Öldürme Özgürlüğü

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Gezgin tarafından oluşturulan Öldürme Özgürlüğü başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,226 kez görüntülenmiş, 26 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Öldürme Özgürlüğü
Konbuyu başlatan Gezgin
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Feylesof TeCe

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Birini öldürme, işkence etme, her türlü baskı yapma özgürlüğümüz var. Mutlu, mesut yaşayan bir aileyi katledebilir, birini kaçırarak işkence edebilir, imkanımız varsa başkalarının ekmeğiyle bile oynayabiliriz. Evet başkalarına her türlü zararı verebiliriz. Sonucunda ne olursa olsun bu özgürlük bizlere verilmiş. Sonucunda bizlerde öldürülebilir, işkence görebilir, öbür dünyada azap görebiliriz. Masum tarafta cennete gider ama ya çektiği acılar? Başkaları ne hakla masum birine acı çektirebilir? Allah neden buna izin verir?

Irakta üstü branda ile kapalı bir skoda'nın arkasında biri video çekiyor. Videoyu skoda'nın arkasından gelen arabaları çekecek şekilde ayarladı. Eline kalaşnikofu aldı ve bir arabanın şöförüne ateşledi, araba durdu. Öldüren kişi gülerek kamerayı kapattı. Bu kadar kolaymı insanların hayatlarına mani olmak.
Malesef ben bu kadar kolay olduğunu görüyorum. Ama kabullenemiyorum.
 

ayşenur

Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2010
Mesajlar
236
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
neden bu dünyada bazı insanlar her türlü acıyı işkenceyi görüyor,her türlü sorumluluğu kabul ediyo,hortumcuların karşısına dikiliyo da bi kesim umursamaz sürü,bi kesimse zevkinde sefasında utanmadan,düşünmeden alçakca yaşıyo-bu dünyada kötü insan yoktur düşünmeyen,düşünmekten kaçan insancıklar vardır bana göre;vicdanından kaçan-Neden dünya bu kadar adaletsiz?


Dostoyevski nin sözü beynimde yankılanıp duruyor:Birtek çocuğun bile haksız yere acı çektiği bu dünyada adaletten söz edilemez.
 

Azadî

Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Ağu 2009
Mesajlar
149
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Dünya dedikleri hayat dedikleri bu olsa gerek.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"Birini öldürme, işkence etme, her türlü baskı yapma özgürlüğümüz var." Gezgin yazdı

bu tanımlamayı tersinden eleştiri/yergi olarak anlamak olanaklı ise de, gerçekte ne bir canlıyı öldürmek bir "hak" olarak tanımlanıp, düşünülebilir ne de "her türlü baskı yapma özgürlüğü"nden söz edilebilir. Hakların korunmaya yönelik, özgürlüklerin de çoğaltmaya yönelik olgular olduğu hiç bir zaman unutulmamalıdır.
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
En basit tanımıyla hak başkasının hakkının başladığı yerde biter eğer bir kişinin ilk ve zorunlu hakkını elinden alırsanız buna hak adı verilemez . Yaşama hakkı kişinin elinde olmalıdır ki ondan sonra diğer haklardan söz edebilirsiniz. Bu açıdan öldürmeye hak diyemeyiz. sadece hakka gasp diyebiliriz. Yaşama hakkını başkasının elinden alma hakkı diye bir hak olamayacağı için öldürme hakkından söz edilemez.
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38

Dikkat ettiyseniz yazımda hak değil, özgürlük olarak adlandırdım.

Özgürlük: 1.Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî.
2.Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.

Başlığada öldürme Hakkı yerine öldürme özgürlüğü diyelim.

Öldürme özgürlüğü vardır. Hatta öldürmekten beter etme özgürlüğüde vardır.

 
M

monaliza

Ziyaretçi
Özgürlük; sınırları çizilmesi gereken bir olgu olarak, sınırları çizilmediği taktirde elbetteki her türlü dehşete, vahşete açık da olabilir. Bu bağlamda anlıyorum "ÖLDÜRME HAKKI" denmesini. İrade,mantık ve yeri geldiğinde sağduyu ve sabır bu yüzden kutsaldır. Ayrıca ruh sağlığı önemli...
Konu başlığında verilen örnek bir " sadizm" tablosudur. Bir özgürlük yansıması değildir.
Gerçektir ne yazık ki; ama her gerçek kabullenilesi değildir. Böyle bir şeyi kim kabullenebilir ki?
Aslında insanlara verilen başkalarına kötülük yapma özgürlüğü değil, sabrın sınanması için verilen bu anlamda başarıya ulaşılmasını sağlayan bir hak'tır.
Bir yanda sizi olanca gücü ile tahrik eden, hatta canınıza kast edebilen bir insan yada hayvana zarar veremezken, diğer yanda; adeta "gözünün üstünde neden kaşın var" dercesine insan öldürebilenler vardır. Bunların adı da "CANİ" dir. İnsan sınıfı dışında değerlendirilmeleri gerektiğini düşündüğüm 4. tür canlı örneğidir onlar. Özgülek noktası belki bu noktadadır... Ya insan olmayı tercih edersiniz, yada cani...Bunda özgürsünüzdür.

Birde insanları maneven öldürme hakkını kendinde bulanlar yada farkında olmaksızın öldürenler, insanların yaşam isteğini solduranlar vard. Çok boyutlu bir konu..

Keşke başlık daha içerikli olsa imiş. Çünkü; hak ve özgürlük optimist değerlerdir. İnsanlık suçlarının yanına yakışmayan iki kelime..Bana göre.
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Özgürlük: 1.Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî.
2.Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.

Bu durumda özgürlük birinin yaşama hakkını gasp etmeyide içine alır.
Özgürlük yapılan eylemin doğruluğuna yada yanlışlığına bağlı değildir. O hak kapsamına girer.
Evet cani, aşşağılık olmayı seçmek bir özgürlüktür.

Öldürme hakkımız yoktur. Öldürme özgürlüğümüz vardır.
Bu konuda hemfikir değilseniz karşıt görüşünüzü dinlemek isterim.
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Özgürlük nedir? Özgürlükte yapılan eylemin ahlaki ve hukuki şartlara uygun olması zorunlumudur?
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
özgür kim!? özgürlük ne?

öz gürlük de özün, saflarının : ) sıkılaşması nihayetinde birliği/dirliği...

Can bulanın-doğanın, Mutlak Hakkındandan bahs olunur. Öldürme özgürlüğü!! can alma(katl).. buna kasıt-niyet-gerekçe veya katl-i fermanına emir buyrulana dek-ateş eteğine yapışana dek.. bütün bunlara /olana-bitene kör bakma vs. Aynı Hak'mıymış...herkes hak istese ne olur, Hakk bilmedikten sonra

kast edenler ve/veya gasp edilenler..Hakkı yerine teslim etmeli..etmeli de, hak hukuk gak guguk /ıkk-mıkk demeden. Herkes özgür-masum-haklı!, kimse burnundan kıl aldırmazken, benden-senden-gözden uzak olan, gönülden de Irak iken, O Hakk nasıl tecelli ede

offffff ki ne offf !! iki ucu sivri değnek, ben bilemedim : (
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Yazdıkların sanırım eski türkçe ve bi hayli süslü. gel görki yazdıkların tam olarak anlaşılmıyor.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
öldürmek, bir özgürlük değildir. yaşam hakkının ihlal edilmesi/çiğnenmesi özgürlük olarak tanımlanamaz. öldürmek etik ve hukuksal olarak yaptırıma bağlanan kişideki sosyal bir sapma/kırılma, sosyo-psikolojik bozulmanın ifadesi olarak ortaya çıkan olumsuz bir davranış şeklidir. özgürlük, bireyin her istediğini yapması şeklinde tanımlanamaz. özgürlük içerik olarak bireysel görünse de toplumsaldır.

bir adada yapa-yalnız yaşayan bir insan
-insan mıdır?
-özgür müdür?

özgürlük tanımını yapmadan hele bir de "öldürme özgürlüğünden" söz etmek felsefi olarak da savunulacak bir düşünce değildir.

özgürlük, toplum ve birey arasında ve bireylerin sosyal yaşamlarında yek-diğerine göre ve hepsinin yaratıcı/yapıcı/paylaşımcı çoğaltmalarıdır. değilse özgrülük tam bir aldatmaca olacaktır.
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
gezgin@

Özgürlük/hak talebi, yeni bir şey olmadığından/ anlayışı! hiç değişmediğinden olsa gerek anlatımım da değişmemiş /eskimiş olabilir : ) ancak lafı süslediğimi hiç sanmıyorum , lafı eğmem-bükmem doğrudan söylerim.. de neresinden bakılıp anlamaya çalışıldığını kestirememişimdir diyelim.

Anlayan anlamıştır umsam da , yine de Türkçeme, kelime dağarcığıma (anlaşılabilir olmak adına )3-5 kelime/ yeni jargonu da öğrenip katabilirim... sanırım. Uyarın için teşekkürler.

esenlikler
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Psikopatik eylem özgürlüğü olarak tanımlanabilir diye düşünüyorum.

Sniper ile insanları teker teker öldürmenin tanımı sizce ne olabilir?
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Psikopatik eylem özgürlüğü olarak tanımlanabilir diye düşünüyorum.

Sniper ile insanları teker teker öldürmenin tanımı sizce ne olabilir?


Bu tür insanların başkalarına zarar verebilme olanağı oldukça psikopatik bir eylem özgürlüğünden söz edebiliriz.

Ortada hastalıklıda olsa bir özgürlük mevcuttur. Bu özgürlük ancak başkalarına zarar verebilme olanığı taşımadığı zaman biter.

Özgürlük ve Psikopatik eylem özgürlüğü birbirinden çok farklı anlamlar taşımaktadır.
Söylediğiniz özgürlük tanımını anlıyorum.
Sorumluluk duygusuna sahip olma ve yapılan eylemlerin sonuçlarını düşünüp akıl süzgecinden geçirerek davranışlarımızı oluşturma.
 

Gezgin

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ara 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
2
Puanları
3
Yaş
38
Aslında özgürlük kişilik demektir.

Bu dünyanın en özgür insanlarıda en dürüst, en merhametli, en sabırlı kişileridir.

Mevlana gibi sıkılmadan bir yerde oturmak kolay iş değildir. Yada buda gibi.
İçiniz huzurluysa bunu başarabilirsiniz. Huzurun kaynağıda insani değerlerden nasip almış olmaktan geçer.

İşte özgürlük mevlananın, budanın yaptığını yapabilmektir.
araba alıp hız yapmak, şehir şehir dolaşmak, gününü gün etmek değildir.
İnsan kendisini tanıyabilmesi için oturup beklemelidir. Samimiyeti beklemelidir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
geçen ablamın oğlu ile üst geçitten geçiyorduk, birden elimden kaçıp korkuluklara tutundu ve aşağıya koca bir tükürük salladı... önce uyardım, dayanamadım kızdım, vs... bana şunu sordu, ben özgür değil miyim?, küçücük ve çok yaramaz bir çocuğa bunu nasıl anlatırım bilemedim. sadece başkalarına zarar vermemelisin dedim ve geçiştirmeye çalıştım. dayanamadım gene kızıp azarladım.
çocuğa tükürmenin yanlış olduğu öğretilirken aslında bu ezberletilir. bu ezberi çocuk kendi kendine ileride çözümler ve anlamlandırır ancak.

Özgürlük: 1.Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî.
2.Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.


kısıtlama nedir?, zorlama nedir?, şart nedir?,,, ve bağımsız nedir? ve irade nedir?
tüm bunlardan anladığımız şeyler bize adam öldürmenin ve tükürmenin, özgürlük olup olmadığını açıklar.
bizi tükürmeme için ve adam öldürmemek için kısıtlayan ya da zorlayan şey nedir?, bağımsız olmak nedir? bağımsız olduktan sonra mı adam öldürme hakkımız olur ya da adam öldürdükten sonra mı bağımsız oluruz? bağımsız nasıl olunur? ya da olunabilir mi?
hiç bir şey öylesine yapılmaz yani bir sebebi mutlaka vardır. öldürmek,, kimse zevk için adam öldürmez, ya delidir, ya da bir çıkarı vardır bu işten... bilmem ama belki de sarhoştur...
 

NEORACK

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eyl 2010
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Ülke toplumlarında yaşayan belkide milyonlarca insan, hayatındaki yaşanamamış eksiklikleri, pozitif ya da negatif şekilde tatmin etmek ister. İki yoldan birine giremezse, yaşayamadığı bu duyguları içine bastırmak zorunda kalır.. İşte bu noktada dikkat edilmesi gereken nokta şahsın, bu iki yoldan hangisini tercih edebileceğidir. 1.yol yani pozitif yol, duyguların doğal şekilde ve doyasıya yaşanmasıyla mümkün olur. Şahsın elindeki maddi olanaklar buna musaade ederse, bu yola girilir..

2.yol olan negatif yola şahıs, aslında hiç bir zaman (eğer akıl ve ruh sağlığı yerindeyse) girmek istemez, bunun yerine yaşayamadığı duyguları içine gömer, bastırır. Ama zaman hızla ve acımasızca ilerliyordur..
Zaman gelir ve toplum düzeninin asla kırılamayacak kuralları onun boğazını iyice ve öldüresiye sıkmaya başlar.. Kültler, esnekliğin ve özgürlüğün önüne geçer..Kendini çok çaresiz hisseden şahıs 2.yolu seçmek zorunda kalır..
Bu yolun en derin hali ise ; ''ÖLDÜRMEK'' tir...
 

objektif

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
6 Eyl 2010
Mesajlar
35
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Özgürlük? Öldürme özgürlüğü? Böyle bir şey mümkün olabilir mi bilmiyorum. Fakat her din suçsuz yere insan öldürmeyi yasaklar... Suçsuz yere insan öldürenlerin kesinlikle dini inançları zayıftır. İkincisi şizofren ya da delidirler. Anlamıyorum insan öldürmek? Bu kime zevk verebilir ki?

Hani birisi çok sinirlenir, o an ki şuursuzluğuyla onu öldürür. Fakat hemen ardından pişman olur. Ayrıca o kişinin kanının iğrenç kokusu, ve insandaki vicdan azabı dayanılmaz derece de katile acı verir. İnsan öldürenlerin çoğu pişman olur. Ama bazıları daha çok işler. Hatta insan öldürmeyi hobi haline getirir. Bundan 4 veya daha yıl öncesinde izlediğim bir haber hala aklımdadır. Hangi ülkeydi tam olarak hatırlamıyorum, fakat galiba Amerika'ydı.


Bir seri katil 54 kişiyi öldürüyor. Polisler adamı zor da olsa yakalıyorlar. Adama "neden o kadar masum insanı öldürdün? amacın neydi? " diye soruyorlar. Adamın verdiği cevap kanları dondurucu şekildeydi. "Satranç tahtamdaki kareleri dolduruyordum. Öldürdüğüm her kişinin resmini satrançtaki kareye yapıştırıyordum. Ama 64 tane öldüremedim. Beni neden yakaladınız?" diyor. Gayet ve açık bir şekilde şizofren hastası bir adam...
 

NEORACK

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Eyl 2010
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Arkadaşlar bir itirafta bulunacağım..
Lise ve özellikle üniversite yıllarımda çok pısırık, içine kapanık ve çekingen biriydim... Kızlara yaklaşmayı asla başaramazdım.. Ve de özellikle de güzel kızlara.. Onlarla konuşmak, bir şeyler paylaşmak ve sonrasında mental ya da cinsel ilişkiye girmek benim için tam bir mucizeydi.. Onları birer uzaylı olarak görürdüm.. :(
Üniversitedeyken bir ara öyle bir döneme girmiştim ki, ruhumu öylesine ağır bir bunalımın altına sokmuştumki, kendi kendime bir karar vermiştim.. Okuldaki bir kaç tane güzel kızı öldürmeli ve rahatlamalıydım..Ama diğer taraftan düşündüm ve bunu yaparsam hayatımda nelerin değişebileceğini hesaplamaya çalıştım..
Ve farklı bir karar verdim..Bir şekilde onlara yaklaşabilmeliydim.. Evet kendimi aşma aşamasındaydım.. Bol bol kitap okudum, espiri yeteneğimi geliştirdim ve spor yapmaya başladım :) Sonrasında ne mi oldu?
İnanmayacaksınız belki ama okulun en güzel kızlarından biriyle çıkıyordum artık..
Sonuç olarak öldürmek böylesine hak sayılabilecek bir durumda bile yapılması yanlış bir eylemdir... İnsan, herşeyin sorumlusu olarak başta kendini görebilmelidir..
Kendini değiştirebilen insan hayatı yakalayan insandır..
Öte yandan ben bunu yapmak yerine birkaç tane güzel kızı öldürüp seri katil olsaydımda sonuç olarak kendi ruhumu yine tatmin edebilecek düzeye erişecektim belki de.. Ama buradaki mantık, herkese en yararlı mantık olacaktı.. O da köklerini, sonucunda kimsenin zarar görmediği ve benimde fayda sahibi olabileceğim bir düşünce akımından alıyordu..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst