- Konbuyu başlatan
- #1
Şartlı uyku için bugüne değin bilimsel bir araştırma yapılmış mı bilmiyorum. Burada anlatacaklarım kendi yaşamımda deneyimlediğim sonuçlardır.
Şartlı uykuyu, uyumayla ilgili bir psikolojik uygulama biçimi olarak ifade ediyorum.
Başka deyişle, kendi uykunu psikolojik olarak yönetme şekli de diyebiliriz.
Adını bu nedenle şartlı uyku koydum.
Uyumadan önce kendini belirli saatte uyanmaya şartlandırırsan, büyük bir yüzdeyle o saatte uyanırsın. Buna kendini ne kadar alıştırırsan istediğin saatte uyanma yüzden de o kadar artar.
Şartlı uyku sadece zamanla sınırlı değil. Bir çoklarına garip veya saçma gelecek ama uykudayken göreceğin rüyayı dahi belirleyebiliyorsun.
Şartlı uykuda rüya belirleme istediğin saatte uyanma kadar yüksek yüzdeye sahip değil, ancak bir kaç denemeyle olabiliyor.
Şartlı uykuda istediğin rüyayı görme yüzdeniz daha ziyade sizin farkında olmadan bilinç altına yerleşen anlık olgulara dayanır. Örneğin yoldan geçerken ilginç bir ağaç görmüşsündür ama beyin başka şeylerle meşgulsa o anda o ağacı gördüğünü hissetmezsin ama o ağaç bilinç altında kalır.
İşte kendine şartlandırdığın rüya o ağaç ile çarpışır, çünkü bilinç altına yerleşen ağaç rüyada kendini hissettirecektir.
Şartlı uykunun bir başka özelliği de uykudayken kendini sese duyarlı yapabilirsin.
Şartlı uykunun, her ne kadar uykuyu kontrol etme özelliği olsa da yarı uyku gibi bir dezavantajı da var. Zira şartlı uyku bir nevi yarı uyku sayılır.
Olaya sağlık yönünden bakarsak, insanlar için en sağlıklı uyku derin uykudur.
Derin uyku, günlük yaşamdaki performansın daha yüksek olmasını sağlar.
Şartlı uyku, zamanında uyanma, sese karşı duyarlı olma gibi önemli durumlar için gerekebilir, onun dışında kendinizi şartlı uykuya zorlamanızı önermem.
Ancak ne ilginçtir ki, şartlı uykuya benzer işkenceye alışma gibi bir anlayış da var.
ABD'de bir şirket çok yüksek paralarla sadece zenginlere işkenceye alıştırma hizmeti veriyor.
Belirlenen süre içinde ki, bu süre 3 ay ile 2 yıl arasındadır, açlıga, susuzluğa, sıcağa, soguğa ve daha başka zorluklara dayanma gibi işkencelerden geçiyorlar.
Uzak doğuda buna benzer bir başka uygulama var.
Sadece belirli kişilere acıya dayanma eğitimi veriliyor.
Örneğin defalarca kırbaç yediği o acıyı düşünceyle hissetmeyecek şekilde kontrol edebilen bu sınavı geçiyor.
Her üç uygulama birbirine benzese de diğer iki uygulamanın ağır koşullarına kıyasla şartlı uyku masum sayılır.
İnsanlar kendini acıya, işkenceye alıştırmaya neden ihtiyaç duyar, bu da ayrı bir felsefe konusu olsa gerek.
Şartlı uykuyu, uyumayla ilgili bir psikolojik uygulama biçimi olarak ifade ediyorum.
Başka deyişle, kendi uykunu psikolojik olarak yönetme şekli de diyebiliriz.
Adını bu nedenle şartlı uyku koydum.
Uyumadan önce kendini belirli saatte uyanmaya şartlandırırsan, büyük bir yüzdeyle o saatte uyanırsın. Buna kendini ne kadar alıştırırsan istediğin saatte uyanma yüzden de o kadar artar.
Şartlı uyku sadece zamanla sınırlı değil. Bir çoklarına garip veya saçma gelecek ama uykudayken göreceğin rüyayı dahi belirleyebiliyorsun.
Şartlı uykuda rüya belirleme istediğin saatte uyanma kadar yüksek yüzdeye sahip değil, ancak bir kaç denemeyle olabiliyor.
Şartlı uykuda istediğin rüyayı görme yüzdeniz daha ziyade sizin farkında olmadan bilinç altına yerleşen anlık olgulara dayanır. Örneğin yoldan geçerken ilginç bir ağaç görmüşsündür ama beyin başka şeylerle meşgulsa o anda o ağacı gördüğünü hissetmezsin ama o ağaç bilinç altında kalır.
İşte kendine şartlandırdığın rüya o ağaç ile çarpışır, çünkü bilinç altına yerleşen ağaç rüyada kendini hissettirecektir.
Şartlı uykunun bir başka özelliği de uykudayken kendini sese duyarlı yapabilirsin.
Şartlı uykunun, her ne kadar uykuyu kontrol etme özelliği olsa da yarı uyku gibi bir dezavantajı da var. Zira şartlı uyku bir nevi yarı uyku sayılır.
Olaya sağlık yönünden bakarsak, insanlar için en sağlıklı uyku derin uykudur.
Derin uyku, günlük yaşamdaki performansın daha yüksek olmasını sağlar.
Şartlı uyku, zamanında uyanma, sese karşı duyarlı olma gibi önemli durumlar için gerekebilir, onun dışında kendinizi şartlı uykuya zorlamanızı önermem.
Ancak ne ilginçtir ki, şartlı uykuya benzer işkenceye alışma gibi bir anlayış da var.
ABD'de bir şirket çok yüksek paralarla sadece zenginlere işkenceye alıştırma hizmeti veriyor.
Belirlenen süre içinde ki, bu süre 3 ay ile 2 yıl arasındadır, açlıga, susuzluğa, sıcağa, soguğa ve daha başka zorluklara dayanma gibi işkencelerden geçiyorlar.
Uzak doğuda buna benzer bir başka uygulama var.
Sadece belirli kişilere acıya dayanma eğitimi veriliyor.
Örneğin defalarca kırbaç yediği o acıyı düşünceyle hissetmeyecek şekilde kontrol edebilen bu sınavı geçiyor.
Her üç uygulama birbirine benzese de diğer iki uygulamanın ağır koşullarına kıyasla şartlı uyku masum sayılır.
İnsanlar kendini acıya, işkenceye alıştırmaya neden ihtiyaç duyar, bu da ayrı bir felsefe konusu olsa gerek.