orman yangınları...

türkiye'de bir yılda ortalama iki bin civarında orman yangını çıkıyor; bu yangınların yüzde doksan altıdan fazlası insan elinden kaynaklanıyor ve bunların çok önemli bir kısmı kundaklama sonucu gerçekleşiyor ; çünkü aynı anda üç-dört ayrı noktadan tutuşturuluyor... akıl sağlığı, duygu sağlığı yerinde bir insan ; yemyeşil filizleriyle gökyüzüne uzanan fidanları, birçok kaplumbağayı, kirpileri, sincapları ve kocaman gagalarını açarak annelerini bekleyen kuş yavrularını evleriyle birlikte, nasıl cehennem gibi bir ateşin içinde yakabilir... insanın bu davranışını kavramak/anlamak olanaklı mıdır... bu ülkede her yıl iki bin kere tekrarlanan bu katliamdan dolayı tutuklanan ve hiç değilse altı ay hapis yatan birini hiç duydunuz mu ya da bir yerlerde okudunuz mu... neden...

Bilinçsizlik çok önemli bir faktör bu orman yangınlarında...Bilinçli bir insan işin sonunda ceza olup olmamasına bakmaz.ama bilinçsiz insanlar için caydırıcılığın sağlanması için bir ceza gerekmeli ....Ceza bu olaylara çözüm olur mu o konuda da şüphelerim yok değil.

birçok bitki ve hayvan varlığıyla geniş bir yaşam alanını bile bile yakarak yok etmek... ve sonra gidip kahvede çay içmek, sabah kalkıp yüzünü yıkamak ve belki ayna karşısında saçını taramak ve kimbilir belki hayal kurarak dişlerini fırçalamak... böyle bir davranıştan, iyi,güzel, olumlu bir sonuç beklenebilir mi... acaba insanın sefaletinin bir sonu, bir dibi yok mudur...

ben şunu merak ediyorum,bu kundaklama olayları terör amaçlımı yoksa oralarda gözü ve parası olan bazı sermayedarlara rant sağlamak amacıylamı yapılıyor.son zamanlarda 2B arazileri satışıda kanunlaştı sözde orman vasfını yitirmiş alanlar yalanı.İki kötü varsa daha az zararlı olanı tercih edilir,acaba bu kanunla kundaklama olayları azalırmı.herne olursa olsun ha ağaç kesmişsiniz ha kafamı benim için farkı yok.

2b ile orman kanunu kapsamı dışına çıkarılarak işgalcilere satılan orman alanlarından yirmi milyar dolar civarında bir para bekleniyor... insanlar, doğal olarak bu paranın büyüklüğünü bir hamlede kavrayamıyorlar...( örneğin on bin nüfuslu bir ilçe merkezi düşünelim; burada yaklaşık iki bin beş yüz daire ya da ev vardır... ve bunların toplamı, tanesi otuz bin dolardan yine yaklaşık, yetmiş beş milyon dolar eder; bu ilçede yaklaşık ikiyüz civarında da dükkan vardır ve tanesi elli bin dolardan, on milyon dolar eder... her ailenin ortalama yirmi bin dolarlık tarlası, bağı, bahçesi olsa; bu da elli milyon dolar eder yani toplamda bu ilçe, 135 000 000 yani yüz otuz beş milyon dolar eder...) ama sözü edilen para, yaklaşık olarak 149 tane her biri on bin nüfuslu ilçe merkezini toptan satın alacak kadar büyük bir paradır... ve ne yazık ki bu kanunla kundaklama olayları azalmaz; çünkü, kundaklayanlar amaçlarına ulaşmış oluyorlar ve tekrar daha büyük ölçüde kundaklayacaklardır... çünkü, bir on beş yirmi yıl sonra yine benzer bir kanunla kundaklayıp yaktıkları yerleri ele geçirme yönünde beklenti ve inançları desteklenmiş oldu... işin ilginç tarafı bu kadar büyük bir yağma sonrası, devletin kasasına giren bu büyük paralara rağmen; dış borçlar neden azalacağı yerde artmaktadır... tuhaf... değil mi...

Ülkeyi yönetenler de, yönetmeye talip olanlar da, ormanları yakanlarla aynı zihniyette...

Neyse ki şimdilik durumu orman yangınları ile kurtarıyorlar..Ya Arakan'daki Suriye'deki gibi insan yangınları olsaydı...Belki o bile yakındır..Ne dersiniz.?
Çünkü dibimizde gelişen olaylar oldukça endişe veriyor..orman ne ki insanlar yanıyor..

Biz, için için yanmışız da farkında değiliz.

Teşekkürler