ÖZGÜRLÜĞÜMÜN ADI AHLAKSIZLIK (5 Nolu Yazım)

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe Makaleleri kategorisinde Feylesof TeCe tarafından oluşturulan ÖZGÜRLÜĞÜMÜN ADI AHLAKSIZLIK (5 Nolu Yazım) başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,097 kez görüntülenmiş, 25 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe Makaleleri
Konu Başlığı ÖZGÜRLÜĞÜMÜN ADI AHLAKSIZLIK (5 Nolu Yazım)
Konbuyu başlatan Feylesof TeCe
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Macavity

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Öncelikle merhaba ben felsefe olimpiyatlarına hazırlanıyorum ve olimpiyatlara hazırlık olsun diye felsefi denemeler yazıyorum paylaşmak istedim.

“Ahlak, sürü hayvanının içgüdüsüdür.” Nietzsche


ÖZGÜRLÜĞÜMÜN ADI AHLAKSIZLIK

Yalan söylüyorum, küfür ediyorum, ucuz fahişelerle yatıyorum. Bunları seviyorum çünkü sessiz mahkeme denilen vicdanım bunlara karşı çıkmıyor.
Sessiz mahkemenin hâkimini kim atıyor? İçinde bulunduğumuz sürü atıyor. Yalan söylemenin, küfretmenin ahlaksız olduğunu iddia edenler kim? Ahlak kurallarına bağlıyken özgür değiliz! Bir zamanlar silik olan kurallar şimdi silinmiyor. O saçma kuralların yaratıcısı da biziz. Biz diyorum, sürüyü ifade ediyorum. Evrensel ahlak yoktur. Her şeyin değişebileceği dünyada düşüncelerimizin, düşüncelerimizle beraber inançlarımızın, inançlarımızla beraber kurallar, yani ahlak kuralları değişecektir.
Ahlak değişken bir tanımsa özgürlüğü için çabalayan insanlara damgaladığımız ahlaksız kavramının tanımı da değişecektir. Bugün kötü görülen ahlaksızlık yarın iyi görülecektir diyemiyorum çünkü iyi–kötü kavramlarının da tanımları değişkendir. Aslında küfrettiğimi iddia edenler sizsiniz. Ağzımdan çıkan kelimelerin küfür olduğuna nasıl karar verdiniz? İçgüdülerimiz her zaman doğruyu söyleyemez. İçgüdü psikolojik bir kavram olmakla beraber psikolojide çocuklar 3 yaşına kadar cinsiyet kavramını algılayamazlar. Sürümüzün küfrü algılaması cinsiyeti algılama şekli kadar basittir. Cinsiyet için penisi varsa erkek yoksa kadındır ya da vajinası varsa kadın yoksa erkektir. Bu basit yöntemi küfür kavramında kullanmaları sonucu şu kelimeler varsa küfür yoksa küfür değildir.
“Ahlak, sürü hayvanının içgüdüsüdür.” diyen Nietzsche “Bütün gerçekler basittir - Bu iki misli bir yalan değil mi?” dememişmidir. Her şey karmaşıkken ahlak kavramını ve ahlaka olan inancı basite indirgemek saçmalık değil midir? Bana dini kitaplarla, tanrının sözleriyle gelmeyin. Aklımın algılayabileceği aklın ürünü sözlerle gelin.
İşte olay burada başlıyor. Ahlak zincirlerini parçalar özgür ve üstün insan oluruz ama ahlaksız damgasını yeriz. Şu soruyu da unutmayalım; ne zamana kadar içgüdü tasmasını taşıyacağız? Ahlak zinciri, ahlaksız damgasından daha ağır bir yük. Özgürlük her şeye rağmen elde edilmelidir.
Özgürlüğümün adı ahlaksızlıksa ben ahlaksızım!


15 Ocak 2011
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Arkadaşlar daha iyi yazılar için eleştiri (iyi ya da kötü) almalıyım. Düşüncelerinizi paylaşmanız beni mutlu eder.
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Özgür olmak kendini keşfetmektir. Ahlak ve toplumsal değerler sadece zihin-bedene yönelik yaptırımlardır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sosyolojik olarak bireyi yok saydığınızda özgürlük zaten olmayan bir fenomene dönüşecektir. "insan", "özgürlük", "sosyal/bireysel etik" hepsi de sosyal/tarihsel içerikli olgulardır. Nietzsche özgürlük ve etiği birey ve toplumu karşılaştırmak/karıştırmak suretiyle yanılmıştır.
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
ahlak ve özgürlük bunlar bir bardağın içerisinde duran zeytinyağ ve su gibidir.. ucuz içkiler içip ucuz kadınlarla yatmak.. ve bir yol kenarında daha önce hiç bilmediğin bir yerde dudakların kurumuş bir şekilde uyanmak.. seni terk eden geceye ve doğan güne inat ilkel acılarını da alıp yanına gülümseyip yola devam etmek. Sırf toplum böyle düşünüyor aksini ispat edeceğim diye yapılan şeyler değil bunlar.. Bunlar birebir mutsuzlukla yalnızlıkla dışlanmışlıkla.. ve geçmişsiz bir hayatın hisseli metinleri ile ilgili şeyler.. kabul etsende etmesen de..

derler ki; unutmak özgürlüktür.. soramadan edemeyeceğim belki senin özelin öznelin ama ; sen neyi hatırlıyorsun sevgili talha..

vicdanınla düşüncelerinin uyum göstermesi yalnız seni kendi içinde aklar.. oysa insan kendi içinde aklanma ihtiyacını yalnız sosyal konularda hisseder. Zaten insan sosyalliğin dışında bir yaşama eylemini idame ettiren bir h'iç'tir.

küfür ve serbest yaşam konusunda düşüncelerine katılmakla birlikte dibe vurduğum zamanlarda sıklıkla yaşadığım şeyler. ben bunu kentsoylu hüzünlerim diye isimlendiriyorum. edip canseverin deyimili ile puslu düşün katı gerçeğe katışmasıda diyebiliriz. çok sesli bir sessizliğin senfonoside diyebiliriz.

gidemediğin ama hep kaldığın bu yerde tek ucuz olan sensin dostum..arabana aldığın kaldırım oruspusu bunu benden önce sana şöylemiş olmalı.. oysaki hatırlasın özgürlük bir başka şey..

mesela bedenini açlığa yatırıp ölümle salamura yapanlar; mesela o ucuz kadınların senin arabana değilde kendi arabasına binmesi.. özgürlük karanfillerin varoşlarda çamurlarda açması gibi bir şey olmalı.. özgürlük bu karanlık kanlı sistemin gölgesine sığınıp kendine yer açıp aklamaktan daha başka bir şey olmalı..

o eski mübarek tanrıya gelince; haleluya.. o kendini bizimle sınırlamadığı gibi bizide kendi ile sınırlamamış.. biz birbirimizi; birbirimizle sınılarmışız.. kah adına ahlak demiş kah töre kah kural; kah ana yasa deyip bunları toplum kuralı haline getirmişiz.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Arkadaşlar daha iyi yazılar için eleştiri (iyi ya da kötü) almalıyım. Düşüncelerinizi paylaşmanız beni mutlu eder.

Konuya bir de şöyle bakalım mı?Evrensel ahlak yasası evrenin ve doğanın/doğallığın yasasıdır.Yalın ve saftır.Öcü değildirler.Yargıç hiç değildirler.Eğer yaşamın akışı sizi sokak aşkına sürüklerse(başka ifade bulamadım) yaşamla akın.Bu akıştan çok şey öğrenebilir/öğretebilirsiniz.Ama bunu insanca ve yargılamadan yapın.Siz yargılara karşı çıkar gibi görünüp bir fa....yi hemencecik yargılayıverdiniz...Ne hakla?Aynı yargıları toplum size dayatınca da özgürlük gitti diye bağırmayalım olur mu?İçimizdeki insanın sesi bazen çok cılız ve kırılgandır.Ama onu duymak için çabalarsak ne kitaplara, ne ahlak hocalarına ihtiyacımız olur.Evrensel öz hepimizin içindedir.O bizi özgür ve sorumlu kılar...
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Özgür olmak kendini keşfetmektir. Ahlak ve toplumsal değerler sadece zihin-bedene yönelik yaptırımlardır.

zihin ve beden özgür mü? ki özgürlük nasıl var?? zihinin tanımlarına güvenmeyeceksem özgürlüğü nasıl kavrayacagım..hem zihin kendi dışını nasıl kavraycak ki sizin özgürlük tanımınız nasıl olacak...kendin kim??yani zihnin cizecegi kendin tablosu zihnin elinde olmayan imkanlarla olmayacak dolayısıyla zihinin tanımladıgı dünyayı var kabul ediyoruz...garip geldi
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
zihin ve beden özgür mü? ki özgürlük nasıl var?? zihinin tanımlarına güvenmeyeceksem özgürlüğü nasıl kavrayacagım..hem zihin kendi dışını nasıl kavraycak ki sizin özgürlük tanımınız nasıl olacak...kendin kim??yani zihnin cizecegi kendin tablosu zihnin elinde olmayan imkanlarla olmayacak dolayısıyla zihinin tanımladıgı dünyayı var kabul ediyoruz...garip geldi

Zihin beden özgür mü? evrene ve bu evrenin yasalarına bağımlı olan nasıl özgür olabilir? Zihnin tanımlarına değil ötesine bakarak. Zihin gibi göreceli bir sistem nasıl özgürlüğü kavrayabilir? Zihnin dışını kavrayan zihin değil sizsiniz. Dikkatli bakın ve görün. Esas ilginç olan göreceli zihnin tanımlarına oturtuğunuz göreceli dünyanızı var kabul etmenizdir!
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
siz kimsiniz zihin olmadan siz kimsiniz ???ben kendimi aklım olmadan bilincim olmadan nasıl kavrayacagım??
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
siz kimsiniz zihin olmadan siz kimsiniz ???ben kendimi aklım olmadan bilincim olmadan nasıl kavrayacagım??

Siz kimsiniz sorusu bir kişilk gerektirir. Siz bir kişimisiniz? Soru siz nesiniz şeklinde daha doğrudur. Ben neyim? Zihnizin kavradığı ve kavramadığı herşeyim ve hiçbirşeyim. Bunları mümkün kılan fakat bunlardan azadeyim. Tanımlara sığmayan fakat tanımları mümkün kılanım. Herşeyden ve hiçbirşeyden öte herşeyi ve hiçbirşeyi mümkün kılanım. Bilinci mümkün kılan bilinçten aşağımıdır?
Peki siz nesiniz? ya da kimsiniz?
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
ben cok basit bir var olanım ve bunun böyle oldugunu kendim diger var olanlar aracılığıyla ispatladım ..tümevarım biliyor olmalısınız..sizin ki cok zor bir durum.hem var hem yok olan bir sey matematiksel gerceklik kuramına uygun degil .fiziğe zaten uymaz ..hangi bilim dalında hem var hem yok tanımlı bir sey tanımlanmıs??siz biraz fazla kacırmıs olabilir misiniz?hakaret anlamında degil yani sanki olmayan bir gerceklik anlayısınız var yani kendi dünyanızda yasıyorsunuz sanki hastalık gibi
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ben cok basit bir var olanım ve bunun böyle oldugunu kendim diger var olanlar aracılığıyla ispatladım ..tümevarım biliyor olmalısınız..sizin ki cok zor bir durum.hem var hem yok olan bir sey matematiksel gerceklik kuramına uygun degil .fiziğe zaten uymaz ..hangi bilim dalında hem var hem yok tanımlı bir sey tanımlanmıs??siz biraz fazla kacırmıs olabilir misiniz?hakaret anlamında degil yani sanki olmayan bir gerceklik anlayısınız var yani kendi dünyanızda yasıyorsunuz sanki hastalık gibi

Sizin matematik ve fizik dünyanız bu göreceli evreni tanımlama çabanızdan öte nedir? Siz matematik ve fiziği kalıcımı zannediyorsunuz? Size matematik ve fizik dünyanızda başarılar o zaman.
Sizin benim dünyam hakkında en ufak bir fikriniz yok. Olsaydı şayet bu tür saçma bir yaklaşımda bulunmazdınız. fakat bırakma niyetinde değilsiniz. Matematik ve fizik dünyanıza oyle sarılmışsınız ki gerçek doğanızı göremeyecek kadar kör olmuşsunuz.
Varlığı kabul edip, yokluğa bakmayan...Tabak masada var o zaman tabağın varlığı var. Tabak masada yok. O zaman tabağın masada varlığı yok.
Sizin matematik ve fizik evreninizde tıpkı o masa gibi. Masada olanlara var, olmayanlara yokmu diyorsunuz? O zaman bir yerden başlayın:

 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
tabaak masada yok demek tabak yok dmek değil...eğer bir kavramı düşünebiliyorsak VAR DIR..DÜŞÜNEMEDİĞİN HER DÜŞÜNCE YOK TUR.PROF DR CENGİZ ÇAKMAK
SİZE anlatmak bana bir fayda saglamaz iyi geceler
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
tabaak masada yok demek tabak yok dmek değil...eğer bir kavramı düşünebiliyorsak VAR DIR..DÜŞÜNEMEDİĞİN HER DÜŞÜNCE YOK TUR.PROF DR CENGİZ ÇAKMAK
SİZE anlatmak bana bir fayda saglamaz iyi geceler

Faydalar bekleyen bir yaklaşım. Zararlar görmekten korkan bir yaklaşımdır. İşte bu yüzden kırılgan ve görecelidir. Görecelilik var mıdır? yoksa yok mu?
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Faydalar bekleyen bir yaklaşım. Zararlar görmekten korkan bir yaklaşımdır. İşte bu yüzden kırılgan ve görecelidir. Görecelilik var mıdır? yoksa yok mu?

Siz izafiyet teorisini bir de Albert einstein dan okuyun kendinizin ne durumda olduguna karar verin. Einstein bir aforizma sında ilimsiz din olmaz , dinsiz ilim olmaz gibi bir sey söyler bu durumda din ve ilim ne diyorsa doğrudur demiyoruz ama varlığa hakaret olarak hem var hem yok vs saçmalıklara da düşmüyoruz. GoUmuzle gördüğümüz varlıklar vardır biz varız göremediğimiz var olan varlıklar da var ki ornek Tanri ,ruh vs. İnsan olmanın ne Anlama geldigini en iyi onu yaratan söyler bu durumda herkes yaratıcıya yönelip ne istediğine bakmalı bizlerden gerisi hikaye . Evet siZin veya benim varlığımın birey olarak anlamı yok ta ki iyi bir kul olmadıkça Tanriya daha net olsun Allah diyorum ben. Gerisi boş laf .
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Siz izafiyet teorisini bir de Albert einstein dan okuyun kendinizin ne durumda olduguna karar verin. Einstein bir aforizma sında ilimsiz din olmaz , dinsiz ilim olmaz gibi bir sey söyler bu durumda din ve ilim ne diyorsa doğrudur demiyoruz ama varlığa hakaret olarak hem var hem yok vs saçmalıklara da düşmüyoruz. GoUmuzle gördüğümüz varlıklar vardır biz varız göremediğimiz var olan varlıklar da var ki ornek Tanri ,ruh vs. İnsan olmanın ne Anlama geldigini en iyi onu yaratan söyler bu durumda herkes yaratıcıya yönelip ne istediğine bakmalı bizlerden gerisi hikaye . Evet siZin veya benim varlığımın birey olarak anlamı yok ta ki iyi bir kul olmadıkça Tanriya daha net olsun Allah diyorum ben. Gerisi boş laf .

Görmediğiniz varlıklardan ne kadar eminsiniz böyle. Bunların varlığına nasıl karar verdiniz? Yoksa birileri size öğretti ve bunu devam mı ettiriyorsunuz? İzafiyet teorisinden dem vurup Tanrıdan ve ruhtan bu kadar emin olmanız, bunlar arasında kul bağlantısı kurmanız ve bunları sıfatlaştırmanız bir hayli ilginç.
Varlık ve yokluk tanımları yapabiliyorken bunları düşünemediğimizi söylemeniz de bir hayli ilginçti. Yokluk bir tanıma sığıyorsa ki basit bir şekilde sığıyor nasıl düşünemiyor olabiliriz? Zihnim olduğunu düşünüyorum ki bu bir fikirdir, zihnim olmadığını düşünüyorum ki buda bir fikirdir. Sizin yokluk dediğinizde bir fikirdir ki tanımlayabiliyorsunuz.
Bana izafiyeti ve einsteinı okumamı önermişsiniz teşekkür ederim. Fakat okuduklarını anlamamış birinin yapacağı öneriyi neden dikkate alayım?
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
SiZin yazınızı henüz okumadım . Lakin bir alıntı buldum sınava çalışırken bakınız . Parmenides her seyin özünün Varlik olduğunu ileri sürdü . Varlık tüm uzayı doldurmaktaydi dolayısıyla evren tek ve sınırsız olmalıdır . Varlığın bulunmaması durumunda tamamıyla boş bir yer yani boşluk düşünülebilir ise De bu gercek değildir . Değişme geçicilik ve hareket var olmayanın . Bu alıntıda varlık Tanri ile denk . Değişen ise biZim dünyamız fakat değişen bir sey vardır yani var edilmiş olandir
Yazınızı okuyacağım daha uygun bir vakitte

Siz uyumaz mısınız
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Merhaba yazınız i okudum gayet yetersiz ve kibir dolu siz beni ben sizi değiştiremeyecekten ki amac bu yani ikna edebilmek . Bu durumda sizle daha fazla konuşmak yararsizdir siZe mutlu günler.
Görmediğiniz varlıklardan ne kadar eminsiniz böyle. Bunların varlığına nasıl karar verdiniz? Yoksa birileri size öğretti ve bunu devam mı ettiriyorsunuz? İzafiyet teorisinden dem vurup Tanrıdan ve ruhtan bu kadar emin olmanız, bunlar arasında kul bağlantısı kurmanız ve bunları sıfatlaştırmanız bir hayli ilginç.
Varlık ve yokluk tanımları yapabiliyorken bunları düşünemediğimizi söylemeniz de bir hayli ilginçti. Yokluk bir tanıma sığıyorsa ki basit bir şekilde sığıyor nasıl düşünemiyor olabiliriz? Zihnim olduğunu düşünüyorum ki bu bir fikirdir, zihnim olmadığını düşünüyorum ki buda bir fikirdir. Sizin yokluk dediğinizde bir fikirdir ki tanımlayabiliyorsunuz.
Bana izafiyeti ve einsteinı okumamı önermişsiniz teşekkür ederim. Fakat okuduklarını anlamamış birinin yapacağı öneriyi neden dikkate alayım?
 

Preatorian

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
296
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
SiZin yazınızı henüz okumadım . Lakin bir alıntı buldum sınava çalışırken bakınız . Parmenides her seyin özünün Varlik olduğunu ileri sürdü . Varlık tüm uzayı doldurmaktaydi dolayısıyla evren tek ve sınırsız olmalıdır . Varlığın bulunmaması durumunda tamamıyla boş bir yer yani boşluk düşünülebilir ise De bu gercek değildir . Değişme geçicilik ve hareket var olmayanın . Bu alıntıda varlık Tanri ile denk . Değişen ise biZim dünyamız fakat değişen bir sey vardır yani var edilmiş olandir
Yazınızı okuyacağım daha uygun bir vakitte

Siz uyumaz mısınız

VAR ve YOK birer tanımdır. A ve A' gibidir. Biri mevcut olanı diğeri ise mevcut olmayanı tanımlar. Parmenidesten örnek vermişsiniz. Parmenides varlık var olan, yokluk var olmayan demiştir. Parmenides yokluk düşünülemez demiştir. Zaten anlatılmaya çalışanda budur. Sizin matematik ve fizik evreniniz bu evrenin göreceli matematiği ve fiziğidir. Bu evrenin dışında bu göreceli tanımlarınızın hiç bir geçerliliği yoktur. Tanım bile yoktur. Tanımın olmadığı noktada hareket nasıl gözlemlenebilir? Tanımın olmadığı noktada ayırım nasıl gerçekleşebilir? Siz varlık=Tanrıdır demişsiniz. Sadece var olanla sınırlı bir Tanrı nasıl Tanrı olabilir? Varlığın ötesini var olan zihniniz doğası gereği algılayamadığı için yoku kabul edemiyorsunuz. Eflatunun da dediği gibi varlık ve yokluk göreceli kavramlardır. E zaten parmenideste yaşadığımız dünyanın bir görünüş dünyası olduğundan bahsetmiştir yani gerçek değildir.
Beni kibirle suçlamış fakat yazdıklarımdan anlam çıkarmaya uğraşmamışsınız ki sorularıma bile cevap vermemişsiniz. Tanrı ve ruhtan nasıl bu kadar eminsiniz? Parmenidesten örnek verip akabinde dünyadan öğrendiklerinize nasıl gerçeklik verip, Tanrıdan ve ruhtan emin olabiliyorsunuz? Tanrı budur diyebiliyorsunuz? Parmenidesin bu dünyada öğrendiği Tanrı, bu dünya gerçek değilse nasıl gerçek olupta yine bu dünyada öğrendiği varlığın kendisi olabiliyor?
Siz beni yetersiz bulabilirsiniz, cehaletimi mahzur görün. Bazen cehaletim öyle boyutlara ulaşır ki bilgiye yer kalmaz.
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
VAR ve YOK birer tanımdır. A ve A' gibidir. Biri mevcut olanı diğeri ise mevcut olmayanı tanımlar. Parmenidesten örnek vermişsiniz. Parmenides varlık var olan, yokluk var olmayan demiştir. Parmenides yokluk düşünülemez demiştir. Zaten anlatılmaya çalışanda budur. Sizin matematik ve fizik evreniniz bu evrenin göreceli matematiği ve fiziğidir. Bu evrenin dışında bu göreceli tanımlarınızın hiç bir geçerliliği yoktur. Tanım bile yoktur. Tanımın olmadığı noktada hareket nasıl gözlemlenebilir? Tanımın olmadığı noktada ayırım nasıl gerçekleşebilir? Siz varlık=Tanrıdır demişsiniz. Sadece var olanla sınırlı bir Tanrı nasıl Tanrı olabilir? Varlığın ötesini var olan zihniniz doğası gereği algılayamadığı için yoku kabul edemiyorsunuz. Eflatunun da dediği gibi varlık ve yokluk göreceli kavramlardır. E zaten parmenideste yaşadığımız dünyanın bir görünüş dünyası olduğundan bahsetmiştir yani gerçek değildir.
Beni kibirle suçlamış fakat yazdıklarımdan anlam çıkarmaya uğraşmamışsınız ki sorularıma bile cevap vermemişsiniz. Tanrı ve ruhtan nasıl bu kadar eminsiniz? Parmenidesten örnek verip akabinde dünyadan öğrendiklerinize nasıl gerçeklik verip, Tanrıdan ve ruhtan emin olabiliyorsunuz? Tanrı budur diyebiliyorsunuz? Parmenidesin bu dünyada öğrendiği Tanrı, bu dünya gerçek değilse nasıl gerçek olupta yine bu dünyada öğrendiği varlığın kendisi olabiliyor?
Siz beni yetersiz bulabilirsiniz, cehaletimi mahzur görün. Bazen cehaletim öyle boyutlara ulaşır ki bilgiye yer kalmaz.
Slm
Sizi anlıyorum fakat benim sizinle felsefe anlamında fikir teatisi yapmamızın benim içn anlamı olmadıgını düşünüyorum belki sizi tanısam daha farklı algılardim sizi fakat su anda ben sizi pazara alış verise çıkıp ürünlerin çürük ve bozuklarini satın alan biri gibi görmekteyim
Evet çok çalışmış olabiliriniz evet çok zahmet çekmiş olabilirsiniz ama bozuk mallar yenmez yense de ihtimal ki öldürür insanı ben siZe mutlu günler dilerim
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst