Şans nesneleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde cahilfilozof tarafından oluşturulan Şans nesneleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,521 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Şans nesneleri
Konbuyu başlatan cahilfilozof
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Pyramos

cahilfilozof

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Şub 2012
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Şans nesneleri

sorarım size sizin hiç şans nesneniz oldu mu?
eylemde bulunurken ondan güç aldığınıza inandığınız o nesneler aslında kendinizin ürettiği o gücü kendisi yapıyormuş gibi davranmaz mı?
bizler o nesneler sayesinde başardığımızı sanarken aslında inandığımız için başardığımız açık değilmidir? o nesnelerin tanrısal gücü sizden kaynaklanır yani onu tanrısal güç yapan sizin tanrısallığınızdır...
 
P

pissen

Ziyaretçi
bir tavşan ayağım olsaydı rahatlıkla sorunun cevabını verebilirdim emme gel gör ki tavşan ayağına sahip olamayacak kadar şanssız biriyim :)
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
uzun zaman oldu,, bir fotoğraf makinem vardı. minolta x-700 (makine hala var fakat kullanmıyorum artık...) o makine yanımda olduğu sürece kendimi hep şanslı hissederdim. öyle ki, yaklaşık altı yıl boyunca bakkala bile gitsem yanıma alırdım :) aha o anı yakalayacam derdim... altı yıl boyunca arkadaşım oldu, şans da getirdi içimi hoş da tuttu... ağır bir makine olduğu için yanıma almadığımda alarmlar çalardı kapının önünde... bu yüzden telefonumu, cüzdanımı, kalemimi unuturdum ama onu unutmazdım...
belki bu nesne sizin bahsettiiniz nesnelerden değildir sayın cahilfilozof ama gene de benim için o nesneler kadar anlamlı idi...
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Çok berbat bir şansım vardır. Hatta arkadaşlarım dalga geçer "lanetli" diye.Dün bir belgeselde izledim ve bu şansızlığımı neyle/nasıl çözeceğimi buldum.
Japonya'da Şintoizm dininde senede 1 defa yapılan bir çıplak adam festivali/hadaka mahsuri(tam olarak yazılışından emin değilim) gibi bir şey varmış. Şintoist rahipler halktan bir adamı "ruh adamı" olarak seçiyor.Yaklaşık 300metre gibi bir mesafede kalabalığın içinde çıplak yürüyüp bir mabede varması gerekiyor. Yol boyunca on binlerce erkek ona dokunmaya çalışıyor ve bu ruh adamı çürükler ve morluklar içinde kalıyor.(Tamamen pert oluyor adam) Ruh adamına dokunurlarsa 1 yıl boyunca bütün şansızlıkları kötülükleri ortadan kalkacak hiç hasta olmayacak, rahatsızlanmayacak ve kaza geçirmeyeceklerine inanıyorlar. Bu olay için özel bir pirinç pastası hazırlanıyor. Kötü şansı önlemek için pirinci herkesin kötülükleri ve günahlarıyla birlikte dövüyorlar. Eğer mabede varırsa bu pirinç pastasını gecenin bir vakti bir yere gömecek ve halkını kötülüklerden korumuş olacak. Bu ruh adamına genelde kötülükleri günahları önlemekten ziyade şans getirmesi için dokunmak istiyorlar.
İşte ben de bu festivale katılırsam bir de şansım yaver giderse dokunursam Ruh adamına benim lanetli şansımı düzeltmiş olacağım.
Yalnız şöyle bir sorun var bu festivale sadece erkekler katılabilir. Hay ben benim şansıma...
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Ben de nesnelerden güç alırım, psikolojik bir olay olmasını biliyorum ama yine de nesnelere bağlanabiliyorum.

Mesela, "Depresyonu Yenmek" diye bir kitabım vardı. Bir gecede kitabı bitirdim, kitabı çok beğendim ve 2 hafta boyunca kitabı hep elimde taşıdım. Öyle işte :)
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Düşünebilmek..hiçbir inanç sistemine,hiçbir öğretiye,hiçbir şeyi baz almadan kendi düşünce sisteminde yaşayabilmek.. kendi düşünce sistemindeki nesneleri,doğadaki herşeyi olduğu (doğal şekliyle) şans nesnesi olarak görmektir.En basitinden bir oksijen..temiz bir nefes alabilmek için en değerli şeydir bence..düşünsenize verdiğiniz nefesi bir daha alamamayı yada aldığınızı verememeyi..
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
İnsanlar çoğu zaman şansız değildirler, sadece şanslı değildirler ve bunu şansızlık sayarlar...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bilimsel, mantiksal ve bilissel olarak sans unsuru yoktur. Sadece hem herseyin olabilmesinin olasiliginin olabilirlik duzeyi hem de olabileni olduran her turlu sart, yer ve zamanin uyusumu hem de bu uyusumun her bir ogesini insanoglu kavramsal bilgisinin ortaya koyup koyabilmemesi soz konusudur.

O yuzden hem dogal secilim, hem rastgelelik, hem de bunlar ile uyusan dusunce ve davranislarin, bir planliligi ve programlanmisligi yoktur. Yalniz olabileni olduran her turlu uyumun insanoglunca bilinen ya da bilinmeyen yanlari vardir.

O yuzden; saans, talih, kader kismat v.s. sadece bilincalti sartlanmisliginin sorgulanmaz zahmetsiz alisilagelmis yanitlaridir.

Ayrica bunlara inanc; kisiyi teslim alir ve ortada bir sorun varsa da; bunu algilama yerine; buna boyun egme gelir.

Toplumumuzda bu tip ornekler coktur. Sonucta kendilik bilinc ve farkindaligina erismemis bir kisinin, bir sorunda kendi payini degil; kendince bahanelerle kendini kendine "aklama" tatmini soz konusudur.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Hiç şans nesnem olmadı keske olsaydı, ama hissiyatım güçlüdür ,yakın çevremle karşılaştırınca oldukça güçlü:)

Mesela en son telekomdaki Galatasaray maçında Reto Zieglerin gol atacağını hissettim..O maça kadar hiç golü yoktu ..herkes bana güldü,dalga geçtiler..hatta maç başladığında (defanstan çıkmayan Ziegleri gösterip) bana dönüp dönüp ''bu mu gol atacak ! puahahaha:) ''dediler..ama attı..hemde ilk ileri çıktığında attı.. :) sonra Trabzondaki Trabzon maçı skor 1-3 dedim..bu sefer biraz tırstılar çok dalga geçmediler ... vee o da oldu:)

hissiyat sanırım biraz sevgiyle/ilgiyle/yüzünü o yöne dönmeyle/aşka ilgili :) yanıldığımda çok oluyor ama zorlamayla değilde kendiliğinden/aniden gelen hissiyatlarım genelde tutuyor...

sonra soruyosunuz kendi kendinize; nasıl oluyor bu? bu resmen geleceği bilmek ve tüm şartlar ve çabalar ne olursa olsun sonucun değişmemesi/değiştrilememesi demek..nasıl olur? ama oluyor....ve eminim az ya da çok herkese olmuştur..

işte !! sebeb-sonuç,olasılık,etki - tepki,kelebek etkisi falam filam..hissiyatın bunların hepsini (sonsuz olasılıklar) hesapladığını görüyoruz..bu nasıl birşey?

yoksa Goethe'nin dedigi gibi; ;Iyi bir filozof olmak için gereksinimiz olan tek şey hayret etme yeteneğimiz mi ?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst