Numenal "Insanlasamamak Konusu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe'ye Giriş kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Numenal \"Insanlasamamak Konusu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,284 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe'ye Giriş
Konu Başlığı Numenal \"Insanlasamamak Konusu
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Herseyden once "insanlasamamak" tamamen insanoglu turu ve birine ait bir numenal yeti kullanim ve paylasim sorundur.

Bu sorunun temeli maddesel/nesnel degil; dusunsel/ozneldir. Yani insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, onun bir soyutlamasi ve bu soyutlamasinin evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyis sorunudur.

Bu soyutlama daki insanlasamama sorunu, insanoglunun tum kurgusal (felsefe, bilim ve din) verileri, degerleri ve tabularinin getirdigi; sabitlik, sahiplik, kesinlik icerikli sorgulanmazlari, on kabulluleri icin gecerlidir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, ona dogumdan itibaren giydirilen, dogal zihiyet ve dogal ego elbisesidir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu elbisenin bilimsellik ve dogallik kisvesi altinda vucudun ayrilmaz bir parcasi yapilmis olmasi ve boyunduruktur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel aynilikta yapilanan ve isleme konan koken ve temellerinin, insasnoglu turunu ayirici, bolucu, kutuplastirici bir icerige sahip olmasidir. Her ayrimin ve ayrimciliginin cikara, guce ve otoriteye dayanmasidir.

Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan bu zihniyet, bilincalti bir yonlendirim ve yaptirim urunudur. Bir insanoglu turu ve biri disi, nesnel/oznel guc arama ve bu guce kendini teslim etme, ona karsi kendini caresiz kilma urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu insandisi ve insanlikdisi etik ve metafizik yonlendirim ve yaptirimlarin; insanoglu turu ve birinin varligini yok sayma, gale almama, onemsememenin verdigi yasami harcatma, cikar ve ayrimcilik degerleri temelinde kullanma ve yasamin disindaki herseyi yasamin onune koyma urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel ayni kokenin temelleri arasi ideolojik inancsal dogruluklarin "benimki dogru" savasidir, tartismasidir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamayi, yaratilissal, tanrisal, inancsal, dogrusal, ideolojik, mistik, doga ustu ve dunya otesi icerikli, spekulatif ve epistemoloji ustu icerikli, guya bilimsel ve inancsal teoriler, tezler, hipotezlerdir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, dogal zihniyetin dogal egosunun temeli akilciligin, bencilligi, bananeciligi, bireyciligi, sadece kendi/cikari v.s. icin, herseyin mubahligi, akilciligin kendine emir kulu, kole aramasi, akilciligin teslim alma/olma icerigi ve akilcilik ufkunun tursellige ulasamamasi ve bir olarak kalmasi urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimsel olamamak, bilimsel metod kullanamamak, bilime inanci, inanca bilimi katarak bilim ve bilimselligi, inancsalligin dogruluguna peskes cekmek ve yamamak urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, nihilizm hicciliginin ve yukumsuzlugunun, emperyalist zihniyetin tanriyi oynamasinin, kutuplar ustu bir akilcilik ile kutuplari biribiriyle savastirabilmesinin ve kutbun birbirine zit her iki ucunu da beslemesi ve desteklemesi, kendisini de bir koruyucu/kollayici hakem pozisyonunda gosterebilmesinin bir urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilgisizligin, bilincsizligin,farkindasizligin, verilene ya harfiyen uymanin, ya da karsi olmanin, kendini kendi kendini kandirarak insanlik adina bir goreve yuklenildigine ideolojik olarak inandirilan dogrunun urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamasi, akla gelen her turlu insanlikdisi olgunun, siddetin, iskencenin, cinayetin, katliamin, vahsetin, kinin, nefretin, acligin, yoklugun, savaslarin, ustunlugun, ayrimciliginin ustunlugunu dile getirmenin, her turlu ideolojik iktidar ugruna, yalanin, dolanin, kandirmacanin, vicdansizligin v.s. urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimi ve dogalligi cikar icin kullanimin, toplumlari ve birleri dusundurtmemenin, robotlastirmanin, cemaatlestirmenin, onlari insandisi guclere ideolojik, teolojik, dini, teleolojik, mistik, spekulatif, doga ustu ve dunya otesilik kurgulara teslim edisin bir urunudur.

Yani, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, insanoglu turunun bolunmez, mustakil parcasi birinin kendi kendini kendi iradesiyle, sorgulamamasinin, degerlendirmemesinin, insanlasmanin yolunu bulamamasinin, aksine; kolaya kacip, bilincaltinin yonlendirim ve yaptirimlarina teslim olmasinin, kendi birini ve turunu algilayamamasinin, bilinclenememesinin, rahatsizlik duymamasinin, zarar gordugunun bilinc ve farkinda olamamasinin sorunudur.

Kisaca, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, kendi soyutlamasinin her turlu sorununu algilayamamasinin ve turun biri olarak insan temelli tursel bir devrimi, soyutlamasi uzerinde gerceklestirememesinin ve bunu yasam ve iliskisine, sistem ve duzenine kurum ve kurumlasmasina tasidigi ve yonlendirim yaptirim olarak uygulamali kildigi gozlem veren ve yansiyan bir urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasinin, sorunu da cozumude soyutlamada yatmakta, evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyisin koken ve temellerini algilamakta ve temellerden degil, kokten baslayan bir devrimde yatmaktadir.

Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan soyutlamasinin insanlastirilmasi, ancak birinin kendinden baslayan kokten devrimi ile mumkundur.

Bence, bu mesaji okuyan her yazar arkadasin; kendinden baslayarak "ben neden insanlasamiyorum?" sorusunu ve "benim insanlasmam nedir ve bunu nasil gerceklestirebilirim?" sorusunu ve de kendinin insanlasmasini onleyen ve ona dogumdan itibaren verilen her soyutlamanin, soyut ve somut temellerini kendi algisi, rahatsizligi, gordugu zarar temelinde ele almasi ve sorgulamasi, bu soyutlama devrimi icin, esastir.

Tabi, bu insanlasamamaktan rahatsizlik duyanlar ve zarar gorenler icin gecerlidir. Boyle bir sorunu oldugunu dusunmeyen, insandisi ve insanlikdisi bir degere zihniyetini teslim etmis beyinler icin, ya icinde bulundugu duzeyde, kendini adadigi ideolojik inancsal dogrusunun savasimini vermek, ya bananecilik, ya da yasanan bir mutluluk v.s. bilinc altinin hissettirdikleridir.

Oyuzden duzeyi, ideolojik inancsal dogrusu ne olursa ve hangi konuda olursa olsun, sorun rahatsizlik yasamayan bir beyin icin, bu mesaj algilanmaya musait degildir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Çok farklı yönlerden katkı/bakış açısı/ eleştiri/karşı tez üretilebilir bu konuda..Ben kişisel bir varsayım ürettim örneğin..İnsanlaşamamak üzerine..Kişinin bu konuda kendisinde bir eksiklik görmesi için, resmin tamamına ilişkin bir algısı yada en azından betimlemesi/kurgusu olmalı ki bütünle parçayı karşılaştırıp, bütünlüğüyle birlikte bütüne entegre olsun.. -Yani bir puzzle parçası değil, kendi içinde bütünlüğü olan bir varlıktır insan, yine de bütüne aittir, atomun bütünlüğü gibi; atom altı parçacıkların da bir bütünlüğü olması gibi örneğin--İnsanın ölümlü olduğunun bilincinde olan tek canlı olması, bence travmatik bir kırılma yaratıyor.Parça/bütün dengesi kopuyor...Karmaşık bir anlatım oldu belki..Ölümlülük, açgözlülüğü ve hırsı kamçılıyor..Hem kendi bütünlüğünden kopuyor, hem de kaçınılmaz olanın korkusuyla şiddet/zavallılık/isyan/teslimiyet vb uçlarda dolanıp dururken yaşamının ve varlığının anlamı uçup gidiyor..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Çok farklı yönlerden katkı/bakış açısı/ eleştiri/karşı tez üretilebilir bu konuda..Ben kişisel bir varsayım ürettim örneğin..İnsanlaşamamak üzerine..Kişinin bu konuda kendisinde bir eksiklik görmesi için, resmin tamamına ilişkin bir algısı yada en azından betimlemesi/kurgusu olmalı ki bütünle parçayı karşılaştırıp, bütünlüğüyle birlikte bütüne entegre olsun.. -Yani bir puzzle parçası değil, kendi içinde bütünlüğü olan bir varlıktır insan, yine de bütüne aittir, atomun bütünlüğü gibi; atom altı parçacıkların da bir bütünlüğü olması gibi örneğin--İnsanın ölümlü olduğunun bilincinde olan tek canlı olması, bence travmatik bir kırılma yaratıyor.Parça/bütün dengesi kopuyor...Karmaşık bir anlatım oldu belki..Ölümlülük, açgözlülüğü ve hırsı kamçılıyor..Hem kendi bütünlüğünden kopuyor, hem de kaçınılmaz olanın korkusuyla şiddet/zavallılık/isyan/teslimiyet vb uçlarda dolanıp dururken yaşamının ve varlığının anlamı uçup gidiyor..

Evet bilhassa soyut kavramlarda bireyler, hem kendi matematiksel/mantiksal bilgisdini hem de kendi bireysel yapilandirmaciligini kendi numenal yeti duzeylerince ortaya koyabilirler. Zaten insanoglunu bilim, teknik, yasam ve iliski duzen vesistem ve de kurumlasma olarak "medenilestiren de bu farkli ortaya koyumlardir.

Yalniz konu ne olursa ve nasil ortaya konursa konsun; onemli olan insanoglunun kendi varliginin ve bireysel yasaminin bilinci ve farkindaligidir. Bu yoksa, zaten; kisi icin sadece geriye emir kullugu ve verilenleri uygulamak kalir.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Öncelikle şunu söylemek istiyorum bir cins olan insanın doğuştan gelen hiçbir özelliği(iyi-kötü demiyorum buna)olduğunu düşünmüyor musunuz ? Eğer düşünmüyorsanız bu psikoloji biliminin bazı çalışmalarına aykırı değil mi ?

Ben verdiğim o örnekte insanın varoluşuyla güdülenmiş kirli(sizin kirli olarak değerlendirdiğiniz)özellikleri olduğunu belirtmek istiyorum.Yani o görünmez yüzüğü taktığınızda bu savunduğunuz değerlerin aynısını savunmaya devam edebilecek misiniz.Örneğin birinin özel hayatına vakıf olmaya çalışmaz mısınız anlamında sormuştum.

Mutlaka sokakta kavga eden insanlar görmüşsünüzdür.O kavga eden insanları izleyen insanların hiç yüzlerini incelediniz mi ? İncelediyseniz nasıl bir ruh halinde oldukları hakkında yorum yapabilir misiniz ?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Öncelikle şunu söylemek istiyorum bir cins olan insanın doğuştan gelen hiçbir özelliği(iyi-kötü demiyorum buna)olduğunu düşünmüyor musunuz ? Eğer düşünmüyorsanız bu psikoloji disiplininin bazı çalışmalarına aykırı değil mi ?

Ben verdiğim o örnekte insanın varoluşuyla güdülenmiş kirli(sizin kirli olarak değerlendirdiğiniz)özellikleri olduğunu belirtmek istiyorum.Yani o görünmez yüzüğü taktığınızda bu savunduğunuz değerlerin aynısını savunmaya devam edebilecek misiniz.Örneğin birinin özel hayatına vakıf olmaya çalışmaz mısınız anlamında sormuştum.

Mutlaka sokakta kavga eden insanlar görmüşsünüzdür.O kavga eden insanları izleyen insanların hiç yüzlerini incelediniz mi ? İncelediyseniz nasıl bir ruh halinde oldukları hakkında yorum yapabilir misiniz ?

Ben bilissel ve bilimsel olarak bir cesit tabulu rasa olarak doguldugunu, yani numenal yeti ile fakat 0 dusunce ve kavram ile doguldugunu dusunuyorum. Dolayisiyle herturlu deger, veri ve tabunun sadece yasamdan ve iliskilerden geldigini dusunuyorum.

Genetik olarak sadece fenomenal gozlem farkini ve yine genetik olarak beyin yariklarinin farkli olabilecegini yalniz bu yarik farkinin sadece o yariga yonelim ile farkinin ortaya konabilecegini ve yonelinmez ise de korelebilecegini dusunuyorum.

Bir ornek vermek gerekirse, babasindan muzik kabiliyetini yarik farki olarak almis bir kisi ile, boyle bir ozelligi olmayan baska bir kisinin muzikte ilerlemesi muzigin uzerine ne kadar duseceklerine ve muzigi ne kadar onemseyeceklerine ve de muzikten ne kadar etkileneceklerine baglidir.

Fark ise su olabilir. Muzik yariginin babadan gelme ozelligi ile dunyaya gelmis bir kisi, bu ozellik ile dunyaya gelmemis kisiye nazaran muzige daha duyarli olabilir. Yani kulagi daha iyi alir, ezberi daha kolay olur, sesi daha yatkin olur v.s. Ama bu yatkinlik diger kisi de de vardir, yalniz ayni basariyi saglamasi icin daha cok caba gerektirir. Yani ezberlemek icin daha uzun zaman ve calisma, muzik kulak egitimi, ses egitimi v.s.

Eger muzige yatkin olan bunun farkina varmaz ve muzige egilmezse, muzige onun kadar yatkin olmayan daha cok muzige egilirse,m yatkin olandan daha basarili olur. Oyuzden genetik fark, kavramsal ve dusunsel bir fark degildir.

Bence psikolojinin varliginin nedeni, insanoglunun ozu olan insanligi dogal zihniyet yuzunden insanoglunun yasayamamasi ve bunun getirdigi sorundur. Hepsi kendi algi ve gozlemi temelince farkli tepkiler verir. Konu kirlilik degildir, konu dogumdan itibaren insanoglunun numenal yeti olarak giydigi insan ozlu olmayan elbisedir. Numenal yeti degerleri kisice ve kisinin sorunlari gorebildigi olcude sorgulanarak degistirilebilen, yenilenebilen ve hatta olanlarindan arinilabilen durumdadir. Cunku vucudu ve beyni siz verirseniz, oraya yerlesir. Diyelim ortada bir nefret kavrami var. Siz bunu sahiplenirseniz, nefreti yasarsiniz, sahiplenmezseniz yasamazsiniz. Sahiplenip sahiplenmemekte, bu kavramdan ne algiladiginiz ile paraleldir.

O gorunmez yuzugu taktigimda neden su an savundugum ve uyguladigim hak ve ozgurlukler saygi ve vicdan dan vazgeceyim ki. Saygiyi, hak ve ozgurlukleri daha once algi olarak aciklamistim. Vicdan da algimda "kendine ve baskasina zarar vermemek" anlaminda dusunce ve davranisindadir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ben bilissel ve bilimsel olarak bir cesit tabulu rasa olarak doguldugunu, yani numenal yeti ile fakat 0 dusunce ve kavram ile doguldugunu dusunuyorum. Dolayisiyle herturlu deger, veri ve tabunun sadece yasamdan ve iliskilerden geldigini dusunuyorum.

Genetik olarak sadece fenomenal gozlem farkini ve yine genetik olarak beyin yariklarinin farkli olabilecegini yalniz bu yarik farkinin sadece o yariga yonelim ile farkinin ortaya konabilecegini ve yonelinmez ise de korelebilecegini dusunuyorum.
Numenal yeti farkını ve farkındalığını ortaya koyan, bu yetiyle yapılandırılmamış olan doğal insan zihniyetidir ve onun verdiği gözlemdir.Eğer doğal zihniyet yerini numenal yetiye bırakırsa toptan, ne karşıtlık, ne savaş, ne hak ve özgürlükler, ne duygular, ne dinler ne de farkın farkına varabilenler kalır.Zira ortada "fark" kalmamıştır ve bunun farkındalığını gerekseyecek beyinin de işlevi ortadan kalkar." Farklılıklarımızla var olalım ve farklılıklarımıza saygı duyalım" ın anlamı da olmaz, çünkü bu kez de numenal yetinin öznel/görece olduğu noktasına geleceğiz...Hem farklı kalmak, hem aynı (evrensel)olmak çelişkidir numenal yeti bağlamında..Bilimi de hem nesnel,hem öznel kılmakla aynı şeydir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Numenal yeti farkını ve farkındalığını ortaya koyan, bu yetiyle yapılandırılmamış olan doğal insan zihniyetidir ve onun verdiği gözlemdir.Eğer doğal zihniyet yerini numenal yetiye bırakırsa toptan, ne karşıtlık, ne savaş, ne hak ve özgürlükler, ne duygular, ne dinler ne de farkın farkına varabilenler kalır.Zira ortada "fark" kalmamıştır ve bunun farkındalığını gerekseyecek beyinin de işlevi ortadan kalkar." Farklılıklarımızla var olalım ve farklılıklarımıza saygı duyalım" ın anlamı da olmaz, çünkü bu kez de numenal yetinin öznel/görece olduğu noktasına geleceğiz...Hem farklı kalmak, hem aynı (evrensel)olmak çelişkidir numenal yeti bağlamında..Bilimi de hem nesnel,hem öznel kılmakla aynı şeydir.

Guzel noktalari dile getirmissin. Yalniz bizde bir atasozu vardir "dereyi gormeden pacalari sivamak" Insanoglu birey bilinci iler once kendi farklarindan arinir, ondan sonra tursel bilinc ile arinamayanlari notr algilar ve konuya disaridan bakarak insanoglu yasam iliski duzen sistem sorununun gozlemini verir.

Bu durumun insanoglu bireyleri adina artmasi ve kitlesellesmesi henuz mevcut degildir. Yalniz, bu duzeye gelen bir beyin kendi dahil herseye farkli gozle bakar. Kendi turu ile her turlu fenomenal savasi birakir tum beynini bilime bilimsellige ve turu dahil algiladigi her seyi gelistirmeye ilerletmeye yonelir.

Kisaca insanoglu tarihsel olarak hayvani ozun dogalligindan insani ozun insanligina terfi eder. Bu da yepyeni bir algi, bilgi, yasam, iliski kavram v.s. demektir. Bu ayni zamanda bir fenomen olarak insanoglunun kendi fenomenini yine kendi numeni ile ortaya koyabilme cagidir.

Evet, bilim zaten hem nesnel hem de ozneldir. Nesnel yonu, gozlem veren ve yansiyan fenomen onu beyni, vucudunun hareketiyle algilayan fenomen, soyut ve oznel yonu bunu teoriye olguya tasiyan insanoglu numenal yetisidir. Cunku kavramlar zaten oznel/nesneldir. Bilgi de oznel/nesneldir.

Unutma insanoglu zaten beyin/vucut nesnelligi ve numenal yeti oznelliginin bir butunudur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
çünkü bu kez de numenal yetinin öznel/görece olduğu noktasına geleceğiz...Hem farklı kalmak, hem aynı (evrensel)olmak çelişkidir numenal yeti bağlamında.

Dogal zihniyette, evet oyledir. Mesela hak kavramini evrensel olarak sabit kiliyorsun, ondan sonrada onu biribirine celiskili olarak, hakli/haksiz, hakki/hakki degil, haktir/hak degildir diye teke indirgeyerek ifade ederken, diger teke indirgeyene de ters dusuyorsun.

Peki o zaman bu tartisma insanogluna ne sagliyor. Iki taraf ta hak kavrami sabitliginde bir bir tarafi digeri diger tarafi, kendi akillarinin inandigi dogrular olarak savunuyor. Ustelik buna fenomenlerini de katiyorlar.

Halbuki tartisilan ortak nedir, haktir. Peki ne oluyor, biri "hak hakli" derken, digerri "hak haksiz" diyor. Yani hak kavramlari tartisirken, bu tartisma hak kavramlarini tartisan fenomenler olarak algilaniyor. Burada ne bir bilimsellik, ne bir bilissellik, ne bir bilgi alisverisi, ne bir dusunce dile getirimi, ne de bir bilincli, farkindalikli bir ortaya koyum olmadigi gibi; sonuc iki fenomenin biribirine "ben dogruyum" temelli empozesi, satasmasi ve atismasinin verecegi duygusalliklaridir.

Hlbuki sabit ve evrensel olan hak kavraminin her farkli iki beyince ne anlam ve icerik olarak algilandigi bile belli degildir. Iste bu temelde buradaki birey bilinci farki, kendi hak kavramindan ne algiladigini ortaya koymak, diger kendinden farkli ortaya koyani da notr algilamaktir. Yine birey bilinci olarak ya bu kavrami beyninde sahiplenmek, ya da ondan sorgulayarak arinmaktir. Yine ayni sekilde arinmayani notr algilamaktir.

Eger hak kavramini sahipleniyorsa bunun nedenini ortaya koymak, ya da ondan arindi ise; bu seferde gozlem olarak bu kavramin insanogluna nasil zarar verdigini ve sorun oldugunu notr algi ve disaridan bakis acisi ile dile getirmektir. Iste beynin her turlu islevi, bilgi alis verisi, dusunce dile getirimi bilincli ve farkindalikli dusunus ve davranis budur. Ortada fenomen olarak insanoglu yoktur, sadece onun hak kavraminin kavramsal analizi kritigi sahipli ya da arinmali olarak ortaya konumu vardir.

Iki farki algiliyabiliyor musun? Eger yeteri kadar acik degilse, bildir baska acilardan anlatmaya calisayim. Cunku bu farkin algilanmasi dogal zihniyet ve insan temelli zihniyet farki ve bakis acisidir.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Tartışmaya açık bir konu. Görüşü olan yazabilir mi?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst