Suruç Katliamı ve göstermelik IŞİD Operasyonu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Suruç Katliamı ve göstermelik IŞİD Operasyonu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 579 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Suruç Katliamı ve göstermelik IŞİD Operasyonu
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Namlular bize çevriliyken, bombalar içimizde patlarken beyaz mendil sallamanın mantığını yoktur. Düşmana karşı direnmek en kutsal görevdir.

Suruç’ta bombayı patlatanların açık adresi belli; bombayı oraya gönderen de emri veren de belli. O el aynı el; Gezi’de, Roboski’de, Reyhanlı’da da aynı el vardı.
IŞİD ilk Reyhanlı patlamasında ismini duyurmuştu. MİT “Yok canım, sen daha bunu yapacak güçte değilsin” demişti. IŞİD’i kimin beslediğini ve büyüttüğünü, militanlarını hastanelerde kimin tedavi ettiğini, silah ve eğitimini kimin verdiğini hepimiz biliyoruz.
Şimdi sözde düşman kesilmiş birbiriyle savaşıyorlar. Kim bunlar? Baba ve oğul. AKP iktidarı 13 yıldır bizi aptal yerine koymakta. Biz dediğim de tüm ülke… Bunların yiyenleri zaten oy vermekte; yemeyenleri de muhalif… Bununla mücadele edenler bombalarla, silahlarla katledilmekte şu an.
Suruç Katliamı’ndan sonra devlet beslediği IŞİD’e karşı sözde mücadeleye başlamış. Ancak, gözaltına alınan, evinde infaz edilen ve cenazesi ailesine verilmeyen devrimciler? Suruç Katliamı’nı protesto edenlere uygulanan işkence asıl hedefin IŞİD değil devrimciler olduğunu açıkça gösteriyor.
“3-4 adam gönderirim, 7-8 füze attırırım.” diyen kara kutunun/kanlı elin Suruç Katliamı’nın organizatörü olduğunu düşünmemek aptallık değil de nedir? Her gün yaralıları kendi araçlarıyla hastanelere taşıyan asker/polis “Bu sefer olmaz!” diyerek sınırda yaralı IŞİD’çiyi almıyor ve bir asker katlediliyor.
Öncesinde zaten zemin hazır: Suruç’ta bomba patlatılmış ve IŞİD’e sol kesimin tepkisi iyice yükseltilmişken apolitik olan tatlı su solcularının da dikkati çekilmiş, tepki vermelerine neden olunmuş.
Planın geri kalanı basitti: On yıllarca kol kola yürüdükleri tüm kazanımlarını borçlu oldukları paralel yapı olayındaki gibi basit bir “Askere kurşun sıktılar” reklamıyla düne kadar IŞİD’çi olan AKP kadroları bir anda IŞİD düşmanı kesiliverdi.
Göstermelik IŞİD operasyonunda namlular bombacıya değil bombayla katledilenlere çevrilmiş ve oynanan oyuna destek için kafa kesen IŞİD ile devrimci örgütler bir kefeye konmuştur.
AKP kadrolarında sorgulama olmadığı ve biat olayını “Reis ne derse odur!” olarak anladıkları için dost düşman, düşman dost olabiliyor tek bir kelimeyle. Aziz Nesin’in dediği gibi “Sıçmak günahtır!” dense altına edecek bir kitle bu. IŞİD’in daha önce de asker katletmesi kimsenin umurunda değil. Reisin söyledikleri kanun; sorguluyorsan, zaten bizden değilsin.
Suruç Katliamı’yla gelen tepki ve hemen ertesinde asker katledilmesi oyunu başlatmış ve devrimcilere baskınlar başlamıştır. Gözaltı ve infazları izlerken çoğu kişi de “Hepsi terörist!” diyerek sapla samanı karıştırmış, sözde bombayı patlatan IŞİD’e yapılan operasyonda katledilen ve işkence görenler Suruç Katliamı’nda katledilen canların kardeşleri bizleriz.
Göstermelik IŞİD operasyonunda namlular bombacıya değil bombayla katledilenlere çevrilmiş ve oynanan oyuna destek için kafa kesen IŞİD ile devrimci örgütler bir kefeyekonmuştur.
Oynanan oyunun bir sonraki ayağı Suriye’de kafa kesen bu IŞİD tekfircilerine karşı büyük başarılar elde eden Kürtlerin önünü kesmek için sözde IŞİD’e yapılan operasyonlarda Kürt mevzilerinin vurulmasıydı. Baş katilin “Ne pahasına olursa olsun, güneyimizde yeni devlet kurdurmayacağız!” derken orada varlığını kaç yıldır sürdüren ve silah-petrol ticareti yaptığı sözde İslam devletine karşı vermediği mücadeleyi -ki bizzat desteklediğini ve oradaki bu oluşumun baş destekçisi olduğu ortadayken- bu sözleri sarf ederken vatanını koruyan Kürtleri hedef aldığı açıktı.
O sözler boşuna söylenmedi, o sözlerin bugün için söylendiği açıktır. Tabii ki bütün bunlar olurken ulusalcı beyinler bu süreçte de komik duruma düşmekte ve ciddiye alınmamaları gerektiğini bir kez daha ortaya koymakta -ki zaten aldıkları oy oranı da ortada.
Suruç Katliamı’nı PKK’yle işbirliği dayatması olarak veren Aydınlık paçavrası ve ulusalcı avaneler paralel yapıya karşı Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladığı gibi burada da Kürtleri hedef almaktan ve onlarla mücadele edilmesi gerektiğini ve bunun için Erdoğan’ın yanında yer alacaklarını söylemekten geri durmamaktalar.
Türkiye’de on yıllardır süren Kürtleri asimile ve yok etme (sadece Kürtler değil tüm diğer renkleri yok etme, merdiven boyama eylemlerinde renklerin griyle kapatılması TC tarihinin en iyi özetidir) şimdi aynı süreç Suriye’de devam ettirilmektedir.
Reyhanlı Katliamı’yla Hatay’da Alevi-Sünni çatışması hedefleyenler şimdi de Suruç Katliamı’yla devrimcileri ve Kürtlerin başarısını hedef almaktadırlar. Bu savaş oyununda zalimlerin kaybetmesi elbette örgütlü halkla olacaktır. Direnen ve direnerek birleşen halkları hiçbir güç yenemez.
Namlular bize çevriliyken, bombalar içimizde patlarken beyaz mendil sallamanın mantığını yoktur. Düşmana karşı direnmek en kutsal görevdir. 3 günde 900’e yakın kişi terör örgütü üyeliğinden gözaltına alınmıştır ve bunlardan gözaltına alınan IŞİD’çi sayısı 50’yi bulmamaktadır.
Asıl hedefin kim ve ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Kaynak: Zafer Cömert / Gezite

 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst