- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 3,434
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 68
ABD Konsolosluğu'na saldırıyı düzenleyen eylemcilerden biri, elinde silah olmamasına rağmen polis tarafından vuruldu.
DHA tarafından paylaşılan videoda eylemcinin elinde silah olmadığı görülürken polis vur seslerinin ardından defalarca silahını ateşliyor.
İşte o anlar:
---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:40 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:11 ----------
Halk Cephesi’nden ABD Konsolosluğu eylemi ile ilgili açıklama.
ABD Konsolosluğu’na yönelik saldırı ile ilgili Halk Cephesi açıklama yaparak, Hatice Aşık’ın sağ bir şekilde gözaltına alınabilecekken vurulduğunu belirtti.
İstanbul İstinye’deki ABD Başkonsolosluğu’na yönelik saldırı sonrası yaralanan Hatice Aşık ile ilgili Halk Cephesi açıklama yaptı. ABD Konsolosluğu’na yönelik saldırıyı Hatice Aşık’ın düzenlediği belirtildi. Aşık’ın mermilerinin bittiği ve bu nedenle sağ bir şekilde gözaltına alınabilecekken üzerine ateş açıldığı ifade edilen açıklamada Aşık’ın ağır yaralı olduğu söylendi.
Açılamada Aşık’ın vurulmadan önce “Size teslim olmayacağım” dediği ve yerden aldığı taşı polise attığı ifade edildi.
Açıklamada şöyle denildi: Hatice Aşık mermileri bittiğinde sağ bir şekilde gözaltına alınabilecekken katledilmeye çalışılmış, ağır yaralı olarak gözaltına alınmıştır.
Sendika.Org
---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:46 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:40 ----------
Silopi’de polis hastaneye götürülen yaralıyı infaz etti.
Özel harekat timleri ve polislerin Silopi ilçesinin Zap Mahallesi’ne düzenlediği operasyonda çıkan çatışmalarda yaralananları hastaneye taşıyan Emin Bayar, “Hastaneye ulaştığımızda polisler bizleri taradı. Aracın arka kısmında yaralı halde bekleyen Hamdi Ulaş ve yaralıları bizimle birlikte taşıyan Cemal isimli yurttaşı aracın içerisinde gözümün önünde silahla vurdular. Hamdi Ulaş isimli yaralı da o esnada yaşamını yitirdi” dedi.
Silopi ilçesinde önceki gün sabaha karşı polisin onlarca zırhlı araç eşliğinde Zap Mahallesi’ne operasyon yapmak istemesiyle başlayan olaylarda, 1’i çocuk 3 kişi ödlürüldü, onlarca kişi yaralandı.
DİHA’nın haberine göre sabah saatlerinde polis ve özel harekat timlerinin yaraladığı yurttaşları hastaneye götürmeye çalıştıklarını belirten Metin Sönmez, “Yaralı halde olan ve sonrasında ismini öğrendiğim Hamdi Ulaş bazı vatandaşlar tarafından kapımıza kadar getirildi. Bende insanlık görevi olarak aracıma bindirdim ve hastaneye götürdüm” dedi.
Hastaneye ulaştıklarında, hastanenin acil kapısında özel harekat timleri ve sivil polislerin beklediğini ifade eden, “Polisler bizleri görür göremez aracımızı taradılar. Ardından aracın yanına gelerek, bizleri tekme tokat, silah dipçikleri ile vurarak araçlardan indirdi. Bizleri yüz üstü yere yatırdılar. Üzerimize basıyorlardı” diye konuştu.
“Emniyette yangın tüpleri ve silah dipçikleri bize vurdular”
Hastaneden emniyete götürüldüklerini söyleyen Sönmez, burada da işkenceye maruz kaldıklarını ifade etti. Sönmez, “Emniyetin içerisinde bizlere yangın tüpleri ve silah dipçikleri ile vuruyorlardı. Atılan yumruklar ve tekmeler sonucunda yüzümde morluklar oluştu. Kafama dipçikle vurduklarında kafam kırıldı ve baygınlık geçirdim” dedi.
“Emniyete bir doktor getirdiler, orada rapor hazırladılar”
Hastaneye o esnada gelen herkesin polislerin şiddetine maruz kaldığını aktaran Sönmez şunları kaydetti: “Gözaltında kaldığımız sürece bizlere yemek ve su vermediler. Sürekli polislerin sözlü saldırılarına maruz kalıyorduk. Adliyeye sevk edildiğimiz gün bizleri hastaneye götürmediler. Emniyete bir doktor getirdiler, orada rapor hazırladılar. Yaşadıklarımızın hepsini savcılığa çıkarıldığımızda da anlattık.”
Polis yaralıyı ikinci kez vurdu
Mahalleden yaralıları Sömez ile beraber taşıdığını ve aracın arak koltuğunda yaralıların yanında oluğunu belirten Emin Bayar ise, yaşadığı işkenceler sonucunda kaburga kemiklerinde kırık ve zedelenmelerin olduğunu anlatı. Bayar, “Hastaneye ulaştığımızda polisler bizleri taradı. Mermilerden biri kafamın yanından geçti. Ardından aracın yanına geldiler, bizleri silah dipçikleriyle, tekme tokat dövmeye başladılar. Aracın arka kısmında yaralı halde bekleyen Hamdi Ulaş ve yaralıları bizimle birlikte taşıyan Cemal isimli yurttaşı aracın içerisinde gözümün önünde silahla vurdular. Hamdi isimli yaralı da o esnada yaşamını yitirdi” dedi.
Ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüklerinde polislerin kendilerine yaptığı işkenceyi sürdürdüğünü vurgulayan Bayar şunları ifade etti: “Her gelen polis bizlere işkence ediyordu. Bir polis geldi silahın namlusunu ağzıma koyarak şahadet getirmemi söyledi. Polisler sürekli, ‘bunları öldürelim mahalleye atalım’ diyorlardı. Bizler, yaralıları insani görevmizi yerine getirmek için götürdük. Yerimizde kim olursa aynısını yapardı. Yaşadıklarımız sırasında bizleri Allah korudu yoksa şu an hepimiz ölmüştük. Ben şu an bile yaşadığıma inanmıyorum.”
Sendika.Org
DHA tarafından paylaşılan videoda eylemcinin elinde silah olmadığı görülürken polis vur seslerinin ardından defalarca silahını ateşliyor.
İşte o anlar:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:40 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:11 ----------
Halk Cephesi’nden ABD Konsolosluğu eylemi ile ilgili açıklama.
ABD Konsolosluğu’na yönelik saldırı ile ilgili Halk Cephesi açıklama yaparak, Hatice Aşık’ın sağ bir şekilde gözaltına alınabilecekken vurulduğunu belirtti.
İstanbul İstinye’deki ABD Başkonsolosluğu’na yönelik saldırı sonrası yaralanan Hatice Aşık ile ilgili Halk Cephesi açıklama yaptı. ABD Konsolosluğu’na yönelik saldırıyı Hatice Aşık’ın düzenlediği belirtildi. Aşık’ın mermilerinin bittiği ve bu nedenle sağ bir şekilde gözaltına alınabilecekken üzerine ateş açıldığı ifade edilen açıklamada Aşık’ın ağır yaralı olduğu söylendi.
Açılamada Aşık’ın vurulmadan önce “Size teslim olmayacağım” dediği ve yerden aldığı taşı polise attığı ifade edildi.
Açıklamada şöyle denildi: Hatice Aşık mermileri bittiğinde sağ bir şekilde gözaltına alınabilecekken katledilmeye çalışılmış, ağır yaralı olarak gözaltına alınmıştır.
Sendika.Org
---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:46 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:40 ----------
Silopi’de polis hastaneye götürülen yaralıyı infaz etti.
Özel harekat timleri ve polislerin Silopi ilçesinin Zap Mahallesi’ne düzenlediği operasyonda çıkan çatışmalarda yaralananları hastaneye taşıyan Emin Bayar, “Hastaneye ulaştığımızda polisler bizleri taradı. Aracın arka kısmında yaralı halde bekleyen Hamdi Ulaş ve yaralıları bizimle birlikte taşıyan Cemal isimli yurttaşı aracın içerisinde gözümün önünde silahla vurdular. Hamdi Ulaş isimli yaralı da o esnada yaşamını yitirdi” dedi.
Silopi ilçesinde önceki gün sabaha karşı polisin onlarca zırhlı araç eşliğinde Zap Mahallesi’ne operasyon yapmak istemesiyle başlayan olaylarda, 1’i çocuk 3 kişi ödlürüldü, onlarca kişi yaralandı.
DİHA’nın haberine göre sabah saatlerinde polis ve özel harekat timlerinin yaraladığı yurttaşları hastaneye götürmeye çalıştıklarını belirten Metin Sönmez, “Yaralı halde olan ve sonrasında ismini öğrendiğim Hamdi Ulaş bazı vatandaşlar tarafından kapımıza kadar getirildi. Bende insanlık görevi olarak aracıma bindirdim ve hastaneye götürdüm” dedi.
Hastaneye ulaştıklarında, hastanenin acil kapısında özel harekat timleri ve sivil polislerin beklediğini ifade eden, “Polisler bizleri görür göremez aracımızı taradılar. Ardından aracın yanına gelerek, bizleri tekme tokat, silah dipçikleri ile vurarak araçlardan indirdi. Bizleri yüz üstü yere yatırdılar. Üzerimize basıyorlardı” diye konuştu.
“Emniyette yangın tüpleri ve silah dipçikleri bize vurdular”
Hastaneden emniyete götürüldüklerini söyleyen Sönmez, burada da işkenceye maruz kaldıklarını ifade etti. Sönmez, “Emniyetin içerisinde bizlere yangın tüpleri ve silah dipçikleri ile vuruyorlardı. Atılan yumruklar ve tekmeler sonucunda yüzümde morluklar oluştu. Kafama dipçikle vurduklarında kafam kırıldı ve baygınlık geçirdim” dedi.
“Emniyete bir doktor getirdiler, orada rapor hazırladılar”
Hastaneye o esnada gelen herkesin polislerin şiddetine maruz kaldığını aktaran Sönmez şunları kaydetti: “Gözaltında kaldığımız sürece bizlere yemek ve su vermediler. Sürekli polislerin sözlü saldırılarına maruz kalıyorduk. Adliyeye sevk edildiğimiz gün bizleri hastaneye götürmediler. Emniyete bir doktor getirdiler, orada rapor hazırladılar. Yaşadıklarımızın hepsini savcılığa çıkarıldığımızda da anlattık.”
Polis yaralıyı ikinci kez vurdu
Mahalleden yaralıları Sömez ile beraber taşıdığını ve aracın arak koltuğunda yaralıların yanında oluğunu belirten Emin Bayar ise, yaşadığı işkenceler sonucunda kaburga kemiklerinde kırık ve zedelenmelerin olduğunu anlatı. Bayar, “Hastaneye ulaştığımızda polisler bizleri taradı. Mermilerden biri kafamın yanından geçti. Ardından aracın yanına geldiler, bizleri silah dipçikleriyle, tekme tokat dövmeye başladılar. Aracın arka kısmında yaralı halde bekleyen Hamdi Ulaş ve yaralıları bizimle birlikte taşıyan Cemal isimli yurttaşı aracın içerisinde gözümün önünde silahla vurdular. Hamdi isimli yaralı da o esnada yaşamını yitirdi” dedi.
Ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüklerinde polislerin kendilerine yaptığı işkenceyi sürdürdüğünü vurgulayan Bayar şunları ifade etti: “Her gelen polis bizlere işkence ediyordu. Bir polis geldi silahın namlusunu ağzıma koyarak şahadet getirmemi söyledi. Polisler sürekli, ‘bunları öldürelim mahalleye atalım’ diyorlardı. Bizler, yaralıları insani görevmizi yerine getirmek için götürdük. Yerimizde kim olursa aynısını yapardı. Yaşadıklarımız sırasında bizleri Allah korudu yoksa şu an hepimiz ölmüştük. Ben şu an bile yaşadığıma inanmıyorum.”
Sendika.Org