Özel Görelilik Hakkında Bir Soru?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Fetâ tarafından oluşturulan Özel Görelilik Hakkında Bir Soru? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,516 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Özel Görelilik Hakkında Bir Soru?
Konbuyu başlatan Fetâ
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
F

Fetâ

Ziyaretçi
Dönüşüm denklemlerine sayısal değerler vererek çözerseniz "c" yi 3 olarak bulursunuz(x'/t'=c). Yani, hareketli referans sistemi üzerinde ışık hızını "c" olarak ölçmüş olursunuz.
Bilindiği üzere, bu denklemler, ışıkla aynı yönde hareket eden bir referans sistemi baz alınarak kurulmuştur. Peki, ışıkla zıt yönde hareket eden bir referans sitemi üzerinde(yani x+vt olduğunda), bu denklemleri kullanarak, ışık hızının "c" çıkması mümkün müdür?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Dönüşüm denklemlerine sayısal değerler vererek çözerseniz "c" yi 3 olarak bulursunuz(x'/t'=c). Yani, hareketli referans sistemi üzerinde ışık hızını "c" olarak ölçmüş olursunuz.
Bilindiği üzere, bu denklemler, ışıkla aynı yönde hareket eden bir referans sistemi baz alınarak kurulmuştur. Peki, ışıkla zıt yönde hareket eden bir referans sitemi üzerinde(yani x+vt olduğunda), bu denklemleri kullanarak, ışık hızının "c" çıkması mümkün müdür?

newton fiziğinde geçerli olan, galile'nin hızların toplanabilirliği ilkesi, yüksek hızlarda (ışık hızına yakalaşan hızlarda) geçerli değildir ; ve dolayısıyla '' ışıkla aynı yönde ya da ışıkla zıt yönde'' ayrımı yapılamaz; yani, örneğin saniyede 250000 km. hızla giden bir otomobilin ön camından hareket yönünde ileri doğru salınacak bir ışık demeti ( klasik fiziğe göre, otomobildeki gözlemci için saniyede 300000 km hızla yol alması ama yerdeki gözlemci için, 300000+250000=550000 km hıza ulaşmış olması gerekirken gerçekte durum böyle değildir)...yani, hem otomobildeki, hem de yerdeki gözlemciye göre ışık 300000km/sn. hızla yol alır... benzer şekilde otomobilin arka camından geriye doğru salınan bir ışık demeti de, otomobildeki gözlemciye göre 250000+300000=550000 km/sn ve yerdeki gözlemciye göre 300000 - 250000= 50000 km/sn.olması beklenirken; yine her iki gözlemciye göre de 300000km/sn. olmaktadır... yani ışık hızına yakın hızlarda, ışığın yönüne göre + ya da - yönlerden söz edilemez...
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Her zaman yinelenen,çok klasik bir cevap oldu.
Einstein, teoriyi Newton fiziğindeki, hızların eklenmesi ilkesine olan inancı üzerine bina etmiştir. Teori der ki: Işığın hızı, kaynağın veya gözlemcinin hareketinden bağımsızdır.Yani, ışığın yönü, hareket eden gözlemciye göre - de olsa+ da olsa hızı aynı ölçeriz. Ama, bu," - veya + yönde olduğunu gözardı edelim" anlamına gelmez. Bu, fiziğe de matematiğe de aykırıdır. Vektörün yönünü göz ardı ederek bir fizik denklemi kuramazsınız. Zaten denklemde de gözardı edilmiyor. Yön ne ise o alınıyor. Işık zıt yönde olduğu zaman da, buna uygun bir denklem kurmamız, ve bunu çözümleyip teorinin öngördüğü sonucu bulmamız gerekir. Çünkü teori, böyle olması gerektiğini söylüyor. Fakat kendi söylediğini kendisi yapmıyor.

Hareket eden gözlemci ışıkla aynı yönde yol alırken iken, dönüşüm denklemlerini kullanarak c yi bulabiliyoruz ki, gayet doğaldır. Çünkü o duruma göre kurgulanmışlardır. Denklemlerde değerleri yerine koyup, c ye kolaylıkla ulaşabiliyoruz. O halde, zıt yönde iken de aynı şeyi yapabilmemiz gerekir. Yani x'= x+vt paydalı bir denklem kurmak zorundayız.

Dönüşüm denklemlerini incelerseniz, ilk denklemler, hareketli olan gözlemcinin yaptığı uzunluk ve zaman ölçümlerinin sabit gözlemciyle karşılaştırılmasıdır. Sonraki denklemler de ise, hareketli sistem üzerindeki gözlemciye göre yerdeki gözlemin dönüşümü yapılırken x= x'+ vt' paydalı bir denklem kuruluyor. Çünkü hareketli gözlemciye göre, ışık yerdeki gözlemciyle zıt yöndedir. Burada yönü dikkate alıyoruz da, ışık zıt yönde olduğunda denklemleri kurarken neden aynı şeyi yapmıyoruz.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
özel relativite teorisinin sonuçları, bu dünyada yaşayan her normal insan ve dolayısıyla fizikçiler için; son derecede şaşıtıcı olduğu için, einstein'dan sonra bu konuda çok fazla deney yapılmıştır (hatta yaptıkları deneylerle einstein'i yanlışlayarak, bilim tarihinde yer tutma tutkusu fizikçiler arasında yaygınlaşmıştır, denilebilir ); fakat yüksek hızlarda bir vektörel büyüklük olarak, hızların toplanabilirliği ilkesinin geçerli olmadığı sonucu, her defasında doğrulanmıştır... bu konuda basit bir araştırmayla görülebilecek ölçüde, çok fazla bilgi ve kaynak birikmiştir... sözü neye / nereye bağlamaya çalıştığınızı bilmiyorum ; ama ışık hızına yaklaşan yüksek hızlarda, skaler büyüklük ile vektörel büyüklüğü birbirinden ayıran özellikleri bir yana bırakalım, önceki fiziğin paradigması tümüyle değişmektedir... sizin problemi ele alışınızda, eski paradigmanın yaklaşımıyla , yeni paradigmanın alanındaki sorunları çözme yönünde ortaya çıkan bir, eğer deyim yerindeyse, 'anakronizm' vardır....
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
özel relativite teorisinin sonuçları, bu dünyada yaşayan her normal insan ve dolayısıyla fizikçiler için; son derecede şaşıtıcı olduğu için, einstein'dan sonra bu konuda çok fazla deney yapılmıştır (hatta yaptıkları deneylerle einstein'i yanlışlayarak, bilim tarihinde yer tutma tutkusu fizikçiler arasında yaygınlaşmıştır, denilebilir ); fakat yüksek hızlarda bir vektörel büyüklük olarak, hızların toplanabilirliği ilkesinin geçerli olmadığı sonucu, her defasında doğrulanmıştır... bu konuda basit bir araştırmayla görülebilecek ölçüde, çok fazla bilgi ve kaynak birikmiştir... sözü neye / nereye bağlamaya çalıştığınızı bilmiyorum ; ama ışık hızına yaklaşan yüksek hızlarda, skaler büyüklük ile vektörel büyüklüğü birbirinden ayıran özellikleri bir yana bırakalım, önceki fiziğin paradigması tümüyle değişmektedir... sizin problemi ele alışınızda, eski paradigmanın yaklaşımıyla , yeni paradigmanın alanındaki sorunları çözme yönünde ortaya çıkan bir, eğer deyim yerindeyse, 'anakronizm' vardır....
Fizik kanunları değişmezdir. Hızların eklenmesi geçerliliğini koruyor ve korumaya devam edecek. Zaten teorinin amacı, ışığı bu ilkeye uygun hale getirmektir ki, hareketli sistemin ışıkla aynı yönde olması halinde bunu sağlıyor. Ama eksik sağlıyor. Işığın zıt yönde olması halinde bir cevabı yok.
Şu noktayı açıklığa kavuşturmadan bir sonuca ulaşmamız mümkün değil: Lorenz dönüşüm denklemleri, ışıkla, hareketli sistemin aynı yönde olduğu duruma göre kurgulanan bir deney baz alınarak oluşturulmuştur. Olayın gerçeği budur. Başka bir açıklaması yok.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Fizik kanunları değişmezdir. Hızların eklenmesi geçerliliğini koruyor ve korumaya devam edecek. Zaten teorinin amacı, ışığı bu ilkeye uygun hale getirmektir ki, hareketli sistemin ışıkla aynı yönde olması halinde bunu sağlıyor. Ama eksik sağlıyor. Işığın zıt yönde olması halinde bir cevabı yok.
Şu noktayı açıklığa kavuşturmadan bir sonuca ulaşmamız mümkün değil: Lorenz dönüşüm denklemleri, ışıkla, hareketli sistemin aynı yönde olduğu duruma göre kurgulanan bir deney baz alınarak oluşturulmuştur. Olayın gerçeği budur. Başka bir açıklaması yok.

sizi anlamaya çalışıyorum, ama doğada değişmez bir şey yoktur... fizik yasaları da diyalektikten azade olmadığı gibi zaten onu içerir... tıpkı geometride olduğu gibi, ( eukleidesçi geometriyi hatırlayın, çok da şaşırmayın, çünkü halen yaşadığımız dünyada kullanıyoruz, çünkü aslında o da doğrudur...) fizikte de paradigma değişebilir ve zaten sizin ele aldığınız sorunda değişmiştir... geometride nasıl, rieman, bolyai ve lobaçevski yeni paradigmalar getirmiş ( ve artık yeni paradigmaların sonucu olarak, bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece değilse, daha doğrusu 180 dereceden farklı olabilirse; örneğin üçgenin üzerinde bulunduğu düzlemin eğriselliğiyle bağlı olarak, dünya yüzeyinde ekvatorda dik açıyla kesişen iki meridyen aynı zamanda diyelim bir kuzey kutbunda da az da olsa bir açı gerektireceği ve dolayısıyla 180+ filanca gibi -bu filancanın ne olduğu kürenin eğriselliğine bağlı olarak değişir- bir açı elde edilebiliyorsa ve dolayısıyla eukleides'e göre paradigma değişmişse) artık, dünya üzerindeki uzaklıkları çok aşan uzaklıklarda eukleidesçi yaklaşımla geometri yapamayız...
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
sizi anlamaya çalışıyorum, ama doğada değişmez bir şey yoktur... fizik yasaları da diyalektikten azade olmadığı gibi zaten onu içerir... tıpkı geometride olduğu gibi, ( eukleidesçi geometriyi hatırlayın, çok da şaşırmayın, çünkü halen yaşadığımız dünyada kullanıyoruz, çünkü aslında o da doğrudur...) fizikte de paradigma değişebilir ve zaten sizin ele aldığınız sorunda değişmiştir... geometride nasıl, rieman, bolyai ve lobaçevski yeni paradigmalar getirmiş ( ve artık yeni paradigmaların sonucu olarak, bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece değilse, daha doğrusu 180 dereceden farklı olabilirse; örneğin üçgenin üzerinde bulunduğu düzlemin eğriselliğiyle bağlı olarak, dünya yüzeyinde ekvatorda dik açıyla kesişen iki meridyen aynı zamanda diyelim bir kuzey kutbunda da az da olsa bir açı gerektireceği ve dolayısıyla 180+ filanca gibi -bu filancanın ne olduğu kürenin eğriselliğine bağlı olarak değişir- bir açı elde edilebiliyorsa ve dolayısıyla eukleides'e göre paradigma değişmişse) artık, dünya üzerindeki uzaklıkları çok aşan uzaklıklarda eukleidesçi yaklaşımla geometri yapamayız...
Söyledikleriniz tümüyle doğrudur. Fakat, hızların eklenmesi kuralının fizikte halen geçerli olduğu da doğrudur. Şüpheleri ortadan kaldırmak açısından şunu söyleyebilirim: İki ışın demetinin birbirine göre hızı, aynı yönde oldukları zaman 0, zıt yönde olduklarında ise 2c dir. Günümüz fiziği açısından bu böyledir.
Lorentz dönüşümlerini iyi irdelemenizi önereceğim son olarak.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
hızların eklenmesi ( ve dolayısıyla çıkarılması ) elbette halen geçerlidir ; ancak dünya ölçüsünde bir atın, bir otomobilin, bir uçağın ve bir füzenin... filan hızlarında geçerlidir... ışığın hızına yaklaşan hızlar farklı bir doğaya sahiptir ... aslında bu konudaki gerçeklik, einstein'den önce, daha 1881 de michelson tarafından saptanmış ve 1887 de michelson ve morley tarafından yapılan deneylerle, ışığın hızının, kaynağın ve gözlemcinin hızından bağımsız olduğu belirlenmiştir... ışık demetleri hangi yöne giderse gitsin, hem birbirlerine göre, hem de herhangi bir gözlemciye göre hızları hep c dir... doğada, hiçbir gözlemciye göre, yalnız boşlukta değil, eğer olanaklıysa vakum ortamında bile 2c diye bir hız olmaz... zaten c hızına ulaşmak ancak ve ancak durgun halde 0 kütleli bir cisim için olanaklıdır ve c+ hızlar, negatif kütleyi zorunlu kıldığı için, olanağı yoktur.... doğada negatif kütle ( ve benzer şekilde negatif uzaklık/uzunluk) olmadığı gibi, olanağı da yoktur...
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
hızların eklenmesi ( ve dolayısıyla çıkarılması ) elbette halen geçerlidir ; ancak dünya ölçüsünde bir atın, bir otomobilin, bir uçağın ve bir füzenin... filan hızlarında geçerlidir... ışığın hızına yaklaşan hızlar farklı bir doğaya sahiptir ... aslında bu konudaki gerçeklik, einstein'den önce, daha 1881 de michelson tarafından saptanmış ve 1887 de michelson ve morley tarafından yapılan deneylerle, ışığın hızının, kaynağın ve gözlemcinin hızından bağımsız olduğu belirlenmiştir... ışık demetleri hangi yöne giderse gitsin, hem birbirlerine göre, hem de herhangi bir gözlemciye göre hızları hep c dir... doğada, hiçbir gözlemciye göre, yalnız boşlukta değil, eğer olanaklıysa vakum ortamında bile 2c diye bir hız olmaz... zaten c hızına ulaşmak ancak ve ancak durgun halde 0 kütleli bir cisim için olanaklıdır ve c+ hızlar, negatif kütleyi zorunlu kıldığı için, olanağı yoktur.... doğada negatif kütle ( ve benzer şekilde negatif uzaklık/uzunluk) olmadığı gibi, olanağı da yoktur...
Işık hızının, gözlemcinin ve ışık kaynağının hareketinden ve yönden etkilenmediği konusunda kimsenin itirazı yok. Özel görelilik teorisinin amacı da, o güne kadar nedeni anlaşılmayan bu garip duruma çözüm getirmektir zaten. Ve dönüşüm denklemleriyle, bu durumun nasıl olabilirliğini açıklamaktır.
Bana göre, ışık referans sitemiyle zıt yönlü iken, bu denklemleri uygulamak hatalıdır.
Bu durumda, size göre, ışık ne yönden gelirse gelsin(- veya+) aynı denklemleri uygulamakla doğru bir iş yapmış mı oluruz?
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Bir fizik problemini çözerken, önce olayın şeması oluşturulur. Daha sonra, şema üzerinde belirtilen değerler, denlemde yerine konur; ve denklem çözülür. Değerlerin işareti neyse onu denkleme koyarsınız.(+ veya - ) Bu, matematik kuralıdır. Aksi halde o denklemi doğru kurmuş olmazsınız.Engin fizik bilgisine de ihtiyaç yok. Matematik bilen biri bunun böyle olduğunu/olması gerektiğini bilir.

Işıkla, hareketli sistem aynı yönde iken, şemadaki değerleri denklemde yerine koyarsanız, ışığın hızını "c" olarak hesaplarsınız. Fakat ışıkla hareketli sistem zıt yönü iken, oluşturduğunuz şemadaki değerleri, özel görelilik denklemrinde yerine koyduğunuzda teorinin iddia ettiği gibi "c" sonucuna ulaşamazsınız.

Fazla fizik bilgisine de gerek yok. Olayın şemasını kurup denklemlerde yerine koyan herhangi biri bunun böyle olduğunu görebilir.

Özel görelilik teorisinde bir sakatlık vardır.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Teşekkürler. Konuyu güncel tutalım herkes görsün :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst