- Konbuyu başlatan
- #1
Çatışmalarına rağmen, nevrotik bir insan zaman zaman durumundan hoşnut olabilir, kendini uyarlanmış hissettiği şeylerden zevk alabilir. Ama mutluluğu, sık bir olay olamayacak kadar çok fazla koşula bağlıdır. Örneğin, yalnız olmadığı sürece ya da başkalarıyla paylaşmadığı sürece ya da ortamdaki egemen etken olmadığı sürece ya da herkesçe onaylanmadığı sürece hiçbir şeyden haz duymayacaktır. Mutluluk koşullarının çoğunlukla çelişik olması nedeniyle onun buna ulaşma şansı da azalır. Bir başka insanın başı çekmesinden hoşnut olabilir ama aynı zamanda buna içerleyebilir de. Bir kadın, kocasının başarısından sevnç duyabilir ama ayrıca bundan ötürü onu kıskanabilir de. Bir parti vermek ister ama her şeyi öylesine kusursuz yapma zorunluluğu duyar ki, parti başlamadan önce bitkin düşer. Ve nevrotik birey geçici bir mutluluk bulduğu zaman, sahip olduğu çok çeşitli duyarlılıklar ve korkular bunu kolayca zedeler.
Ayrıca gündelik yaşamda baş gösteren önemsiz kazalar onun kafasında saçma boyutlara ulaşır. Her önemsiz başarısızlık onu bir depresyonun kucağına atabilir. Her zararsız eleştirel söz, tasalanmasına ya da düşüncelere dalmasına neden neden olabilir, vs. Sonuç olarak nevrotik birey genellikle koşulların gerektirdiğinden daha çok mutsuz ve doyumsuzdur.
Bu haliyle de yeterince kötü olan bu durum, bir başka etken tarafından daha da ağırlaştırılır. İnsanlar, içlerinde bir umut olduğu sürece şaşırtıcı bir perişanlık ölçüsüne katlanabilirler; ama nevrotik rahatsızlıklar her zaman bir ölçüde umutsuzluk yaratırlar ve rahatsızlıklar ne kadar ağırsa umutsuzluk da o kadar derin olur. Bu umutsuzluk derinlere gömülmüş olabilir. Yüzeysel olarak nevrotik birey durumunu düzeltecek koşulları hayal etmeye ya da tasarlamaya kendini kaptırmış olabilir. Sadece evlenmiş olsaydı, daha büyük bir evi olsaydı , daha farklı bir ustabaşı bulunsaydı , bir başka kadınla evlenmiş olsaydı ; sadece erkek olsaydı , biraz daha yaşlı ya da genç olsaydı , biraz daha uzun olsaydı ya da bu kadar uzun boylu olmasaydı ; o zaman her şey tastamam olacaktı. Ve bazen bazı rahatsız edici etkenlerin devre dışı bırakılması gerçekten de yararlı olur. Ne var kiçoğunlukla bu tür umutlar, içsel güçlükleri dışsallaştırmaktan öte bir şey değildir ve hayal kırıklığına mahkumdur. Nevrotik birey, dış koşullardaki değişmelerden iyi bir dünya umar ama kaçınılmaz olarak kendini ve kendi nevrozunu her yeni ortama taşır.
Ayrıca gündelik yaşamda baş gösteren önemsiz kazalar onun kafasında saçma boyutlara ulaşır. Her önemsiz başarısızlık onu bir depresyonun kucağına atabilir. Her zararsız eleştirel söz, tasalanmasına ya da düşüncelere dalmasına neden neden olabilir, vs. Sonuç olarak nevrotik birey genellikle koşulların gerektirdiğinden daha çok mutsuz ve doyumsuzdur.
Bu haliyle de yeterince kötü olan bu durum, bir başka etken tarafından daha da ağırlaştırılır. İnsanlar, içlerinde bir umut olduğu sürece şaşırtıcı bir perişanlık ölçüsüne katlanabilirler; ama nevrotik rahatsızlıklar her zaman bir ölçüde umutsuzluk yaratırlar ve rahatsızlıklar ne kadar ağırsa umutsuzluk da o kadar derin olur. Bu umutsuzluk derinlere gömülmüş olabilir. Yüzeysel olarak nevrotik birey durumunu düzeltecek koşulları hayal etmeye ya da tasarlamaya kendini kaptırmış olabilir. Sadece evlenmiş olsaydı, daha büyük bir evi olsaydı , daha farklı bir ustabaşı bulunsaydı , bir başka kadınla evlenmiş olsaydı ; sadece erkek olsaydı , biraz daha yaşlı ya da genç olsaydı , biraz daha uzun olsaydı ya da bu kadar uzun boylu olmasaydı ; o zaman her şey tastamam olacaktı. Ve bazen bazı rahatsız edici etkenlerin devre dışı bırakılması gerçekten de yararlı olur. Ne var kiçoğunlukla bu tür umutlar, içsel güçlükleri dışsallaştırmaktan öte bir şey değildir ve hayal kırıklığına mahkumdur. Nevrotik birey, dış koşullardaki değişmelerden iyi bir dünya umar ama kaçınılmaz olarak kendini ve kendi nevrozunu her yeni ortama taşır.