- Konbuyu başlatan
- #1
KİM BU NEOCANLAR ve NE İSTİYORLAR?
Uzun süredir Türkiye üzerinde kurulan tuzakların arkasında Amerikan Neoconlarının olduğu biliniyor.
Peki Neoconlar kim ve ne istiyorlar?
Neoconlar “teröre karşı savaş” sloganıyla Müslümanları ve İslam ülkelerini terörist ilan eden yeni muhafazakâr sıfatlı bir yapıdır. İslam ülkelerinden kim dünyada ve bölgesi üzerinde etkili aktör olmaya başlarsa, o ülkede İslami gücü yıpratma/yok etme hedefindedirler.
Tarihi gelişime bakarsak; SSCB’nin yıkılmasıyla komünizmin artık tehlike olmadığını düşünen Neoconlar yeni düşmanı belirledi: İslamcılar.
Neoconların Müslümanları düşman belirlemesinden sonra Bush Doktrini ve BOP planı devreye sokuldu. Amaç İslam ülkelerini güçsüzleştirmekti. Bush Doktrini ile Batı’ya tehdit oluşturduğu izlenimi oluşturan her hükümet yıkılabilecek, her ülke işgal edilebilecekti. Neoconlar Irak ve Afganistan’ı işgal ettirdi. Mezhep çatışmaları körüklendi.
Gladio yapılanmaları terör estirdi, darbeler yaptırıldı. Türkiye’de de Ergenekon hâkimiyeti boyunca binlerce faili meçhul, ekonomik istikrarsızlıklar içindeydi. Neoconların da tam istediği buydu Ak Parti’nin güçlenmesiyle Neocon Michael Rubin 2007’de cumhurbaşkanının bu partiden seçilmemesi gerektiğini yazdı. Neoconlar rahatsızdı.
Ergenekon destekçisi Rubin, İslami sermayenin Türkiye’ye girmemesini dile getirdi. Erdoğan’ın gizli gündemi olduğunu iddia etti. Graham Fuller ve Davutoğlu 2008’de BOP’un çöktüğünü belirtti. Sözde şer ekseni yerine Türkiye’nin istikrar ekseni oluşturacağı duyuruldu. Barkey/Fuller/Nasr ABD’nin Ortadoğu politikalarının tümden çöktüğünü açıkladı. Davutoğlu ise "Türkiye bölgesel ittifak kuracak" dedi. Son dönemde MENA bölgesinde Amerikan stratejistleri hiçbir gelişmeyi öngöremez oldu. ABD ekonomik olarak da çöktü. İşgal yeteneği bitti. Neoconlar işgal yerine artık bölgesel karıştırma, hükümet düşürmeler, sokak ayaklanmaları, karalama kampanyaları ile gündemde olacaktı. Türkiye hakkında “iktidarın gizli gündemi var” söylemi bu sefer 2012 başında şahin Neocon yazar Daniel Pipes tarafından dillendirildi. Pipes Türkiye’nin laik/demokratik/modern görünümü olsa da mutlaka bir gün şeriata dönecek paranoyasındaydı:
Pipes daha da ileri giderek Esad’ın desteklenmesi, Erdoğan’ın devrilmesi gerektiğini söylemeye başladı. Neocon Pipes aynı zamanda "Ortadoğu'da kazananı olmayan savaşların ABD’nin işine geleceğini" yazmıştı.
Neocon Pipes İslamcılık’la, yani Erdoğan ve Mursi gibi yöneticilerle mutlaka savaşılması gerekliliğini öne sürdü. Mısır ve Türkiye’nin yakınlaşması, Türkiye’nin İran’la nükleer konusunu çözmesi ve yeni Osmanlıcı görünüm Neoconları rahatsız etmişti. İran ve Arap sermayesinin Türkiye’ye gelmesi ve ekonomik istikrar Türkiye'yi model/lider yapmıştı. Türkiye Ortadoğu’yu toparlayabilirdi.
Tam da IMF'ye borcun ödendiği, Ergenekon'un dizginlendiği ve ileri demokrasinin oturduğu bir dönemde ortalık karıştırıldı. Ak Parti böyle bir ortamda elbette yolsuzluğun ve bağnazlığın üzerine sonuna kadar gitmeli. Sebep arayan Neoconlara koz verilmemeli. Ancak şu da bilinmeli ki, Türkiye’de oluşturulmaya çalışılan algının başı şahin Neoconlardır. Bundan sonra da uğraşacaklardır. Türk Milleti uluslararası komplolar karşısında aklı selimi, kalitesi ve vicdanıyla devletine kenetlenecek ve bu oyunları bozacaktır.
SERAL KÖPRÜLÜ(alıntı)
Uzun süredir Türkiye üzerinde kurulan tuzakların arkasında Amerikan Neoconlarının olduğu biliniyor.
Peki Neoconlar kim ve ne istiyorlar?
Neoconlar “teröre karşı savaş” sloganıyla Müslümanları ve İslam ülkelerini terörist ilan eden yeni muhafazakâr sıfatlı bir yapıdır. İslam ülkelerinden kim dünyada ve bölgesi üzerinde etkili aktör olmaya başlarsa, o ülkede İslami gücü yıpratma/yok etme hedefindedirler.
Tarihi gelişime bakarsak; SSCB’nin yıkılmasıyla komünizmin artık tehlike olmadığını düşünen Neoconlar yeni düşmanı belirledi: İslamcılar.
Neoconların Müslümanları düşman belirlemesinden sonra Bush Doktrini ve BOP planı devreye sokuldu. Amaç İslam ülkelerini güçsüzleştirmekti. Bush Doktrini ile Batı’ya tehdit oluşturduğu izlenimi oluşturan her hükümet yıkılabilecek, her ülke işgal edilebilecekti. Neoconlar Irak ve Afganistan’ı işgal ettirdi. Mezhep çatışmaları körüklendi.
Gladio yapılanmaları terör estirdi, darbeler yaptırıldı. Türkiye’de de Ergenekon hâkimiyeti boyunca binlerce faili meçhul, ekonomik istikrarsızlıklar içindeydi. Neoconların da tam istediği buydu Ak Parti’nin güçlenmesiyle Neocon Michael Rubin 2007’de cumhurbaşkanının bu partiden seçilmemesi gerektiğini yazdı. Neoconlar rahatsızdı.
Ergenekon destekçisi Rubin, İslami sermayenin Türkiye’ye girmemesini dile getirdi. Erdoğan’ın gizli gündemi olduğunu iddia etti. Graham Fuller ve Davutoğlu 2008’de BOP’un çöktüğünü belirtti. Sözde şer ekseni yerine Türkiye’nin istikrar ekseni oluşturacağı duyuruldu. Barkey/Fuller/Nasr ABD’nin Ortadoğu politikalarının tümden çöktüğünü açıkladı. Davutoğlu ise "Türkiye bölgesel ittifak kuracak" dedi. Son dönemde MENA bölgesinde Amerikan stratejistleri hiçbir gelişmeyi öngöremez oldu. ABD ekonomik olarak da çöktü. İşgal yeteneği bitti. Neoconlar işgal yerine artık bölgesel karıştırma, hükümet düşürmeler, sokak ayaklanmaları, karalama kampanyaları ile gündemde olacaktı. Türkiye hakkında “iktidarın gizli gündemi var” söylemi bu sefer 2012 başında şahin Neocon yazar Daniel Pipes tarafından dillendirildi. Pipes Türkiye’nin laik/demokratik/modern görünümü olsa da mutlaka bir gün şeriata dönecek paranoyasındaydı:
Pipes daha da ileri giderek Esad’ın desteklenmesi, Erdoğan’ın devrilmesi gerektiğini söylemeye başladı. Neocon Pipes aynı zamanda "Ortadoğu'da kazananı olmayan savaşların ABD’nin işine geleceğini" yazmıştı.
Neocon Pipes İslamcılık’la, yani Erdoğan ve Mursi gibi yöneticilerle mutlaka savaşılması gerekliliğini öne sürdü. Mısır ve Türkiye’nin yakınlaşması, Türkiye’nin İran’la nükleer konusunu çözmesi ve yeni Osmanlıcı görünüm Neoconları rahatsız etmişti. İran ve Arap sermayesinin Türkiye’ye gelmesi ve ekonomik istikrar Türkiye'yi model/lider yapmıştı. Türkiye Ortadoğu’yu toparlayabilirdi.
Tam da IMF'ye borcun ödendiği, Ergenekon'un dizginlendiği ve ileri demokrasinin oturduğu bir dönemde ortalık karıştırıldı. Ak Parti böyle bir ortamda elbette yolsuzluğun ve bağnazlığın üzerine sonuna kadar gitmeli. Sebep arayan Neoconlara koz verilmemeli. Ancak şu da bilinmeli ki, Türkiye’de oluşturulmaya çalışılan algının başı şahin Neoconlardır. Bundan sonra da uğraşacaklardır. Türk Milleti uluslararası komplolar karşısında aklı selimi, kalitesi ve vicdanıyla devletine kenetlenecek ve bu oyunları bozacaktır.
SERAL KÖPRÜLÜ(alıntı)