- Konbuyu başlatan
- #1
Başlıktaki gibi, niçin cümlelerimiz bu kadar derin ve uzun?
Neden bir cümle kurarken anlatmak istediklerimizi bir kelime ile anlatabilecekken, detaylarını ve onun ne olduğuna dair bir sürü kelime kullanarak anlatırız? Bu forumun üyeleri için diyorum bunu.
Öyle ki, sizde benim gibi bir arkadaş ortamındayken konuşmalarınızın derinliği ve kelime fazlalığıyla dikkat çekmişinizdir.
Bana göre, aslında birkaç nedeni var.
Eriği anlatacakken rengini, tadını ve ne kadar çok sevdiğimi dile getirmek isterim. Fasulyeyi sevdiğimi söyleyecekken fasulyenin faydalı olduğunu önceden söyleyerek, herkesin bilmesini isterim. Ayrıca hakkında daha pekçok yorum yaparım. Çünkü bazıları anlattığımı anlamayacak (konunun aslını ve güzelliklerini) kadar salak.
Bir keresinde arkadaşım "Bu kadar felsefi ve çok kelimeli konuşmandaki amaç ne, yani neden?" diye sorduğunda bu nedeni demiştim. O da bana "Ama ben bunu sade bir dille anlattığında anlamayacak kadar salak değilim." demişti. İşte o zaman ikinci nedenini keşfettim, ben cümlelerimi uzatıp, kelimelerimi derinleştirecek kadar salağım.
Fakat burası, cümlelerimi dilebildiğimce uzatıp düşüncelerimi olabildiğince açık bir biçimde ifade ettiğim yer, bana iyi geldi. Öyle ki benim hakkımda sade bir dille "Ne diyor la bu?" diyen yok. Yani, umarım.
Neden bir cümle kurarken anlatmak istediklerimizi bir kelime ile anlatabilecekken, detaylarını ve onun ne olduğuna dair bir sürü kelime kullanarak anlatırız? Bu forumun üyeleri için diyorum bunu.
Öyle ki, sizde benim gibi bir arkadaş ortamındayken konuşmalarınızın derinliği ve kelime fazlalığıyla dikkat çekmişinizdir.
Bana göre, aslında birkaç nedeni var.
Eriği anlatacakken rengini, tadını ve ne kadar çok sevdiğimi dile getirmek isterim. Fasulyeyi sevdiğimi söyleyecekken fasulyenin faydalı olduğunu önceden söyleyerek, herkesin bilmesini isterim. Ayrıca hakkında daha pekçok yorum yaparım. Çünkü bazıları anlattığımı anlamayacak (konunun aslını ve güzelliklerini) kadar salak.
Bir keresinde arkadaşım "Bu kadar felsefi ve çok kelimeli konuşmandaki amaç ne, yani neden?" diye sorduğunda bu nedeni demiştim. O da bana "Ama ben bunu sade bir dille anlattığında anlamayacak kadar salak değilim." demişti. İşte o zaman ikinci nedenini keşfettim, ben cümlelerimi uzatıp, kelimelerimi derinleştirecek kadar salağım.
Fakat burası, cümlelerimi dilebildiğimce uzatıp düşüncelerimi olabildiğince açık bir biçimde ifade ettiğim yer, bana iyi geldi. Öyle ki benim hakkımda sade bir dille "Ne diyor la bu?" diyen yok. Yani, umarım.