- Konbuyu başlatan
- #1
K
kuzeys
Ziyaretçi
gerçekten de günümüz tablosu böylemi;
darbeler,rejimler, turuncu devrimler derken bir sabah uyandığımızda gerçekten söyledikleri gibi başka bir ülkede mi uyanacağız. kahvaltıda bal,yumurta,zeytin peynir yerine hurma mı yiyeceğiz yer sofrasına çöküp bir ekmeği dilimlemeden bağdaş şeklinde hart diye koparıp yi kirvem mi diyeceğiz.. tangaların stringlerin yerini haşemalar mı alacak artık mikili boxerlar olmayacak mı. Çocuklarımız sünnet edilirken daha fazlamı kesilip atılacak uçkurları..
yok yok bunlar ancak mizah dergilerine konu olacak abartılar. tarih bazı evrelerde güneş tutulması yaşamışsa da insanlık her zaman uçkuruna zevkine şevkine meşkine dikkat etmiştir. Bunun en ilkel örneği kendini yapraklarla dallarla sallarla süsleyen insanlardır. hem zaten MGK'da demedimi irtica ortamı yok diye tüm irticacılar Silivri'de.
Peki hal böyleyken biz şah'a gitmiyorken kanatlarımız nereye uçuyor o zaman. Yandaşı, muhalifi göz altına alınıyor, ortadoğu parçalınıyor, kaddafi iç savaş diyor. Derin devlet yalpalıyor..encümen-i danış susarken trende ayak uyduruyor. Mehmet kara emin vergi rekortmeni olurken sabancı ve koç 8 sene öncesinin şartlarında piyasadaki yerini koruyup göz önüne çıkmazken otoyollardaki jeeplerin sayısı artıyor ve türbanlılar göze batıyor. 80'lerin çocukları büyümüş sistem içerisinde kendilerine yer arıyorlar. Solcular en azılı sağcılar olmuşken sağcılar sosyal demokrasi diye için için yanıyorlar.
güzel ülkemde daha neler neler oluyor da benim zırvalarım ancak buna yetiyor.
bugün geçnçliğimde sokaklarını caddelerini çokca aşındırdığım bir mahalleye gittim. ve ana cadden uzaklaşıp ara sokaklara daldım tüm duvarlar kızıla boyanmış ve en güzel kızıl bizim boyada dermişcesine;
kahrolsun faşizm; yaşasın löp; haydi öp gibi sloganlar afişler ve yazılamalar arasında dolanırken bir tanesinin bile yaşadığımız en ufak soruna deyinmediğini tekrar tekrar görürken 8 mart emekçi kadınlar günü afişlerine bir hayli güldüm..çünkü onlar bile basın ve medya kuruluşları gibi insanları gerçek sorunlarından uzaklaştırmaya yetecek havadaydı.
uzaklaştırmaya yetecek diyorum çünkü benim gördüm tablo şöyle:
feto : halife olsa ne yazar; Kendi tanrı'sının dünyasına mimarisine onun deyimi ile insanın içindeki nefs'mi muhalifet edecek.. yoo hayır bunu oda biliyor. İnsan komplolar kurarak değil arınarak hacca gidebilir.
akp: tabanı tabansızlara dayanmış bir parti;çünkü tüm kurumsallaşma çabalarından öte önder siyaseti ile yer edinmiş ideolojiden veya çoğulcu katılımdan uzak bir ve bir kaç kişiye dayanan bir siyaset. dünyayı mı yönetecek kendini zor yönetiyor.
ladin-elkaide-hamas: cihatmı ilan edecekler; bırakın vicdanı en son teknolojiyle imal edilmiş sabunlar bile temizleyemez ellerindeki kanı.
asker:ne yapacak gökteki yıldızları yere indirip herkese bir rutbe mi verecek.
gladyo: ektiğini biçiyor. Al sana F tipi hücre; al sana tecrit. senelerce emperyalizmin tüm alt yapılanmasını ördükten sonra silivride kendi koymuş oldukları sistemde kendi kanunlarla yargılanıyorlar. ve koltuklarını asıl sahiplerine bırakıyorlar.
emperyalizm : önceden sermayeyi, burjuvazi işaret eden bu kavram şimdi ya amerika yada G5 zirvesindeki ülkeler haline dönüşmüş..
bla bla bla
tüm bu tablodan günlük olağan şeyler dışında hiç bir şey çıkmıyor. Toplum kutuplaşıyor muş kuvvetler ayrılığı yıkılıyor muş; vatan millet elden gidiyor muş dışında..
bence olay böyle değil. geçmişe nazaran ülkemizde değişen tek şey sermaye sahipleri yani burjuvazi yönetimi asker,gladyo,sol ve sağ grupların ellerinden alarak kendi kontrolünde meclise verdi. Ve diktatörlüğünü ilan etmeden son rütüşlarını yapıyor. Ve herkesi sağ sol orta farketmeden sandık başına çağrıyor. Onlar için iktidarda hangi partinin olduğunun bir hükmü yok yeter ki iktidar olabilcek bir ortam koşul olsun insanlar bir arada sürü halinde sömürülebilsin kullanılabilsin yeter. Dünyanın %90'ı %10'unu bulamayacak bir azınlığa çalışırken kimse yer ve pay istemek dışında sesini çıkarmıyor.
düşündükçe kendime dediğim tek şey hepsinin canı cehenneme.. çünkü kolay aldanıp kendimizi çok kolay aldata biliyoruz.
darbeler,rejimler, turuncu devrimler derken bir sabah uyandığımızda gerçekten söyledikleri gibi başka bir ülkede mi uyanacağız. kahvaltıda bal,yumurta,zeytin peynir yerine hurma mı yiyeceğiz yer sofrasına çöküp bir ekmeği dilimlemeden bağdaş şeklinde hart diye koparıp yi kirvem mi diyeceğiz.. tangaların stringlerin yerini haşemalar mı alacak artık mikili boxerlar olmayacak mı. Çocuklarımız sünnet edilirken daha fazlamı kesilip atılacak uçkurları..
yok yok bunlar ancak mizah dergilerine konu olacak abartılar. tarih bazı evrelerde güneş tutulması yaşamışsa da insanlık her zaman uçkuruna zevkine şevkine meşkine dikkat etmiştir. Bunun en ilkel örneği kendini yapraklarla dallarla sallarla süsleyen insanlardır. hem zaten MGK'da demedimi irtica ortamı yok diye tüm irticacılar Silivri'de.
Peki hal böyleyken biz şah'a gitmiyorken kanatlarımız nereye uçuyor o zaman. Yandaşı, muhalifi göz altına alınıyor, ortadoğu parçalınıyor, kaddafi iç savaş diyor. Derin devlet yalpalıyor..encümen-i danış susarken trende ayak uyduruyor. Mehmet kara emin vergi rekortmeni olurken sabancı ve koç 8 sene öncesinin şartlarında piyasadaki yerini koruyup göz önüne çıkmazken otoyollardaki jeeplerin sayısı artıyor ve türbanlılar göze batıyor. 80'lerin çocukları büyümüş sistem içerisinde kendilerine yer arıyorlar. Solcular en azılı sağcılar olmuşken sağcılar sosyal demokrasi diye için için yanıyorlar.
güzel ülkemde daha neler neler oluyor da benim zırvalarım ancak buna yetiyor.
bugün geçnçliğimde sokaklarını caddelerini çokca aşındırdığım bir mahalleye gittim. ve ana cadden uzaklaşıp ara sokaklara daldım tüm duvarlar kızıla boyanmış ve en güzel kızıl bizim boyada dermişcesine;
kahrolsun faşizm; yaşasın löp; haydi öp gibi sloganlar afişler ve yazılamalar arasında dolanırken bir tanesinin bile yaşadığımız en ufak soruna deyinmediğini tekrar tekrar görürken 8 mart emekçi kadınlar günü afişlerine bir hayli güldüm..çünkü onlar bile basın ve medya kuruluşları gibi insanları gerçek sorunlarından uzaklaştırmaya yetecek havadaydı.
uzaklaştırmaya yetecek diyorum çünkü benim gördüm tablo şöyle:
feto : halife olsa ne yazar; Kendi tanrı'sının dünyasına mimarisine onun deyimi ile insanın içindeki nefs'mi muhalifet edecek.. yoo hayır bunu oda biliyor. İnsan komplolar kurarak değil arınarak hacca gidebilir.
akp: tabanı tabansızlara dayanmış bir parti;çünkü tüm kurumsallaşma çabalarından öte önder siyaseti ile yer edinmiş ideolojiden veya çoğulcu katılımdan uzak bir ve bir kaç kişiye dayanan bir siyaset. dünyayı mı yönetecek kendini zor yönetiyor.
ladin-elkaide-hamas: cihatmı ilan edecekler; bırakın vicdanı en son teknolojiyle imal edilmiş sabunlar bile temizleyemez ellerindeki kanı.
asker:ne yapacak gökteki yıldızları yere indirip herkese bir rutbe mi verecek.
gladyo: ektiğini biçiyor. Al sana F tipi hücre; al sana tecrit. senelerce emperyalizmin tüm alt yapılanmasını ördükten sonra silivride kendi koymuş oldukları sistemde kendi kanunlarla yargılanıyorlar. ve koltuklarını asıl sahiplerine bırakıyorlar.
emperyalizm : önceden sermayeyi, burjuvazi işaret eden bu kavram şimdi ya amerika yada G5 zirvesindeki ülkeler haline dönüşmüş..
bla bla bla
tüm bu tablodan günlük olağan şeyler dışında hiç bir şey çıkmıyor. Toplum kutuplaşıyor muş kuvvetler ayrılığı yıkılıyor muş; vatan millet elden gidiyor muş dışında..
bence olay böyle değil. geçmişe nazaran ülkemizde değişen tek şey sermaye sahipleri yani burjuvazi yönetimi asker,gladyo,sol ve sağ grupların ellerinden alarak kendi kontrolünde meclise verdi. Ve diktatörlüğünü ilan etmeden son rütüşlarını yapıyor. Ve herkesi sağ sol orta farketmeden sandık başına çağrıyor. Onlar için iktidarda hangi partinin olduğunun bir hükmü yok yeter ki iktidar olabilcek bir ortam koşul olsun insanlar bir arada sürü halinde sömürülebilsin kullanılabilsin yeter. Dünyanın %90'ı %10'unu bulamayacak bir azınlığa çalışırken kimse yer ve pay istemek dışında sesini çıkarmıyor.
düşündükçe kendime dediğim tek şey hepsinin canı cehenneme.. çünkü kolay aldanıp kendimizi çok kolay aldata biliyoruz.