Tanrıya dilekçe

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Düzyazı kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Tanrıya dilekçe başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,210 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Düzyazı
Konu Başlığı Tanrıya dilekçe
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
dua_eden_kucuk_kiz_cocugu.jpg


Ey Tanrım ;
Varsan ve sesimi duyuyorsan; sana Tanrım diye seslenmekle hata ettiysem beni bağışla. Gerçi kusur bende değil bize senin ismini çok farklı bildirenlerde. “Allah” mı demeliydim yoksa “Yahve” mi? Tao mu demeliydim yoksa Eloha mı? Her kitabında ismin farklı. Tabi o kitapların senden olduğu da şüpheli. Şaşkınlığımı hoşgör Tanrım..



Tanrım sen neredesin? Buna akıl erdiremedim. Kutsal kitapların hem “O her yerde” diyor, hem de “Gökte”. Bu nasıl oluyor Tanrım? Gök diye herkes yukarı bakıyor. Ama Evrende yukarısı neresi, aşağısı neresi ona da akıl erdiremedim. Türkiye’den yukarı bakınca ile, Yeni Zelanda’dan yukarı bakınca uzay koordinatları çok farklı olmuyor mu Tanrım? Yoksa bize mi yanlış öğrettiler?
Yoksa onlar yeri uçsuz bucaksız düz bir toprak, göğü-uzayı da yerin üstünde bir kubbe mi sanıyorlardı?

Ey Tanrım ;
İsrailoğullarına sayısız peygamber gönderdin. Bildiğimiz peygamberlerin Muhammed hariç nerdeyse tamamı Yahudi. Kur’an’da ise her kavme bir peygamber gönderildiği yazılı. Ama biz bilmiyoruz. Türk peygamber, Hint peygamber, Rus , Alman, Japon, Çinli peygamber geldiyse onları neden bilmiyoruz Tanrım? Bu haksızlık değil mi? Neden sadece Yahudi peygamberler tanınıyor?

Niçin peygamberlerin getirdiği hükümler hep farklı. Birisine göre domuz, şarap haram. Diğerinde helal. Kimisinde sünnet var. Kimisinde yok. Kimisi Kudüs’ü kıble ediniyor. Kimisi Kabe’yi. Kimisinde zina eden taşlanıyor. Kimisinde kırbaçlanıyor. Birisi cumartesi kutsal gün diyor. Diğeri cuma. Öbürü pazar. Birinde ezan okunur, diğerinde çanlar çalar. Tapınakların niçin farklı her yerde? Kiminde secde edilir, kiminde oturarak dinlenir. Kiminde ise dönülür, oynanır. Birisi “Üzeyr Tanrı’nın oğlu” diyor. Diğeri İsa. Öbürü de “Yaratmasaydım Muhammed’i yaratmazdım alemi” dediğini yazıyor. Bunların hangisi doğru?
Neden kimi peygamber dünya nimetlerinden uzak durmuş, hiç evlenmemiş de, kimisi ise harem kurmuş, saltanat oluşturmuş? Hem neden babadan oğula peygamberlik verdin? Kendisi peygamber oğlu, torunu, torununun torunu da peygamber. Yok muydu başka düzgün insan? Yoksa neden yaratmadın da kafamızı böyle karıştırdın?

Madem bunları gönderen sensin, bunlara ayrı dinler niye kurduttun? Neden hepsi birbirine düşman? Neden sonradan gelenler öncekileri kabul ediyor da, öncekiler sonradan gelenleri kabul etmiyor? Niçin yüzyıllardır aralarında savaşıyorlar? Hangisi kutsal toprak? Kudüs mü? Yoksa Mekke mi?

Madem hesap günü var, mizan var, hesap ortaya çıkmadan kabir azabı neden? Yoksa yalan mı?
Ya cennet cehennem? Huriler, gılmanlar doğru mu?
Peki ya ebedi cehennem? Doğru mu gözlerini, kulaklarını perdeleyip, kalplerini mühürlediğin ve isteselerde inanamıyacak durumda olan insanları sonsuza kadar ateşte yakacağın?

Kime inanalım, kime güvenelim ey Tanrım?
Eğer bu din ve mezheplerden herhangi biri doğruysa, bu doğru olan din veya mezhebi keşfedemiyenlerin hali ne olacak? Bunun günahı vebali o doğruyu keşfedemiyenler mi?
Bunca çelişki arasında, sen insan olsaydın doğruyu bulabilir miydin ey yüce Tanrım?
Sen kalbi mühürlü bir insan olsaydın ebedi cehennemi haklı bulabilir miydin?

Tanrım senden dileğimdir;
Bugüne kadar çelişkiler içinde bıraktığın gelmiş geçmiş tüm insanları yargılayacaksan eğer inançlarından dolayı değil, amellerinden dolayı yargıla. İnançlarından dolayı yargılamayı düşünüyorsan eğer, geçmişte yaşamış olanları değil, bundan sonra yaşayacak insanları mühürsüz, perdesiz yaratarak ve onlara kesin delillerle, çok dil bilen, birçok konuda ihtisas sahibi, insanları her konuda aydınlatacak ve gelecekteki insanlara da kalıcı kanıtlar bırakacak, inanılır, güvenilir, bilgeliğiyle, erdemiyle örnek bir elçi gönder. Öyle 10-15 eşi, bir yığın cariyesi ve kölesi de olmasın ama. Kimseyi öldürtüp, katletmesin. Bir öyle bir böyle konuşup yazmasın. Ama en iyisi hiç gönderme. İnansın, inanmasın; insanları sadece iyiliğine, kötülüğüne, yaptığı işlere göre değerlendir.

Dünyadaki adaletsizlik, zulüm, vahşet sona ersin. Sevgi , dostluk, barış, huzur ve mutluluk egemen olsun. Bu dilekçeme cevap gelmezse, ben yine bana verdiğin akıl doğrultusunda gideceğim. Senden başkasına eyvallah etmeyeceğim. Ne Yahudi-Arap kuzenlerinin, ne de insanı Tanrı ya da Tanrı’nın oğlu edinenlerin yolunda gitmeyeceğim. Dünyada sevgiyi, adaleti, barışı şiar edineceğim. Verdiğin bir ömürlük dünya ise kabullenmekten gayrı çaremiz yok. Varsa eğer ölüm sonrası ister dondur ister yak. Elimden, beynimden gelen bu. Tek yapabileceğim, seni reddetmeyeceğim. Reddedenleri ise asla kötü addetmeyeceğim. Kusurum varsa sen bağışla Tanrım!!

Serdar Kaangil
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
ve tanrı
gök yüzünden süzülüp
elmaları rahat bırakın mankafalar!
ne duruyorsunuz sevişin!

Lakin Havva elmaların, Adem'den daha sevilesi olduğunu düşünmekteydi. Elmalar, gerçekten de öyleler
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Sanalda dolaşan rasyonel (en genel tanımı ile bir inancın ya da varsayımın aklı gerekçelerle desteklenmesi) ateistik savlar bunlar. ve bunlara karşı çeşitli teistik cevaplar,argümanlar savunmalarda mevcut.

ey evrensel insan zihniyeti diye nutuklar atan meczup!! kendi görüşlerinide yazmalısın bu ateistik savların altına. kendi görüşünüde yaz ki ne biliyon ne bilmiyon nasıl bir düşünce dünyan var anlayalım. seni muhatap almak nasıl bir fiyasko olduğunu göstermek istiyorum bu konulara Serdal Kaangili değil :) sen bence ezberci sığ bir ateistsin. eğer fazlası isen tartışalım ve aksini kanıtla.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Zeno havada uçan nesneler hakkında sıkıştırılınca ; "Evet havada uçan ok devinimsizdir-uçumsuzdur" demiş; der Kafka (sözün aslı bu değil tabi tam)

Maharaj ise Tanrı konusunda sıkışınca (baktı ki yorgalıyor soran-yorga var) ; "Evet dünya benim, Onun üzerinde yetişenler ise tanrının" demiş; der sanal da;
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Zeno havada uçan nesneler hakkında sıkıştırılınca ; "Evet havada uçan ok devinimsizdir-uçumsuzdur" demiş; der Kafka (sözün aslı bu değil tabi tam)

Maharaj ise Tanrı konusunda sıkışınca (baktı ki yorgalıyor soran-yorga var) ; "Evet dünya benim, Onun üzerinde yetişenler ise tanrının" demiş; der sanal da;

Gelsin savunsun paylaştığı şeyleri. yazının sonuna bakın seni reddetmiyorum Tanrıya bağlamış. mecburen bağlayacak yoksa zırvaya dönüşecek çıkarımlar.

Tanrıya inanmama gerekçesi ile vahiye veya peygamberlere inanmama gerekçeleri birbirine karışmış. ayrıca delil ve inançta baz alınan ölçüler ne? öznel mi? nesnel mi? yazar öznel olan gerekçelerle nesnelleride birbirine karıştırmış.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst