Metafizik/Ontolojik-Varlik Tartismasinin Sonu

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe Kulübü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Metafizik\/Ontolojik-Varlik Tartismasinin Sonu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 12,351 kez görüntülenmiş, 104 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe Kulübü
Konu Başlığı Metafizik\/Ontolojik-Varlik Tartismasinin Sonu
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bilindigi gibi insanoglu kendini bildi bileli felsefenin varlik ile ilgili dali olan metafizikte, ontolojik ve teolojik olarak varligin ne oldugunu tartismakta ve bu varlik tartismasinda akilci ve inancsal bir sonuca varamamaktadir.

Insanoglunun organi olan beyni ile bu organinin numenal yetisi olan dusunce; madde ve dusuncenin ilkligi, onceligi, tekligi, kesinligi, mutlakligi v.s. temelinde akilci ve inancsal ve ideolojik olarak, materyalizm ve nesnellik, idealizm ve oznellik ve daha sonradan yine insanoglunun herhangibir seyi ortaya koyumu olan kavramin da devreye girmesiyle, pozitivite ve isimcilik olarak uc koldan tartismaktadir.

Iste bu basligin ve dile gelen evrensel-insan zihniyetinin amaci, bu tartismaya bir son vermek ve bunu epistemolojik ve insanoglu temelinde ortaya koymaktir.

Ilk defa insanoglu tarihinde sitemizde dile gelicek olan bu konu ve yazi, daha once insanoglu tarihinin metafizik ve varlik tartismasinda epistemolojik olarak dile getirilememis, biliunc ve farkina varilamamistir.

Kisaca bu dile gelen aciklamalardan sonra, insanoglu eger bu konudaki cognitivizmini algi, bilgi, bilinc ve farkindalik olarak saglarsa; bu metafizigin varlik tartismasinin bilincli ve farkindalikli bir temelde anlamsizligini, gecersizligini, bilimsel ve bilissel olmadigini, gozlem vermedigini ayni teolojik noncognitivizm gibi, varliksal noncognitivizm olarak ortaya koyacaktir.

Bilindigi gibi evrensel-insan zihniyetinin temeli insanogluna dayanir ve onun her turlu ortaya koyum temelini veren yapilandirilmis dogal zihniyetin yapi ve isleyisini konusuna, kavramina veri ve degerine gore qua felsefesi (olarak) ve sorunsal resmini ortaya koyar. Buradaki algisal ve bilgisel ortaya koyumdaki evrensel-insan zihniyetinin amaci insanoglunu numenal yeti degeri olarak yasam ve iliskide, duzen ve sistemde, kurumlasma da ve her turlu teknik ve bilimde insanlastirmayi amaclamaktadir.

Buradaki insanlastirma bireyin kendisinden baslar ve birey kendini numenal yeti kullanimi olarak insanlastirirken, numenal paylasim olarak ta baska bireylerin maddelestirme, metalastirma, kullastirma, kolelestirme, tanrilastirma ve dusuncusuzlestirme temelli ve yaratilissal, inancsal, dogrusal, ideolojik dogal zihniyet cabalarina karsin; bilimsel, bilissel, bilgisel, kavramsal insanlasma ve insanlastirmayi amaclar.

Bu yazinin anlam ve iceriginin, evrensel-insan zihniyetindeki adi; BILISSEL ONTOLOJIK NONCOGNITIVIZM" dir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Yukaridaki giristen sonra; once varligin ne oldugu tartismasina dahil olmadan, bilimsel olarak insanogluna her turlu bilgi ve algi tabani olan temelin fenomen olarak bir olgu oldugunu hatirlatalim.

Ayni hatirlatmayi; bilissel bilim olarak bir fenomen olan beynin her turlu fonksiyonu olan zihinsel faaliyetin de numenal yeti oldugunu hatirlayalim.

Hatirlamamiz gereken bir nokta da insanoglunun kendi dahil herseyi ortaya koyumunu evrensel kavram ile belirttigini ve bildirdigini hatirlayalim.

Bu hatirlamalardan sonra, materyalizmin soyle bir iddiasi vardir "insanoglundan once madde vardi, madde tek gercekliktir, bu kesindir ve mutlaktir, yani maddeden baska nesnel olan baska bir gerceklik yoktur."

Iste materyalizmin bilimsel yanlislamaya meydan vermeyen ustelik kesinli iceren bu soylemi hem bilimsellige hem de bilimsellik algisina terstir. Cunku bilimsellikte kesinlik ve suphe olmadigi gibi, mutlak degismez ve sabit te yoktur. Bilimsellik olgu ve bilgiye dayanir ve olgunun evrensel onayli gecerliligi de yanlislanana kadardir.

Aslinda materyalizmin bu indirgemeci, akilci ve ideolojik iddiasi; hem idealizm de hem de pozitivizmde de vardir.

O yuzden kimse metasfizigin varlik tartismasinda yer alan gorus ve ideolojilerilerden bazilarini disarida biraktigimizi dusunmesin. Cunku baslik tum varliksal ideolojik iddialarin sonu olarak verilmistir.

O yuzden bu aciklamada, varlik fenomen olarak gececektir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Simdi yavas yavas konumuza girebiliriz. Soyle bir soru soralim "Dunya var mi?"

Iste evrensel-insan zihniyeti bu sorunun yanitini varligin var/yok akilci siniri ile degil, noktalama, indirgeme, ifade ile degil; tum rewsmini vererek ve aciklayarak verecektir.

Mesela soyle basliyalim. Diyelim ki dogumhanede dogmakta olan bir bebek acisindan, "dunya var mi?" iste buradaki cevabimiz sorunun yoneldigi olarak "hayir yok" olacaktir. Peki bu dunyanin varligi ne zaman bebek tarafindan varlanacak? iste burada da dogacak bebegin dunyayi algilamasi, eski nesillerden ogrenmesi ve bunu dile getirebilmesidir. Sorumuzu soyle soralim "Dogacak bebegin babasi icin dunya var mi?" bu soruya hic dusunmeden herkes evet diyecektir. Cunku bebegin babasi bebekten once dunyaya gelmis, dunyayi kendinden eski nesillerden ogrenmis ve algilamistir.

Buraya kadar bir algilama sorunu olmadigi dusuncesi ile konu devam etmektedir.

Peki "Dinazorlar devrinde dunya var mi?" Iste bu soru daiyice dusunmek gerekir. Cunku dinazorlar devrinde insanoglu ve algisi, bilgisi ogrenimi/ogretimi yoktur.

Ama materyalizm olarak burada alisilagelmis cevap "evet" olacaktir. Simdi bu "evet" i inceleyelim.

Birincisi evet bir insanoglu uretimidir. Peki insanoglunun olmadigi bir dunya da ayni dogacak bebek misali nasil olurda dunya var olur.

Burada bir mantik yurutelim. "Dinazorlar var ise varliklarini bir mekanda surduruyorlar, iste bu mekan dunya" Peki "Dinazorlarin "dunya" diye bir algisi bilgisi var mi?" olamaz, cunku bu KAVRAM algisi ve bilgisi insanogluna ait. Peki dinazorlar acisindan boyle bir algi var mi? Varsa bilre bu algi DUNYA KAVRAMI DEGIL, GOZLEM VE YANSI VEREN FENOMENDIR" yani bilimsel olarak insanoglunun olmadigi bir yer ve ZAMAN da baska bircanlinin algisina yonelik bir gozlem ve yansi veren taban varsa bu fenomendir.

Buradan cok onemli bir sonuca ulasiyoruz. Insanoglunun olmadigi zamanda, INSANOGLUNA AIT OLAN DUNYA KAVRAMI YOK AMA; YANSI VE GOZLEMI INSANOGLU DISINDAKI DINAZORLARA VEREN BIR FENOMEN VAR.

Buradan su sonuc cikar. Kavram bir insanoglu urunu olarak insanoglu varligi varsa var ve gecerlidir, ama kavramlasmamis bir fenomen insanoglunun olmadigi zaman da gecerlidir.

Peki, madem bizler henuz ortada yokken; fenomen olarak dinazor kavraminin varligini nerden biliyoruz?

Iste ucuncu kilit noktasi da burasidir. Dinazorlar dinazor kavrami olarak ancak ve ancak insanoglunun varliginda ortaya konabilir. Peki o zaman insanoglunun olmadigi bir ZAMANDA olan nedir? Iste bu bir kavram olarak dinazor olmamis olan fenomendir. Peki biz bu fenomenin varligini bizim olmadigimiz bir ZAMANDA nerden biliyoruz? Biz varken evrimsel bir bulgu elde ediyoruz, buna dinazor kavramini veriyoruz ve yine bilimsel olarak bunun gozlemsel ZAMANINI OLCTUGUMUZDE BU DINAZOR OLARAK KAVRAM VERDIGIMIZ FENOMENIN VARLIGININ BIZIM VARLIGIMIZDAN ONCE OLDUGUNU ZAMANSAL OLARAK ORTAYA KOYUYORUZ.

Simdi tekrar basa donelim. Zaman bir insanoglu urunu, kavram bir insanoglu urunu, fenomen bir insanoglu urunu. O zaman buradan soyle bir sonuc cikiyor. HERSEY INSANOGLUNA GORE.

Peki simdi ilk sorumuza donelim. "Dunya var mi?"

Dogmamis bebege gore yok.
Bebegin annesine gore var.
Yukaridaki iki aciklama insanoglunun varliginin oldugu bir donem.

Dinazora gore dunya yok. Cunku dunya insanoglu kavrami, ama dinazor algisinda bir yansi ve gozlem veren var, bu da insanoglu bilimsel literaturunde fenomen. O zaman dinazora gore, dunya yok ama, insanoglunca dunya diye kavramlanacak bir fenomen var.

Peki insanoglunun olmadigi bir ZAMANDA dunya var mi? Kavram olarak, fenomen olarak yok. Ama insanoglunun zamansal algisina gore var.

Demekki cevaplar.

Insanogluna gore
Insanoglunun kavramina gore
Insanoglunun fenomen kavramina gore
Insanoglunun zamansal belirlemesine gore.

Iste, materyalizmin "madde insanoglundan bagimsiz olarak vardir" aciklamasini simdi daha bir net algi ile ortaya koyabiliriz.

Dogmakta olan bir bebege gore madde yok. Cunku henuz onu ogrenmemis, algilamamis ve bilgisine ulasmamis. Su anda bu bilgi, algi sahibi bir insanoglu ferdine gore var.

Insanoglu turune gore var ve M.O. 4000 yilinda kavram olarak ortaya konmus. Peki M.O. 5000 yilinda, henuz madde kavrami olarak yok, ama gozlem ve yansi veren bir fenomen olarak var. Peki insanoglunun bulunmadigi ZAMANDA? Insanoglunun algi ve bilgisince maddenin yasi 13.7 milyar. Dolayisiyle, madde

Kavram olarak M.O. 5000 yilinda yok.
Fenomen olarak diyelim insanoglunun yasi evrimsel olarak 7 milyon , o zaman 8 milyon yil once fenomen olarak ta yok. Peki neye gore daha once var. INSANOGLUNUN MADDEYI GOZLEM ILE ORTAYA KOYAN ZAMANINA GORE VAR.

Iste butun bu temelde, kavram insanoglu ile ayni zamandadir, daha once yoktur.
Fenomen insanoglu ile ayni zamandadir, daha once yoktur.
Zaman insanoglu ile ayni donemdedir daha once yoktur.

Iste bu yoklar insanogluna goredir.

Bir dinazora gore kavram yoktur, ama ona yansiyan ve gozlem veren bir fenomen vardir ve bu fenomenin varligi insanoglundan bagimsizdir. Bir dinazora gore zaman yoktur, ama insanoglu dinazor fenomen varligini kendi varliginda dinazoru zamansal olarak kendinden once var oldugunu ortaya koymaktadir.

Insanoglundan once numenal yeti ve degerleri yoktur. Ama insanoglu oncesi bazi hayvanlarin beyin fonksiyonu vardir ve bunu insanoglu kendi varliginda ortaya koymaktadir. Kendi varligindan once oldugu da zamansaldir.

Demekki hersey insanogluna gore ortaya konur ve uc cesit konur. ZAMANA, KAVRAMA, FENOMENE GORE.

Madde kavram olarak M.O. 5000 yilinda yoktur, fenomen ve zamana gore vardir.
Madde fenomen olarak 8 milyar yil once yoktur, cunku algilayacak insanoglu yoktur; ama zamana gore vardir.

Maddenin ZAMANSAL (KAVRAMSAL VE FENOMENAL DEGIL) YASI 13.7 MILYAR, FENOMENAL (KAVRAMSAL DEGIL) YASI 7 MILYON, KAVRAM YASI, 6 BIN SENEDIR. Butun bunlar insanogluna ve onun kavramina, fenomenine ve zamanina goredir.

Peki bunlardan hangisi maddenin, insanoglu numenal yeti yasidir. Hepsi. Sonuctabilgi ve algi numenal yeti olmadan ne fenomenal, ne zamansal, ne de kavramsal ortaya konamaz.

Beyin olmadan da numenal yeti olamaz. Beyin ve numenal yeti olmadan da kavram olamaz. Kavram kendi de dahil, hem beyni hem de numenal yetiyi ortaya koyandir.

Iste bu temelde fenomen fiziksel bilgiye, numen sosyal bilgiye, kavram da her ikisine hitap eder. Insanogluna gore, insanoglu eliyle, insanogluna ait ve insanoglu monologuyla;
Fenomenin varligi /zamansal/kavramsal/zihinsel; numenin varligi da zamansal/kavramsal/fenomenal dir. Hepsi de insanoglu urunudur ve insanoglu varligi ile endekslidir. Insanoglu oncesi varlik, zamansal/fenomenal/kavramsal/ olarak farklilasabilir. Ayni madde gibi. Cunku bir fenomen felsefi ve bilimsel anlamda algi ve bilgi ile kavramlasir.

Boylece varligin metafizik temeldeki ilklik, teklik, kesinlik, mutlaklik, oncelik v.s. tartismasi boylece sona ermistir. Cunku bu tartismanin her birt ideolojik kolu olan materyalizmin maddesi ve nesnelligi, idealizmin dusuncesi ve oznelligi, pozitivizmin ise isimselligi icicedir ve fark ta dilin teke indirgeme sorunundan ve kesinlik noktalama yapilanisindan kaynaklanmaktadir.

Buradaki icicelik ile ic iceligi saglayan ve tartisan varlik farklarinin farkini algilamak ve biribirine rakip kilmak yerine bu farklarin insanoglunun bir butununu olusturdugunu gorebilmektir.

Aksi bu tartismanin noncognatif bir icerikteki kisir dongusu ve anlamsizligi gereksizligini algilayamamaktir.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yine baslamissin..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
başlamak bitimenin yarısıdır
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İnançsal bir sonuca varılamadığını kim söylemiştir?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilindigi gibi insanoglu kendini bildi bileli felsefenin varlik ile ilgili dali olan metafizikte, ontolojik ve teolojik olarak varligin ne oldugunu tartismakta ve bu varlik tartismasinda akilci ve inancsal bir sonuca varamamaktadir.

daha burdan itiraz ederim ya da genelde bu yargı üzerine okumayı keserim,
bi yere varmak nedir?
varmalı mıdır?
ve (peki) insan-insanoğlu ne arıyor ve ne aradığınıda biliyormu?,
bilerek mi arıyor
ve kendine bir sonucu doğrulamaya mı girişiyor
o halde sorun ne
herkes kendine doğruluyorsa
bireysel ve subjektif 'varılar' ve yargılar nedir ve siz bol bol varmışsınız biyere ya da her yere
herkeste varıyor ne var bunda

arayarak bi şey bulunur mu? kayıp mı var?
varmak yürüyerek gitme işi değil midir? hedef menzil de mi?
ve varma fiili nereye varmak
varılacak mı var? ya da yermi aranan şey mi?
aramak fiili içinde kaybolmanın neresi kötü? o halde
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
varlığın ne olduğunu tartışmak daha baştan daha büyük ya da bütüncül bir gözleme dayanıyorsa bütünsüzdür ya da asılsız

bu başka bi şey olduğunu ya da olacağını söylemektir daha baştan- bilinmiyor mu ve bulunmuyor mu da ve ortada yok mudur?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
insanoğlu big-bang'in (varoluşun-tümvaroluşun) gözlemini dünyada (anda-zamanda) arıyor
ve kanıt arıyor
ve varoluşundan rahatsız -nedenlerden rahatsız, daha baştan böyle görmeli ya da yazmalı bizce
ve varoluşu ona yetmiyor
ve varoluşu ona kanıtlamıyor
ve varoluşu ona varolşunu kanıtlamaya yetmiyor-girişmiyor
varoluş varolununarak kanıtlanır da açıklanır da
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
eğer sınırlı bilgiyi kabul ediyorsa -sınırlı bilgi- içinde bütün görü/bilgi bulunmaz
sınırlı bakıda nedir?
eğer baktığın tüm varoluşsa ya da odaksal olarak açıklamaya yeterse numenal yeti ya da başkası sendeki varsa ve sana yeterse açıklarsın
yetersizse almaz ya da girmez
yetinin sınırlı olduğunu düşünmek baştan sınırlar ve sınırlı gözlem yaması ve çıpası getirir
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ben de yokum ortada.

Benim olduğumu ya da olmadığımı kim söyleyebilir?

Karadeniz Seyahate binerim Samsun'a giderim, Çarşamba ilçesinde gezerim.

Sonra Ordu'ya giderimm, oradan da Perşembe ye geçerim.

Gezer dolaşır gelirim.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
hiçbir yargı üretmeden yaşayıp ölelim bu makul mü sizce ve biz buna da varız ve en çok
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ölüm gördüğün şeydir yavrum sen karar ver örneğin
örneğin ölüm hakkındaki tek yargımız ve demecimiz (ayetimiz) bu olsun insanlık olarak kişiye vereceğimiz başta
ve gelecek diğer soruları yanıtlayalım

ölüm nedir anne?
ölüm gördüğün-olan şeydir yavrum;
yani
yani öyle bilmiyorum
sen karar ver,
neye
neye olursa

kişi yaşıyor mu örneğin?
sence
geri sence sorusu verelim,
sen karar ver ve büyü ve araştır ve bizim yolumuzdan gidersen de çocuklarına böyle öğret ve nasihatla bakalım neler oluyor

çocuk başlar bence o bulutların üzerinde yaşıyor
benceo başka bir yerlere gitti
sen nereye gitmek isterdin ne olmak-bilmiyorum ki,
ölmek güzel bi şey mi anne;
bilmiyorum hiç ölmedim ben ölünce karar ver istersen,
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
İnsanlar üretsinler, ama gereksiz yargılar üretmesinler.

Bir somun ekmek üretsinler.

Tarlada izleri, yemeye yüzleri olsun.

Teolojiyi, ontotojiyi bilimle çarpıştıra çarpıştıra nereye varış bekleniyor?

Bunun yanıtını versin o insanlar.

Teoloji bilime karşı mı ki? Nedir alıp veremedikleri?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
sesli düşünme olarka ele alalım ya da deneme-geliştirme

kanıt zaten bi şeyi kanıtlamaya girişmektir bi kanıyı göstermeye ya da aydınlatmaya girişmek ya da

ki önce kanı var-kanıt zaten kendisidir, kendisine eşittir ya da
tanrı var
varoluş var
ben varım
tanrı yok;
şimdi bunların hepsini hem varlarsak hem yoklarsak ya da kanıtlarsak ne olur?

eğer ben tüm varoluşumu gözlemlemeye ve kanıtlamaya kalkarsam bulunduğum yerden kendime?
bulunduğum yeri kanıtlar ve açıklar bu
ben burdayım bir yargıdır şimdi bunu nereye uzatacağız
hayır şunu demeliyim ben varım ve tümvaroluş var ve ben tüm varoluşu kanıtlamaya girişmiş bir (varoluş) gözlemcisiyim ve kanıt elimde ya da varoluş bana kanıtını ve gözlemini verebilir
varoluş kendini bana ve ben kendimi varoluşa kanıtlamaya girişiyorum bu durumda
-
atomun atında ancak atomun altı bulunabilir

-
sonsuz subjektif yargı-hepsi geçerlidir çünkü gerçeklik subjektif

subjektif genel-geçer kanıt mı istiyorsunuz?
sizsiniz
bunu açıklmaya girişmek niye

objektif bir kanıt?
objektif bir gözleminiz var mı?
kendinize taraf olmadan gözlem yapabilir misiniz? ya da tarafınızı değiştirebilir misiniz?
siz hep subjektivite üreteceksiniz ve kendinize kanıtlar getirecek ve yığacaksınız-sonra
kanıt dağlarında mı yaşayacaksınız bakalım

yaşamak nedir? ve sonucu amacı nedir ve yaşamak işi yaşanarak yapılan ya da yaşanılan bi şeydir bu bir yargı
sonuçları bulmak sonucu değiştirecek mi? ve uzlaşmak değiştirecek mi ve bilgi yapmak

subjektif bir gerçeklikte isteyen istediği kadar veri-bilgi yada katmadeğer ve hayalite üretebilir
gerçeklik kendini açıklıyor bir hayal alemi burası

senin hayalin benimkinden üstün demek ya da senin gerçeğin benimkinden üstün
şimdi ikimizde hayal kuruyoruz arada ne fark var ve ikimzide sonuçlar uyduruyruz ve bağımsız arada ne fark var
biri iyi ve biri kötü de değil

bir çamuru vermişler elimize ve adam yapmakla ev yapmanın farkını ya da doğruluğunu tartışıyoruz
bunlar bi yere varmayacak
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
eğer bireylerin öğrenmesi bağımsız ise ne kadar yargı getirirseniz getirin
eğer değil ise herkes zaten öğrendi

-

bir kişinin öğrenmesi bir kişinin öğrenmesidir ve bir kişi öğrenerek öğrenir,
ya da
herkesin öğrenmesi herkesin öğrenmesidir ve bir kişi öğrenerek herkes (te) öğrenir

şimdi birincide sizin yargılarınız hiç bi işe yaramaz
şimdi ikincide sizin yargılarınız herkes adınadır ve gelişim sağlar

işe yaramaz çünkü kişi kendi geliştirmeli ve öğrenmeli ve deneyimelemeli ve bilgi üretmeli ve öğrenerek gelişerek
örneğin sizin ya da başkasının yaptığı aynı işlemleri ve düşünmeleri/aktarımları tekrarlamalıdır
vereceğiniz bağımsız sonuçlar onun çoğu zaman işine yaramayacaktır ve hatta kısıtlayacaktır bile
ben bunu iddia ediyorum

bir kişi herkes adına öğreniyorsa öğrenme yükseltmek bağımsız amaç olur diğerlerine laf anlatmak değil

herkes kendi adına öğreniyorsa kimse kimsenin yerine öğrenemez ve öğretemez
yargılarınızı almaz bile uymaz
 

asil

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
522
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Keşke o kadar basit olsa, olunması gereken yerde olmanın koşulları.

Bilgi yapmaya götüren yol nedir?

Teoloji bilim, bilgi önünde bir engel midir?

Ya da hayal kurmayı engelleyen bir set midir?

İnanan da kendine, inanmayan da kendine,

Ama orada çok önemli bir nokta var ki;

Ah keşke evrensel-insanın dediği gibi, anlatılanı anlatılan gibi algılasa herkse.

Sen anlamıyorsun, ben anlamıyorum köşe kapmacası mı bu?

Ben Allah varlığını hissediyorum, inanıyorum,

Diğeri inanmıyor, neden inanmıyorsun? diyen yok

Ama, sanki Allah, bilgiye, bilime , öğrenmeye karşıymış gibi yokluğunu kanıtlama çabasında olan çok.

Ama, amaç belli yol belli

Bilim, felsefe bazılarının kisvesi.

Bilmeyen insanları bilimden, felsefeden , Allah' tan soğutuyor bu tavır.

Bu samimi bir yargı mıdır?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
örneğin doğa karşısında insanlara öğreten bir yargı getirin pratikten başka
ve dağa tırmanmayı dağa tırmanmaktan başka öğreten bi şey,
metodoloji bunun-bu anlayış üzerine kurulmaldır

bilgi bir metodoloji biçimidir ve ön pratik ya da teoriktir ve akıl ile işlevsellerse onu
kimse çıkmadığı bi dağa tırmanamaz ve dağın zirvesini yerine getiremez- yani önüne koyamaz,
gidip bakmak istiyorsa gidip bakmalıdır;
kimse hayat karşısında öğrenemez ve okumakla da bilgi karşısında öğrenemez

yazılı bilgi bir önbilgidir ya da teoridir/teorik ve baştan bu kalıpal bakılmalı ya da yazılmalıdır-değerlendirilmelidir

işlevsel olmaması nedeniyle teroriktir ve işlevselliği ve kullanılırlığı ve kullanılabilirliği onu pratik yapar
ve ne kadar işlevselse o kadar geçirlidir
haklılık bir iyilik biçimi değil

--
dağın tepesinin burda olduğunun açıklması -eğer zamana göre- dağın tepesindedir

dağın tepesine çıkmışsam dağın tepesi burdadır ama dağın tepesine göre ben

ben dağın tepesine çıkmadan dağın tepesi burasıdır dersem ne olur
ben dağa çıktığımı mı iddia ettim
şimdi
yeniden başlıyoruz o halde

ben dağın tepesine çıkmadan dağın tepesi burasıdır dersem ne olur
orası diye bi yer yoktur anlayışı içinde dersem -önermesi

orası oradakinin yaşadığı bi yer değildir ve buradan başka mekan yoktur

ban göre orada oturan insanlar ben burada olduğum için oradalar ama onlar buradalar kendilerine göre ve ben onalra göre oradayım ve oradaki benim ya da oradaki senim

başkalarına göre sen olmak
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Keşke o kadar basit olsa, olunması gereken yerde olmanın koşulları.
Bilgi yapmaya götüren yol nedir?
Teoloji bilim, bilgi önünde bir engel midir?
Ya da hayal kurmayı engelleyen bir set midir?
İnanan da kendine, inanmayan da kendine,
Ama orada çok önemli bir nokta var ki;
Ah keşke evrensel-insanın dediği gibi, anlatılanı anlatılan gibi algılasa herkse.
Sen anlamıyorsun, ben anlamıyorum köşe kapmacası mı bu?
Ben Allah varlığını hissediyorum, inanıyorum,
Diğeri inanmıyor, neden inanmıyorsun? diyen yok
Ama, sanki Allah, bilgiye, bilime , öğrenmeye karşıymış gibi yokluğunu kanıtlama çabasında olan çok.
Ama, amaç belli yol belli
Bilim, felsefe bazılarının kisvesi.
Bilmeyen insanları bilimden, felsefeden , Allah' tan soğutuyor bu tavır.
Bu samimi bir yargı mıdır?

eğer burdan bakıyorsanız teoljodide bilimde ikiside bir çomak çeşididir ve ikisiyle de oynanmalıdır fazla durulmamalı üzerinde bu işin yani

eğer çelikle çomağın arasında insan yoksa sıkıca vurmak
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bilgi önünde hiçbi şey engel değildir ya da her şey -bir diğeri de - engeldir
teolojide bilgidir ve bilimde bilgidir
yada her ikisi değildir
teoloji eski bir oyuncaksa sorusu?
bilim yeni bir oyuncak mıdır?
ve birbirine engel olunması -bilmiyorum
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst