Tanri ve Her Cesidi Teolojik Yapilandirilmisliktir

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe Kulübü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Tanri ve Her Cesidi Teolojik Yapilandirilmisliktir başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,719 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe Kulübü
Konu Başlığı Tanri ve Her Cesidi Teolojik Yapilandirilmisliktir
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Epistemolojik olarak tanri bir kavramdir ve bu kavramin ne oldugunun olumlu ya da olumsuz ifadesi her turlu anlam ve icerigi bir yapilandirilmisliktir.

Burada ikinci nokta, buyapilandirilmisligin, yapilandirani ise insanogludur.

Bilindigi gibi tanri kavrami ve tanri ile ilgili her turlu sosyal bilgi, felsefenin metafizik dalinin; tanri ile ilgili olan teolojidir.

Theos yunanca tanri demektir, logy de bilim anlamindadir. Yani teoloji bir tanri bilimidir.

Buradaki logy yani bilim kullanimi kimseyi aldatmasin. Buradaki kullanim "aklin ortaya attigi bir fikir/dusunce/zihniyet" anlamindadir. Yani her logy anlam ve icerik olarak bilim algisini versede nitelik olarak bilimsel degildir.

Tanri kavraminin varligi, insanoglu aklinin tanrilastirma eyleminin bir urunudur. Yalniz her bir tanrilastirma eyleminin ayni tanriya mukabil ettigi ya da ayni anlam ve icerikte oldugu anlamina gelmez.

Cunku kimisi tanrilastirma eylemini ve ordan tanriya varmayi din yolu ile yapar.

Kimi din yoluna gerek duymak ve sadece akil yoluyla yapar.

Iste bu akil yolu ile yapilan tanrilastirma eylemindeki aklin yurutumu de farklidir.

Kimi tanrilastirdigi tanriyi ulasilmaz, erisilmez, algilanamaz v.s. noncognitif kilar; kimi tanrisini gozlemi olan bir fenomeni tanrilastirma eylemine ozdes kilar.

Kisaca kimi tanrilastirma eylemini kendince soyut birakir, kimi somuta tasir.

Tanri kavrami teolojik olarak varliksal bir temeldedir. Yani tanri varligini vara yoka ya da bilmeze tasir.

Kimi ise din yolu ile ve dini veren bilgi yolu ile, tanri varligini inanca tasir.

Boylece insanoglunun teolojik temelde TANRISINI TANRILASTIRMA EYLEMI ILE YAPILANDIRMASI her bir aklin her bir ideolojik inancsal dogrusal tabanina gore degiskendir.

Genelde burada tanrilastiran ve tanri yapan kendine ontolojik bir taban secer.

Burada da sorun bu ontolojik varliksal tabanlarin birden fazlaligi ve her tabanin kendince tanrinin gerceginin ne oldugunu ya da gercegini kendine inanci ile dogrulamasi da degiskendir.

Bunun en guzel gozlemi tarihe uzanip, bugune kadar ortaya atilan tanrilastirilmis tanrilarin tarihine ulkesine cografyasina ve kulturune gore cesitliligidir.

Kisaca burada epistemolojik olan bir gercek vardir ki, o da tanri kavraminin varligi ve bu kavram ile ilgili cesitli gnostik sosyal bilgilerin olmasidir.

Bunlar cesitli fizik otesi yaratim iceren mitler efsaneler masallar ile iclerinde mantiksal olabilirlik olasiligi olmayan bir sekilde cesitlidir.

Ilk insandan tutunda, dunyanin evrenin doganin ve de her turlu dunya ve evren bunyesindeki parcalarin nasil bu tanrrilastirilan tanrilar tarafindan olusturuldugu ballandira ballandira anlatilmakta ve hatta bu tanrilastirilan tanrilar, insanoglunun tum niteligini yok ederek onu bir kukla gibi hareket ettirmekte ve de yasamini elinden almak adina, yasam otesi kulaga hos gelen ve egoyu oksayan dunya otesi olanaklar vaat etmektedir.

Aslinda insanoglunun bu beyninin en bas eylemlerinden biri olan tanrilastirma, bilimin gelisimi temelinde de anlam ve icerik degistirmekte; put, ilah, her turlu gozlem veren fenomene ve hatta mantik disi goruntu veren cizimlere kadar uzanmakta, ayni insanoglu gibi aileleri olmakta kavga etmekte kisaca insanoglu ne yapiyorsa onu yapmaktadir. Yalniz buradaki yapma sebepleri olan bir seyin yaratimi ya da olan bir seyin tanrilasmasi temelindedir.

Bu tanri konusunda verilecek ornekler cesitler ve anlatacak sosyal bilgiler bitmez.

Fenomene insanoglu numenal yetisini akli ile ekleme hastaligina sahip insanoglu; illa bir yerde kendine dogrulkayacak tanrisini yaratmaktadir ve yarattigini da yapilandirmaktadir.

Kisaca bu baslik tanrinin varligi yoklugu tartismasi degil; beynin tanrilastirma eylemine dayanan akliniun inan digi sekilde ve anlam ve icerik vererek ve de sosyal bilgi ekleyerek tanriyi yapilandirmasidir.

Tanriyi beyinde tanrilastirma eylemi ile yapilandirmak ve de bugune kadar dinli ya da dinsiz izm temelli yapilandirilmis olanlardan birini secmek, insanoglunun bir hatasi midir/ihtiyaci midir? belki bugun bu bir tartisma konusudur.

Yalniz tanrinin yapilandirilmis oldugunun farkina ve algisina varmak; bu yapilandiranin da insanoglunun tam da kendisi oldugunun bilincine varmaktir.

Umarim oyle bir nesil gelir ve beyninde tanrilastirma eylemine ve de bir tanri yapilandirmaya ihtiyac duymaz ve yapilandirilmis olani da sadece bilgi edinmek adina o tanri ile ilgili sosyal bilgiyi okur ve ogrenir ve de ne kadar bu gnostik bilgide mantiksal olabilirlik olasiliginin olmadiginin farkina varir.

Hatta masal bile diyemeyecek kadar, gereksiz anlamsiz luzumsuz bulur. Iste o zaman beyni tanrilastirma eylemi yerine insanlastirma eylemine yonelir. Cunku o bir insanoglu turudur ve onun bir ferdidir.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
adam adama derki;bunu yaparken hiç mi kuldan utanmadın,Allah'tan korkmadın...

hep şu bahsettiğiniz töre cinayetinden ölen 15 yaşında bir kız çocuğu,faili meçhul bile değil belkide öldürüp kimseler görmeden ortadan kaldırdılar...ne polis farkında ne jandarma ne köylü...hangi insanoğlu yapılandırılmış adalet sistemi bu masum kızın hakkını arayacak ???

ben şuna inanıyorum;insan denilen mahluk yani bizler bu evrene en yabani türüz..aklımız bile birbirimizi yemeyi yok etmeyi engelleyemiyor,vahşi bencil,nankör,haris..ve sayabileceğim ne kadar kötü huy ve davranış varsa hepsi bizde...eğer ki diyorum bir tanrı anlayışı korkusu her ne diyorsanız olmasaydı dünyada değil yedi milyar yedi tane insan kalmazdı...

ıssız bir yerde karşına hapçı psikopatın biri çıkarda canına kasteder..o zaman kimden aman dileyeceksin merak ediyorum..biliyorum benim sizi anlamaya ne bilgim ne kapasitem yeter...siz bu yazılanları bir fıkra niyetine okuyun,kızın haline de güler geçersiniz herhalde..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
başlığı görünce ilk aklıma gelen ''insanın en büyük tanrısı aklıdır''dedim ,malesef insan olmamdan hareketle dışına da çıkamam.biliyorluğumu iddia ettiğim cümlede sağlama olur haliyle.her insan kadar çoktur tanrı denen malesef.negatif sıfattır benim için tanrı belirtmek isterim bu arada.Gayet geleneksel inanmaya çalışan biri olarak Allah tan gayrı bir varlık yoktur bence.ama aklın oyunları o kadar pozitivist duruyor ki farketmeye ve çözümlemeye çalışıp karşı atak geliştirmek ve Hakka yakın bir tutum içinde bulunmak fikri dışımdaki evreni unutturuyor.Çok matahım ya ben ondan.neyse uğraşım boğmasın şimdi yazıyı sırası değil..
öfkeyi cezbedecek bir yazı okumadım ben sayın sakal,durum tespiti yapılmış ve isabetli.dediğim gibi varolan insan kadar çok tanrı olunca bir o kadar nizam anlayışı olur bu sebepten esas olan halin ve olanların farkında olmaya çalışmak bencede ,eylem mi ? bence adaletli olan sence zulumse bunun bir sonu olmayacak..yaşamaya devam
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
[MENTION=4195]evrensel-insan[/MENTION]'a öfkelenmeyi bırakalı uzun zaman oldu,ben onu öyle kabul ediyorum..cevabını veremeyeceği şeylerin üstüne hiç bir zaman basmaz..ya görmezlikten gelir ya ıskalar yada en bilindik tavrıyla '' e göre'' der işi bitirir..bilim ve teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin,felsefe ne kadar varoluşu açıklamaya çalışırsa çalışsın ve hangi bilim dalı olursa olsun mutlak surette cevabını veremeyecekleri bir çok şey vardır..ve bu cevabı verilemeyecek olan şeylerin olması bile bu şeylerin cevabını bilen bir şeyin varlığı düşüncesini olanaklı kılar..

''Tanrı ve her çeşidi teolojik yapılandırılmışlıktır'' başlık bu;teoloji ne zaman ortaya çıktı da tanrıyı yapılandırdı..felsefe ne zaman ortaya çıktı tanrı ne zaman...

onlarca başlık açtı diktatör bilmem ne diye,diyelim ki diktatör milyar dolarlarla bir gün ülkeyi terk etti,izini kaybettirdi ve bir daha da ortaya çıkmadı..binlerce yetim hakkı ve hesabı hangi mahkemede görülecek?kim onların hakkını verecek?...tık yok...sade insanların hakkı mı ya vahşice zevk için öldürülen hayvanların hesabı,ve milyonlarca görülmesi gereken dava...bunun cevabını asla veremez..ama biz mahkemeyi kübra da alacağımıza inanıyoruz..insanları suç işlemekten alıkoyan şey yasaların caydırıcılığı değil ve hiç bir zamanda olmayacak..ahlaki değerler şunlar bunlar hepsi fasa fiso..tanrı inanışı insan elinden çıkmış tüm değer yargılarının yasaların omurgasını oluşturur..tanrısız bir adalet anlayışı direksiz bir çadıra benzer ayakta duramaz...
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
amenna dedik bişey demedik,(konu dışı beğendiğin şarkıda güzelmiş.:))
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bu yazida verilmek istenen tanrinin varligi/yoklugu gerekliligi/gereksizligi ya da inanmasi/inanmamasi gibi tanri temelli bir tartiksma degil.

Ayrica ozel bir tanri olan islamin Allah'i da verilmek istenen degil.

Verilmek istenen tanri kav raminin ve bu kavram ile ilgili bugune kadar insanoglunun ortaya attigi her bir tanri yaratici akilli tasarimci v.s. kisaca insanoglu numenal yeti degerlerini ve verilerini kendi eliyle kendi turu ustu bir guce yuklemenin, felsefenin metafizik temelli tanrinin varlugi konusunu tartisan teoloji eliyle ortaya konumudur.

Insanoglunun tanrisiz ya da ozel bir tanri olan Allah'siz yasayip yasayamayacagi ya da her turlu insanlikdisi duunce ve davranisa yonelecegi degildir konu.

Aksine bunun gozlemsel ornekleri iki turludur. Yan i tanri uzerine yasam ve iliskisini kuran da kurmnayanda bir tanri adina, digeri kendi ideolojik inancsal dogrusu adina insanligi katletmektedir.

Demekki insanligi katletmenin direk tanri inanci yas da korkusu ile bir bagi yoktur, kisinin aklinin inandigi ideolojisi inanci ile bagi vardir.

Ben sahsen her turlu insanlikdisi dusunce ve davranisi uygulayan bir tanrisiza, tanriya inancindan dolayi zarar vermeyen dusunce ve davranisi tercih ederim.

Ama yine tanri adina O.Dogu'da insan cigeri yigen kadinin kizin irzina gecen ve kendi dini mezhebinden olmayani olduren vicdansiza da, kimseye hic bir zarari olmayan iunsanligin geklisimi icin yola cikan bir dinsizi tercih ederim.

Dolayisi ile insanoglunun neden insanlikdisi bir dusunce ve davranis uygulamasi sadece tanrisal temelde degil; dogal ve fenomenal zihniyetinin giydirdigi ego elbisesinin ve onun getirdigi guc ve otoritenin kendince ona verdigi her turlu insanlik disi dusunce ve davranisi kendine gucune dayanarakmubah ve mesru kilmasindadir.

Onemli olan eger insanoglu isek, once insanlasamadigimizin farkina varmak sonra birey oldugumuzun bilincine varmak ve her bir beynin ken dini "ben neden bir insan gibi dusunup davranamiyorum?" sorusunu sorarak kendini zihinsel insanlastirma evrensellesme bilimsellesme ve bilissellesme yolunda yenilemesi ilerletmesi gelismesi vecagdas hukuk ve hak ve ozgurluklerin gereginin hem kendi adina talebini hem baskasi adina destegini hem de hem kendi hem de baskasi adina savunusunu yapabilecek bilincte olmasidir. Hak ukuk adalet esitlik ve bilimum insanlik olarak algilanan degerler veriler ve tabular; NE SINIFSAL, NE ZUMRESEL, NE BIREYSEL, NE ULKESEL, NE AILESEL, NE IDEOLOJIK, NE INANCSAL NE DE AKILSALDIR; Tum insanligi kapsayacak sekilde INSANSAL EVRENSEL BILIMSEL BILISSELDIR. Bu da varligin ne oldugunun akilci ve spekulatif tartismasi ile degil; aksine gozlemin bilimsel ve bilissel ve de daimi yenilenen olgusal gecerliligi temelindedir. Iste sorun burdaki INSANOFGLUNU CESITLI TEMEL VE NEDENLER ILE BOLMEK AYIRMAK VE BIRIBIRINE HAKIM VE USTUN KILMAK SORUNUDUR.

Tanrisal yapilandirilmislik diger ego temelli her turlu sosyal yapilandirilmislik etik yapilandirilmislik ya da insanoglu soyutlama temelli olusturulan duzen ve sistem sorunlarindan sadece bir tanesidir.

Cunku bu yapilandirilmisliklarin hepsi ve herbiri sadece INSANOGLU TURUNU BIRBIRINE DUSURMEK BIRIBIRINDEN AYIRMAK BIRINI DIGERINE USTUN VE HAKIM KILMANIN VE BU UGURDAKI HER TURLU KATLIAMSAKL SAVASLARIN SURMESINE ve bir de bunu "sanki dogalmis/tanrinin bir lutfu imis" gibi gostermesine yaramaktadir.

Insanoglu neyi nasil neden ve ne cesit yapilandirmissa, sadece ve sadece insanlasma adina yapilandirmamistir. Iste ZIHINSEL DEGISIMIN VE DEVRIMIN NEDENI bu bilincin getirdigi gerekliliktir. Cunku INSANOGLU VUCUDU SADECE BEYNINDE YER ETMIS HER TURLU BILGIYI UYGULAYAN BIR ARACTAN BASKA BIR SEY DEGILDIR.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
insanoğlu binlerce yıldır üstü üste biriken ve biriktikçe gelişen bir medeniyet ortaya çıkardı fakat hala;

"ben neden bir insan gibi dusunup davranamiyorum?"
sizin sözünüz

sorusuna yanıt bulamadı.demek ki insan olmak ve insanca yaşayabilmek için;

kendini zihinsel insanlastirma evrensellesme bilimsellesme ve bilissellesme yolunda yenilemesi ilerletmesi gelismesi vecagdas hukuk ve hak ve ozgurluklerin gereginin hem kendi adina talebini hem baskasi adina destegini hem de hem kendi hem de baskasi adina savunusunu yapabilecek bilincte olmasidir.
sizin sözünüz

bu değerlendirmelerin hepsi geçersiz kalıyor..çünkü bu saydıklarınızın hepsi ve daha fazlası belki üç bin yıldır bilinen şeyler ve hala evrensel bir insan olamamışız..sizce de burada bir yanlışlık yok mu,insanoğlu insanlığı nerede ıskalıyor ?
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Maalesef bunlar bilinn seyler degil. Insanoglunun cikarci guce ve otoriteye sapan ve toplumu sadece bu temelde yonlendiren ideolojik inancsallarin dogallik ve tanrisal karsi ciklmaz kandirmacasi ile onunun engellendigi seyler.

Ayrica bu bir bilinc ve farkindalik konusu oldugundan toplumlar onlari yonetenler tarafindan bu temelde egitilmiyor yetistirilmiyor ve ogretilmiyor.

Bunun en guzel ornegini alirsin mesala 3-5 yasinda dunyanin her bolgesinden her inancindan her etiginden her bir cocuk, yetiskinlerden daha iyi gecindigini gorursun, neden? CUNKU DAHA BEYINLERI HER TURLU YAPILANDIRILMISLIGIN INSANLIKDISI VE VICDAN DISUI ILE KIRLETILMEMISTIR.

Iste bu gozlem bile bize, insanoglunun tum insanlikdisi dusunce ve davranasinin DOGUMDAN DEGIL; YASAMDAN OGRENILDIGINI GOSTERIR.

Iste bu cikarsama metodu ile ingilizce delearn denilen, ogrenileni geri ogrenme ve gereksizligini algilayarak ondan kurtulma ve arinma demektir. Iste bir bireyin kendi kendine yapacagi zihinsel degisim ve devrim de budur.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bu durumda en iyisi çocukça yaşamak sorumsuzca ve özgürce...korkarım ki bu bahsettiğiniz devrim asla gerçekleşmeyecek..olasılığı olmuş olsa çoktan olurdu..

bu arada adaletle alakalı sorduğum sorular askıda kaldı ve sizce bir çözümü hala yok..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38

bu

hep şu bahsettiğiniz töre cinayetinden ölen 15 yaşında bir kız çocuğu,faili meçhul bile değil belkide öldürüp kimseler görmeden ortadan kaldırdılar...ne polis farkında ne jandarma ne köylü...hangi insanoğlu yapılandırılmış adalet sistemi bu masum kızın hakkını arayacak ???

ve bu

onlarca başlık açtınız diktatör bilmem ne diye,diyelim ki diktatör milyar dolarlarla bir gün ülkeyi terk etti,izini kaybettirdi ve bir daha da ortaya çıkmadı..binlerce yetim hakkı ve hesabı hangi mahkemede görülecek? yetimlerin hakkını verecek?...
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68

Iste sorun zaten, insanoglunun corefaith temelinde dogumdan itibaren degerlere verilere tabulara zorlanmasi. Sahte egonun yapilandirdigi yapi ve isleyisin temeli olan dogal/fenomenal zihniyet ve bunun getirdigi insanoglunu FIZIKSEL YA DA TANRISAL KADERE TESLIM ETMEK ve caresizbirakmak ve yaptigi her turlu insanlikdisi dusunce ve davranisi "ne yaspalim takdir-i ilahi/insanoglu dogasi biu" v.s. gibi sorgulanmaz yanitlarla cevaplamak ve ustelik nesilleri bu sekilde egitmek ogretmek ve yetistirmek ve de kul kole mal meta kalabilmesi adina ve ellerinden yasamlarini alabilme adina onlarin HER TURLU NITELIGINI SADECE GUCUN OTORITENIN IKTIDARIN IDEOOJIK INANCSAL NITELIGINE MAHKUM ETMEK senin bu sordugun sorularin yaniti.

Cozumu ise INSANOGLUNUN INSANLASAN EVRENSELLESEN BILIMSELLESEN VE BILISSELLESEN ZIHIN DEGISIMI VE DEVRIMI,

Iste bunu one cikaran bir egitim ogretim yetistirim, sorgulayan kritik/analitik dusunen beyinler ve bireyler yetistirmek. Yoksa insanoglu TEK BIR IKTIDAR GUC OTORITE NITELIGINE BOYUN ERDIRILEN BIR NICELIK OLARAK ALGILANDIKCA ve insanoglunun degeri her turlu aklin yarattigi etik ideolojik inancsal ve metafizik degerlerden daha asagi algilandikca ve bu degerler ugruna harcandikca ve de bu degerlere mahkum birakildikca, kendi yarattigi her turlu degeri kendi kontrol edecegi yerde, tum kontrolunu yarattigi degere verdikce; bu sorularin devam edecek.

Ya da insanoglu "bu dunyada eden oteki dunyada bulur" kandirmacasi ile ikna edilmeye calisilacak.

Karar kisinin kendin de, ya yasamsal serbest iradeli hak ve ozgurluk talepli mucadele, ya da dogallik maddelik v.s. teslimiyeti ve de dunya otesi tesellisi.

Mantik sorgularsa kendi yolunu bulur.

Bir kisi kendi degeri yuzunden baskasini oldurmeyi normal karsilarken, kendisini baska bir deger icin oldurene de karsi cikamaz.

Ya tum degerlere insanlik adina karsi cikilir. Ya da dogallik kisvesi altinda biat edilir teslim olunur. Ya nitelikli insanogluyuz, ya da bir nitelige biat eden bir suruyuz.

Secim her bir beynin kendi secimi.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
sayın evrensel insan,bu yazdıklarınız geçmiş binlerce yıllık insanlık tarihindeki işlenen insanlık suçlarının cevabı değil ki..bilişim çağında oluşumuz ve insan haklarına dair en gelişmiş ve en kapsamlı yasalar yürütmeler vesaire bu suçları engelleyemiyor..sadece suçun işlenişindeki nitelik değişiyor..deseniz ki bilim adamları bir gün uzayda,dünyanın varoluşundan bu yana tüm ses dalgalarının toplandığı bir yer keşfedecek ve ilerde süper bilgisayarlar bu ses dalgalarını ayrıştıracak çözümleyecek ve insanlık tarihini sil baştan yazacak ve iğneden ipliğe hiç bir şey gizli kalmayacak..okey derim..gidenin arkasından bir fatiha ve bir bardak su içerim..bu bile hakkın iadesi olmuyor..her neyse zahmet edip cevabın kenarından dolaşmışsınız yine, sağolun..

bende bunu demek istemiştim..
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Iste sorun zaten, insanoglunun corefaith temelinde dogumdan itibaren degerlere verilere tabulara zorlanmasi. .............
Cozumu ise INSANOGLUNUN INSANLASAN EVRENSELLESEN BILIMSELLESEN VE BILISSELLESEN ZIHIN DEGISIMI VE DEVRIMI,

Iste bunu one cikaran bir egitim ogretim yetistirim, sorgulayan kritik/analitik dusunen beyinler ve bireyler yetistirmek. Mantik sorgularsa kendi yolunu bulur.................

Secim her bir beynin kendi secimi.
İnsanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için dayandırdıkları etik değerlerin tek kaynağı kendi dışında oluşturulmuş ilahlara atfedilen yada direk onlardan buyruk olarak bildirildiğine inanılan kurallardan oluşur.İlk insan Adem siz böyle düşünmüyorsanız konu sapar ama ben devam edeyim ,Adem hayatını idame edecek değerler listesini direk Allah tan aldı ise insanın insanlaşma dediğiniz değerler bütününü oluşturması diye birşey yok demektir.Yok ilk insan paranoid bir insansa bu temelde doğru olan etik kuralları nasıl inşa etmiş olabilir.Yalan söyleme, insan öldürme,çalış vs. vs.Diyebilmesi ve diğer insanlara bu konu başlıklı işleri nasıl ve hangi kabullendirici dayatmayla sunmuş olabilir..Temeli dinsel /ilahi olmayan etik değerler insansı ise nasıl bu kadar ortak kabulu olur..size sığ mı gelir bilmemde..cevap isterim illede:)ilk insanda bu tabulara zorlama işini kim üstlenmiş olabilir..vs vs..:confused:
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
İnsanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için dayandırdıkları etik değerlerin tek kaynağı kendi dışında oluşturulmuş ilahlara atfedilen yada direk onlardan buyruk olarak bildirildiğine inanılan kurallardan oluşur.İlk insan Adem siz böyle düşünmüyorsanız konu sapar ama ben devam edeyim ,Adem hayatını idame edecek değerler listesini direk Allah tan aldı ise insanın insanlaşma dediğiniz değerler bütününü oluşturması diye birşey yok demektir.Yok ilk insan paranoid bir insansa bu temelde doğru olan etik kuralları nasıl inşa etmiş olabilir.Yalan söyleme, insan öldürme,çalış vs. vs.Diyebilmesi ve diğer insanlara bu konu başlıklı işleri nasıl ve hangi kabullendirici dayatmayla sunmuş olabilir..Temeli dinsel /ilahi olmayan etik değerler insansı ise nasıl bu kadar ortak kabulu olur..size sığ mı gelir bilmemde..cevap isterim illede:)ilk insanda bu tabulara zorlama işini kim üstlenmiş olabilir..vs vs..:confused:

Burada bahsedilen varliksal bir aciklama degil; bilgisel bir aciklamadir. Insanoglu vucudunu her turlu yonlendiren de onun zihninde yer etmis ve sorgulanmadan uygulanan bir cesit etik emirlerdir.

Burada cozum dinsel fizik otesi degil; bilimsel ve bilissel. Yani beyinleri dinsel fizik otesi ile doldurmak degil; aksine bilime bilise ve de birey temelli kendi kendine her turlu degeri sorgulayan kritik ve analitik temelde degerlendirebilen beyinlere ihtiyac vardir. Yoksa insanoglu yasamaz, sadece verilenler ile yasatilir.

Fark budur. Ya her seyi sorgular kendi degerlerini kendin belirler birey olur yasarsinn, ya da dogumdan itibaren verilen degerlere boyun eger biat eder sorgulamaz ve sadece uygular sana sunulan hayati yasar, yani yasatilirsin.

Secim ortada.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
işte tam bende Insanoglu vucudunu her turlu yonlendiren de onun zihninde yer etmis ve sorgulanmadan uygulanan bir cesit etik emirlerdir.
kısmında bahsettiğiniz kök fikir üreticisini merak ediyorum.insan kaynaklıysa paranoyak denilebilecek insanların doğruları üzerinden bir bilim mantık evrimi tekamülü doğru çıkış noktası mıdır?tanrı, insan dışı üstün varlık,günah keçisi herkimse artık ondan kaynaklıysa yine insanın bilimsel,etik,bilişsel kalibrasyonu doğru kaynak eliylemi sağlanmıştır.
kocaman bir paragraftan sonra ok demek gibi geldi cevabınız,algı sorunu bendedir elbet. ama insan etiğinin esas kökeni evrimsel ve evrensel sisteme entegre ise; halihazırda 100 yıl sonrası için vahşi bile sayılabiliriz.burdan bakınca geçmiş dogmaların çıkışına tepeden bakmakta yanılsama olur tabi.doğumdan itibaren verilen değerlere bizi biat ettiren mantık sorgulamamış ve itaat etmiştir de denemez bu halde..

hala kendini sorgulayan ve bu yolla pozitivist açıklamalara kavuşabileceğini uman beyin ,hangi tabularını yıktı/yok saydı temelde olan..yıkmakta yok saymakta varlığın ispat alanıdır.
bana böyle 2.el az kullanılmış bir akıl ve izan ayarı verilmiş,fabrika ayarlarına dönüp başlamam zor --bilinçli koşullanma--olsun.sizede paketi yeni açılmış bir akıl ve mantık verilsin ilk temel kuram ,özgün ve dayanaksız olsun nedir,cevap bile dayanağa yaslanır ,çünkü yok..kavramsız..önce bir kod okuyucu yerleştirip işler hale getirmeli..ordan devamlar diğer frekans alanları..neyse size karışık,gelme ihtimali yüksek bu alandan işgal sorularımı alayım,e varsa cevabınız boşgitmemiş olurum..:)
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
işte tam bende Insanoglu vucudunu her turlu yonlendiren de onun zihninde yer etmis ve sorgulanmadan uygulanan bir cesit etik emirlerdir.
kısmında bahsettiğiniz kök fikir üreticisini merak ediyorum.insan kaynaklıysa paranoyak denilebilecek insanların doğruları üzerinden bir bilim mantık evrimi tekamülü doğru çıkış noktası mıdır?

Buradaki cikis noktasi evrimde degil; insanoglu beyninin zihinsel devrimindedir.

tanrı, insan dışı üstün varlık,günah keçisi herkimse artık ondan kaynaklıysa yine insanın bilimsel,etik,bilişsel kalibrasyonu doğru kaynak eliylemi sağlanmıştır.

Hayir zihinsel ve davranissal olarak insanlastirmayan sahte ego yapilandirilmisliginin dogal/fenomenal zihniyeti eliyle saglanmistir.

kocaman bir paragraftan sonra ok demek gibi geldi cevabınız,algı sorunu bendedir elbet. ama insan etiğinin esas kökeni evrimsel ve evrensel sisteme entegre ise;

Maalesef degil. OYLE OLSA SOSYO-PSIKOLOJIK SORUNLAR OLMAZ. Dolayisi ile gerici, tutucu, cagdisi, sabit ustelik teslimiyetci ve dogallik kisvesi altinda. Etigin kokeni, insanoglu numenal yetisi ve bunun yasam ve iliskiye tasinmasidir.

halihazırda 100 yıl sonrası için vahşi bile sayılabiliriz.burdan bakınca geçmiş dogmaların çıkışına tepeden bakmakta yanılsama olur tabi.doğumdan itibaren verilen değerlere bizi biat ettiren mantık sorgulamamış ve itaat etmiştir de denemez bu halde..

Sorgulayan toplumlar zaten cag atliyor ve modernite medeniyet dedigimiz bilim ve teknigi iceren alanlardas yol katediyor. Burada kou "tepeden bakmak" degil; sorunu analiz edip, egitimi ogretimi yetistirimi bu temelkde ayarlamak. Sorgulayan kritik analitik dusunen olani kabullenmeyen kendinden olmayani otekilestirmeyen uzlasmaci gecinen ve farklari icsellestirebilen nesiller yetistirmek.

hala kendini sorgulayan ve bu yolla pozitivist açıklamalara kavuşabileceğini uman beyin ,hangi tabularını yıktı/yok saydı temelde olan..yıkmakta yok saymakta varlığın ispat alanıdır.

Bu basta insanlasamamisolmanin algilanmasi keni varliginin birsel ve de tursel algilanmasi ve de kendi disi kendini teslim edecek maddi/manevi bir guc aramamanin konusudur. Burada yikilacak olanlar, insanoglunu biribirine savastiran; ayrimci cikarci duygu ve akil somurusu ile hareket eden yasami elden alan beyni donduran ve guc otorite temelindce tek bir nitelige insanoglunu nicelik yerine koyup mahkum etmeyen tabular.

bana böyle 2.el az kullanılmış bir akıl ve izan ayarı verilmiş,fabrika ayarlarına dönüp başlamam zor --bilinçli koşullanma--olsun.sizede paketi yeni açılmış bir akıl ve mantık verilsin ilk temel kuram ,özgün ve dayanaksız olsun nedir,cevap bile dayanağa yaslanır ,çünkü yok..kavramsız..önce bir kod okuyucu yerleştirip işler hale getirmeli..ordan devamlar diğer frekans alanları..neyse size karışık,gelme ihtimali yüksek bu alandan işgal sorularımı alayım,e varsa cevabınız boşgitmemiş olurum..:)

Rica ederim. Yukarida koyulastirdigim kismi acikmlar misin. x ve y zaten insanoglu yaspilasndirilmisliginin yapi ve isleyisinin evrensel sembolleridir. Isler hale getirecek olan da, birinin digerini zorlamasi yonlndirmesi ile degil; kisinin kendi serbest iradesi ile ve gerekli gormesi ile bulundugu duzeyden rahatsizlik duymasi ya da sahte mutlulugunun egosal farkina varmasidir.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
şu noktalama işaretlerini hafife alışım,yine birkaç sıkıntılı anlam çıkarmış anlaşılan..
özen gösterip detaylı ''sizce''olanı işaret etmiş ve açıklık getirmiş olmanıza teşekkür ederim öncelikle..bahsettiğiniz sınıf insanlar arasında..sahte mutluluğun egosal farkına varılması ve panzehirler dışında ,inanç/ve duvarlarına ait ısrarlı bağlanma eğilimde olmam gurup dışına itiyor beni.Farkında olmak ve en insan haline doğru gidişte yollar farklı görünsede size; hedef bayrağı aynı tepede duruyor.fikrimin kaim duvarlarını yıkmak istemediğimden konu dışına çıkıyorum,kolay gelsin sizlere..:)
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
şu noktalama işaretlerini hafife alışım,yine birkaç sıkıntılı anlam çıkarmış anlaşılan..
özen gösterip detaylı ''sizce''olanı işaret etmiş ve açıklık getirmiş olmanıza teşekkür ederim öncelikle..bahsettiğiniz sınıf insanlar arasında..sahte mutluluğun egosal farkına varılması ve panzehirler dışında ,inanç/ve duvarlarına ait ısrarlı bağlanma eğilimde olmam gurup dışına itiyor beni.Farkında olmak ve en insan haline doğru gidişte yollar farklı görünsede size; hedef bayrağı aynı tepede duruyor.fikrimin kaim duvarlarını yıkmak istemediğimden konu dışına çıkıyorum,kolay gelsin sizlere..:)

Evrensel insan zihniyetinin iki ana soyut degeri vardir. Ilki vicdan "hem kendine hem de baskasina zarar v ermemek"

Ikincisi de saygi" Farkin farkinda olmak ne bir farki ayirmak ne de yok saymak ne de bir farkin ustunlugu ya da hakimiyeti temelinde diger farklari onun teslimiyeti altina almak"

Iste yukarida koyulastirdigim acik ve samimi dile getirmeniz ve evrensel-insan zihniyetinin yukarida belirttigim iki degeri; demekki bu konuda artik yazacak bir sey birakmiyor.

Size de kolay gelsin. Keske herkes sizin gibi "acik sozlu olabilsecde" ben de kendi iki ana degerimin sinirlarini asmasam. :)

Cunku ancak karsidaki kisi sizin gibi acik sozlu olursa, ben vicdan ve saygiyi uygulayabilirim. Aksi taktirde mumeccim olmam gerekir. Kisinin duvarlarni zorladigimin farkinda olmam icin.

Gerci bu durumda genelde ego on plana cikip kjisisel atismalar ve polemikler basliyor. Siz ise bu acik sozluklugunuz ile buna gerek duymadiniz.

Ayrica size bunun icin de tesekkur ederim.

Sonucta evrensel-insan zihniyeti de kisiyi zorlarsa ve iknaya calisirsa; sorun olarak dile getirdigi, dogal/fenomenal ziniyetten bir farki kalmaz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst