Neden İyilik Yaparız?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde THOUGHTS tarafından oluşturulan Neden İyilik Yaparız? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,231 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Neden İyilik Yaparız?
Konbuyu başlatan THOUGHTS
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Pyramos

THOUGHTS

Üye
Yeni Üye
Katılım
22 May 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Hiç sorguladık mı kendimizi, neden iyilik yaparız? Akrabaya, arkadaşa, eşe-dosta, fakire, muhtaca neden ikramda bulunuruz? Renkli peçeteli, ihtişamlı, çeşit çeşit ikramlı sofralar neden hazırlarız? Neden ihtiyaç anında tatlı uykumuzu ya da işimizi-gücümüzü bırakıp yardıma koşarız?
Zihnimizin bir köşesinde “bir gün o da bize…” anlayışı, “… desinler” düşüncesi, “el-alem ne der” kuruntusu, “…yapmadan içim rahat etmez” takıntısı, “ne iyi insan olduğumuzu” ispatlama telaşı yoksa da iyilik yapmamızın bir sebebi vardır mutlaka değil mi?



İyilik, atalarımızın hayatta kalmak için verdiği mücadelenin neticesinde ortaya çıkan bir kavrammış! İlkel hayattayken insanın tek mücadelesi av bulup karnını doyurarak hayatta kalmakmış. Avını bulan insan onu sadece kendi ailesiyle ve yakınlarıyla paylaştığı için av bulamamış diğer grupların tehdidi altında oluyormuş. Bazen onların saldırısına uğruyor ölümle sonuçlanan kavgalar oluyormuş. Buna bir çözüm olarak insan aklını kullanıp elindekinden biraz da ötekilerine vermenin hayatta kalma mücadelesine katkı sağlayacağını düşünmüş. Paylaştığında hem hayatta kalabiliyor hem de kendisinin de av bulamayacağı diğer günler için ötekilerine örnek olarak hayatta kalma mücadelesine katkıda bulunuyormuş. İşte “iyilik” dediğimiz kavram bencil insanın hayatta kalma savaşının yüz binlerce yıllık mirasıymış.

Bu açıklama nasıl geliyor kulağımıza? Belki önce gülüyoruz ama biraz düşününce “doğruluk payı olabilir” diyoruz. Fakat zenginin malından muhtaçlara vermesi sosyal anlamda böyle bir katkı da doğuruyor olsa da iyilik yaparken “yapayım ki ondan bana zarar gelmesin” mantığıyla hareket eden kaç insan vardır acaba?

İnsan zarar gelmesin diye ya da karşılığını bulmak gibi bir beklentisi yoksa başka neden iyilik yapar ki? Malından, zamanından, enerjisinden, canından niçin fedakârlıkta bulunur ki?

“Kendimizi iyi hissettiğimiz için” iyilik yapmamız, kişisel gelişimcilerin bakış açısıyla biraz daha ruhi boyut katarak olayı açıklasa da bu da gerçek bir açıklama olmasa gerektir. Zira bazen öyle anlar ya da öyle kişiler vardır ki bir başka boyut düşünmeksizin insanın kendisini iyi hissetmesi imkânsızdır. Felçli bir hastanın altını temizlemek kişisel gelişim adına nasıl bize kendimizi iyi hissettirebilir ki? Ya da diyelim ki hissettirdi bu ne kadar böyle sürer? Adam öldürerek, hırsızlık yaparak (vb) kendini iyi hisseden bir insan için de iyilik yaparak kendini iyi hissetmek gibi bir durum söz konusu mudur acaba?

Neden iyilik yaptığımızın başka bir açıklaması olmalıdır mutlaka.

…..

Gerçekte iyilik Allah için yapılır/yapılmalıdır! Böyle olduğunda ilk üç açıklamayı da kapsayan bir netice zaten olacaktır.
Fakat iyiliğin Allah için olması zordur. Çocuklarımıza yaptıklarımız için “bir gün o da bize yapacak” diyorsak, eşe dosta ikramda ya da herhangi bir yardımda bulunurken “o da bize yapmıştı” diye kendi içimizde bir yarışa giriyorsak, “ne iyi insan olduğumuzu!” ispatlama telaşındaysak, “el-âlemin ağzına kötü sakız olmaktansa iyi sakız olma” felsefesindeysek, “yapmadan içim rahat etmez ama” gibi bir mantıkla takıntılarımızın esiriysek yaptığımız iyilikler Allah için olma özelliğinden çok uzaktır. Cenneti kazanma arzusuyla yapıyorsak o dahi Allah için olma özelliğinden çok olmasa da uzaktır! İyiliğin Allah için olması gerçekten zordur!

Hz. Ali bir gece bir miktar arpa karşılığında bir hurmalığı sulamıştı. Sabah olup da ücreti olan arpayı alınca eve geldi, üçte birini öğütüp ondan “hazîra” dedikleri bir yemek yaptılar. Ye-mek pişince bir yoksul geldi ve yemek istedi de pişen yemeği ona verdiler. Son¬ra ikinci üçte biri öğütüp yemek yaptılar. Bu yemek pişince bu sefer de bir ye¬tim gelip bir şeyler istedi. Bu yemeği de o yetime verdiler ve kalan son üçte biri öğütüp ondan yemek yaptılar. Bu yemek pişince bu sefer müşriklerden bir esir geldi ve bir şeyler istedi. Son yemeklerini de ona verdiler ve o günü aç olarak geçirdiler. (esbabi nuzul Bedreddin Çetiner). Ve haklarında şu ayetin inmesine sebep olacak bir davranış sergilemiş oldular;
“Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz size, ancak Allah’ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür.” derler” (İnsan Suresi, 8-9)
Gerçekte iyiliğin neden yapılması gerektiğini açıklayan bu ilahi beyanı düşündüğümüzde Allah için yaptığımızı sandığımız iyilikler ne kadar yakınmış O’nun rızasına… Yaptığımız iyilikleri unutmayarak en azından bir teşekkür ya da vefa bekleriz değil mi? “İyilik yap at denize; balık bilmezse Halik bilir!” anlayışına sahip olabilmek gerçekten zordur fakat imkânsız değil!

“Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.” (Bakara Suresi, 262) ayeti kerimesinin bize ilham ettiği Allah için yaptığımızı iddia ettiğimiz iyiliklerin; “eziyet vermeyen, can acıtmayan, yüreğe taş gibi oturmayan” iyilikler olmasıdır. Yani sağ elinin yaptığını sol elinin bilmeyeceği kadar çabuk unutulan cinsten iyilikler olması.
İyilik Allah için yapılmıyorsa aslında o iyilik değildir. Sadece kendini tatmindir ya da maddi – manevi bir karşılık bulma arayışıdır. Fakat ne niyetle yapılırsa yapılsın şu dünyada iyilik her halükarda güzeldir. Lakin iki dünyamızın da güzel olabilmesi için iyiliğin Allah için olması gerekir vesselam.(Alıntı)
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
(kime göre neye göre) görece şartlara hal ve duruma dayalı olarak..iki uç değerlendirme, iyi ve kötü.

ve/fakat
kişisel çok özel sınırların tanınarak.. taraflarca ihlal- suistimal edilmemesi,
kişilerarası ortalama fayda-yararın gözetilmesi ile
yine..mutabakata varma hallerinde

iyi kötü ayırdı yumuşar,
giderek anlamını yitirir,
yerini yeni kabul(ler)e bırakır

sonrası, her durumda tekrar... ile (peşin) kabullerin terki, tartışmalı, sancılı olur

**
...allah için yapılan iyilik... derken
sanırım karşılık gözetmeksizin (allah rızası için) iyilik yapmak kasd edilmiş
ancak Allah için (bile) öncelikle iyilik yapacağınız kişinin anlayışı ile rızasını gözetmek gerekir (düşüncem)

yani kişiye rağmen allah rızası gözet dim selahiyetini kullanmak! ateş hattında şehidin/şahidin durumuna benzer

bana göre İYİ hal; vicdanın kişiyi terletdiği ve dahi terketmediği yorgunluk ile duyumsanan huzurdur
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Insan iyiligi ya cikari icin ya ilerde bir gun onu yuzune vurmak icin ya vicdanini rahatlatmak manevi yonunu hos tutmak icin yapar. Insanin yaptigi herseyde kendi cikari soz konusudur.
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Insan iyiligi ya cikari icin ya ilerde bir gun onu yuzune vurmak icin ya vicdanini rahatlatmak manevi yonunu hos tutmak icin yapar. Insanin yaptigi herseyde kendi cikari soz konusudur.
pragmatist Freud karışımı bir cevap. ancak çıkar için yapılan bir harekete iyilik denebilir mi?

haydi başa dön: iyilik nedir? :)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
pragmatist Freud karışımı bir cevap. ancak çıkar için yapılan bir harekete iyilik denebilir mi?

haydi başa dön: iyilik nedir? :)

Iyilik genelde etik ve inancsal temelde yonlendirim yaptirim olarak akilsal bir algidir.

Yalniz bu alginin uzerine uygulanan tarafindan da boyle degerlendirilecegi anlamina gelmez.

O yuzden iyilik evrensel bir kavram olmasina ragmen; bir olgu degildir ve etik farkliliklar temelinde degisken ve kendi bunyesinde de gorecelidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bir varmış bir yokmuş..Çok eski zamanlarda, bir tüccar varmış..Her zaman olduğu gibi atına atlayıp kente gitmiş ve alacağı malların siparişini vermiş.Dönüşte her zamanki gibi uzun ve yorucu bir yolculuk onu beklemekteymiş....Hava da sıcak mı sıcak..Yola yakın mesafedeki küçük ırmağın kıyısında biraz serinlemeye karar vermiş.Atından atlamış, etrafına bakınmış ve hayli sivri uçlu bir kazık çarpmış gözüne..Hemen toprağa saplayıp atını bağlanmış..Oturup dinlenmiş..Güneş çekilmeye, hava serinlemeye başladığında yola devam etmek üzere kalkmış..Kazığı tam sökecekken, "belki başka bir yolcu da burada konaklayıp atını bağlar" diye geçirmiş içinden..Kazığı öylece bırakıp yola revan olmuş..Bir kaç saat sonra, tam da düşündüğü gibi kentteki işini ancak bitirebilen yorgun bir yolcu, su kenarını gözüne kestirmiş..Atından inmiş..Bir kaç adım atmış ki, alacakaranlıkta ayağı takılmış,kazığın üstüne düşerek ölmüş..Masal bu ya..
 

muratkarahan

Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Tem 2010
Mesajlar
169
Tepkime puanı
4
Puanları
18
Yaş
30
İyilik yapmamızın belli başlı sebepleri olabilir.Kendimizi iyi hissetmek için,yani manevi haz elde etmek için ya da karşısındakine yardım edebilmek için.Bu unsurlar birbirleri ile bağlantılıdır aynı zamanda.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
örümceğin ağından kuratardığımız bir kelebekten ne gibi çıkarımız olabilir.çıkar için yapılan şey iyilik değil alışveriştir.aynı durumda olan bir sinek olsa kimsenin kurtaracağını zannetmiyorum çünkü biri sevimli diğeri değil.yani sevdiğimiz için iyilik yaparız yoksa aynı durumda bir sinek olsaydı büyük olasılıkla kurtarmazdık sevimsiz geldiği için.
 

Sokrats

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Nis 2012
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Çünkü aptalız. Ne kadar iyilik, o kadar mutluluk sanarız. Oysaki, insanlar sizin iyi hallerinize/sevecenliğinize/affınıza/yardım elinize/onlar ağlarken sizin onları her koşulda dinlemenize/mutluluğunuza ve mutluluk saçmanıza alışırlar. Hep böylesinizdir ve böyle kalmalısınızdır onların gözünde. Deneyin, iyi bir insan olun birkaç ay. Hatta insanoğlu bu, birkaç hafta bile yeter onlara sizi öylece kabullenebilmeleri için. Ardından sonsuza kadar böyle kalmanızı beklerler. Bir an sinirlenin, yaptıkları ufak hataya bağırın. Tek bir anlık patlamanızla dostluğunuz nasıl da yerler bir olacaktır. Kaç yıllık ve ne kadar emek harcanmış bir dostluk olduğu mühim değil. Sonuç bu dostluğun sizin sabrınız ve iyiliğinizle yürütüldüğünü fark etmeniz ve yapayalnız kalmanız olacaktır. Hoş, bu yalnızlık birkaç gün sürer. Sonrasında gelirler ve gene yardım elinizi isterler.
Sizde iyisiniz ya, siler gözyaşlarınızı uzatırsınız elinizi.
Bu böyle sürer gider. Kısır döngü...
İyilik "yerinde" yapılmadığı sürece ahmaklıktır, aptallıktır. Kendimizi sevdirmek için yaparız; oysa kendimizi mahfederiz.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
örümceğin ağından kuratardığımız bir kelebekten ne gibi çıkarımız olabilir.çıkar için yapılan şey iyilik değil alışveriştir.aynı durumda olan bir sinek olsa kimsenin kurtaracağını zannetmiyorum çünkü biri sevimli diğeri değil.yani sevdiğimiz için iyilik yaparız yoksa aynı durumda bir sinek olsaydı büyük olasılıkla kurtarmazdık sevimsiz geldiği için.

Kelebeğe iyilik yaparken örümceğe kötülük yaptığının farkında mısın? Kelebeği kurtardın ama örümceği aç bıraktın...

erdil660%20(6).jpg


Neyse, biraz da gülelim :) mesaja da uydu...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bu soruyu inan kendi kendimede sordum.sonunu düşünecek olursak takılır kalırız. bazen anında gelişir olaylar.yolum üzerinde okadar çok karınca yuvası varki bazen üstlerine basmamak için neredeyse ayağım burkulacak gibi oluyor.
kelebek örneğini taze yaşadığım bir olay olduğu için verdim.ağda örümcek yoktu:))
 

THOUGHTS

Üye
Yeni Üye
Katılım
22 May 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Aslında karşılıksız iyilik olmaz sadece iyilik karşısında karşımızdaki bize somut bir karşılık vermez.biz ondan olgunlık alırız.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Buda bir yaklaşım.Evet düşüncenizin haklı yönleride var doğrusu.Somut karşılık görmeyeceğimizi bildiğimiz şeyler..evet haklısınız bize doğaya ve insanlara kendi içimizde bir saygınlık kazandırır.Bunu başkaları bilmese bile..
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
"Neden iyilik yapmayalım?" ve "İyilik nedir?" sorularını ortaya atıp, ortalığı karıştırsam mı?
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
"İnsan" olabilmek için... İyilik ve kötülük, insana özgü kavramlardır. Kötülükten ne denli kaçınıp, iyiliğe yönelebilirsek, o oranda insan olabilmeye yaklaşırız.
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Bir varmış bir yokmuş..Çok eski zamanlarda, bir tüccar varmış..Her zaman olduğu gibi atına atlayıp kente gitmiş ve alacağı malların siparişini vermiş.Dönüşte her zamanki gibi uzun ve yorucu bir yolculuk onu beklemekteymiş....Hava da sıcak mı sıcak..Yola yakın mesafedeki küçük ırmağın kıyısında biraz serinlemeye karar vermiş.Atından atlamış, etrafına bakınmış ve hayli sivri uçlu bir kazık çarpmış gözüne..Hemen toprağa saplayıp atını bağlanmış..Oturup dinlenmiş..Güneş çekilmeye, hava serinlemeye başladığında yola devam etmek üzere kalkmış..Kazığı tam sökecekken, "belki başka bir yolcu da burada konaklayıp atını bağlar" diye geçirmiş içinden..Kazığı öylece bırakıp yola revan olmuş..Bir kaç saat sonra, tam da düşündüğü gibi kentteki işini ancak bitirebilen yorgun bir yolcu, su kenarını gözüne kestirmiş..Atından inmiş..Bir kaç adım atmış ki, alacakaranlıkta ayağı takılmış,kazığın üstüne düşerek ölmüş..Masal bu ya..
İyilik amacıyla yapılan bir eylemin kötü sonuç vermesi istisnai bir durumdur. Yapılan iş kötü sonuç vermiş olsa da, adamın yaptığı şey yine de iyiliktir. Ne amaçla yapıldığıdır önemli olan.
 

laplaceseytani

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2012
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
İyilik yapmak...
Gösteriş ve vicdan imtihanı arasında kalan ince bi çizgiden ibaret.
 

Felsefiyen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2012
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
28
Bazıları cennete gitmek için iyilik yapar.Gerçekten iyi kişiler değillerdir bunlar.
Bazıları ahirete inanmaz ama yardım etmek onun için doğru olan bir şeydir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
beyinde düşüncelerin oluşması ile bilinçte farkedilmesi arasında kısada olsa bir zaman farkı var diyorlar.. şimdi içinizden iyilik yapmak gelir ve siz gelen O ilk bilgiye/isteğe göre o davranışı yaparsanız...bu sizin içinizden gelendir işte siz o içinizden gelensiniz..sizin özünüz,birikiminiz, toplamınız bu..

sonra içinizden geleni bilincinizde döndürmeye başlayıp öyle yapsam böyle olur, şöyle yapsam falam olur filam olur.. işler burda karışır işte.. herkes kendi niyetinin ne olduğunu bilir..başkasının bilmesi bana göre imkansız.. Neden iyilik yaptığınız sorusunun cevabı kişide saklı yani..birde bu sorunun tersi var..Neden kötülük yapmayız?..herkesin içinde bir kötü var değil mi? ama bu kötülüğü dışarı çıkaranlara (bir yöndende buna cesareti olanlara) kötü diyoruz.. bu soruyu birde bu yönden düşünmek lazım..

Neymiş Cennet için iyilik yapanlar gerçekten iyi değilmiş falammış filanmış ..ya aşın artık bazı şeyleri ya bu içi boş ,ruhsuz, tek yanlı ,uyduruk,saçma ,tutarsız sloganları bırakın..

ayrıcada iyilik olsunda ne için olursa olsun !! gerçekten iyiyseniz bunu kavramanız gerekirdi..ama kavrayamazsınız çünkü gözlükleriniz ve çerçeveleriniz var..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst