Marx ve Felsefe

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Jasso tarafından oluşturulan Marx ve Felsefe başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 956 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Marx ve Felsefe
Konbuyu başlatan Jasso
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Jasso

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
Katılım
18 Ocak 2017
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bugün Slovaj Zizek in kitabını okurken bir konuya örneği dikkatimi çekti Marks'ın Alman ideolojisi kitabında söylediği şeyleri şu cümlerle aktarmış:
''Marx alaycı bir tavırla mastürbasyon cinsel eylemle ne kadar ilişkiliyse felsefenin de 'gerçek yaşam'la o kadar ilişkili olduğunu dile getirir.''

Peki sizin Marx'ın felsfeye bu yaklaşımıyla ilgili görüşünüz nedir?
 

epoché

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eki 2016
Mesajlar
134
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Marx'ın “felsefe” diyerek eleştirdiği şey, Platoncu metafizik temelli Alman idealizmidir. Hegel'e kadar, Platoncu idealizm geleneksel olarak felsefe yerine konuyordu, Hegelyan diyalektik ile epistemik tabanda metodoloji değişti, ancak metafizik kaldı, Genç Hegelyanlar'dan Marx, Engels'le birlikte bunu tepetaklak çevirdi.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Marx hakkında çok bilgili değilim, görüşleri bana uymadığı için hakkında detaylı bir araştırma yapmadım fakat genel olarak yorum yapmak istiyorum.
Filozoflar geçmişten günümüze o kadar farklı görüşler ortaya attılar ki hepsini bir araya toplamak neredeyse imkansız gibi bir durum çünkü bazı görüşleri benimsediler bazılarına da karşı çıkıp kendi görüşlerini ortaya attılar. Bu durumda hakikatin binlerce yansıması olan kendi gerçeklikleri ile ortaya çıkmış oldular. Sıradan insanlar ise (özel ilgisi yoksa) kimin ne dediğini pek anlayamadı ve böyle olunca da günlük yaşamın aktörlerinin büyük bir çoğunluğunun felsefeden uzak yaşadığı bir tablo ortaya çıktı. Bu konu ile ilgili Schopenhauer'dan bir alıntı yapmak istiyorum.

"Yalnızca öğrenilmiş hakikat yapay bir bacak, sahte bir diş, balmumundan bir burun ya da en iyi durumda başka birinin etinden oluşturulmuş estetik bir burun gibi bize yapışıp kalır. Diğer yandan, kendimiz düşünerek edindiğimiz hakikat ise "doğal bir organ" gibidir; gerçekten bize aittir.Bir düşünür ile salt bilim insanı arasındaki ayrım budur. Kendisi için düşünen insanın kazancı; doğru ışık, renk uyumu ile hazırlanmış kusursuz bir tablo gibidir. Bilim insanınki ise sistematik olarak düzenlenmiş ama uyumdan ve anlamdan yoksun bir palet gibidir."
A. Schopenhauer - On Thinking for Oneself

Burada bilim insanları kötülenmiyor sonuçta onlar belli bir düzen içinde çalışmak durumundalar sadece hakikate ulaşmak isteyenlerin kendi düşüncelerini üretmekten çekinmemeleri gerektiğine vurgu yapılıyor, başkalarının görüşlerinden faydalanılmak sureti ile kendi yolumuzu kendimiz çizmeliyiz. Sorgulamaktan, eleştirmekten ve araştırmaktan yorulmamalıyız. Çoğunluğun hayatında otomatik-sorgusuz bir yaşam sürüp gidiyor, Marx bu konuya da vurgu yapmış olabilir.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Yeni düşüncelere açığız
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst