- Konbuyu başlatan
- #1
OY DELALA MİN
Sana gerçeği anlatmalıyım
Şair doğmadım ben
Tarih 1982
Aylardan ocak
Ya da şubat.
Yer,
Erzurum askeri ceza evi
Dışarda lapa lapa kar yağıyor
Saatler gece yarısı
Işkence çığlıkları henüz dinmiş.
Sen yoksun.
Ve
Işte
O
An
Sana
Yazmayı düşünüyorum.
Bakıyorum taş duvarlara
Çaresiz,
Bir mülteci
Ürkekliğiyle
Bükerek boynumu,
Şakağımla bilediğim
Keskin
Bir
Kürt hançeriyle
Pusuyorum yüreğime.
Kanıyor...
Ağlamak istiyorum
Şöyle hıçkırarak
Bağıra bağıra...
Gururum ağır basıyor
Ağlayamıyorum!
Malum "siyasi"idik!
Ve
O gece
Tam da
O gece
Ilk kez bu kadar ciddiyim
Mümkünati yok
Firar edeceğim...
Ahd ettim
Girip bir bakkala sigara alacağım
Para üstü isteyeceğim.
Yağmurda ıslanacağım
Söz vermiştim ölüm orucunda;
Gül reçeli, yiyeceğim
Yeşil tulum peyniri
Güneşte kurutulmuş pastırma...
Uzanacağım sırt üstü bozkırlara
Gözlerime karlar yağacak
Sonra ilk bahar gelecek
Kar çiçeklerine dokunacağım
Sonra mayıs,haziran ,temmuz
Çiçekler içinde dağların
Tepesinde oturup
Ovalara bakacağım
Sonra balık tutacağım
Oturup bir çay kenarında
Suya salacağım ayaklarımı
Toprağı koklayacağım doyasıya
Toprağı ah sevgilim
Toprağı!
Sonra arkadaşlar gelecek
Birlikte şarkılar söyleyeceğiz.
Anılarımı anlatacağım
Inanılmaz diyecekler
Ve akşam olacak
Ben yine
Sana giden yollara düşeceğim
Kimbilir belki de yolda vurulacağım
Oy delala mın
Kar yağıyor mapushane avlusuna
Dön o yana
Dön bu yana
Kıtaları adımlıyorum ranzamda
Ülke,ülke
Şehir ,şehir dolaşıyorum
En çok da ama
Her nedense
Hep sana düşüyor yolum
Kan ter içinde uyanıyorum
Şafak söktüğünde
Çocuk cıvıltıları
Yankılanıyordu dizelerimde...
Sana gerçeği anlatmalıyım
Şair doğmadım ben
Tarih 1982
Aylardan ocak
Ya da şubat.
Yer,
Erzurum askeri ceza evi
Dışarda lapa lapa kar yağıyor
Saatler gece yarısı
Işkence çığlıkları henüz dinmiş.
Sen yoksun.
Ve
Işte
O
An
Sana
Yazmayı düşünüyorum.
Bakıyorum taş duvarlara
Çaresiz,
Bir mülteci
Ürkekliğiyle
Bükerek boynumu,
Şakağımla bilediğim
Keskin
Bir
Kürt hançeriyle
Pusuyorum yüreğime.
Kanıyor...
Ağlamak istiyorum
Şöyle hıçkırarak
Bağıra bağıra...
Gururum ağır basıyor
Ağlayamıyorum!
Malum "siyasi"idik!
Ve
O gece
Tam da
O gece
Ilk kez bu kadar ciddiyim
Mümkünati yok
Firar edeceğim...
Ahd ettim
Girip bir bakkala sigara alacağım
Para üstü isteyeceğim.
Yağmurda ıslanacağım
Söz vermiştim ölüm orucunda;
Gül reçeli, yiyeceğim
Yeşil tulum peyniri
Güneşte kurutulmuş pastırma...
Uzanacağım sırt üstü bozkırlara
Gözlerime karlar yağacak
Sonra ilk bahar gelecek
Kar çiçeklerine dokunacağım
Sonra mayıs,haziran ,temmuz
Çiçekler içinde dağların
Tepesinde oturup
Ovalara bakacağım
Sonra balık tutacağım
Oturup bir çay kenarında
Suya salacağım ayaklarımı
Toprağı koklayacağım doyasıya
Toprağı ah sevgilim
Toprağı!
Sonra arkadaşlar gelecek
Birlikte şarkılar söyleyeceğiz.
Anılarımı anlatacağım
Inanılmaz diyecekler
Ve akşam olacak
Ben yine
Sana giden yollara düşeceğim
Kimbilir belki de yolda vurulacağım
Oy delala mın
Kar yağıyor mapushane avlusuna
Dön o yana
Dön bu yana
Kıtaları adımlıyorum ranzamda
Ülke,ülke
Şehir ,şehir dolaşıyorum
En çok da ama
Her nedense
Hep sana düşüyor yolum
Kan ter içinde uyanıyorum
Şafak söktüğünde
Çocuk cıvıltıları
Yankılanıyordu dizelerimde...