Suriye’deki iç savaşta kim kimle savaşıyor?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Suriye’deki iç savaşta kim kimle savaşıyor? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,879 kez görüntülenmiş, 7 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Suriye’deki iç savaşta kim kimle savaşıyor?
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan asil

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Her şey Mart 2011’de Dera kentindeki bir duvara, Beşar Esad aleyhine grafitiler çizilmesiyle başladı. ‘Fail’ olarak belirlenen 15 genç tutuklandı. Tutuklamaları protesto eden göstericilerin üzerine güvenlik güçleri tarafından ateş açıldı…

Fitili o gün ateşlenen Suriye’deki iç savaş tüm şiddetiyle sürüyor. Ne zaman, nasıl biteceği de belli değil.

Bilinen, geri kalan dört yılda 200 binden fazla insan hayatını kaybettiği, milyonlarca insanınsa evlerini tek etmek zorunda kaldığı, ülkenin paramparça hale geldiği…

suriye-harita.jpg


Rejim doğudaki kentlere sıkışırken, ülkenin büyük bölümü Irak İslam Şam Devleti’nin eline geçti.

Ülkedeki etkin diğer gruplarsa El Nusra Cephesi, Ahrar eş Şam, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Halk Savunma Birlikleri (YPG).

Peki Türkiye’nin gündeminde Suriye’nin kuzeyine bir müdahaleyi bulunduğu şu günlerde Suriye’de kim kime karşı çatışıyor?

IRAK ŞAM İSLAM DEVLETİ

Suriye’nin yarısından fazlası, 2004 yılında ‘Tevhid ve Cihat‘ adıya kurulan ve 2014’te hilafet ilan ederek ismini ‘İslam Devleti‘ olarak değiştirdiğini açıklayan IŞİD’in kontrolünde. Örgütün lideriyse Ebubekir el Bağdadi.

Suriye’nin yanı sıra Irak’ta da hatırı sayılır bir gücü bulunan grubu diğer radikal İslamcı örgütlerden ayıran özelliklerin başında sayıları binlerle ifade edilen ‘yabancı savaşçı‘ları geliyor.

Ülkede nüfus yoğunluğunun az olduğu doğu kentlerine ek olarak Suriye’nin merkezi ve kuzeyini kontrol altında tutan IŞİD, başkent Şam yakınlarındaki küçük bir bölgede de hakim.

Örgüt, geçmiş dönemlerde bölgede savaşan diğer gruplarla mücadele ederken son dönemde Suriye ordusunun kontrolündeki bölgelere saldırılar gerçekleştiriyor.

IŞİD’in ülkenin kuzeyi dışında kalan bölgelerdeki ilerleyişi ve yabancı rehineleri infaz ettiği anlara dair yayınladığı vahşice görüntülerin ardından geçtiğimiz yıl ABD öncülüğünde bir koalisyona gücü oluşturuldu. Bu güce bağlı savaş uçakları eylül ayından bu yana IŞİD hedeflerine hava saldırıları düzenliyor.

EL NUSRA CEPHESİ

Suriye’de ikinci en güçlü muhalif grup el Kaide’nin Suriye’deki kolu sayılan el Nusra Cephesi.

Son olarak, mart ayında Suriye askerlerinin kontrolündeki İdlib’i ele geçiren ‘Fetih Ordusu‘na öncülük eden örgüt, ülkenin güneyinde de çok sayıda bölgenin kontrolünü elinde tutuyor. Öte yandan örgüt, Suriye’nin kontrolü için IŞİD’le de mücadele halinde.

Zira 2013 yılında el Nusra Cephesi lideri Ebu Muhammed el Golani el Kaide’ye bağlılığını bildirdikten kısa süre sonra bir açıklama yapan el Kaide, Suriye’deki temsilcisinin el Nusra Cephesi olduğunu ve IŞİD’i tanımadığını duyurdu.

Golani’ye göre el Nusra Cephesi militanlarının yüzde 30’unu yabancı savaşçılar oluşturuyor.

ÖZGÜR SURİYE ORDUSU

Suriye’nin büyük bölümü iki radikal İslamcı grubun kontrolü altında olsa da, Özgür Suriye Ordusu çatısı altınında birleşen muhalif grupların güneydeki üstünlüğü sürüyor.

Suriye’deki iç savaşın başladığı Mart 2011’de, Suriye ordusundan kaçan askerler tarafından kurulan örgütün bügüne dek elde ettiği en büyük başarıysa Ürdün sınırının ve buradaki askeri üssün kontrolünü ele geçirmek oldu.

Örgüt Suudi Arabistan başta olmak üzere Beşar Esad yönetiminin sona ermesi gerektiğini savunan ülkelerden destek görüyor.

AHRAR EŞ ŞAM

İç savaşta giderek öne çıkan örgütlerden biri ise Körfez ülkeleri tarafından desteklendiğine inanılan Ahrar eş Şam.

Mart ayında İdlib’i ele geçiren ‘Fetih Ordusu‘nu oluşturan en önemli unsurlardan biri olan örgüt, İdlib’de çatışmalar sırasında 28 komutanını kaybetti. Bunların arasında el Kaide’nin kurucusu Usame bin Ladin ve şimdiki lideri Eymen ez Zevahiri’ye yakınlığıyla bilinen Ebu Halid es Suri de vardı.

Suriye’nin kuzeybatısında etkin olan örgüt, son dönemlerde güneydeki etkinliğini de arttırdı.

İSLAM ORDUSU

Suriye’de etkinlik gösteren bir diğer İslamcı örgüt, 2013 yılında Şam yakınlarındaki Guta’da kurulan İslam Ordusu. Örgüt lideri Zehran Alluş’a göre, İslam Ordusu’nun 7 bini Şam kırsalında olmak üzere toplam 17 bin militanı var.

Alevilerin, Suriye halkının ‘bir bölümü‘nü oluşturduğunu söyleyen örgüt, Esad’ın devrilmesinin ardından her Suriyeli’nin ülkelerinin geleceğini istedikleri gibi inşa etmekte özgür olacağını söylüyor.

HALK SAVUNMA BİRLİKLERİ

Bugüne dek IŞİD militanlarına karşı en büyük başarıyı elde eden grup Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu YPG oldu.

ÖSO ve Iraklı peşmerge güçleriyle ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun hava desteği verdiği YPG savaşçıları ilk olarak IŞİD tarafından dört ay boyunca kuşatma altında tutulan Kobani’nin kontrolünü ele geçirdi; geçtiğimiz ay ise Tel Abyad’ı IŞİD’den temizlemeyi başardı.

Ankara’ya göre ise YPG’nin IŞİD karşısında elde ettiği bu başarılar Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasının önünü açabilir.

SURİYE ORDUSU

Suriye ordusu, Mart 2011’de başlayan iç savaştan bu yana ülkedeki gücünü ciddi oranda kaybetti. İç savaştan önce 300 bin askeri olduğu bilinen Suriye ordusunun bugünkü personel sayısının 150 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Hali hazırdaki sıcak çatışmalarda yer alan asker sayısı ise on binlerle ifade ediliyor. Bunun temel sebebi, isyancı grupların son dönemde kazandığı başarılar. Asker sayısını artırmak isteyen Şam rejimi de, ön saflarda savaşacak askerlere daha fazla maaş vaat ediyor.

Suriye ordusunun, isyancı gruplara karşı elindeki en güçlü silahsa savaş uçakları.

HİZBULLAH

Suriye’de etkin bir diğer grup, Lübnan merkezli Şii Hizbullah örgütü. Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın ‘esas müttefik’ olarak nitelediği Hizbullah, Tahran yönetimiyle de yakın ilişkiler içinde.

Hizbullah’ın en etkin olduğu bölge ise Suriye’nin Lübnan sınırındaki Kalamun dağları ve çevresi. Öte yandan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, mayıs ayında yaptığı bir konuşmada Suriye’deki etkinliklerini yoğunlaştıracağını duyurmuştu.

Suriye’deki iç savaşta yer alan diğer gruplarsa şöyle:

Şam rejiminin desteklediği militanlar: Suriye askerleriyle birlikte savaşan militanların büyük bölümünü ‘Ulusal Savunma Gücü‘ çatısı altındakiler oluşturuyor. Militan sayısının on binlerle ifade edildiği Ulusal Savunma Gücü, rejim tarafından Suriye ordusundan daha sadık olduklarına inanılıyor.

İranlılar: Tahran yönetimi, dört yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta Beşar Esad’ın en sadık müttefiki olarak görülüyor. Kesin rakam kesin olarak bilinmemekle birlikte bugüne dek 400’den fazla İran askerinin Suriye’de savaştığı sırada öldüğü belirtiliyor.

Afgan savaşçılar: Çok sayıda Şii Afgan militanın İran askerleriyle birlikte Suriye’de savaştığı biliniyor. Ancak sayılarına ilişkin kesin bir rakam yok.

Iraklı savaşçılar: Rejim saflarında savaşmak için çok sayıda Şii Irak militanı Suriye’ye gitti, ancak çoğu yerleştirildikleri üsse IŞİD’in düzenlediği saldırının ardından Irak’a döndü.

 

MorteFlore

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 Nis 2015
Mesajlar
64
Tepkime puanı
2
Puanları
6
Yaş
29
Guantanamo Hapishanesi’nde mahkumlara giydirilen tulumların rengi olan turuncu, Irak ve Suriye’deki eylemleriyle dünya gündemine oturan IŞİD’in yayınladığı videolarda da karşımıza çıktı. Suriye’nin Rakka kentinde kafası kesilerek öldürülen Amerikalı James Foley’e, Guantanamo’daki tulumlara gönderme yaparcasına turuncu bir giysi giydirilmişti. Ancak iki turuncu arasında ton farkı mevcuttu. Yapıt, Guantanamo ve Rakka’da karşılıklı olarak kullanılan tulumların görüntülerinden dijital ortamda damlalıkla alınan iki turuncunun degradeyle birbirine bağlanmasıyla oluşur. ‘Modern dünyaya savaş açan’, köktencilik iddiasındaki bir yapı ile, onu yokederek dünyaya huzur getireceğini söyleyen Birleşik Devletler’in aynı renkte buluşmasının yarattığı ironiyi dışa vurur. Turuncular buluşurlar, kaynaşırlar, tüm duvar sathına yayılır, alanı kapsarlar.
Başka bir renge alan bırakmazlar.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Bizimkilerde silahlari El nusra ile OSO'ya gonderdi diye biliyorum. Kamplarda egitimler verildi, yoneticileriyle cok defa toplantilar yapildi vs.. Maalesef Suriye oyle bir hale geldiki bu gruplarin hepsinin arkasinda baska devletler var. Iran, Rusya, Cin, ABD, Suudi Arabistan, Katar, Turkiye bunlar harici NATO vs.

Muhalif gruplarin icinde tam olarak kontrol edebilecekleri bir yapi gorselerdi ESAD'in helvasini coktan yemistik vesselam
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GÜZEL AÇIKLAMIŞ (AKTROLL DEĞİLDİM,AMA ÖYLESİN DEDİLER ÖYLE OLAYIM BARİ :)

Bunların bir kısmı “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor” diye dünyanın en ahlaksız iftirasını atıp “Kanıtlamazsanız şerefsizsiniz! Yapmayın etmeyin! Bu vatana ihanettir! İftiradır! Provokasyondur!” denildiği halde, devam etmediler mi?

Hatta hala etmiyorlar mı?

6-8 Ekim'i de bu yalanın üstüne bina edip Demirtaş’ın tek twitiyle çocuklar dahil 50’den fazla insanı öldürmediler mi?

Şimdi Suriye’nin kuzeyinde ABD-İsrail-İngiltere senaryolu PKK-IŞİD figüranlı ‘Koalisyon Devleti’ kurulmasına karşı ‘Güvenli Bölge’ için hazırlanan Türkiye’ye ne anlatıyorlar?

‘Yardım ediliyor‘ dedikleri IŞİD, Türkiye’ye karşı korku içinde hendek kazıyor, bunlar neden suskunlar?

Hani Türkiye IŞİD'e yardım ediyordu? Önünü keserek mi ediyor?

Yoksa maksat 'Türkiye'ye zorla IŞİD'i vurdıralım ki ABD-İsrail-İngiltere kırması IŞİD de Türkiye'yi vursun, AK Parti'ye oy kaybettirsin, Erdoğan gitsin' idi de bu çakallar bunu böyle açık açık söyleyemediler mi?

Efendim? Üstüne mi bastım? Ayağımı mı çekeyim?
Ondan mı konuşamıyorlar?

Elbette hiçbirşey diyemezler, çünkü fitneciler konuşamazlar!

Peki biz ne diyoruz?

AR-SIZ VAAAR!

*****

Bir kısmı düne kadar ‘Çözüm Süreci İhanettir’ dedi.

“Ülkeyi vatanı PKK’ya sattınız” dedi.

“Yapmayın etmeyin, amaç akan kanı durdurmaktır, bu en büyük reformdur” dediğimiz halde susmadılar.

Fethullahçılar sahipleri öyle emretti diye diğerleri de 3-5 oy için devam ettiler.

Şimdi Türkiye, Esad’la işbirliği ve IŞİD’le muvazaa içinde fırsatçı ve sipariş planlar yapan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’e ‘hiza nasıl çekilir’ dersi vermeye hazırlanırken neredeler?

Salih Müslim ve PYD, Türkiye’den NATO’ya sığınıyor!

Erdoğan ve Türk Ordusu için kimin ne dediği hiç farketmez çünkü mühim olan Vatan'ın ve Millet'in selametidir. Bu uğurda gereği neyse yapılır.

Vatan, siyaset üstüdür.

Orduda kuraldır: Emrin gereği yapılır, yorumu değil!

Şimdi de o yapılacak...

Bu ‘Vatanı PKK’ya sattınız’ diyenler nerede ve ne diyorlar?

Elbette hiçbirşey, çünkü iftiracılar konuşamazlar.

Peki, biz ne diyoruz?

ARSIZ VAAAR!

*****

Süleyman Şah Türbesi ve oradaki ‘Türk Toprağı, Alpaslan Türkeş döneminde bile yer değiştirmişti.

Erdoğan, AK Parti ve Genelkurmay duruma baktı..

IŞİD ve PYD zaten Batı kuklasıydı.

50 askerimizi şehid edip ‘ben yapmadım’ diyerek katliamı ‘faili meçhul’e dökebilirlerdi.

Sonra vur da hangisini vur!...

Türkiye, türbeyi geri çekti.

Erbil’de vatandaşlarımız rehin alındığında ‘Konsolosluğu boşaltıp çıkmalıydık! Macera aramamalıydık!’ diyenler Süleyman Şah Türbesi, santimetrekaresine kadar hesaplanıp Suriye içinde yer değiştirdiğinde ne dediler?

“Vatan toprağını bıraktık!”

Bir tezvirat bir yaygara, aman ya Rabbi!

Hadi, o populist tezatları geride bıraktık diyelim...

Dün Türkiye Süleyman Şah’ı geri çekip askerlerini PYD-IŞİD karambolünden korurken şahin kesilenler, bugün güneyimizde devletimize ve milletimize kuşatma yapılırken, Türkler'e bir 'Emperyalist Koridor' çekilirken ve elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti refleks gösterirken ne diyorlar?

“Suriye’ye döneriz! İç savaş çıkar!”

‘Provokasyon yapacağız! Biz hainliğe alıştık! Yine ülkemizi arkadan vuracağız! Kendi vatandaşlarımızı öldüreceğiz! Azdık kudurduk! Belamızı arıyoruz!’ diyemiyorlar da öyle diyorlar...

Bitmedi!

Esad ve yerli çakalları 4 senedir ne diyor?

“Türkiye Suriye’yi bölmeye çalışıyor!”

Suriye’nin toprak bütünlüğünü 'Lazkiye’de Nusayri Krallığı' hayali kuran Mezhepçi Tecavüzcü Katil Esad’dan çok ve kesinlikle daha samimi savunan kim?

Türkiye!

Türkiye’nin güneyinde Suriye’nin kuzeyinde IŞİD psikopatlarının çakma emirliğine veya Batı kuklası PKK-YPG-PYD’nin gecekondu devletine izin vermeyen kim?

Başkomutan Erdoğan ve Türk Ordusu!

Tam bu anda Suriye’yi gerçekten bölmeye çalışan PYD’ye destek olan kim?

Beşar Esad ve Aydın Doğan destekli Türk BAASI.

Bunca tezata karşı ne diyebilirler?

Hiçbir şey çünkü tasmalılar konuşamazlar.

Biz ne diyoruz?

ARSIZ VAAAR!

*****

ABD-İsrail-İngiltere kulağından tutup Tel Abyad’a gönderdi diye giden ve bu yüzden boş bıraktığı Kobani’de kadın çoluk çocuk demeden 200 Kürd’ün IŞİD canilerince kesilmesine neden olan kim?

YPG.

Buna rağmen hala Kobani’ye sızan IŞİD’çilerden birinden Akçakale-AFAD kimliği çıktı diye Türkiye’ye 2.Kobani Şiddeti’ni yaşatmak için fitne çıkaran kim?

Başta HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, sonra Osman Baydemir ve tüm HDP.

Oysa "Şahsı tanıyoruz! Provokatördür! Bunun için de Akçakale'den ve kamptan attık zaten! Suriye'ye de kaçak yollardan geçmiş!" açıklamasını yapan kim?

AFAD.

"Kobani'deki herkes can kardeşimizdir" diyen kim?

Türkiye.

Kobani’ye 5 ayda 2000 (yazıyla iki bin) TIR yardım gönderen kim?

Türk Devleti.

Zaten IŞİD’e karşı Kobani’ye Özgür Suriye Ordusu’nu da Barzani peşmergelerini de Türkiye üzerinden sokan kimdi?

Türk Devleti.

“Türk Devleti olmasa Kobani IŞİD’in eline geçerdi!” şeklindeki mertçe itirafı yapan kim?

Barzani!

Bütün bunlara rağmen hala Erdoğan'a ve Türk Devleti’ne dil uzatanlar şimdi ne diyor?

Hiçbir şey!

Çünkü nankörler konuşamazlar.

Biz ne diyoruz?

ARSIZ VAAAR!

*****

ABD Parlamentosu’nun siparişi üzerine Halkbank’a operasyon düzenleyen, yanına da garnitür cinsinden tapeler yerleştiren Vatan Haini Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ’nün kara propagandasını kendine nakarat edip “Hırsız vaaar!” diye bağıranları hepimiz ibretle izledik.

Sonra ne oldu?

CHP saymaya bile gerek olmayan astro-vaat’lerle noterin yolunu tuttu.

Kemal Kılıçdaroğlu’na “kaynağınız nedir?” dediklerinde utanmadan sıkılmadan “hazine dolu” dedi.

MHP arkasından yürüdü, benzer vaatlerle devam etti.

HDP tam komik!

Yunanistan’ın 1.6 milyar dolar borcunun süresi bugün doluyor ve resmi açıklama ile ‘ödemeyeceğiz!’ dedi yani iflas bayrağını çekmeye başladı.

Ertuğrul Kürkçü ise “Yunanistan’ın borcunu Türkiye ödesin, hiç olmazsa sıfır vaizle borç versin” dedi.

Oysa HDP Lideri S.Demirtaş daha geçen ay, 16 Mayıs 2015’te ne demişti?

“Allah'ın ilk emri oku'dur! Çal, hırsızlık yap değildir!”

AK Parti hırsız ise, Yunanistan’a bedavadan 1.600.000.000 Dolar yani 4.300.000.000 milyar Türk Lirasını yani eski parayla 4.300.000.000.000.000 yani 4.3 katrilyon parayı nereden nasıl vereydi?

Demek var ve HDP de bunu biliyor ki “Verelim” diyor.

Demek Demirtaş’ın o iftirasındaki tek mantıklı taraf, çamurun 16 Mayıs’ta yani 7 Haziran seçiminden önce atılmasıymış!

CHP’si, MHP’si, HDP’si!

Biraz olsun, utanmayı düşünüyorlar mı?

Utansalar da sessiz olmak zorundalar, ağabeyleri kızar, kasetleri çıkar, duman olurlar!

Asrın Münafığı’ndan porno şantajı yeyip zorla Batı’nın tasmasını takarak Erdoğan’a saldıranlar, konuşamazlar.

Peki biz bu durumda ne diyoruz?

ARSIZ VAAAR!

*****

Bizi üzen, sakin kafayla düşündüğünde Erdoğan'ın öyle parayla malla mülkle gemiyle vs işi olmadığını, her dakika milleti ve vatanı için çırpındığını görüp "Yahu yanlış yapmışız! Bu adama karşı piyasa yalanlarıyla doldurmuşlar bizi! Adam gibi adam işte!" diyemeyen Vatan-daşlarımızdır...

Diyen vicdan sahipleri çok, e-mail ve mesajlar atıyorlar, okuyoruz...

"Çok terledin ama seni şimdi anlıyoruz! Erdoğan adam gibi adam! Öyle olmasa ne kadar Arsız varsa buna karşı birleşmezdi! Bundan sonra beraberiz kardeşim!" diyen yiğit erkekler ve delikanlı hanımlar için Allah'a sonsuz hamdolsun...

Biz 'Biz' olduktan sonra dünyanın bütün Arsızları birleşip saldırsalar da, hiçbir sonuca ulaşamazlar!

Çünkü Allah, arsızları sevmez...

FATİH TEZCAN
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Fatih Tezcan'i kistas alacaksak, bu meseleleri hic konusmayalim beraber. Biraz daha tarafsiz olma ihtimali olan (misal Ali bayramoglu ) gibi ki Mufus Yuksel'de olabilir yazarlari paylasim bari burada. Tezcan kaleminden irin damlayan, agzi bozuk biri maalesef. Kaale alinabilecek bir otorite degil.
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu sefer benim hislerime tercüman olmuş.Bir dahaki sefere bakarız.

Şu da var ki; bazılarının kaleminden damlayanlar bazılarına irin olurken,bazılarına bal olur.

Bu da gerçek,gözden kaçmasın.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:53 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:05 ----------

Artık klavyemizde Yusuf Musuf ediyor.
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Fatih Tezcan kendi okurunun akli kadar yaziyor olabilir, ancak biz bu sacmaliklari yutacak degiliz. Saniyorki alem gerizekali, bir tek kendisi akilli. Sanki silah gonderidigi gruplar kurumsal yapisi olan, herhangi birlik veya beraberlik anlayisi icerisinde belli bir merkezden yonlendirilen, hic yanlisi olmayan, temiz muminler. E oyle ya, alni secdeye degenden bize zarar gelmez.

TEZCANin fedailigini yaptigi Tayyib efendi ve cetesi, Suriye'ye silah gonderdi. Bu silahlar "Ben Esad'a karsi savasiyorum" diyen ne idugu belirsiz yoldan gecen vatandasa dagitildi. Kimin elinin kimin cebinde oldugu belli olmayan, dunyanin en buyuk acik silah pazari Suriyede, bu silahlarin buyuk bir bolumu ISID in eline gecti, cunku bolgede parasi ve istegi en yuksek olan ISID idi.

Eger bir memlekette ic savas baslamis ise, baslamak uzere ise, buna meyletmis bir durum var ise, insan oldugunu, musluman oldugunu, iman sahibi oldugunu, allaha peygambere inandigini iddia eden bir kisinin yapmasi gereken en son sey, buraya silah gondermektir. Bizim Tayyib ve avaneleri ise, yiyecek ve ilac gondermeden once, silah gondermeye basladi.

Bunca akan kanin sorumlusu once Tayyib, sonra ona bu akli veren BUYUK OSMANLIci avaneleri, sonrasinda bunlara oy verip memleketin basina getiren secmenleri, sonra bu memleketi bu capulcu takimina birakan memleketin geri kalanidir, yani sen ben o, hepimiz, alayimiz, cumlemizdir. Bir FETIHCI egomuz ugruna, butun bir milleti zelil ettik. Gunahimiz buyuktur.

Bunun hesabini herkes uzerine dustugu kadari ile obur dunyada verecektir. Suriyede katledilen, surgun edilen, esir edilen insanlarin iki eli yakamizdadir, bu pislik hepimizin ellerini kirletmistir.

Hepimizin elini kirletmis bu sapkin azginlar surusu Tayyibciler, FATIH TEZCAN ve benzerleri istedikleri kadar anirabilirler, kendilerini masum sut dokmus birer kedicik ilan edebilirler, amma, ALLAHIN laneti uzerlerinedir. Isledikleri gunaha butun dunya sahittir. Cehennemin cukurlari bu odunlari beklemektedir.

Yanlarina cira olmak istemeyen, biat degil, TOVBE etsin!
 
Son düzenleme:

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hepimiz en iyi tarihçiler,stratejistler falan filan olduk vesselam.

(Ben hariç,bir ben olamadım :)))
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst