyana teşvik etmesiyle her ne kadar komplo teorisi gibi görülsede bazılarını korkutmuş olsa gerek ki yasaklamak istemişlerdir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Dünya genelinde olan bir şey dizilerin etkileri. Evet, bilinçli olarak yapıldı.Dizilerden özenme boyutu insan öldürmeye kadar bile gidiyor."Dexter" dizisinden etkilenip kardeşini öldüren insanlar var.(ABD) Gene Kanada'da bu diziye özenip birini öldüren kişi daha vardı.Sadece dizi değil müzik de bu piyasanın içinde. Dünya genelinde sinema ve müzik sektörü özellikle gençleri uyutma havasında. Düşünmesinler, eleştirmesinler, oynasınlar, zıplasınlar sorgulamadan kabul etsinler.
Türkiye zaten düşünen gençleri zamanında "susturdu" başarılı da oldu. Ailelerde o susturulan gençleri görüp "aman sen karışma, sen etme, sen onları okuma " diye gençlik yetiştirdi. Gayet başarılı bir çalışma oldu tabi tebrik ederim. Kendini bile ifade edemeyen ölü doğan gençler fazlasıyla mevcut.
Arada bir şeyleri kurcalaştıran filimler de olmadı mı? Tepki ne oldu diye sorunca: "V For Vendetta" yı örnek verebiliriz. Bazı gerçekleri eleştirmesiyle, isyana teşvik etmesiyle her ne kadar komplo teorisi gibi görülsede bazılarını korkutmuş olsa gerek ki yasaklamak istemişlerdir.

Zaten emperyalist zihniyetin asil amaci da, gelismis ulkelerde bireyleri dusundurtmuyerek, bu tip dizi ve teknik aletlere baglayarak ve sanal tatmin saglayarak robotlastirmak; ayni sekilde de, daha az gelismis toplumlari korku felsefesi ve suru psikolojisi ile cemaatlar haline getirmek.

Cunku dusunen her beyin, emperyalist zihniyete zarar veriyor. Toplumlari uyusturmak, sanal aleme her turlu teknik ile baglamak, disaridan her turlu mudahele ile ulkeleri karistirmak ve de kendi guclerinin ve otoritelerinin iktidar kaliciligini saglamak.

Bu konuda her iki toplumda da medya kendi ustlerine dusen gorevi, gayet usturuplu bir sekilde yerine getiriyorlar.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Son günlerde yayına giren bir giyim firması reklamı var..Bir erkek, -benim neden çeşit çeşit giysilerim,"çeşit çeşit kız arkadaşlarım" yok?"diye sızlanıyor.Mağazaya girip bir yığın pılıpırtı alıyor.Çıkışta "çeşit çeşit ""kızlar üstüne atlıyorlar..Reklamın kızlı versiyonunda, aynı yakınma, arkasından alışveriş var.Bu kez, "çeşit çeşit" erkekler kıza atlamıyorlar...Gazeteciler resimlerini çekiyorlar sadece...Duyarlılığa bakar mısınız?Kızımızın namusuna halel getirmedik reklamda...Sadece bu bir kaç saniyelik reklamı analiz ederek, "toplumsal algı" üzerine bir tez yazılabilir...
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Zaten emperyalist zihniyetin asil amaci da, gelismis ulkelerde bireyleri dusundurtmuyerek, bu tip dizi ve teknik aletlere baglayarak ve sanal tatmin saglayarak robotlastirmak; ayni sekilde de, daha az gelismis toplumlari korku felsefesi ve suru psikolojisi ile cemaatlar haline getirmek.

Cunku dusunen her beyin, emperyalist zihniyete zarar veriyor. Toplumlari uyusturmak, sanal aleme her turlu teknik ile baglamak, disaridan her turlu mudahele ile ulkeleri karistirmak ve de kendi guclerinin ve otoritelerinin iktidar kaliciligini saglamak.

Bu konuda her iki toplumda da medya kendi ustlerine dusen gorevi, gayet usturuplu bir sekilde yerine getiriyorlar.
Türkiye coğrafyasında, İmparatorluktan devralınan "sınıfsız"tarım toplumu, cumhuriyet sonrası iyi-kötü bir "orta sınıf" kültürü ve değerler silsilesi yarattı..Muhafazakar, yoksul olmakla birlikte iyi eğitimi, dil öğrenmeyi, "çocuklarının okuyup büyük adam olmasını" arzuladı insanlar..İktidarların ilk hedefi "orta sınıfı" temizlemek oldu..Büyük adamlığın yolu bilgiden geçmemeliydi..Alt gelir gruplarını, "alt" olduklarını hissettirmeden yaşatmak gerekiyordu.-ki sorgulma başlamasın-Kültüre gereksinmeyen, kredi ve borçla gecekondusuna deri koltuk takımları alan, 0 km arabalara binenler,bu yüzden kendilerini zengin ve "sınıf atlamış" saydılar "-ve bunları kendilerine sağlayan iktidarlara her yönden "borçlu" /"minnettar" kaldılar...Bir yandan ekonomik pompalama ,diğer yandan eğitim sisteminin bu yeni insan tipini üretir/ürettirir olmasıyla iş tamamına erdi..
 

turko29

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2010
Mesajlar
322
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
65
Son günlerde yayına giren bir giyim firması reklamı var..Bir erkek, -benim neden çeşit çeşit giysilerim,"çeşit çeşit kız arkadaşlarım" yok?"diye sızlanıyor.Mağazaya girip bir yığın pılıpırtı alıyor.Çıkışta "çeşit çeşit ""kızlar üstüne atlıyorlar..Reklamın kızlı versiyonunda, aynı yakınma, arkasından alışveriş var.Bu kez, "çeşit çeşit" erkekler kıza atlamıyorlar...Gazeteciler resimlerini çekiyorlar sadece...Duyarlılığa bakar mısınız?Kızımızın namusuna halel getirmedik reklamda...Sadece bu bir kaç saniyelik reklamı analiz ederek, "toplumsal algı" üzerine bir tez yazılabilir...

Toplumsal algı üzerine bir değil bir çok tez yazılabilinir, ne yazık ki gelinen nokta bilgide bile sadaka kültürüne geldi, üretebilecek konumda bile olsan var olandan kap, çarp, dilen. Emeğini bir yana koy güçlü olan ve zayıf olan var bunu değiştiremezsin mantığı aşama aşama işlendi, alıştırıldık, çarpık benlikler oluşturuldu, benim doğrularım herkesin doğrularını döver anlayışı ciddi bir biçimde kök saldırıldı. Bu sayede öğrenme yerine beyin jimlastikleri ile gerçeklerin cehaletle üstleri örtülme görevi insanların kendi ellerine teslim edildi...

"Ben hiç izlemedim ama yasaklansın" anlayışı, ölünceye kadar birisi tu ka ka, öldükten sonra ilah şekline getirilmesi olağan bir duruma dönüştürüldü...
Bilimsel gözlem tinsel öğelerin karanlık pereleri ile örtüldü...
Hiç bir zehir zehirlenecek canlıya olduğu biçimde verilmez, her hangi bir tatlandırcının içerisinde servis yapılır, buda bir bakıma doğruların içerisindeki ölümcül maddelere dikkat etme gerekliliğinin habercisidir...
önemli olan bunu analiz edebilecek birikime sahip olup olamama...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Türkiye coğrafyasında, İmparatorluktan devralınan "sınıfsız"tarım toplumu, cumhuriyet sonrası iyi-kötü bir "orta sınıf" kültürü ve değerler silsilesi yarattı..Muhafazakar, yoksul olmakla birlikte iyi eğitimi, dil öğrenmeyi, "çocuklarının okuyup büyük adam olmasını" arzuladı insanlar..İktidarların ilk hedefi "orta sınıfı" temizlemek oldu..Büyük adamlığın yolu bilgiden geçmemeliydi..Alt gelir gruplarını, "alt" olduklarını hissettirmeden yaşatmak gerekiyordu.-ki sorgulma başlamasın-Kültüre gereksinmeyen, kredi ve borçla gecekondusuna deri koltuk takımları alan, 0 km arabalara binenler,bu yüzden kendilerini zengin ve "sınıf atlamış" saydılar "-ve bunları kendilerine sağlayan iktidarlara her yönden "borçlu" /"minnettar" kaldılar...Bir yandan ekonomik pompalama ,diğer yandan eğitim sisteminin bu yeni insan tipini üretir/ürettirir olmasıyla iş tamamına erdi..

Emperyalist zihniyet, amerikan idealizmi, soros ideolojisi, evengalist orgutlenme ve bireyci akilcilik; dogal zihniyetin en son asamasina sahiptir. Butun ideolojik ve inancsal izmler, ayrimcilik, cikar, iktidar, guc ve otorite pesinde kostuklari icinde bu zihniyetin bunyesindedirler. Zaten amacta bu farkli gibi algilanan ve hatta biribirine ters dusen izmleri carpistirmak ve bu carpismaya demokrasi ve mesruluk masaliyla katilip, her turlu mubahlik kandirmacasiyla parseyi toplamak ve bunu bilimi ve dogalligi kullanarak ve kalici, inancli kilarak zihniyeti yurutmektir.

Ne yazikki ne yaparsa yapsin bu zihniyet kendi amacina terstir ve her zaman kendini dar bogaza sokar. 1929 dar bogazindaki "kurtulus" siari "yikip yeniden yapmakti." Daha sonra gostermelik ve toplumlarinm geleceklerini ipotek eden, kredi kartlari, kisisel borclandirmalar v.s. temelli ihtiyaci saglama kandirmacasi ortaya cikti. O da yetmeyince, ikiz kuleler eliyle emperyalist acilim ve yayilimin ekonomik ve politik gucu geldi. Su an AB ulkeleri kendilerini mi kurtarsinlar, yoksa uyelerine mi yardim etsinler durumundalar.

Ulkemize donersek, senin bu "orta sinifi" iste bu kartlar sagladi. Simdi turkiye bu k. kart borclanma donemini yasiyor. RTE'nin "kriz bizi teget gecti v.s." aciklamasi da, ulkenin dunyayi her turlu geriden takibinin bir tezahurudur.

Bu zihniyet oyle bir zihniyettirki, en ufak bahanelerle ve turlu entrika ve alevere/daleverelerle dunyayi birbirine katmaktan cekinmez. 1. ve 2. Dunya Savaslari buna ornektir.

Iste dogal zihniyetin nasil yapilandirildigini yapi ve isleyis kokeninden algilamak ve insanoglunu numenal olarak hic bir zaman insanlastiramiyacak olan bu zihniyeti algilamak ve bilincine ve farkina varmak; bugun insanlik icin yola cikmis her beynin bir gorevidir. Bunu basarmasi, en azindan kendinin kendine insan oldugunu hatirlatir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ulkemize donersek, senin bu "orta sinifi" iste bu kartlar sagladi. Simdi turkiye bu k. kart borclanma donemini yasiyor. RTE'nin "kriz bizi teget gecti v.s." aciklamasi da, ulkenin dunyayi her turlu geriden takibinin bir tezahurudur.
Sözünü ettiğim Orta sınıfı kartlar sağlamadı..Ücretlerin makul olduğu, emekli ikramiyesiyle borçlanmadan konut sahibi olunabilen yıllardı, (60-80 arası) .. ailece yazlık/kışlık sinemalara gidilir,okuyan gençler (öğrenciler)"kütüphanelere üye olurdu"-kasaba ve kent kütüphanelerine-umut dolu yıllardı.Yoksul da olsanız, çalışır ve dürüst olursanız bunun karşılığını alırdınız.Liyakat önemliydi çünkü..Köyler kentlere ve İstanbul'a taşınmamış, işlenmekte olan topraklar boşalmamıştı.O zamanlar bu sosyal grubun adı "orta direk" ti.Pek çoğu, "zarar" gerekçesiyle özelleştirilip satılan KİT'lerde çaışan nitelikli elemanlardı..Bu gün Türkiye'de emekli olan(olabilen) şanslıların çoğunun çalıştığı kurumların yerinde yeller esiyor şimdi..(Benim zamanımda bayramlar...masalı gibi oldu, ama öyle...).Sözünü ettiğiniz sanal orta sınıf, 90'lı yılların yönetim stratejilerinin marifeti...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sözünü ettiğim Orta sınıfı kartlar sağlamadı..Ücretlerin makul olduğu, emekli ikramiyesiyle borçlanmadan konut sahibi olunabilen yıllardı, (60-80 arası) .. ailece yazlık/kışlık sinemalara gidilir,okuyan gençler (öğrenciler)"kütüphanelere üye olurdu"-kasaba ve kent kütüphanelerine-umut dolu yıllardı.Yoksul da olsanız, çalışır ve dürüst olursanız bunun karşılığını alırdınız.Liyakat önemliydi çünkü..Köyler kentlere ve İstanbul'a taşınmamış, işlenmekte olan topraklar boşalmamıştı.O zamanlar bu sosyal grubun adı "orta direk" ti.Pek çoğu, "zarar" gerekçesiyle özelleştirilip satılan KİT'lerde çaışan nitelikli elemanlardı..Bu gün Türkiye'de emekli olan(olabilen) şanslıların çoğunun çalıştığı kurumların yerinde yeller esiyor şimdi..(Benim zamanımda bayramlar...masalı gibi oldu, ama öyle...).Sözünü ettiğiniz sanal orta sınıf, 90'lı yılların yönetim stratejilerinin marifeti...

Benim dedigim orta sinifin oldugu donem degil. Daha sonraki donem. Yani alinan her turlu maddi kazancin yasamin getirdiklerini saglayamama ve k.kartlarinin yardimiyla, az gelirliyi, sanki orta gelirli imis gibi yasatmas donemi. Bu donem 90 sonrasi donem.

Turkiye zaten bugunku cizgisine, 1980 sonrasi once darbe ve sonra gelen ozal, ocalan ve f. gulen ile baslamistir. Teror cikisi, eyalet konusu, kurt milliyetciliginin tirmandirma politikasi hep bu doneme rastlar.

12 Eylul, TC tarihinde bugunku BOP projesinin ulke bunyesinde islerlige konuldugu donemdir. O yuzden senin son cumlen, tam da benim dedigim.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst