Tadabildiğim Tek Şey Yalnızlık

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Euhemeros tarafından oluşturulan Tadabildiğim Tek Şey Yalnızlık başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,147 kez görüntülenmiş, 19 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Tadabildiğim Tek Şey Yalnızlık
Konbuyu başlatan Euhemeros
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Böylemi bitecekti hayatım, inandıklarım ve kendimi adadıklarım. Fakat üzülmüyorum hiçbirine ben artık amacıma ulaştım. Artık sonsuza kadar yalnızım. Paha biçemediğim tek hazineme artık sonunda ona ulaştım. Karşı çıkıyorum işte savaşa. İnandım bir ömür boyu yalnızlığıma. Ve istiyorum artık yalnızlığımı. Ve paylaşmayacağım tek savaşımı. Bir tek ben öleceğim uğrunda. Bir tek benim bedenim düşecek zavallı toprağa. Acılarım bitecek mi? Tabi ki de asla. İnandım bir tek, sonsuzluğu bulduğum yalnızlığıma. Karıncalanıyor damaklarım. Haykırmak istiyorum işte ona. Yalnızımı paha biçemediğim tek varlığıma. Yalnızım. Ve dökülüyor göz yaşlarım yanağımdan. Görüyorum sevdiklerimi en büyük dostumdan. Bırakmayacağım bir ömür inandığım yalnızlığımı. Biliyorum delice gelebilir. Ama artık sonsuz olmak istiyorum yalnızlığımda. Doğru mu sizce yazdığım bunca hikaye. Bilemeyeceksiniz ne kadar istedim onunla olmayı. Bilmiyorum artık susmalıyım. Hapsediyorum yalnızlığımı bıçak gibi açtığım yaralarda. Kusamıyorum artık yalnızca susuyorum yalnızlığımda.
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Euhemeros,yalnızlığı çok güzel tasvir etmişsin.Sizi anlamak istiyorum neden yalnızlığı istiyorsunuz?Ya da gerçekten yalnız olabileceğinize inanıyormusunuz?Ben inanmıyorum yalnızlığınızı bile birçok kişiyle forum yoluylada olsa paylaşıyorsunuz ve böylelikle tam aksine çoğalıyorsunuz düşüncelerinizle yalnızlaşmak yerine...
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Bir bilseniz neler yaşadım,
Bir gün olsun rahat bulmadım,
Bunca ömrüm de acılarla savaştım,
Bunca hayatımda,
Tadabildiğim tek şey yalnızlığım,
Köreldi artık duygularım,
Biter sandım acılarım,
Bir çare için yaşadım,
Artık anladım,
Tadabildiğim tek şey yalnızlığım,
Sebepsiz yere acı çektim,
Bunca ömrüm boyunca direndim,
Sanmayın ki boş yaşadım,
Bir ömür boyunca yalnızlığı tattım,
Bir sahne sandım hayatımı,
Bir aktör yapmak istedim hayatımı,
Bir yönetmenin varlığına inandım,
Artık anladım,
Tek tadabildiğim yalnızlığım,
Bunca varlığa durmadan inandım,
İnandığım şeyler uğruna bir ömür boyu savaştım,
Haykırmak istedim,
Tadabildiğim tek şey yalnızlığım,
Sanmayın ki kas katı bir insanım,
Her kelimem de saklı acılı göz yaşlarım,
Bir an olsun nefes alamadım,
Artık anladım,
Tek tadabildiğim yalnızlığım.

Anlanılacak bir insan olsaydım. O zaman bu kadar acı içinde yaşamazdım. Bir an olsun yüzümü çevirirdim yalnızlığıma. Fakat yapamıyorum, artık tapıyorum yalnızlığıma. İnsanlar tarafından hor görülmüş olsam da hiç bir zaman kızamadım. Çünkü ben hep yalnızım.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Ben inanmıyorum yalnızlığınızı bile birçok kişiyle forum yoluylada olsa paylaşıyorsunuz ve böylelikle tam aksine çoğalıyorsunuz düşüncelerinizle yalnızlaşmak yerine...

Çünkü haykırmak istiyorum yaşadıklarımı.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Dediğim gibi;

Var olmam anlamsız olduğunda yaşadığım hayat anlam buluyor.

Ve haykırsam bile değişen olmayacak yalnızlığımda. Sadece yalnızlığımı kusmuş olacağım yine yalnızlığımda.
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Var olma sebebi göreceli bir kavramdır. Veya burada sizin kast ettiğiniz ile genel anlamı çelişkidedir. Sizin hayat bulmayla söylemek istediğiniz yine sadece sizin kendi kendinize olan varlığınızı hissetmenizden öteye geçmez. Tabi yalnızlık sizde var olma durumu gibi bakarsak uygun olabilir. Ama nereye kadar? Bir düşünü bakalım. Siz ne kadar yalnızlığı sadece iç benlik duygusu ile örtüştürseniz de beslendiğiniz damarları inkâr etmiş olmazımsınız. Her zaman bir açık kapı bırakarak dış dünya bağları kıldan ince çelikten kalın tabiri caizse yok mu dur? Veya kendinizde yarattığınız bir gizle ben yokmudur. Sizin burada itiraf etmeye çalıştığınız veya inkâr etseniz de her sorunun bir cevap bulması değildir önemli olan. Her ifade biçimi kendi özünde nasıl nitelik kazanır. Sorun anlaşılmamak değildir anlaşıldığında belki içi boşalacak ve yerine bir şey koyamayacağınız olması değilimdir. Gerçeğin oluşması değildir aranan. Belki değişmesidir. Korkutan ve son olarak size şunu diyorum, her ortaya koyduğunuz cümledeki anlamın cevabını saklamayınız. Onu belki de sadece siz değil paylaş masada bilinendir. açıklanmamasıdır belki de acı olan.
 

turko29

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2010
Mesajlar
322
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
65
"Var olma sebebi göreceli bir kavramdır. "
Var olmanın göreceliliği nasıl oluyor bunu biraz açsak, Görecelilik çok sık kullanılan anlamındanda hayli uzaklaşan bir kavram olmaya başladı...
"Var olmam anlamsız olduğunda yaşadığım hayat anlam buluyor."

Burda kullanılan var olma imgesel bir kavram, hayatın var olmasıda, mevcut tepkiye farklı zamanlarda ve ortamda farklı algılamaya neden olacak bir durumdan bahsedilmiyor, Görecelilikte durumun değişmesi halinde algılamanın farrlılığı, ama o durumun yine aynı kalması söz konusu...her şey çok zorlanırsa görecelilik kapsamına sokulduğu sanılır... Güneşin altındaki bir insanla, gölgedeki bir insan zamanın geçiş sürecinde farklı algılamalara gitselerde zaman aynı zamandır, diğer değişkenlerde aynıdır, peki bu bize neyi verir sadece değişkenliğin içerisinde canlı davranışlarınında farklı çalışacağı bilgisini, bu yaşamda bizi nereye götürür sadece çözümlemelerde değişkenlerin farklı değişkenlikleri doğuracağını, yani kavram kendi içerisinde bir döngüye girer çözüm ise emin olmadan daha fazla bilgiye gitmemiz gerektiği ile bu süreç devam eder...
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Her zaman bir açık kapı bırakarak dış dünya bağları kıldan ince çelikten kalın tabiri caizse yok mu dur?

--------

Evet bu var. İnsanlara duyduğum sevgi var.

--------

İnsanlar kendi cennetini, kendi cehennemini ve kendi bildiklerini yaşıyorken onların mutlu ya da mutsuz olduğu hayallerde bırakmak kimine göre doğru kimine göre yanlış olabilir. Fakat çok yakın bir dostumun belki de bana söylediği en anlamlı söz; "Ne olursa olsun hiç bir zaman birilerine bir şeyleri zorla öğretme." derdi. Bu söz den sonra kendimi toparlayabildim. Ve kusabildim içimdekileri, şiirlerime. Şu an bir anlam ya da anlamsızlık aramıyorum hayatımda. İnandıklarım bir elin parmağını geçmez; Yalnızlık, özgürlük, hissetmek(sevgi vs.) ve düşünmek. Bunca şeye sahipken neden daha fazlasını isteyim ki? İnsanlar aç gözlülüğü yüzünden öldürüp ölmediler mi? Kan, nefret, savaş, para, egolar ve nokta(ölüm). Bunlar olmadan bir hayat düşünüyorum. Ve inanın bu bir hayal değil. İnsanlığın asırlarca kaçtıkları tek şeye dönmek istiyorum; Yalnızlığa. Kim bilebilirdi ki kiniklerin ne istediğini ya da Alex Browning, Aristoteles, Aldous Huxley, Cemil Meriç, Alexander Fleming, GANDI, Barnes, Kotzebue ve Talma'nın söylemeye çalıştıklarını? Hayat böyle birşey. Yalnızlığımın kurtuluşum olduğunu düşünüyorum. Fakat hiç bir zaman aklımdan çıkartmadığım tek şey; Ne olursa olsun, dünyada aşılamayacak tek bir duvar bile yok. Bunu da aşabilirim, fakat ben aradığım şeyi buldum. Herkesin kendisini bulabileceğine inanıyorum.
Barış, zevkli, düşünceli ve fakir hayatlar dileğiyle. Kendinize iyi bakın. Çünkü yaşadıklarınızdan size kalan yalnızca o beden olacak.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Ve bu arada, fakir bir yaşamdan kastım. Paranın geçmediği herşeyi yaşamanızı istememdi. İyi uykular.
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Çünkü haykırmak istiyorum yaşadıklarımı.
Paylaşılamayacak tek şey yalnızlık olsa gerek.Siz yalnızlığınızı herşeyden çok paylaşıyorsunuz ve aksine katkıda bulunuyorsunuz.Sevgili Şehrin Yabancısınında dediği gibi bu olsa olsa bir ihanet kendi yalnızlığınıza...
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Ah sevgili Euhemeros,

yazılarını okuyunca beni üzüntüye sevk ettin..

gerçek yalnızlık aslında amaçsızlıktır,

en yalnız ise hasta adamlardır,ölüm döşeğine düşmüş olanlar..

sağlık hazır elde varken bu yalnızlığı da sevmek ne?zaten hepimiz bir gün yalnız olmayacak mıyız?

büyüttüğümüz çocuklar bir bir ayrılacaklar bizden sonra eş,

sonra en yalnız halimizde yanımıza gelecekler,

yalnızlık Allah'a mahsus.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Keşke etmiş olsam. Fakat ne kadar haykırsam da yalnızlığımda yalnız kalacağım. Ben bunu istiyorum. Etrafımdakilerin bilmesini istiyorum. Yalnız yaşamak istiyorum. İlk önce Sibirya'da bir tayga ormanın da küçük kulübem de daha sonra Moğolistan'da Baykal Gölüne ve oradan Baykal Gölünün derinliklerinden çıkan doğal gaz yataklarının gölün üstünde çıkardığı yuvarlak şekillere taş atmak. Ve daha sonra Kanada ve Ölüm Vadisine gitmek istiyorum. Eğer buraların hepsini görürsem kendimi özgür ve yalnız hissedeceğim. Daha sonra savaştan bahseden bütün yakınlarımla ilgimi kesip; Sibirya'ya geri döneceğim. Ve orada Baykal Gölünün üstüne bir delik açıp balık tutarak yaşayacağım. Bunlar benim taptığım hayallerim. Keyfini çıkartmak istiyorum hayatımın tadını. Daha sonra istedikleri gibi öldürebilirler beni. Bir vergi ödemediğim için.

Ve hayatımda yapmak istediğim en uçuk şey gibi gelebilir. Fakat bunu yapmak istiyorum; İyi bir avukat bulup, var olan bütün devletlere dava açacağım. Birer istilacı olduklarını söyleyeceğim ve yaşadığım toprakları benim atalarımın kanlarıyla suladıktan sonra kendi çıkarları adına sömürdükleri için. Ve oralarda asırlardır el koydukları için.

Hayallerimle yaşamayı çok seviyorum. Bana anlamsızlıkta anlam katan tek şey o. Ve bildiğim başka bir şey de umudumu yitirdiğimde yalnızlığımı da yitirmiş olacağım.

Sanırım bu başlığı yalnızca kendi yalnızlığıma ihanet ettiğim için değil. Fakat kendi yalnızlığımı, yalnızlığına bıraktığım için kendimi suçlu hissedeceğim.

İyi ve olanaksız hayaller dileğiyle.

Mutluluğu hiçbir zaman aramayın. Yalnızca, herşeyi yarattığınız gibi onu da yaratın. Tabi bunları nasıl yaptığınızı unutmadığınız sürece...
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Ah sevgili Euhemeros,

yazılarını okuyunca beni üzüntüye sevk ettin..

gerçek yalnızlık aslında amaçsızlıktır,

en yalnız ise hasta adamlardır,ölüm döşeğine düşmüş olanlar..

sağlık hazır elde varken bu yalnızlığı da sevmek ne?zaten hepimiz bir gün yalnız olmayacak mıyız?

büyüttüğümüz çocuklar bir bir ayrılacaklar bizden sonra eş,

sonra en yalnız halimizde yanımıza gelecekler,

yalnızlık Allah'a mahsus.


Size bir cevaptan ötürü yaşlı ya da genç fakat yaşlı, ve ya yaşlı fakat ruhu genç birinin verdiği ve umursamayacağınız dileğiyle şu sözleri söylemek istiyorum.
Daha kaç yıl oldu Felsefeyi tam anlamıyla keşfedeli, yalnızca 2-3 yıl ve bedenime zincirlenmiş anılarımla yaşadığım hayatımdan başka birşeyim yok. Benim olan hiçbir şey yok. Bu beden bile bir gün doğduğu yere dönecek. Hayatım yalnızca bir kuş ile kurulan bir arkadaşlık gibi. Yalnızca uçuyoruz gitmek istediğimiz yere. Fakat yolumuz ne zaman ayrılacak. Ne zaman hissedeceğim onun yalnızlığını? Ve ne zaman yalnızlığımda kavrulacağım? Şu an yalnızca yapmak istediğim şey, "The Beatles - I'm A Loser"ı dinlemek. Sonunda bu kaybediş varken, anılarımı hiçe saymak istemiyorum. Hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz bunu unutmayacağım. Yalnızca anılarımda bile yaşayabilirim. Ve sonunda kendi mutluluğumu hissedebileceğim.

Ve son 3 aydır yaptığım tek şey de bu. Yalnızlığımı anlatmak istiyorum. Çevremdekilerin anıları olmak istiyorum ve sonunda onunların anılarıyla yaşamak... Ta ki dur deyinceye kadar. Bu foruma da katılma niyetim buydu. Kendimi(Yalnızlığımı) paylaşmak...
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Sevgili Euhemeros,

Benim hayalim aslında kimsenin olmadığı bir tarla ve ufak bir ev,ne tüp olsun ne tv ne teknoloji..biraz bahçem iki köpeğim,tavuklarım,sütünü içeceğim bir kaç koyunum..çünkü bu DEVLETİN DAYATTIĞI YAŞAM TARZI beni işkence ederek öldürüyor her gün.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Birebir, keşke herkes sizin gibi düşünebilse. İnsanlar farkına varabilmesi için hayatını vermeliler. Savaşarak fakat kan dökmeyerek. Uğrunda anılarını öldürerek fakat bunları bilerek...
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Sevgili Euhemeros,

Geçenlerde EP tv'yi izliyorum orada şehirden kaçan birkaç kişinin yaşamları anılıyordu sohbet yapıyorlardı..biri,diğeri için dedi ki;şu adam var ya adı Agop,o beyoğlunun mekan adamıydı,ortam adamıydı ama bir gün tüm varını yoğunu sattı kendine 50 litrelik bir sırt çantası tava tencere çakmak çıra ve biraz da para aldı,paranın geri kalanını istanbulun meşhur camisinin musalla taşına bir çanta dolu şekilde bırakıp döndü..

tüp yok,çay odunla,yumurta taze,süt koyundan..manzara mı?çık otur kapıya kuş cuvıltılarını dinle,kitap oku,kendini oku..

işte bu dedim..agaçlar.net'te dereden kendi elektiriğini bile üreten vardı..hayat o..bizimki inan yaşamak değil.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
İnanın bizim bir tavuk çiftliğindeki 15 gün önce civciv iken. 15. günün sonunda tavuğa dönüşmüş, hormon patlaması yaşamış bir tavuktan hiç bir farkımız yok.
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
euhemoros; sizin formda bir bütün olarak değerlendirdiğimde; düşünsel anlamda bulunduğunuz konumu, biraz kendinizi soyutlamış görüyorum. Yaşama sevinciniz kaybetmişsiniz dersem bana kızarmısınız. Siz önerim; sizi var eden çevreye dönün demiyorum ki bütün algılarınızın sonucudur bu istediğiniz yaşam tarzı. Oysa ben sizin korkak olduğunuzu düşünüyorum. Bir gün erkenden kalkın tabi uykusuz kalmamak şartıyla erken yatın. Bir hastane morguna gidin. İzin isteyin ölen insanlara bakın. Morgda ölü yıkayıcıları ile sohbet edin. Oradan çıkın hastanenin yoğun bakım odasına makineye bağlı insanları görün. Ve onların anlamsız gibi bakan gözlerine bakın. O derin gören bakışınızla oradan çıkın kimsesiz çocuk yurtlarını ziyaret edin. Bir kutu çikolata alın dağıtın. Ve o çocukların çok anlam yüklenmiş gözerine bakın. Belki yaşama sevincini orada görürsünüz. Yinemi olmadı. Tatmin olmadınız mı? Olur, şimdide herhangi bir hastanenin yeni akıl hastası konmuş insanlarını görün onlarla konuşun inan hiç yabancılık çekmeyeceksiniz. Kendimden bilirim hiç çekmedim sakın size deli dediğimi sanmayın. İşte bunlar değil ama televizyonlarda nette izleyip isteğimizde bir tuşla değişmeyen yaşamlardır.bu arada ben sizin o tarif ettiğiniz yaşamı tam olmasada yaşadım.:):)
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Konu kaldığı yerden devam edebilir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst