sistem içi eğitim

Öncelikle - hernekadar öyle olacağını bilsem de eninde sonunda - kendimce sorun olarak gördüğüm konulardan bahsederken üyelerin bunu bireysel - kişiliğe hakaret olarak - değil de, genel tavır ve duruş konusunda kendimizi ileri götürmemiz için yapılan saptamalar olarak algılamalarını rica ediyorum.

Kısa bir süredir üye olmama rağmen en sık rahatsız olduğum konulardan biri - dile getirilmiş olsa da - konuların yeterince derinine inilmemesi, üstelik bazı konuların kolaycı yollarla kapatılmaya çalışılması, basitleştirilmesi ve hatta anlaşılamayacak kadar konudan - hatta konuyu bırakın "felsefi sorgulamadan" - uzaklaştırılması. Bahsettiğim hususlar aslında birçok detaylı sorunu ya da bahsetmiş olduğum şeylerin doğurduğu başkaca sorunları da kapsıyor. Ancak beni en çok genel duruşun vahim olduğuna inandıran şey ise öncelikle yazılanların sindirilerek okunmadan, aşağılayıcı ve çocuksu bir cahillik içinde acemi sabote etme çabaları ile yanıtlanması, ve hatta bazen bir yanıt istenmeyen konularda bile sırf kendi egolerını okşamak için insanların birbiri ile yarışması.

Tekrar söylüyorum bunlar sadece belirtmek istediğim fikirlerim. Ben de dahil böyle davranışların olduğu yerlerde herkes en azından bir kez olsun kendine dönüp bakmalı ve anlayamadığı şeyleri birkez daha anlamaya çalışmalı, yine çıkamıyorsa işin içinden belki birbiri ile yardımlaşmalı; kabullenip eyvallah demek için değil anlayıp, anladığı şeylerin eksik, yanlış, doğru ya da haklı olduğu noktaları her düşünceden insanla paylaşabilmek için.

tabu-ları yıkmakla başlanmalı; ve fakat bu da, pek kolay görünmüyor. göz-ardı edilen olgu ise karşı-tez geliştirmeden salt eleştirmek için eleştirmektir. bazı olguları/süreçleri bir-e-bir yaşamadan bir şeyler istemek doğrusu bir çabasızlık olsa gerek. tabuları yıkmamız yetmiyor kansındayım; yeniyi yaratabilmek için belki de normalden daha fazla çaba harcamak gerekecektir. ayrıca kişinin yönelimleri, beklentileri onun yaklaşımlarını belirleyen etmenler olarak onu tartışma anlayışından/kültüründen uzaklaşıp yakınlaşmasına neden olacak etmenlerdir. öyle ise, öz/esas olanı irdelemek kadar onun irdelenmesi için izleyeceğimiz yöntemin de bir o kadar önemli olduğunu bilmemiz gerekmektedir. insan/doğa/canlı gördüğmüz, bildiğimiz,ulaştığımız tüm olgular gerçekten önemli ise, düşünce açıklaması ve tartışmak; öğrenmek ve öğretmek; çatışıp sentezlemek neden önemsiz olsun ki?

Bana kalırsa forumda daha etkili bir moderatörlük sistemi getirilerek sitenin takipçilerine daha da faydalı olması sağlanabilir . Bunun için sitede daha önceden fikirleriyle konuların uzlaşılması konusunda öncülük etmiş olan kişilerin yönetime getirilmesi mantıklı olacaktır. Bu kişiler elbeltte siteyi yakında takip etmeleri en önemli konudur ki müdahele getiren konulara odaklanılmasında erken davranılabilsin. Müdahale edilen veya edilmesi gereken konular dedim çünkü ne yazık ki böyle konuların oluşmasına hepimiz neden oluyoruz . Ortada bir suç yok fakat daha da gelişmke için bence böyle bir yöntem izlenebilir. Örnel olarak da üzerinde çok tartışılan bir konuda fikirleri benimsenmiş kişiler hakimlik görevi üstlenebilir. Bu yönüyle daha fazla bilgiye ulaşabilmemiz için bize bazı siteler veya kitaplar diğer yayın organlarını adres gösterebilir . Bu yolla kulaktan dolma bilgilerle kendimizi veya düşüncelerimizi savunmak yerine kesin bilgilere ulaşmamız sağlanmış olur. Bu konuyu da yapılan yorumalara bir baskı olarak algılamıyorum. Kesinlike öyle anlaşılmasın. Aksine bu şekilde bir dinamizm getirilse kaliteyi yakalayacağımıza inanıyorum.

Teşekkürler değerli düşünceleriniz için. Sisteme faydalı olabilir denilebilecek arkadaşlarımızı moderatorlerin önerileri ile çözüyorduk..


Şimdi; bu bağlamda "ben sisteme faydalı olabilirim" diyen arkadaşlarımızı da değerlendirmeye alabiliriz.

bu konuda da şöyle bir yol izlenebilir m, mesela ; aylık moderatörlük sistemi getirsek. Moderatör olan arkadaş eğer o ay içerisinde kendinden beklenen sorumluluğu yerine getirmezse bunu başka bir arkadaşa devralır. Eğer bu konuda devamlılığını sürdürürse zaten otomatik olarak diğer ay da moderatörlüğü devam eder.

aslında, sonuç olarak herkes kendi değerini kendisi belirleyecektir; kişi istemedikçe şöyle ol, böyle ol, olmalısın demenin de fazla bir yararı yoktur; bazı edimler zor ile yerine getirilemezler. yönetemdeki arkadaşların nasıl bir tavır geliştireceklerine karışma hakkım olmamakla birlikte şunu önerirdim: küfürlü/aşağılayıcı/küçük düşürücü yönelimdeki üyelerin açık alanda önce uyarılmaları ve ikinci kez aynı tavrı sürdürlemeri durumunda ise kaydının silinmesini sağlardım. bunu tek bir üye kalana kadar sürdürürdüm.