Pandomim

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Tiyatro kategorisinde chimera tarafından oluşturulan Pandomim başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,637 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Tiyatro
Konu Başlığı Pandomim
Konbuyu başlatan chimera
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan chimera

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
2730941ez9.jpg

Mim: Kaynaktaki anlamıyla
1-oynamak;
2-oyuncu;bugünkü anlamıyla
3-yalnızca hareketlere dayanan sözsüz oyun.
Mimesis: (Yun) :Taklit,benzetme, öykünme.
Platon bu terimi sözlük anlamıyla, yani 'öykünme' olarak kullanmış, Aristoteles dram sanatı konusunda bu terimi 'yeniden yaratma' ve ' yansıtma' anlamıyla yorumlamıştır.Tiyatro sanatının temel ilkelerinden biridir.

Düşünce ve duyguları müzik veya türlü eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun, sözsüz oyun, pandomim:

'Konuşmayarak, bağırmayarak yapılan şeyin ismine pandomim denilir.'- F. R. Atay."

Susarak daha çok konuşmak..Bedenin ,yüzün ve eşyanın bütün olanaklarını zorlayarak daha derinde yatan bir özdili ,ortak-evrensel dili açığa çıkarma çabası..

Sahnede repliklerin insanın içinden kopan yoğun anlamlı sözsüzlüğüne boyun eğip çekilmesi.

Son yıllarda oldukça ilgi toplayan bir sahnesel başkaldırı:Dil adına dile ;çünkü kelimelerin örttüğü benini keşfetmek istiyor..Kelimeleri katletmekle ilgisi yok..sadece susmayı da dinlemek istiyor insan.

Sessiz sanatın üstadı Marcel Marceau 1923 yılında Strasbourg’un Alsatian kasabasında doğdu. Marceau, daha sonra babasının kasaplık yaptığı Lille kentine gitti.

İkinci Dünya Savaşı sırasında babasının Fransa’yı işgal eden Naziler tarafından esir alınıp öldürülmesi üzerine Marceau, 1944 yılında direniş hareketine katıldı.

Marceau daha sonra Fransız ordusuna katıldı ve savaş sona erene kadar Almanya’daki müttefik ordusunda görev yaptı.

1946 yılında sanat çalışmalarına başlayan Marceau, büyük mim öğreticisi Etienne Decroux’dan ders aldı, “bip” adındaki ünlü karakteriyle tanındı.

Onlarca yıl canlandırdığı komik ve trajik karakterlerle dünyanın her yerinde sanatseverlerin beğenisini kazanan Marceau, “Mim, tıpkı müzik gibi ne sınır ne de ülke tanır. Eğer kahkaha ve gözyaşları insanlığın karakteriyse tüm kültürler bizim öğretimizle yoğrulmuştur” demişti.
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Pandomim

Pandomim: Sözsüz oyun.

“Bütün sanatlarda olduğu gibi, bakmayı, görmeyi, algılayabilmeyi gerektirir Pandomim.. Pandomim, yapma ile değil görme ile başlar. Önce görmek, algılamak; olduğu gibi görebilmek herşeyi; ama ön yargısız görebilmek ve insanların evrensel noktalarını yakalamayabilmek..”
- Pandomim yapabilmek için beden lisanını bilmek gerek
- Beden lisanını bilmek için duyguları tanımak gerek
- Duyguları tanımak için insanı bilmek gerek
- İnsanı bilmek için, insanın kendisini bilmesi gerek
Yani sanattan, şahsiyet olmaz; şahsiyetten doğar herşey sanatta..

Mehmet Fıstık - Pandomim Sanatçısı

pandomim.jpg
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Pandomim

rutubet_Pantomime.jpg

Pandomimde sanatçı, yüz mimiklerini, el, kol ve beden hareketlerini kullanarak temayı anlatmaya çalışır. Bir anlamda pandomim, evrensel bir tiyatro dili olarak kabul edilir. Milattan önceki dönemlerde Mim sanatının uygulandığı görülmüştür. Mim sözcüğü “taklit etmek” veya “temsil etmek” anlamına gelen Grekçe “mimeisthai” sözcüğünden gelir. Fransızca pantomime kökenli bir sözcük olan pandomim sanatı, Türk Dil Kurumu tarafından şöyle açıklanmaktadır:

“Düşünce ve duyguları müzik veya türlü eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun, sözsüz oyun.”

Tarihçesi

Eski romalılar zamanında, maske takmış bir aktör bir dilsiz gibi, hiç konuşmaksızın, anlatmak, canlandırmak istediği şeyi ifade eden hareketlerle gösteriler verirdi.

18. yüzyılda İngiltere’de, İtalyan asıllı ve değişik konulu oyunlarda aynı karakterlerin görüldüğü çok hareketli komediler “pandomim” diye isimlendiriliyordu. Arlekim, Pantalone, neşeli ve yaşlı şaşkın kolumbine, onun güzel kızı, Palyaço ve daha başkaları,bu hareketli,temposu hiç düşmeyen, seyircileri kahkahalarla güldüren oyunların değişmeyen karakterleriydiler.

Modern pandomimlerde bu karakterler ortadan kayboldular.

Güvenilir kaynaklara göre, pandomim deyimi tiyatrodan daha eskidir. Nitekim eski Yunanistan’daki Dionysos şenlikleri de esas itibarı ile pandomim niteliğinde oyunlardı. Daha yukarda değindiğimiz gibi,eski Roma’nın Saturnalisa törenleri de “Soytarılar Bayramı adı altında, pandomim dizeninde oyunlarla sürüp gitmiştir.

Sözlü tiyatroda da “pandomim” sahnelerine ve düzenine yer verilen,bu düzende bölümler katılan modern örnekler vardır. Çağımızın ünlü yazarlarından İonesco’nun “Sandalyeler” oyunu kısa bir pandomimle son bulur. Samuel Beckett’in “Sözsüz Oyunu” da bir pandomim sayılabilir. Daha ileri gidip, “Othello” ve “Hamlet” gibi klasik tiyatro şaheserlerini tamamen pandomim düzeninde, sözsüz olarak canlandıran guruplar vardır.

En ünlü pandomim sanatçılarına örnek olarak Marcel Marceau gösterilebilir. Charlie Chaplin, Laurel ve Hardy, sessiz sinema döneminde bu türün ilk temsilcilerinden olmuşlardır. Ülkemizde de Taner Barlas Mim Tiyatrosu bu konuda etkinlik göstermiştir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst